Deneyimli yayıncı Deniz Yüce Başarır’ın hazırladığı ve kadın yazarlarla yapılan sohbetlerden oluşan podcast serisi “Elim Kalem de Tutar Kadeh de”’nin yeni bölümüne, edebiyat dünyasının genç seslerinden Fatma Nur Kaptanoğlu konuk oluyor. Kaptanoğlu, yazmanın “biraz Tanrı’dan rol çalmak” olduğunu belirterek yazarlık sürecindeki güçlü hislerinden bahsediyor. Okuma yazmayı öğrendiği andan itibaren yazarlık hedefiyle yola çıkan Kaptanoğlu, Marmaris’ten İstanbul’a taşındığında yaşadığı şaşkınlığı da paylaşıyor ve ekliyor: “İlk iki kitabım, şehirde bir pencerenin bir başka pencereye baktığını fark ettiğim anda başladı.”
“Elim Kalem de Tutar Kadeh de” serisi, edebiyat dünyasının önemli yazarlarını ve onların seslerini dinleyicilere daha yakından tanıtmayı amaçlıyor. Yayıncılık alanındaki deneyimiyle tanınan Deniz Yüce Başarır, kadın yazarlarımızla gerçekleştirdiği içten sohbetleri sunarken, Türkiye’deki kadın kalemlerinin sesi ve kahkahaları da bu seride yankı buluyor.
Bu bölümde, özellikle ilk romanı Babam, Ev ve Yumurta Kabukları ile büyük ilgi gören Fatma Nur Kaptanoğlu ağırlanıyor. Kaptanoğlu, küçük yerlerin tutsaklığından büyük şehrin şaşkınlık ve karmaşasına uzanan bir yolculukta, edebiyatının izlerini takip eden keyifli bir sohbetle dinleyicilerini karşılıyor.
Kaptanoğlu, yazma sürecine dair şunları söylüyor: “Genelde bildiğim yerden yazmayı çok seviyorum. Kendi deneyimlediğim ya da yakınımda deneyimlenen şeyler üzerinde yazmak benim için önemli. Bu yüzden her kitabım biraz otobiyografik...” Kaptanoğlu, Babam, Ev ve Yumurta Kabukları romanı için ise, “Bu kitap tamamen benim hikâyem olmasını çok istediler ama değil,” diyerek hikayenin kişisel bir yansıma olmasına rağmen, tamamıyla kendi öyküsünü anlatmadığını belirtiyor.
Türkiye’de kadın olmanın zorlukları üzerine de konuşan Kaptanoğlu, son zamanlarda kadınların birbirine gösterdiği desteğin kendisini etkilediğini dile getiriyor: “Kadınların birbirine sahip çıkma şekilleri çok etkiliyor ve kendimi artık yalnız hissetmiyorum.”