Ali İzzet Keçeci yazdı
Dost ve kardeş Azerbaycan’ın başkenti Bakü şehir merkezine sadece 30 km mesafede bulunan “Ateşgah” İran merkezli bir din olan Zerdüştlüğün en önemli tapınaklarından birisidir. Zerdüşt’ün M.Ö. 600'lü yıllarda bugünkü İran’ın Şuş (Şiz) kentinde dünyaya geldiği ve ilk tek tanrılı dini kurduğu bilinmektedir. Doğum tarihi ve yaşadığı şehirler üzerinde farklı rivayetler olsa da, Zerdüşt’ün kurduğu din bugün de varlığına devam etmekte ve inananlarınca takip edilmektedir. Ateşin zerdüştlük için olan önemi, abdest için suyun önemine benzer. Arınma, temizlenme ve ayin ritüelleri saf ateşle yapılır, bu yüzden ateşgah, ateşgede ya da ateş tapınağı adı verilen mabetler Zerdüştler için büyük önem taşımaktadır. En büyük ve eski tapınakları İran’da yer alan Zerdüştlerin diğer kadim tapınakları Azerbaycan ve Hindistan’dadır.
Bu dinin Hindistan’a kadar uzanma süreci, bilindiği üzere İslam’ın İran ve Azerbaycan topraklarında hızla yayılması sonucu yeni yaşam alanları arayan Zerdüştlerin Hindistan’a göçleri ile başlamıştır. Bugün Bakü yakınlarında bulunan Ateşgah, bir ortaçağ mabedi olmakla birlikte bugünkü binaları 1600 ve 1700'lü yıllarda yapılmaya başlanmıştır. İlk giriş kapısından başlayarak tüm oda kapıları Sankritçe kitabelere sahip olan bu tapınak, içerdiği odaların modern bir müze görünümünde dizayn edilmesi sayesinde hem ibadet için gelen Zerdüştleri hem de bilgi almaya ziyarete gelen turist ve araştırmacıları aydınlatmaktadır. Tapınağın tam orta yerinde merkezinde bulunan ateş kulesi ise ayrı bir öneme sahiptir. Temizlenme ve arınma aracı olan kutsal ateş burada hiç sönmeden yanmaktadır ve gelen ziyaretçilerce açıkça görülebilmektedir. Zerdüştler için bir kutsal hac merkezi de olan bu Ateşgah özellikle 21 Mart Nevruz Bayramı'nda, bayram için kutsal ateşin buradan alınması sebebiyle ziyaretçi akını yaşamaktadır.
Mimari üslubu ve içerdiği kadim geçmişi ile tüm dinlerden insanları kendisine hayran bırakan bu mabed, Azerbaycan devletinin denetim ve hizmetleri ile ayakta durmaktadır. Şüphesiz Azerbaycan tarihinde de önemli bir yere sahip olan Zerdüştlük ve bu mabet gelecek nesillere taşınmalıdır. Bakü kent merkezinden kolay bir şekilde ulaşılabilen Ateşgah, İran ve Hindistan’da bulunan mabetlerden farklı olarak günümüzde ölü yakma ya da İran’dakine benzer bir akbabalara verme ritüeline sahip değildir. Tapınakta bulunan hücrelerde, bu dini paylaşan kişilerin günahlarından arınma amacıyla kendilerine eziyet ettikleri araçlar ve bunu nasıl yaptıklarını gösteren maketler bulunmaktadır. Her taşında bu köklü geçmişi hissettiren Ateşgah, Bakü’ye yolu düşen hemen tüm gezgin ve araştırmacı grupların uğrak yeri olmaktadır. Dinlerin ve dillerin doğum yeri olan Ortadoğu’nun köklü inanç sistemlerinden olan Zerdüştlüğün bu kadim tapınağının içerdiği simgelerin anlamları ve konumu ile de ayrı bir öneme sahiptir. Azerbaycan’a adını veren kutsal ateşin bu bölgede yer alması şüphesiz bölgede doğalgaz ve petrol yataklarının bulunmasını da kolaylaştırmıştır. Azerbaycan’a adını veren ateş demekteki kastımız, anlamı odlar yani ateşler diyarı olan Azerbaycan’ın en eski dönemlerden beri bu kutsal ateş kaynaklarına sahip olmasıdır. Bölgenin kadim dininin Ateşperestlik yani Zerdüştlük olmasından da ileri gelen bir durum olarak ateşe saygı halen yaygın bir durumdur bölgede.
Dünya üzerindeki üç büyük Ateşgahtan biri olan bakü ateşgahı bu dinin ve bölge tarihinin aydınlanması ve sosyal hayatın anlaşılması açısından incelenmeye değer bir yerdir. Ateşin kutsallığının ön planda olduğu bu din, dünya üzerinde ilk tek tanrılı din olarak da kabul görmektedir. Kutsal Ateşgahın ateşinin hiç sönmemesi ve bu dinin mensuplarının da sonsuza dek dünya ve bölge kültür yelpazesinde var olması temennisiyle.