Yusuf Çifci yazdı
Marakeş Fas’ın en otantik şehirlerinden bir tanesi. Marakeş’te kendinizi bir masal kahramanı olarak buluyorsunuz. Maymunlar, yılanlar, kumarbazlar, falcılar, akrobatlar, geleneksel dansçılar… Sanki bir rüyanın içindesiniz. Adeta büyülü bir şehir Marakeş.
Biz marakeş şehrine Kazablanka üzerinden karayolu ile geldik. Yaklaşık üç saatlik bir yolculuk yaptık. Kazablanka üzerinden Casa-Voyageurs Tren İstasyonu’ndan buraya ulaşmanız mümkün. Oldukça konforlu trenlerle yine üç saatlik bir tren yolculuğu yapıyorsunuz.
Kazablanka’ya oranla Marakeş çok daha turistik ve görülmesi gereken pek çok yer bulunuyor. Bu yazımızda “Marakeş’te gezilecek yerler, Marakeş’te ne yenir ve Marakeş’te nerede kalınır?” sorularına cevap arayacağız.
Kazablanka'da gezilecek yerleri merak ediyorsanız şu yazımızı okuyabilirsiniz:
Marakeş’te Gezilecek Yerler
Jemaa el Fna Meydanı
Marakeş’te gezilecek yerler denilince akla ilk gelecek yer Jemaa el Fna Meydanı. Aslında Jemaa el Fna Meydanı, bir pazar yeri ama öyle sıradan bir pazar yeri değil. Yılan oynatıcıları, akrobatlar, başta maymunlar olmak üzere hayvanların yer aldığı; alışveriş yapabileceğiniz ve sokak lezzetlerini de tadabileceğiniz bir panayır alanı Jemaa el Fna Meydanı. Adeta Marakeş’in kalbinin attığı yer burası. Burada hediyelik eşyalar satın alabilir, sokak lezzetlerini deneyimleyebilirsiniz. Sokak lezzetleri arasında dikkat çekici bir şey var o da Fas halkının haşlanmış sümüklü böcek tüketmesi. Bir kasede ikram edilen sümüklü böcek, bir kürdan yardımıyla tüketiliyor. Ben denedim ama tadını pek de beğenmedim.
Tabii, şunları da belirtmek zorundayım. Buradaki hayvan sahipleri bu hayvanlara çok kötü davranıyorlar. Örneğin maymunları zincirlemişler ve adeta bu hayvanları köle gibi çalıştırıyorlar. Yılanlara aynı şekilde işkence edercesine bir muamelede bulunuyorlar. Biz bir maymuna yapılan işkence için sesimizi yükselttik ama bir anda diğer maymun sahipleri üzerimize yürüdüğü için yolumuza devam etmek zorunda kaldık.
Ayrıca burada kucağınıza yılan ya da maymun uzatma nedenleri sizden para almak. Bir hayvanı kucağınıza almadan önce mutlaka sizden ne kadar talep edildiğini sorun. Burada cebinizde bol miktarda bozukluk dirhem bulundurmanızı tavsiye ediyorum.
Majorelle Bahçeleri
Ressam ve mimar Jacques Majorelle tarafından hayata geçirilen Majorelle Bahçeleri, Marakeş’te yine mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Aslında bu yapı sadece bahçe değil aynı zamanda Yves Saint Laurent Müzesi ve Berberi Müzesi’ni de içine alan kompleks bir yapı. Günümüzde üç bağımsız bölüm haline getirilmiş.
Majorelle Bahçeleri, Jacques Majorelle’nin eseri. Fransız asıllı olan bu isim gezilerinde Fas’ı keşfediyor ve Marakeş’te bir arazi alarak 40 yıl boyunca çeşitli bitkileri bu arazide yetiştiriyor ve ortaya muhteşem bir bahçe çıkıyor. Tabii, buradaki sayısız bitki çeşidi değil aynı zamanda bu bahçedeki mimari yapılar ve havuzlar da görülmeye değer.
Majorelle Bahçeleri’nin bağımsız bir bölümünde Yves Saint Laurent Müzesi bulunuyor. Şimdi diyeceksiniz ki Fas’ta Yves Saint Laurent ne alaka? Şöyle özetleyelim: Dünyanın moda ikonu olan Yves Saint Laurent, bilindiği gibi Fas’ın komşu ülkesi Cezayir doğumlu. Majorelle Bahçeleri’nden haberdar ve o zamanlar sevgilisi Pierre Bergé ile bu bahçeyi sık sık ziyaret ediyorlar. Hatta bununla da yetinmeyip bu bahçenin yanında bir konut satın alıyorlar. Tabii, bir süre sonra Jacques Majorelle maddi olarak çeşitli zorluklarla karşılaşıyor ve kendisinin ölümünden sonra bahçe atıl duruma düşüyor. Yves Saint Laurent ve Pierre Bergé çifti ilk başta bu bahçenin kurtulması için çeşitli girişimlerde bulunsa da bu bahçeyi satın almaktan başka çareleri kalmıyor. İyi ki de satın alıyorlar. Bu bahçe bu satın almadan sonra çok daha zengin bir hale geliyor. Yves Saint Laurent ve Pierre Bergé çiftinin aşklarını yaşadıkları bir mekân oluyor. Günümüzde bu bahçenin bitişiğinde Yves Saint Laurent Müzesi bulunuyor. Müzede çeşitli zamanlarda Yves Saint Laurent’in tasarladığı kıyafetleri görebiliyorsunuz. Tabii, sadece kıyafetler değil Yves Saint Laurent’e ait pek çok detaya bu müzede ulaşabiliyorsunuz. Bu arada Saint Laurent isimli filmde bu süreçleri izleyebilirsiniz.
4.000 m²lik bina, gerçek bir kültür merkezi olarak tasarlandı. Müze kalıcı bir sergiye sahip. Yves Saint Laurent'in 40 yıllık yaratıcı çalışmaların sergilendiği alan moda evi olan bu müze (1962-2002); geçici sergiler için bir alan, fotoğraf galerisi, oditoryum, araştırma kütüphanesi, kitapçı ve teras kafe bölümlerinden oluşuyor. Koleksiyonlar, özel olarak tasarlanmış bir kasada korunuyor. Binanın cephesi, dantel benzeri bir küp ile kesişme noktası olarak görünüyor.
Yves Saint Laurent, Fas’ın kendisinde bıraktığı etkileri şöyle özetliyor:
"Fas'ta, kullandığım renk yelpazesinin aynı olduğunu fark ettim. Selligler, zouarlar, djellabalar ve kaftanlar... O zamandan beri görülen cesaret işimi bu ülkeye, onun güçlü ahenklerine, cüretkarlığına borçluyum. Bu kültür benim oldu ama onu özümsemekle yetinmedim; dönüştürdüm ve uyarladım."
Müzede yer alan bölümler şöyle:
Yves Saint Laurent Hall
Yves Saint'in temel eserlerini içeren bir retrospektif sergi alanı olarak karşımıza çıkıyor bu salon. Burada koleksiyondan seçilen elli parça, Yves Saint Laurent için çok değerli olan temalar etrafında sergileniyor: Eril- Dişil, Siyah Renk, Afrika ve Fas, Hayali Yolculuklar, Bahçeler ve Sanat.
The Theater Lobby
Bu bölümde tiyatro için Yves Saint Laurent tarafından yapılan önemli işler görülebiliyor.
Sanatçının 1950'li yıllardan kariyerinin sonuna kadar yaptığı eskizler, çizimler, fotoğraflar ve tiyatro için tasarladığı kostümler burada sergileniyor.
Müzede ayrıca Bookshop, The Library ve Le Studio Cafe bulunuyor. Müzenin kafe bölümü müzesi gezisi sırasında mutlaka deneyimlenmeli.
Berberi Müzesi
Yves Saint Laurent’in sevgilisi Pierre Bergé Berberi kültürüne duyduğu sevgiyi şöyle ifade ediyor: “1966'da Marakeş'e geldiğimde Berberi kültürü ve sanatı tarafından büyülendim. Yıllardır biriktirdiğim ve birkaç farklı ülkeye yayılan bu sanata hayran kaldım. Oldukça haklı olarak Berberiler her zaman kültürleriyle gurur duymuşlardır.”
Majorelle Bahçeleri’nin bir bölümünde 3 Aralık 2011'de Berberi Müzesi resmen açıldı. Bu bölüm Majorelle Bahçeleri’nin kurucusu Jacques Majorelle'nin resim stüdyosunda olarak kullanılıyordu. Müzede Berberi kültürüne ait çeşitli eşyalar ziyaretçileri bekliyor.
Müzede Rif'ten Sahra Çölü'ne kadar 600'den fazla nesne çeşitli yerli kabilelerin zengin bir panoraması sergileniyor. Sergilenen en eski nesneler 18. yüzyıldan kalma.
Bu arada sürprizi bozmak istemem ama müzenin takı bölümünün tavanı gerçekten muhteşem ve görülmeye değer.
Bu arada Majorelle Bahçeleri, Yves Saint Laurent Müzesi ve Berberi Müzesi için kombine bilet alabiliyorsunuz. Kombine bilet ücreti 300 dirhem (Şubat 2023) olarak ücretlendiriliyor. Yine eğer ki öğrenci iseniz 100 dirhem karşılığında öğrenci biletinizi göstererek bilet alabiliyorsunuz.
Bu arada "Fas'ta ne yenir?" sorusuna cevap arıyorsanız şu yazımızı okuyabilirsiniz:
Bahiya Sarayı
Marakeş’te görülmesi gereken yerlerden bir diğeri Bahiya Sarayı. Mavi ve beyaz renklerinin muhteşem bir uyum ile harmanlandığı bu saray gerçekten de görülmeye değer. 19. Yüzyılda inşa edilen bu saray, Fas mimarisinin en önemli eserleri arasında yer alıyor. Avlu bölümünün bir kısmında restorasyon çalışmaları (Şubat 2023) yapılıyordu, buna rağmen yine de saray rahatlıkla gezilebiliyor. Sarayın giriş ücreti 100 dirhem (Şubat 2023) olarak belirlenmiş.
Kutubiye Camii
Jemaa el Fna Meydanı’nın tam karşısında yer alan ve şehrin her yerinden görülebilen bir cami. Nasıl ki gökyüzünde Kutup Yıldızı’nın takip ederek yön buluyorsanız Marakeş’te de Kutubiye Camii’ne göre yönünüzü buluyorsunuz. Zaten Fas mimarisi yatay mimari düzenine göre inşa edilmiş. Bu yüzden ülkedeki en yüksek yapılar camiler olarak karşımıza çıkıyor.
Kutubiye Camii de 70 metrelik yüksekliği ile yine Marakeş’te görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Ayrıca caminin hemen önündeki alan da yine görülmeye değer.
Marakeş Müzesi
Fas müzecilik anlamında pek de duyurucu değil. Ülkenin tarihi yönü genellikle geri planda tutuluyor. Bu, belki de sömürge günlerinin bir yansıması bilemiyorum ama durum böyle. Marekeş Müzesi de sizi bu anlamda pek de mutlu etmiyor. Yine de Fas’a gelmişken yine de görülmesi gereken bir yer Marakeş Müzesi.
El Badi Sarayı
Bahiya Sarayı’na göre çok daha eski olan bu saray Marakeş’in önemli tarihi yapıları arasında yer alıyor. 16. yüzyılda faaliyete sokulan bu saray, günümüze gelene kadar ciddi anlamda hasar görmüş durumda. Sarayın mevcut hali bile oldukça ihtişamlı.
Dar Bellarj
Dar Bellarj mimari açıdan oldukça etkileyici bir kültür merkezi. Burada süreli sergiler ziyaretçilerini bekliyor.
Marakeş Notları
- Fas’ın diğer şehirlerinde olduğu gibi Marakeş’te de size bir şeyler satmak isteyenler peşinize takılıyor ve oldukça ısrarcı oluyorlar. Buna şimdiden hazırlıklı olmakta fayda var.
- Adres sorduğunuzda bile hemen para talep ediliyor. Zor durumda kalmamak için cebinizde bozukluk taşımanız avantajınıza olacaktır.
- Fas’ta alkol yasak değil ama geleneksel olarak alkol tüketimi son derece az. Haliyle alkollü mekan sayısı da oldukça sınırlı. Kendinizi bir Fransız restoranında akşam yemeği bulmak istiyorsanız tesadüfen sokak arasında rastladığımız Restaurant Angsana Si Said’i tavsiye edebilirim. Hem yemekleri hem de mekanın mimari özellikleri oldukça göz doyurucu.
- Yine gündüz vakti Fas’ta nane çayı içip etrafı seyretmek isterseniz çarşıda yer alan ViaVia’nın terası işinizi görecektir.
- Biz ara sokaklardaki küçük işletmelerin daha lezzetli olabileceğini düşünerek o takım mekânlara da gittik ama bu konuda ne kadar yanlış düşündüğümüzü sonradan anladık. Merkezi yerlerde yemek yemenizi tavsiye ederim. Çünkü ara sokaklardaki işletmeler hijyen olarak hiç de iyi değil. Ayrıca lezzetli yemekler de yiyemiyorsunuz.
- Jemaa el Fna Meydanı akşama doğru hareketleniyor. Haliyle sabahın erken saatlerinde değil de akşamüzeri gitmeniz daha iyi olacaktır.
- “Marekeş’te nerede kalınır?” sorusuna da cevap vermek isterim. Marakeş’te konaklama için en uygun alternatif riyad denilen bir nevi hostele çevrilmiş evler. Bu evlerin ortasında bir avlu ve kenarlarda da odalar bulunuyor. Marakeş’in her noktasında riyad bulunuyor. Ortalama oda başı 500 dirhemlik bir ücret talep ediliyor. Biz Riad Inaka isimli işletmeyi tercih ettik. Hem hem konfor hem de hijyen açısından memnun kaldık. Ayrıca kahvaltısı da oldukça çeşitli ve doyurucuydu.