Yusuf Çifci yazdı
Hepimiz Kapadokya’nın büyüleyici güzelliğini biliriz. Her yıl sadece Türkiye’den değil, dünyanın farklı ülkelerinden de binlerce turistin ziyaret ettiği bir destinasyon Kapadokya. Şimdilerde bölgeye has festivallerle de ününü iyice katladı. Peki, Kapadokya’yı özel kılan nedir? Tabii ki de muhteşem güzellikteki peribacaları. Bu coğrafi şekilleri sadece Kapadokya’ya has zannetsek de aslında öyle değil. Hem Türkiye’nin değişik yerlerinde hem de dünyanın farklı ülkelerinde peribacalarına rastlamak mümkün. Ben bu şekillere Kapadokya haricinde Van’da (Vanadokya) ve İran’ın Kandovan şehrinde rastladım. Tam görülmesi gereken bütün peribacalarını gördüm derken karşıma bir tane daha çıktı: Manisa’nın Kula ilçesinde yer alan ve kuladokya olarak bilinen peri bacaları.
Coğrafi şekil olarak bakıldığında peribacaları aslında bir ortak çabanın ürünü. Yağmur, kar, sel ve rüzgâr el ele vererek bu coğrafi şekli oluşturuyor. Tabii, yumuşak bir zemin ve sert bir yüzey de bu denklemde olmazsa olmazlar arasında yer alıyor. Genellikle volkanik arazilerde görülen peribacaları şu şekilde oluşuyor: Zemindeki tüf zamanla aşınıyor, yüzeyde kalan sert tabaka ise sabit kalıyor ve ortada muhteşem güzelliği ile peribacaları kalıyor. Tabii, bahsettiğimiz süreç dünden bugüne bir süreç değil, binlerce yıllık bir zaman dilimini kapsıyor.
İran'daki peri bacaları hakkında yazdığım yazıya yukarıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Manisa’nın Peribacaları
Geçtiğimiz haftalarda Ege’nin sakin şehri Manisa’ya bir seyahat yaptık. Şehre karşı aslında ilk başta ön yargılarım vardı. Manisa, benim için İzmir’e giderken mesafe ölçmek için bir göstergeydi ancak. Bir gün olsun “Acaba Manisa’da ne vardır, Manisa’da gezilecek yerler nereler?” sorusu aklıma gelmedi. Ta ki arkadaşım, “Hafta sonu Manisa’ya gidelim!” diyene kadar. Manisa’da gördüm ki bu şehir hiç de öyle ara durak değil. Hem insanları ile hem de görülmeye değer yerleriyle gezginlerin mutlaka rotalarına eklemeleri gereken bir yer.
Manisa gezimiz sırasında beni en çok şaşırtan şeylerden biri bölge halkının Kuladokya olarak isimlendirdiği peribacaları oldu. Kula’nın tarihi evleri ile başladığımız gezide sıra Kuladokya’ya gelince düştük yollara. Kula merkeze yaklaşık olarak 15 km uzaklıkta olan Kula Peribacaları, her ne kadar oldukça sınırlı bir alanı kapsasa da yine de görenleri büyülemeye yetiyor. Kapadokya’dan çok daha genç olan Kula Peribacaları, belki de binlerce yıl sonra çok daha genişleyecek ve turizm için oldukça verimli bir hale gelecek.
Bilindiği gibi ülkemizde belli coğrafyalarda zamanın bir yerinde faaliyete geçmiş bazı volkanlar bulunuyor. Erciyes Dağı, Nemrut Dağı, Tendürek Dağı gibi volkanik araziler ülkemizdeki en popüler sönmüş volkanlar arasında yer alıyor. Aslında çok bilinmese de Kula’da da sönmüş irili ufaklı çeşitli volkanlar bulunuyor. İşte Kula’daki bu volkanik oluşum Kuladokya’nın oluşumunu sağlayan başlıca sebep olarak gösteriliyor. Kolay aşınabilen volkanik araziler, sel suları ve rüzgâr yardımıyla kolayca peribacalarına dönüşüyor.
Milli Parklar Genel Müdürlüğü Kuladokya İçin Devrede
Bu doğal güzelliği korumak için Milli Parklar Genel Müdürlüğü devreye girmiş ve bölgeyi kula peri bacaları Tabiat Anıtı olarak adlandırmış ve 1. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı ilan etmiş. Haliyle özellikle insan eliyle oluşabilecek tahribatın da önüne geçilmiş.
Gördüğüm kadarıyla Kuladokya’da iyi de bir çevre düzenlemesi yapılmış. Seyir terasları, kamelyalar ve banklar yerli yerinde. Giriş kapısının hemen yanına bir çeşme konulmuş ve araba park etmek için de uygun alanlar yapılmış. Bu arada giriş ücreti alınmadığını da belirtmiş olayım.
Kuladokya’ya Ne Kadar Zaman Ayırılmalı?
Az önce de belirttiğim gibi Kuladokya kilometrelerce uzanan bir bölge değil. Bu yüzden uzun uzun vakit ayırmaya gerek yok. Birkaç saatlik bir zaman hayli hayli yetecektir. Bu arada sadece Kuladokya’yı gezmek yerine Manisa’da görülecek farklı yerleri de ekleyerek gezinizi daha zengin hale getirebilirsiniz. Bunun için birkaç rota önerebilirim.
Rota 1
Sardes, Yunus Emre Türbesi, Kula, Kuladokya sıralaması ile harika bir gün geçirmek mümkün.
Rota 2
Ulubey Kanyonu, Kuladokya, Kula sıralaması ile de yine harika bir rota izleyebilirsiniz.