Nâzım şiirlerini ilk kez 1994 yılında bestelemeye başlayan dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say, Tuhaf Dergi’nin Ocak sayısında; kendi müziği ve besteleriyle Nâzım Hikmet’in nasıl buluştuğunu anlatıyor. Aklının ve müziğinin içinde bir yerlerde hep Nâzım’ın olduğunu belirten Fazıl Say, “Neden bunca şarkının içinde Nâzım var?” sorusunu, “Hep bir umut var Nâzım’da… Yaptığım müzikte olmasını, kalmasını, yaşamasını, evreni, hayatı sarmasını istediğim sonsuz bir umut!!!” şeklinde yanıtlıyor.Tuhaf Dergi’nin Ocak sayısında yer alan “Müziğimdeki Nâzım Şiirleri” başlıklı yazısında Fazıl Say, “Nâzım’ı anlatmak için Nâzım’ı kendi folkloruyla beraber anlatmak gerekiyordu” diyor ve ekliyor, “Nâzım’ın derinliğine müziğimle el uzatırken, hislerime doğru ve samimi bir yol açan belki de bu gerçeği çok iyi kavramaktı!”“Nâzım” oratoryosunda; Nâzım Hikmet’in kendisini, şiirlerini, yaşamını, kavgasını, gençlik yıllarını, hapishane yıllarını, insanlık ve dünya üzerine düşüncelerini, canından çok sevdiği memleketi “Türkiye”si üzerine düşüncelerini beş ana bölümde toplayan Fazıl Say, Nâzım Hikmet’i kendi folkloruyla beraber anlatmak gerektiğinin altını çiziyor. “Nâzım Türk’tür. Türk halkının şairidir. Dönemi bellidir. Yaşadıkları bellidir. Dünyaya Türk halkını anlatan şairdir.” diyen Fazıl Say, onunla ilgili müzik yaparken, onu ve eserlerini bestelerken, müziğin içinde Türk halkının yansımasının derin bir şekilde yer alması gerektiğini belirtiyor.Oratoryo dışında, “İlk Şarkılar” ve “Yeni Şarkılar” adlı şarkı albümlerinde Nâzım Hikmet’in şiirlerini besteleyen Fazıl Say, bu albümlerin devamı niteliğindeki, yeni çıkan son albümü “Güz Şarkıları”nda da, şairin “Akrep Gibisin” ve “Güz” adlı iki şiirini besteledi.
Nâzım Hikmet’in, hapishanedeki dokuzuncu yılında yazdığı, umutsuzluğa kapıldığı bir şiirinde, “Arda kalan; sevmek, düşünmek ve anlamak…” dediğini hatırlatan Fazıl Say; aslında, Nâzım Hikmet için ‘arda kalan’ın bütün evren olduğunu ve bu üç hissiyat ile yirminci yüzyılın en büyük edebiyatçılarından biri olarak anıldığını söylüyor.Fazıl Say’ın “Müziğimdeki Nâzım Şiirleri” başlıklı makalesinin tamamı Tuhaf Dergi Ocak sayısında.
Nâzım Hikmet’in, hapishanedeki dokuzuncu yılında yazdığı, umutsuzluğa kapıldığı bir şiirinde, “Arda kalan; sevmek, düşünmek ve anlamak…” dediğini hatırlatan Fazıl Say; aslında, Nâzım Hikmet için ‘arda kalan’ın bütün evren olduğunu ve bu üç hissiyat ile yirminci yüzyılın en büyük edebiyatçılarından biri olarak anıldığını söylüyor.Fazıl Say’ın “Müziğimdeki Nâzım Şiirleri” başlıklı makalesinin tamamı Tuhaf Dergi Ocak sayısında.