Hakkıdır hakka tapan milletimin uyumak; ancak mesele vaktinde uyumak.
Ah Cemil! Zatımızın bedeni alıp gidiyor kendini ötelere. Ruhumuz desen zaten avare. Koltuğun yatak, meclisin yatak odası olduğu ülkede, ölen insanlar ancak ninni olur yorgun bedenlere. İşte, tam bu vakitte masal da anlatılır kimilerince.
10, bilemedin 15 saniyecik horul horul uyunulan 'masum' uykularda gizli bir el basıyor tetiğe rüyalarda. Kabuslarımız Cemil... Her yer kan gölü, kurşun-mermi... Barış sayıklıyoruz, o da ancak rüyalarımızda.
Sen de bilirsin Cemil, bizimkisi karın ağrısı değil, ancak bir baş ağrısı. Haddi aşmak, hattı aşmaktır. Sınırlar ötesinden bol keseden esip gürlenileceğine, sınırlar dahilinde susmak yeğdir. Aşağıdaki metin bir şarkı sözü olsaydı hep birlikte eşlik edip tempo tutardık. Lakin Cemil, bu bir milletvekilinin "uyku" beyanı. Ne demiştik Cemil; "bazen susmak, yeğdir konuşmaktan!" Işıklar unutulmaya, iyi uykular!
"Evet uyuyakalmışım.
Toplam 10 veya 15 saniye...
Bazen yolculuklarda, bazen misafirlikte, bazen hastanede beklerken böyle uyuklamalar olur.
Bu da insanın en doğal ve aynı zamanda en masum hallerinden biridir.
Masum hallerinden diyorum, çünkü insan uyuduğunda “dedikodu” yapamaz, “gıybet” edemez, “iftira” atamaz.
Benim uykumdan dolayı gıybet ve iftira batağına düşenler, keşke uyusalardı da böyle dönüşü olmayan bir günah ve haysiyetsizlik çukurunda boğulmasalardı."