Röportaj: Yusuf Çifci
Çeviri: Buhra Özçiçek Denizhan
Türkiye ve dünyanın geri kalanı bir yılı aşkın süredir evlerde. Diziler, filmler, kitaplar en büyük kurtarıcımız olmuş durumda. Özellikle kitaplara eskisinden daha da çok bağlanmış durumdayız. Bunu Türkiye Yayıncılar Birliğinin yayınlamış olduğu istatistikler de doğruluyor. Kitap satış oranlarında ciddi bir artış söz konusu.
Türkiye’de böyle… Peki, ya dünyanın geri kalanında durum nasıl? Çağdaş yazarlar şu sıralar nelerle ilgileniyor? Korona günlerinde hangi ülkede neler okunuyor?
Bu seride Suriye, Norveç, Fransa, ABD, Arjantin, Avustralya’dan altı yazara günümüz çağdaş edebiyatını soracağız. Bu beş yazar aynı zamanda bu yıl “Bulutlar Üstünde Edebiyat” temasıyla gerçekleşecek İTEF’in 2021 edisyonunun da konuk yazarları.
İlk durağımız Norveç, ilk konuğumuz ise Türkiyeli okurların da yakından tanıdığı Norveçli yazar Vigdis Hjorth.
Dilek Başak’ın dilimize kazandırdığı ve 2021 yılında Siren Yayınları tarafından basılan “Miras” adlı kitabın yazarı ve Norveç edebiyatının en önemli seslerinden biri olan Vigdis Hjorth, bir aile portresinin arka planını resmederken gerçeklere dayalı travmatik bir geçmişin hikâyesini anlatıyor.
Mürekkep Söyleşiler’de bu hafta vigdis hjorth ile salgın sürecinin Norveç edebiyatına yansımasını konuştuk.
Yazarlık anlamında batığımızda salgın sürecini nasıl değerlendirdiniz?
Ben şanslı olanlardan biriyim. Aynı şekilde çalıştım. Sandalyemde oturup bilgisayarımda yazdım her zamanki gibi. Eskisinden daha az seyahat ettim hepsi bu.
Üretim olarak salgını sürecini fırsata çevirmek mümkün mü?
Pandemi bize birbirimize ne kadar bağımlı olduğumuzu gösterdi; tüm ülkeler, tüm insanlar. Zengin ve Fakir arasındaki fark hepimiz için yıkıcı. Bundan bahseden politikacılara oy verin!
Türkiye’de eve kapandığımız şu günlerde okuma oranı nispeten artmış durumda. Norveç’te durum nasıl?
Aynı şekilde. İnsanlar eskisinden daha çok okuyorlar!
“NORVEÇ’TE GENÇ KIZLARIN VAHŞİCE ÖDÜRÜLDÜĞÜ KİTAPLAR OKUNUYOR”
Norveçli okurlar en çok hangi türleri okumayı seviyor?
Bunu söylediğim için üzgünüm ama cinayet romanı da denilen genç kızların ve kadınların vahşice öldürüldüğü kitaplar okunuyor.
Türkiye’de Orhan Pamuk Veba Geceleri isimli bir romanı geçtiğimiz günlerde okurla buluşturdu. Bu roman önceki yüzyıllarda görülen veba salgınını anlatıyor. Sizce Covid – 19’un edebiyata bir yansıması olacak mı?
Evet, bu yönde düşünüyorum. Pek çok farklı ve öngörülemez şekillerde.
Norveç’te böylesi salgın süreçlerini ele alan yapıtlar var mı?
Performans sanatçılarının izleyiciye ulaşmak için yeni yollar denediğini biliyorum.
Türkiye edebiyatını takip ediyor musunuz? Takip ediyorsanız kimleri okuyorsunuz?
Orhan Pamuk okuyorum ve bunu yıllardır yapıyorum
www.murekkephaber.com
Çeviri: Buhra Özçiçek Denizhan
Türkiye ve dünyanın geri kalanı bir yılı aşkın süredir evlerde. Diziler, filmler, kitaplar en büyük kurtarıcımız olmuş durumda. Özellikle kitaplara eskisinden daha da çok bağlanmış durumdayız. Bunu Türkiye Yayıncılar Birliğinin yayınlamış olduğu istatistikler de doğruluyor. Kitap satış oranlarında ciddi bir artış söz konusu.
Türkiye’de böyle… Peki, ya dünyanın geri kalanında durum nasıl? Çağdaş yazarlar şu sıralar nelerle ilgileniyor? Korona günlerinde hangi ülkede neler okunuyor?
Bu seride Suriye, Norveç, Fransa, ABD, Arjantin, Avustralya’dan altı yazara günümüz çağdaş edebiyatını soracağız. Bu beş yazar aynı zamanda bu yıl “Bulutlar Üstünde Edebiyat” temasıyla gerçekleşecek İTEF’in 2021 edisyonunun da konuk yazarları.
İlk durağımız Norveç, ilk konuğumuz ise Türkiyeli okurların da yakından tanıdığı Norveçli yazar Vigdis Hjorth.
Dilek Başak’ın dilimize kazandırdığı ve 2021 yılında Siren Yayınları tarafından basılan “Miras” adlı kitabın yazarı ve Norveç edebiyatının en önemli seslerinden biri olan Vigdis Hjorth, bir aile portresinin arka planını resmederken gerçeklere dayalı travmatik bir geçmişin hikâyesini anlatıyor.
Mürekkep Söyleşiler’de bu hafta vigdis hjorth ile salgın sürecinin Norveç edebiyatına yansımasını konuştuk.
Yazarlık anlamında batığımızda salgın sürecini nasıl değerlendirdiniz?
Ben şanslı olanlardan biriyim. Aynı şekilde çalıştım. Sandalyemde oturup bilgisayarımda yazdım her zamanki gibi. Eskisinden daha az seyahat ettim hepsi bu.
Üretim olarak salgını sürecini fırsata çevirmek mümkün mü?
Pandemi bize birbirimize ne kadar bağımlı olduğumuzu gösterdi; tüm ülkeler, tüm insanlar. Zengin ve Fakir arasındaki fark hepimiz için yıkıcı. Bundan bahseden politikacılara oy verin!
Türkiye’de eve kapandığımız şu günlerde okuma oranı nispeten artmış durumda. Norveç’te durum nasıl?
Aynı şekilde. İnsanlar eskisinden daha çok okuyorlar!
“NORVEÇ’TE GENÇ KIZLARIN VAHŞİCE ÖDÜRÜLDÜĞÜ KİTAPLAR OKUNUYOR”
Norveçli okurlar en çok hangi türleri okumayı seviyor?
Bunu söylediğim için üzgünüm ama cinayet romanı da denilen genç kızların ve kadınların vahşice öldürüldüğü kitaplar okunuyor.
Türkiye’de Orhan Pamuk Veba Geceleri isimli bir romanı geçtiğimiz günlerde okurla buluşturdu. Bu roman önceki yüzyıllarda görülen veba salgınını anlatıyor. Sizce Covid – 19’un edebiyata bir yansıması olacak mı?
Evet, bu yönde düşünüyorum. Pek çok farklı ve öngörülemez şekillerde.
Norveç’te böylesi salgın süreçlerini ele alan yapıtlar var mı?
Performans sanatçılarının izleyiciye ulaşmak için yeni yollar denediğini biliyorum.
Türkiye edebiyatını takip ediyor musunuz? Takip ediyorsanız kimleri okuyorsunuz?
Orhan Pamuk okuyorum ve bunu yıllardır yapıyorum
www.murekkephaber.com
Congrats !