Son dönemlerde modalaşan “en”li listelemelere riayet edelim.
Bir konuyu maddeleyerek işlemek, bir hususta birkaç birim / unsur arasında sıralama yapmak veya bir bütünü parçalara ayırarak incelemek anlamayı kolaylaştırdığı için insan psikolojisi o yöne akma eğilimindedir.
Tıpkı doğada var olan anasırlar gibi: Elektrik akımı dirençsiz en kısa yolu seçer, su, hava, toprak ve ateş doğal akışlarını devam ettirirken en kestirme yolu kullanırlar vs…
Albert EİNSTEİN, Tanrı’nın yaratım ve tasarımı esnasında daima “en kolay yolu” seçtiğini ifade etmiştir.
Zorlaştıranlar daima filozoflar olmuştur.
Bizde seyelan ve cevelanda suubete meyletmeyip, suhulete meyletme arzusundayız.
Dizi oyuncularımız, aşağılık kompleksine hiç gerek duymadan Batı karşısında üstünlüğümüzü de bariz kılarsak, son sezonda iyi bir atılım içindeydiler.
Bu anlamda son sezonda özellikle dikkatimi çeken ve her birinin kendi rol alanlarında en iyisi olduklarına inandığım 5 dizi oyuncusunu kendi rol-karakterleri açısından inceleyerek sizlerle paylaşmadan edemedim:
EN İYİ PSİKOPAT
Dr. Murat GÜNAY (Erdal BEŞİKÇİOĞLU)
46 Yok Olanda psikopat camiaya ayrı bir bakış açısı kazandırdı. Hannibal, Dexter, Walter White (Breaking Bad) ile benzeşim kuranlar olduğu gibi onu Stevenson’un Dr. Jekyll’ına da benzetenler oldu.
Belki Hannibal gibi kanibalist adetleri olan bir yamyam değildi ya da Dexter gibi cinayeti zorunlu bir içgüdü saikiyle icra etmiyordu hatta White gibi küllerinden de doğmamıştı ama “psikopatlığı normalleştirmesi” asla alışılmış ve geçiştirilebilir bir şey değildi.
Onda ruh hastalığı; hayatın en olağan haline bürünüyor, böylesi anlamsız bir hayatın yemek ve içmek gibi en doğal görünümüne kavuşuyordu. Dr. GÜNAY son sezona bakışlarıyla damgasını görünür ve seçilir bir şekilde bastı.
EN İYİ KABADAYI
Oğuz DOĞU (Hakan URAL)
Alanının en iyilerinden olduğunun belirtilerini ilk Kolpaçino’da ortaya koydu.Vito Corleone’nin Türk versiyonu, yer altı dünyasının en büyük racon kesicisi,karizmatik ve yakışıklı baba olarak uzun bir süre rakipsiz yola devam edecek gibi görünüyor.
EN İYİ KÖTÜ ADAM
Mahir YAMANER (Serhat TULUMLUER)
Filinta’nın Boris’i olarak kötü karakterde kariyer yaptıktan sonra Oyunbozan iyi bir pekiştirme işlevi gördü.
EN İYİ DELİ
I. Mustafa (Deli) / Boran KUZUM
Yıllarca kafeste ölüm korkusuyla yaşadı. Devlet-i Aliye’yi ayakta tutmanın tek yolu bu idi. Osmanlı’da bir şehzadeyseniz eğer; sizin normal bir hayat sürmeniz doğuştan itibaren mümkün değildir. Ya âleme nizam veren ve dünyanın yarısına hükmeden cihan padişahı olursunuz, ya da öldürülürsünüz. Tabi bunun bir de üçüncü seçeneği icat edildi I. Ahmet tarafından: Kafes usulü.
İnsanlar huzur ve barış içinde yaşayabilsin diye sizde kapalı kapılar ardındaki kafeslerde kafayı yersiniz. Halkınız selamette ve barışta olsun diye…
Böyle bir rolü genç yaşta o kadar iyi oynadı ki Boran; şahsen onun gerçekte de deli olduğuna inanasım geldi.
EN İYİ SADİST
Yekta HARMANLI / Yurdaer OKUR
Sizce fiziksel şiddet mi daha ağır, psikolojik şiddet mi?
Her ikisini de bir arada harmanlayabilme becerisini göstermiş nadir insanlar bulunmakta gerçi…
Ama yine de Yekta HARMANLI; şiddetin psikolojik olanının yanında fiziksel olanının hiç de can acıtabilecek şekilde bile durmadığının en iyi ifadesi olmuş.
Daha “Gen”de belli etmiştir ne usta bir oyuncu olduğunu Yurdaer OKUR