İlk çocukluk yıllarımdı, TRT’de 32. Gün isimli programda görmüştüm ilk kez yüzünü. Pakistan’ın ve İslam ve dünyasının ilk kadın başbakanı olarak tanıtıldı dünyaya ve yürekli duruşuyla dikkat çekti. Yürekliydi çünkü Zülfikar Ali[1]’nin kızıydı. Babası Pakistan gibi zor bir ülkede başbakanlık yapmış ve bu zor ülkenin zor siyasetinde bir darbe sonrası dar ağacında hayata veda etmişti.
General Ziya-ül Hak[2] tüm dünyanın özellikle de Türkiye’nin baskılarına rağmen Zülfikar Ali Butto’yu idam ettirmişti, kendi siyasi geleceğinden kaygılıydı, Butto isminin ne kadar güçlü olduğunu bildiği için onu ortadan kaldırmanın tek yol olduğunu biliyordu ve öylede yaptı.
Pakistan siyaseti Türk siyasetine çok benzer, vefasızlık ve nankörlük ne kadar hakim olsa da arada bir vefa örnekleri çıkar ortaya, Pakistan, baba Butto’ya yapılan haksızlık nedeniyle kızı Benazir Butto’ya sahip çıktı ve onu önce partinin başına ardından babasının koltuğuna yani başbakanlığa getirdi. Avrupa da eğitim görmüş, saçlarını uzun fularıyla örten bu narin hanımefendi Pakistan halkı tarafından sevildi ve itibar edildi.
Sözün arasında söylemiştim Pakistan siyaseti Türk siyasetine çok benzer diye, ülkemiz gibi orada da darbe ve darbe nevi olaylarla sıkça karşılaşılır. 1999 yılında General Pervez Müşerref’in, yaptığı kansız! bir darbe ile yönetime gelmesi ülkede ki dengeleri de alt üst etti. Dönemin başbakanı Nevaz Şerif başta olmak pek açok muhalefet lideri sürgüne gönderildi.
Zaman geçti ve sekiz yıl aradan sonra 2007 yılının ekiminde Nevaz Şerif ülkesine döndü ancak iç kargaşadan rahatsız olması ve can güvenliğinin sağlanamaması üzerine ülkeyi tekrar terk etti.
Daha sonra, Pakistan Halk Partisi’nin eski lideri ve eski başbakan Benazir geldi ülkeye Benzersiz kadın geldi, ilk açıklaması “ Can güvenliğim yok, biliyorum ama ülkemi terk etmeyeceğim.”oldu. Çok ciddi bir bombalı eylemi yara almadan atlattı ancak 27 Aralık tarihi geldiğinde hepimiz ürpererek ve üzülerek aldık o haberi uluslar arası haber ajanslarından. Haber tek cümlelikti; “Benazir Butto suikast sonucu hayatını kaybetti.”.
Erkek egemen İslam dünyasının yiğit kadın sesiydi, eğer ki Pakistan komşusu Afganistan vari Taliban rejimiyle yönetilmediyse bunun en büyük emektarlarından biridir Butto ailesi ve özellikle Benazir Butto.
Sadece Pakistan’a değil tüm dünyaya İslam dünyasında kadın lider olmanın ne demek olduğunu ispatladı. Dönemin Türkiye Cumhuriyeti başbakanı Tansu Çiller ile savaşın ortasında Bosna Hersek’e yaptıkları ziyaret tüm dünyada ibretle takip edildi.
Ülkesinin laik ve aydınlık yüzüydü ve ülkesi için çalıştı hayatı boyunca ve yine babası Zülfikar Ali Butto gibi Rawalpindi kentinde hayata veda etti ve yine siyasi bir cinayetle[3].
Yürekli kadın, Benzersiz kadın, Eşsiz kadın dünya siyaseti senin gibisini görmedi ve eminim göremeyecekte. Hakikat şu ki Zülfikar Ali Butto’yu idam ettiren General Ziya-ül Hak nasıl ki uçağının havada infilak etmesi sonucu kurmaylarıyla öldü ise, eminim Benazir Butto’nun katilleri ve sırf muhalefetten kurtulmak için güvenlik önlemlerini azaltan ve kendi halkını tehlikeye atan dönemin Pakistan yönetimi de cezasını bulacaktır.
Benazir (Benzersiz) Butto’nun ölümünün üzerinden (27.12.2007) altı yıl geçti ama gerek Pakistan iç siyaseti gerek İslam dünyası gerekse dünya siyasetindeki yeri halen doldurulamadı. Onu özleyen yürekler her daim özlemeye devam ediyor.
Başındaki fuların ve o hoş gülümsemenle hatırlayacağız seni, İslam dünyasının kadın sesi, kimsesiz ve sessiz kadınların sesi... Özleyeceğiz seni benzersiz kadın…
[1] Pakistan’ın eski Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Pakistan Halk Partisi Lideri Zülfikar Ali Butto
[2] Pakistan Genel Kurmay Başkanı iken 1977 yılında dönemin Başbakanı Zülfikar Ali Butto’ya karşı darbe yapan ve sonradan Cumhurbaşkanı olan kişi.
[3] Zülfikar Ali Butto’nun idam kararı da Rawalpindi kentinde infaz edilmiştir.