‘’Aslında yaprak yağmuruyla başlar/Toprağın kokusuyla yayılır/ Ardında nice ayrılıklar kalır/Ömrümüzün sonuyla gider Sonbahar…’’
Hazan mevsimine adını verir,
Sararmış rüyalarıyla gelir Sonbahar!
Kimi zaman duygu yumaklarına dökülür solgun yapraklar;
Kimi zamansa acının adı olur, son demde kalan hayatlar…
Vedanın sesidir yankılanan kulaklarda!
Nice ayrılıklar kalır giden yılların ardında,
Hayat dersin, dört mevsim dersin, ilk nefesten sonrasına;
Bakışlarla, duyuşlarla, tadışlarla yaşarsın her ne kaldıysa…
Duygular sarar her yanı yumak, yumak,
Her yumak ayrı bir sevgi, ayrı bir kucak…
Sanırsın ki! Her duygu ayrı bir güzel, ayrı bir sıcak;
Oysa rengi gibi solgundur kimi duygular, her şey uzakta kalmıştır, çok uzak…
Ağaçların dili olur, gövdesine dolanan ilk rüzgâr,
Kalbin derinlerinde saklanır aşk dolu bakışlar.
Sonrasında bedeni bir ürperti sarar,
Dökülür yaprak, yaprak solmuş nice anılar…
Bakışlarla veda eder yaşamın her rengi,
Önce yeşili gider, sonrasında mavisi.
Kirpikleri ıslatır vedanın ilk hecesi,
Kalplere saplı kalır o acının gölgesi…
Baharın ilki bitmiş, yazın sıcağı da gitmiştir artık,
Rüzgârın ıslığıdır ilk onu anlatan,
Renklerin sarılı armonisidir her yanı saran,
Sonrasında yağmurun sesi gelir ardından…
Aslında yaprak yağmuruyla başlar,
Toprağın kokusuyla yayılır,
Ardında nice ayrılıklar kalır;
Ömrümüzün sonuyla gider Sonbahar…