Hayat buysa eğer!
Gözlerindeki pırıltılar, güleç yüzlü bir sabahı anlatır.
Kimi zamansa, içimi titreten kar taneleri gibi gözlerimde donup kalır.
Hayat buysa eğer!
Ruhumun derinliklerinden coşan duygularım ses verir, kaynağı sen olan.
Çağıl, çağıl yüce dağların zirvesinde yankılanır.
Hayat buysa eğer!
Yaşamın zifirini aydınlatınca umutlar, kimi zaman dolunay gibi olur yüreğim apaydın.
Kimi zamansa cır, cır böceklerinin gürültüsüne kanar beynim, düşlerimi karartır.
Hayat buysa eğer!
Ovaları süsleyen kır çiçeklerine renk verir gözlerin.
Bazen rüzgârın ılık sesine eşlik eder o güzel sesin, bazen de kasırganın şiddetine eş olur sessizliğin…
Hayat buysa eğer!
Kimileri hatalarını gerçek, gerçeklerini hata sanır,
Öylesine bir acı yaşatırlar ki insana! ‘suç ve ceza’ bile yetersiz kalır…
Hayat buysa eğer!
Evet, ‘Gülüm’ benim hayatım sensin.
Ben hayatımı senin hayatına eşledim.
Hayat buysa eğer!
Ve duyulursa son nefeste sesim! Bu son bir çığlık olacak veda ederken sana.
Ben, ‘seni ve o güzel gözlerindeki masumiyetini’ sevdim…