Ömür Bayramoğlu yazdıS.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer ile Selanik Devlet Çağdaş Sanat Müzesi - Costakis Koleksiyonu Müdürü Dr. Maria Tsantsanoglou’nun eş küratörlüğünde gerçekleştirilen “Rus Avangardı. Sanat ve Tasarımla Geleceği Düşlemek” Sergisi, Costakis Koleksiyonu’nun yanı sıra Moskova’daki Tüm-Rusya Dekoratif Sanatlar Müzesi ve Multimedya Sanat Müzesi ile Avrupa’nın önde gelen özel koleksiyonlarından seçilen 513 eserle, Türkiye’de ilk defa bir arada sunulan Rus Avangardı’nın sanat tarihindeki zengin yerine ışık tutuyor. Dünyanın en önemli rus avangardı koleksiyonlarından ve arşivlerinden biri olan, Selanik Çağdaş Sanat Müzesi - George Costakis Koleksiyonu, “Rus Avangardı. Sanat ve Tasarımla Geleceği Düşlemek” sergisinin de temelini oluşturuyor.20. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşanan entellektüel ve artistik gelişmelerin dünya sanat tarihindeki etkilerine ışık tutacak şekilde kurgulanan sergide, dönem boyunca faaliyet gösteren ve sanatı yaymayı hedefleyen sanatçı ve okullar, resim, tasarım, edebiyat, film ve tiyatro alanlarındaki zengin üretkenlikleriyle temsil ediliyorlar.(Vasily Kandinsky)Costakis’in apartman dairesi 1960’lar ve 70’lerde Moskova’da insanın Rus avargardını rahatça ve açıkça inceleyebileceği tek yerdi.Vernadskii Meydanı’ndaki üç odalı daire gayri resmi bir modern sanat müzesi işlevi görmekteydi; her gün genç ressamlar ve öğrencilerin, yabancı diplomat ve ve siyasetçilerin, ünlü sanatçıların, yazarların ve müzisyenlerin akınına uğruyordu. Herkes orada, yerden tavana Rus avangard sanatının örnekleriyle kaplı duvarların sığınağında konuşuyor, içiyor, şarkı söylüyordu. Costakis Koleksiyonu’nda Rus avangardının bütün dönemlerini temsil eden eserler ve arşiv malzemesi yer alır; koleksiyon avangard sanatçıların hemen hemen tam bir yelpazesini kapsamaktadır. Rus avangard sanatçılarına ait eserleri bir arya geriren dünyadaki en erişilebilir koleksiyondur. Costakis Koleksiyonu’nun sanat tarihindeki yeri de önemlidir, çünkü kurucusu George Costakis’in olağanüstü çabaları sayesinde Rus avangardını imhadan ve unutulmaktan kurtarma misyonunu yerine getirmiştir.George Costakis 1913’te Moskova’da yaşayan Yunan ailenin oğlu olarak dünyaya gelmiş ve yaşamının çoğunu Moskova’da geçirmiştir. 1940’ a kadar Yunanistan elçiliğinin şoförlüğünü yapmıştı. Elçilik kapanınca Kanada elçiliğinin şoförü olarak çalıştı. Görevleri arasında Moskova’ya gelen yabancı diplomatları antika ve sanat eseri satan yerlerde dolaştırmak da vardı. Özel bir sanat eğitimi yoktu ama seyrek rastlanan estetik bir içgüdüye sahipti. 1946’da, Olga Rozanova’nın bir resmini tesadüfen görünce çok etkilendi ve erken 20. yüzyıl Rus deneysel sanatına ilgi duymaya başladı. Stalin döneminde, 1934’te çıkarılan bir kararnameyle sanatta sadece Toplumsal Gerçekçilik üslubu geçerliydi. Bu nedenle o dönemde Rus avangard sanatçıların sergi açması yasaklanmıştı, eserleri gizli yerlere kaldırılıyordu. Costakis bu sanatçıların aileleri, yakın dostları ve tanıdıklarıyla, ayrıca hâlâ hayatta olan Tatlin,Rodchenko, Stepano, Chagall, Goncharova, Larionov, Kudriashov gibi sanatçılarla temasa geçti. Karşılaştığı bütün güçlüklere rağmen 1946-1977 arasında büyük bir koleksiyon meydana getirdi. Avangard sanatçıların değerini bilmemenin trajik bir hata olduğuna inanıyordu; ona göre, “Bir gün insanlar bu sanata ihtiyaç duyacak, bu sanata değer vermeyi öğenecek”ti.(Ivan Kliun (1873-1943) Suprematist Kompozisyon için Etüt, 1916-1918 Kâğıt üstüne kurşunkalem, suluboya ve guvaş Devlet Çağdaş Sanat Müzesi Costakis Koleksiyonu 255.80-787)Costakis’in koleksiyonu oluşturma taktiği Rus Avangardı’na dair eline geçen her malzemeyi toplamaktı. Koleksiyonuna sadece tanınmış sanatçıların büyük, tamamlanmış tablolarını değil, eskizleri,notları, öğrenci egzersizlerini, kısacası yararlı bilgi sağlayacak her şeyi katmıştı. Costakis 1977’de Moskova’dan ayrılıp Yunanistan’a yerleşti, giderken koleksiyonunun önemli bir bölümünü Tretyakov Galeri’sine bıraktı. Atina’da 1990’da öldü. Koleksiyonun 1277 sanat eserinden oluşan diğer bölümünü Yunan Devleti 2000 yılında satın aldı. Bugün bu eserler Selanik’teki Devlet Çağdaş Sanat Müzesi’ninana koleksiyonunu oluşturmaktadır.George Costakis’in büyük bir tutkuyla bir araya getirdiği ve Rus Avangardı eserlerinin gelecek nesillere aktarılmasını sağlayan Costakis Koleksiyonu’ndan sergiye dahil edilen sanatçılar arasında, sanat tarihinin ikonik eserlerinden Siyah Kare’nin yaratıcısı Kazimir Malevich, sanatla üretim arasındaki sınırları belirsizleştirerek sanatsal kuramda yeni bir dönemin öncüsü olan Vladimir Tatlin, fotoğraf, resim, heykel ve grafik sanatının cesur öncüsü Alexander Rodchenko dahil olmak üzere Rus Avangardı’nın birçok önemli ismi bulunuyor. Yine Costakis Koleksiyonu’ndan, dönemin kadın sanatçı yoğunluğunu temsil eden isimler arasında, metinle resim arasındaki etkileşimi temel alan Olga Rozanova, tasarladığı oyun dekorlarıyla tiyatro dilinin dönüşümüne katkıda bulunan Lyubov Popova ve yüzünü Rus halk sanatına dönerek Rus Avangardı’nda belirleyici bir rol üstlenen Natalia Goncharova da sergide eserleriyle yer alıyor. “Rus Avangardı. Sanat ve Tasarımla Geleceği Düşlemek”, 20. yüzyıl sanat tarihinin dönüm noktalarından biri olan bu dönemin tüm büyük isimlerinin eserlerini Türkiye’de ilk kez bir araya getiriyor. Yeni sanatın ve toplumun nasıl bir yapıya sahip olması gerektiğine yönelik araştırmalarında Rus halk sanatına da bakan Rus Avangardı’nın bu yöneliminin yansıdığı uygulamalı sanat eserleri, Moskova’da bulunan Tüm-Rusya Dekoratif Sanatlar Müzesi’nden ödünç alınan, her alandan tasarım örneklerinin yer aldığı seçki, hem Rus Avangardı’nın hayatı yeniden düzenlemeye yönelik idealinin kapsamını hem de halk sanatıyla ilişkisinin tarihini gözler önüne seren bir niteliğe sahip.(Ivan Kliun (1873-1943) Suprematist Çizim, 1922 Kâğıt üstüne suluboya ve guvaş Devlet Çağdaş Sanat Müzesi Costakis Koleksiyonu 290.80-517)“Rus Avangardı. Sanat ve Tasarımla Geleceği Düşlemek” Sergisi, 1 Nisan 2019 tarihine kadar S.Ü Sakıp Sabancı Müzesi’nde sanatseverler tarafından gezilebilir.RUSYA VE AVANGARD SANATRusya’nın Sovyetler Birliği öncesi tarihi 9. yüzıldan 20. yüzyıl başlarına kadar uzanır. Sovyetler Birliği, neredeyse 70 yıl boyunca Avrupa ve dünya tarihinde kritik rol oynadıktan sonra, 25 Aralık 1991’de resmen dağıldı. Rusya’da her yönden büyük çalkantılara sahne olan 1910’lar ve 1920’ler boyunca sanatta izlenen dramatik değişikliklerin ve radikal yeniliklerin zeminini, 20.yüzyılın ilk on yılında meydana gelen entelektüel ve sanatsal gelişmeler hazırlamıştır. Bir grup genç ressam 1870’de “Gezginler” diye anılan Gezici Sergiler Derneği’ni kurmuşu. Amaçları akademizmden uzaklaşmak, toplumsal gerçekliğe ve günlük yaşama daha yakın pragmatik konuları ele almaktı. Yerleşik normları tartışmaya açan ilk hareket onlarınkiydi. Rusya’da 1880’lerde hem şiirde hem de resmde Sembolizm ortaya çıktı. Fransız Sembolizminin özellikleri ile Rus felsefe kurmlarının iç içe geçtiği akım, çoğunlukla yaşam ile ölümün gizemi ve dünyanın ruh gözüyle görünümü konuları üzerine odaklanmıştı. Sembolizmin, 20. yüzyılın başında avangard akımlarının çıkmasına en önemli katkısı, konuyu dolaylı olarak anlatma yaklaşımı, konunun şekil olarak bulunmaması ve dolayısıyla konunun aktarılmasında temsiliyet ve anlatısal yöntemlerin çok da gerekli olmaması idi. 1890’ların sonlarında ve 1900’lerin başında genç sanatçılar çeşitli gruplar kurarak ve birlikte çalışarak sanat dergileri yayınladılar, Rusya dışındaki çağdaş sanatsal gelişmeleri inceleyip sergiler düzenlediler, sanat eleştirisini başlattılar.Rus Avangardını tanımlayan sanatsal olgunun kökeninde Karo Valesi grubunun uzak ya da yakın geçmişe ait bütün sanat üsluplarına karşı giriştiği toplu polemik bulunmaktadır. Ancak avangardın asıl mücadelesi bazı görsel sanatçılar ile geleneklere uymayan bir grup şairin birleşip akademizmin temel direklerine ve burjuva sanat anlayışına karşı çıkmalarıyla başladı. David Burliuk, Alexei Kruchenykh, Vladimir Mayakovskyve Velimir Khlebnikov adlı şairler 1912’de Moskova’da Hylaea grubu olarak, “Yaygın Beğeniyle Bir Şamar”gibi kışkırtıcı bir başlık taşıyan ilk manifestolarını imzaladılar ve “Kendine Yeterli (kendi-merkezli) Sözün Yeni Güzelliğinin Gelişi’ni” duyurdular.(Tiyatro Sahnesi Yüce Gönüllü Aldatılan Koca, 1922 Yönetmen: Vsevolod Meyerhold Sahne Tasarımı / Kostümler: Lyubov Popova)1915’te Kazimir Malevich’in Suprematizmi başlatmasıya nesne ile içerik bütünüyle birbirinden ayrılmıştı; biçim ve renk, sanatı saf esine dayalı bir anlayış olarak yeniden tanımlayan, kendi kendilerine yeterli birer oluşumdu artık. Bu gelişme kuşkusuz, sanatta yeni ifade yolları arayışı sürecinde pei peşe gelen sanatsal gelişmelerin; zaum ilkelerine uygun, resimle ortak hedefleri olan yazınsal yeniliklerin; sanat dalları arasındaki sınırların yok edilmesinin, 1910’larda Rusya’da hakim olan siyasal istikrarsızlıklaın yanı sıra, toplumsal devrim beklentilerinin ve tabii Malevich’in dehasının doğurduğu bir sonuçtu.Malevich’in nesnel olmayan sanatıyla eşzamanlı olarak Vladimir Tatlin’in 1914-1917 arasında gerçekleştirdiği rölyefleri resimsel yöntemin maddi özünden oluşuyordu ve Konstrüktivizm’in temellerini atmıştı. Ttlin “karşıt” ve “köşe” rölyeflerini, Malevich’in Suprematist eserlerinin yer aldığı “Son Fütürist Resim Sergii, Q 10” da sergilemişti. Konstrüktivistler, yalın, rasyonel ve işlevsel form ve yapımlar yaratılması temelinde oluşacak yeni bir estetik yardımıyla insanlarınyaşamı için yeni koşullar oluşturmayı üstlenmişlerdi. Konstrüktüvizmin gündelik yaşam nesnlerinin kitlesel üretimie uygulanması, çağdaş tasarımın temellerini attı ve “Üretimde Sanat” diye adlandırıldı. Bir çok sanatçı, St. Petersburg’daki Devlet Porselen Fabrikası’nda çalışıyor, Sovyet evlerinde kullanılabilecek sofra taıkmları tasarlıyordu. Popova, Stepanova ve Udaltsova’nın tasarladıkları giysiler ve işçi üniformaları Birinci Devlet Tekstil Basma Fabrikası’nda üretiliyordu. Birçok sanatçı tiyatro prodüksiyonlarında çalışıyor, birçok sanatçı da yeni gelişen sinema sanatı için çalışıyordu. Konstrüktivizm sanatının önde gelen akımı olduğu 1920’lerde, sanatçıların, mimarların ve teknisyenlerin hem malzeme kullanımı, hem de yeni form ve hacimlerin araştırılması alanlarında önemli fikir ve çözümler üreterek yeni Sovyet toplumunun vatandaşlarının gündelik yaşamı için yeni bir estetik yaratılmasını amaçlayan güçlü dürtüsüyle karşılaşırız.Kozmizm, 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın ilk 30 yılında Rusya’da evren, kozmik olgular ve uzay araştırmaları karşısındaki yaygın büyülenişi tanımlmak için kullanılan bir terimdir. Kozmizm, insanın evrendeki konumuyla ilgili tinsel bir yaklaşımdan, gerçek roket gemisi mühendisliğine, felsefi bir kavramdan, toplumun gündemindeki bir soruna kadar uzanıyor, birçok yazarın, sanatçının ve bili adamının ilgisini çekiyordu. “Büyük” devrim, farklı çıkarların, derimci düşüncelerin ve ütopik beklentilerin bir karışımı idi. Farklı politik, sosyal ve mili gruplar, nkendi hayallerinin peşinden gitti. Bunun bir sonucu olarak 1917 ve 1922 yıllrı arasında birden fazla devrimci süreç üst üste binmiş, sürekli olarak dinamikler üretmiş oldu.*Sergi metinleri kaynak olarak kullanılmışır.
Sanat
22 Kasım 2018 - 21:33
Güncelleme: 22 Kasım 2018 - 21:48
"Rus Avangardı. Sanat ve Tasarımla Geleceği Düşlemek"
“Rus Avangardı. Sanat ve Tasarımla Geleceği Düşlemek” sergisi, 1 Nisan 2019 tarihine kadar S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi’nde gezilebilir.
Sanat
22 Kasım 2018 - 21:33
Güncelleme: 22 Kasım 2018 - 21:48