Röportaj: Yusuf Çifci
Emre Güler'in ikinci kitabı İsabelle Severse, Sapiens Yayınları’nın Edebiyat Kitaplığı serisinin 46. kitabı olarak geçtiğimiz günlerde okurla buluştu. İsabelle Severse, kimsesizler yurdunda büyümüş bir evsizin annesini Isabelle Adjani'ye benzetmesini ve onunla yaptığı içsel konuşmayı ele alıyor.
Boğaziçi Üniversitesi mezunu olan Emre Güler'in 2021 yılında Sapiens Yayınları etiketiyle basılan “Yoldan Düşme Zamanı” isimli bir romanı bulunuyor.
Mürekkep Söyleşiler'de bu hafta emre güler ile yeni kitabı İsabelle Severse'yi konuştuk.
Her kitabın bir yazılış hikayesi vardır. İsabelle Severse’nin yazılma hikayesi nedir?
İlk olarak hikâyenin aklımda canlanmasını Paris’te artık kullanılmayan tren yolunu görmeme dayandırabilirim. “The Petite Ceinture” isimli tren yolu, hikayesiyle ve fotoğraflarıyla oldukça çarpıcı gelmişti. Sonrasında hiç aile tanımamış, bunca yalnızlığıyla nasıl yaşayabildiğine şaşıran Şevket vardı aklımda ve onun yolunu terk edilmiş tren yoluna, raylara, vagonlara, istasyona düşürdüm.
İsabelle Severse, Sapiens Yayınları’nın Edebiyat Kitaplığı serisinin 46. kitabı olarak okurla buluştu. Kitabın türünü belirlemede güçlük yaşadım doğrusu. İsabelle Severse bir hikaye mi, aforizma kitabı mı, deneme kitabı mı? Nedir bu kitabın türü?
Kitap cevaplardan ziyade büyük soruların peşinde. Büyük bir işe kalkıştım kendimce. Bir evsiz ve kimsesizin hepimizden daha fazla hakkı var sanırım bu soruları haykırmaya. Onu seçtim sözcü olarak. Türü için ben de bir şey diyemiyorum. Cevapların karmaşasına, büyüsüne kapılmadan, sorulara odaklanma çabası diyelim.
Kitabın arka kapağında “İsabelle Severse, yepyeni bir deneyime davet ediyor.” yazıyor. Nedir bu deneyim?
Yapmaya çalıştığım şey, bilincimizin kısa süreliğine de olsa en detaylı fotoğraflarından birisini çekebilmekti. Şu an bu satırları yazarken yazacağım raporun ekleri var bir yandan aklımda; beni hiç sevmemiş kız var, demlendi mi acaba diye düşündüğüm çay var, felakette kaybettiğimiz canlar var… Siz de bunları okurken aklınızda kim bilir neler olacak? Bizi biz yapan benliğin, geçmişimizle, geleceğimizle, hislerimizle, fikirlerimizle nerede başlayıp nerede bittiğine karar vermek ve anlamak çok zor tabii. Ancak ben mümkün mertebe bunu yapabilmeye, bir evsiz ve kimsesiz insanı, birkaç saat içerisindeki bilincinin tüm kıvrımlarıyla ortaya koyabilmeye çalıştım.
Anlatıcımız, Oyuncu ve Şarkıcı İsabelle Adjani’nin havuzunda yaşadığını söylüyor ve kitap boyunca da İsabelle Adjani’nin adını bir daha duymuyoruz. Niçin İsabelle Adjani?
Anlatıcımız annesini yıllarca Isabelle Adjani olarak hayal ediyor ve yük trenleri arasında gördüğü kadını da önce ona benzetiyor. Kimsesizler yurdunda onun bir filmini (Adele H.’nin Öyküsü) izliyor. O mavi, merhametli, tereddüt içinde, masum bakışlar aklında kalıyor hep.
İsabelle Severse, İsabelle Adjani’ye adanmış bir kitap diyebilir miyiz?
Isabelle Adjani’ye bir kitap adamış olmak isterdim, bu çok hoş olurdu doğrusu. Bu gülümseten güzel soru için de ek olarak size teşekkür ediyorum.
"GÜNDELİK HİSLERİMİZİ BİLE BASİT İFADE EDEBİLECEĞİMİZİ DÜŞÜNMÜYORUM"
Oldukça kapalı bir anlatımınız var. Anlaşılmamak sizi korkutmadı mı?
Bu baskı ve gerginliği hiç hissetmedim, diyemem. Ancak kitabımı okuduktan sonra, kitabın bağırarak okunması gerektiğini, yüksek sesle okunmasının en doğru yol olduğunu, Şevket’in sorgulayışının, çığlığının hak ettiğinin bu olduğunu söyleyen çok kıymetli bir dostum oldu. Sonrasında manayı perdeleyecek bir kapalılık olmadığına, hislerin yoğunluğuna, hislerimizin yoğunluğuna layığıyla hizmet etmeye çalışan bir kapalılığın bulunduğuna hepten ikna oldum. Özel şeyler olmasına gerek olmadan tüm boyutlarıyla gündelik hislerimizi bile çok basit ifade edebileceğimizi düşünmüyorum.
Tren ve ray metaforu kitapta sıklıkla kullanılmış. Tren ve raylar sizin için ne anlam ifade ediyor?
Anlatıcımız son yolculuğuna, sonuna gidiyor. Trenler sadece raylarda, o belirli kalıplar içinde kıymetli ve işlevsel. Onun için bir ray var mıydı, bir yol var mıydı, neden böyle olmalıydı sorgusu hakim hep. Kendisinin herhangi bir rotası, rayı, diğer insanların, çoğu insanın gözünde kendisini değerli ve işlevsel yapacak bir yanı kalmamış. Raylarından çoktan çıkmış. Raylarını tanımamış belki.
İsabelle Severse ikinci kitabınız. Edebiyat yolculuğunuzun devamında neler var?
Sapiens Yayınları etiketiyle 2021 yılında yayınlanan “Yoldan Düşme Zamanı” isimli bir başka kitabım daha bulunuyor. Anlam yoğunluğundan ve samimiyetten kopmadan, kendi sınırlarımı zorlamaya, teveccüh gösterip okuyan kişilere başka bir açı sunabilmek, farklı bir hikâye getirebilmek için uğraşmaya devam edeceğim. Aynı zamanda tam zamanlı bir işte çalıştığım için çok verimli şekilde yazmakta zorlanıyorum. Süreç benim için oldukça ağır ilerliyor. Ancak çok fazla hikâye var anlatmak istediğim. Onlarca taslak var. Şartlar el verirse, bir aksilik olmazsa, daha birçoğunu tamamlayabilmek istiyorum.