Bizim kahraman dediğimiz, dünya genelinde "hero" olarak nitelenen karakterlere Türk Sineması'nda nadir rastlanılması sizce de ilginç değil mi? Oysaki tarihimizde bir sürü mit ve efsane, hikayeler eşliğinde pınardan boşalırcasına kulaklarımızdan su gibi akar.
Gulyabani, Çarşamba Karısı, Karabasan, Arçura gibi bazı yaratıklar korku filmlerinde kullanılmış; fakat daha salt, daha insansı özellikler içeren, fantastik güçlere sahip karakterler ortaya çıkartılabilir diye düşünüyorum. Daha açık ve net olmak gerekirse neden Yüzüklerin Efendisi tadında bir film çekilmiyor? Zamanında Tarkan, Battalgazi gibi destansı hikayelere yer verilip güzel işlere imza atılmış. Tekrar başarılabilir. Keza karikatür alanında oldukça başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Kötü Kedi Şerafettin bunun iyi bir örneği.
Hikayeler Araştırılmalı
Dikkat ettim, çoğu fantastik filmin bilgisayar oyunu da var. Ben geçtim bilgisayar oyununu , doğru düzgün fantastik kitabımız da yok. Hikayeler hep kulaktan dolma, aynı karakter başka bir yörede farklılık gösterebiliyor. Bunun nedenini hikayelerin yazıya dökülmemesine bağlıyorum. Örneğin bir karakter, A yöresinde atmaca gibi gözlere sahipken, B yöresinde kör olarak niteleniyor. Hal böyle olunca senaristlerin de kafası karışıyor. Her zaman en bilinen hikayeden en iyi film çıkacak diye bir kayıt yok. En nadir efsaneden, müthiş görsellere sahip karakterler baş gösterebilir. Masallardan, büyüklerimizin anlattığı hikayelerden yola çıkarak bir yol izlenebilir. Eşi ve benzeri olmayan Anadolu'nun en ücra köylerindeki hikayeler bile dinlenilmeli, araştırılmalı.
Tozlu sayfaların arasında kalan, ışığa hasret efsanevi kahramanların gün yüzüne çıkma vakti gelmedi mi? Sinemaseverler daha ne kadar bekleyecek?
Belki bir Superman beklemiyoruz; ama artık serisi çekilebilecek yerli fantastik filmler görmek istiyoruz.