Her an, kaybetme duygusuyla yaşamak,
Korkunç bir korku...
Umutla beslesen de,
Hüzünmüş gibi yorsan da,
Gerçekten kazandığına inanmışken,
Kaybetme ihtimalini yaşamak...
Ne büyük bir korkudur, inanır mısın?
İnanırsan, anlarsın;
Varlığın, bir anda yokluğa dönmesine şahit olmanın
Nasıl bir travma olduğunu.
İnanırsan, kaybedeceklerini düşünürsün;
Kazanımlarınla ve kazanacaklarınla teselli arayışına girersin belki,
Yeniden.
İnanırsan, kaybetme ihtimalini olmuş gibi yaşarsın bir zaman;
Bir yenisinin yeniden, yeniden
Arayışı içinde olacağını bilmenin,
İnanılmaz yorgunluğu çöker omuzlarına belki de.
İnanırsan, yaşarsın;
Sahip olduğunu sandıklarının,
Ansızın yok olması ile
Tüm hücrelerinin taşlaştığını...
Ruhunun katılaştığını...
Gönlünün, divane olduğunu...
İnanırsan;
Acımasızlığını,
Öfkene yenildiğini
Sindirememenin acısıyla;
'Henüz bulmuştum oysa,' dersin belki de.
***
Oysa;
İnanırsan, yanılırsın!..
Yanıldığına iman edebilirsen, anlayabilirsin;
Gerçekte, hiç bir şeyin sahibi olmadığını...
Onları, bir süre için esir aldığını idrak edebilirsin.
İnanırsan, sahte inanca sahip olursun!..
Sahteliğin geçiciliğine rest çekip,
Gerçeğe iman edebilirsen, duaların değişir;
İlâhi güce sığınmanın, verdiği huzur ve güven ile,
Ümide sarılıp tüm yalınlığınla, yeniden dilersin.
İnanırsan, şeytanın gözyaşları tutsak eder seni!..
Şeytana rest çekip,
Yaradılış amacına uyumlu yaşadığında,
İnancınla, sabrını terbiye edersin; şükür ile, dua ile,
Niyetini yeniden tazelersin.
İnanırsan, gerçekten kaybedersin!..
Kabullenemediğin için 'Geçicilik Yasasını'...
Dünyanın geçiciliğini kabul edip
Gerçekten, gerçeğe teslim olabilirsen inancın değişir;
Yakarışlarının sonsuzlukta yankılanıp
Yeniden döneceğini bekleyerek,
Sabrın, selametle vuslata ereceği duasına
Kalben inandığında,
Ve,
Vazgeçilmez tek gerçeğin,
'Yaradan' olduğu gerçeğine sahip olduğunda,
Yeniden inanacaksın belki de,
'Gerçekten kaybettim mi?' diye...