Yusuf Çifci yazdı
Klasik İran rotasında tebriz hep ihmal edilen bir şehir. Sanıyorum bunun temel sebebi ulaşım ile ilgili. Genellikle uçak seferleri Tahran ağırlıklı olduğu için Tahran’dan Tebriz’e geçmek ardından tekrardan Tahran’a dönüp diğer şehirlere gitmek sanıyorum yolu uzatıyor. Bu yüzden de İran’ın turistik rotasında Tebriz pek de akla gelmiyor. Hâlbuki Tebriz diğer İran şehirleri gibi oldukça güzel ve gezilmeyi hak eden bir şehir.
İran’ın sanayi bakımından ikinci büyük şehri olan Tebriz; İran'ın kuzey batısındaki en büyük şehri, aynı zamanda İran Azerilerinin yoğunluklu olarak yaşadığı bir şehir olarak biliniyor. Resmi nüfus sayımına göre burada 3 milyondan fazla Azeri Türk’ü hayatını devam ettiriyor. Tabii, Azeri Türklerinin yaşadığı bu şehirde konuşulan dil de tabii ki Farsça değil, Farsça ile Azericenin karışımı olan İran Azericesi. Yani Türkiye’den giden herhangi biri herhangi bir yabancı dile ihtiyaç duymadan burada rahatlıkla gezebilir, soydaşlarımızla iletişim kurabilir.
İran ile ilgili diğer yazılarımda da bahsettiğim üzere İran genel olarak ucuz bir ülke. Haliyle mevcut kurlar ile büyüleyici bir seyahat deneyimi yaşamak isteyenler için bence ilk sırada gelmesi gereken ülke. İran ilgili yazılarımı aşağıdaki linklere tıklayarak okuyabilirsiniz. Bugünkü yazımızda bütün olarak İran’ı değil, Tebriz’i konuşacağız. Tebriz’e nasıl gidilir, Tebriz’de ne yenir, Tebriz’de Gezilecek Yerler ve dahası bu yazımızın konusunu oluşturuyor.
Tebriz’e Nasıl Gidilir?
Tebriz’e gitmek üç seçeneğimiz bulunuyor:
1- Uçak ile Tebriz’e Gitmek
Tebriz’e uçak ile gitmek bu üç seçenek arasından en konforlu olanı. Bunun yanında en pahalı olan seçenek de bu. Pegasus’un haftanın belli günleri İstanbul – Tebriz arasında direkt uçuşları bulunuyor.
2- Tebriz’e Karayolu ile Gitmek
Tebriz’e gitmek için bir başka seçenek ise karayolu. Ben de bu seçeneği kullandım. Peki ama nasıl? İstanbul’da yaşadığım için önce İstanbul’dan uçak ile güzel şehrimiz Van’a geldim. Van’dan çarşıdan Kapıköy Gümrük Kapısı’na giden minibüslerle sınır kapısına geldim. (70 TL Temmuz 2022) Kapıköy Gümrük Kapısı’ndan işlemlerimi yaptıktan sonra bir taksi ile Hoy şehrinin otogarına geçtim. (70 TL Temmuz 2022) Buradan da Tebriz otobüsleri ile direkt olarak Tebriz şehrine geçtin. (35 TL) Van’dan Tebriz’e toplam yolculuk sürem 6 saat sürdü.
Aslında Van’dan direkt olarak Tebriz’e minibüs seferleri var ama minibüs geçmek sınırdaki işlemleri uzattığı için 10 saati buluyor. Dilerseniz siz direkt olarak Van – Tebriz yapabilirsiniz.
3- Tebriz’e Trenle Gitmek
Tebriz’e gitmek için bir diğer seçenek ise tren yolculuğu. Ankara ile Tahran arasında belli günlerde yapılan tren seferleri ile Tebriz’e gitmeniz mümkün. Yolculuk sırasında kara yolu ile demir yolunun paralel olduğunu gördüğüm için tren yolculuğunun da epey ilginç olabileceğini düşündüm. Vakti olanlar Tebriz’e trenle gitme seçeneğini araştırabilirler.
Tebriz’de Gezilecek Yerler
Diğer İran yazılarında da söylediğim gibi İran’da ulaşım inanılmaz derecede ucuz. Bu yüzden şehir içi yolculuklarında dilediğiniz kadar taksi kullanabilirsiniz. Zaten Tebriz’de gezilecek yerler birbirine çok yakın. Tabii, Kandovan ya da Eynali Dağı gibi noktalarda ulaşım için taksi kullanmak gerecek. Telefonunuza popüler ulaşım uygulaması olan Snapp’i indirirseniz bu yolculuğunuz çok daha ucuza gelebilir.
Geçiyoruz Tebriz’de gezilecek yerlere…
1- Şah Gölü (El Gölü)
Tebriz’de gezilecek yerler listemizin ilk sırasında Şah Gölü var. Burası Tebriz çarşıya yaklaşık olarak 45 dakika uzaklıkta bulunuyor. Gidiş – dönüş taksi ücreti yaklaşık 50 TL. Peki, Şah Gölü’nün özelliği ne?
Eskiden İranlı bir yüksek zümre üyesinin evi olan bu mekân günümüzde büyükçe bir yapay göl ile halkın kullanımına açılmış. Ben ilk başta gerçek bir göl olduğunu düşünmüştüm fakat işin aslı öyle değilmiş. Tebrizliler Şah Gölü’nü çok seviyorlar. İran’da genellikle büyük bahçelerin giriş ücreti bulunsa da Şah Gölü tamamen ücretsiz.
2- Azerbaycan Müzesi
Azerbaycan Müzesi’nin girişinde aldığım broşürün Türkçeye çevrilmiş halini aynen paylaşıyorum.
Tebriz'de müze kurma fikri, Tebriz kütüphanesinde bir hazineden sikkelerden oluşan bir serginin açıldığı 1929-1928 yılına dayanmaktadır. Azerbaycan Müzesi’nin kuruluşu, 1959 yılında Tebriz Milli Kütüphanesi’nin üst salonunda düzenlenen İran Bastan (Ulusal) Müzesinden ödünç alınan 202 tarihi eserin sergilenmesine dayanmaktadır. Azerbaycan Müzesi 1963 yılında resmi olarak açılmıştır.
Sultanahmet Camii'nin yanındaki İmam Humeyni Caddesi üzerinde bulunan Azerbaycan Müzesi binası, Fransız mimar "Andre Godard" ve Esmaeel Dibaj (Azerbaycan sanat ve kültür organizasyonunun şefi) tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir.
Bu müze, MÖ 5. Bin yıldan İslam dönemine kadar uzanan obje koleksiyonuyla İran'ın en önemli müzelerinden biri olarak kabul ediliyor. Binanın 800 metrekare genişliğinde üç salonu var ve daha sonra birinci kata İran tarihi sikkelerini ve mühürlerini saklamak ve sergilemek için yeni bir salon eklendi. Zemin katta ziyaretçiler tarih öncesi çağlardan ve İslam öncesi İran'dan eserler görebilirler. Bu bölümün en eski objeleri, MÖ 5 bin yılına tarihlenen Esmaeel Abad Tepesi tarihi bölgesindeki küçük bir koleksiyondandır. Bu salondaki diğer dikkat çekici tarih öncesi nesneler, MÖ 3 bin yılına ait taş resimlerdir.
Üç Bin Yıldır Hiç Ayrılmayan Bir Kadın ve Erkek
(Yazarın notu: Müzede ilgimi en çok çeken bölüm üç bin yıldır hiç ayrılmayan bir kadın ve erkeğin iskeletleri oldu.)
Müzedeki en önemli bölümlerden biri birlikte gömülmüş bir erkek ve bir kadının kalıntılarının bulunduğu bir vitrin. 1999 yılında Sultanahmet Camii'nde yapılan bir keşif gezisinde cesetler bulundu, arazi aslında eski bir mezarlığın parçasıydı ve cesetlerin üç bin yıl önce birlikte gömülmesi bu keşfe benzersiz bir kimlik kazandırdı. Farklı keşiflerle keşfedilen katmanlar, Tebriz şehrinin oluşum ve genişleme tarihini göstermenin yanı sıra arkeologların tüm bu yıllar boyunca çabalarının net bir görünümünü sunmak için sanal bir modelde sunulmaktadır. Salonun çıkışına ulaşmadan önce kuzey duvarının yanında İran sanatının en nadide formlarından biri olan Bismillah Taşı sergileniyor. Bu taş beş parçadan oluşmaktadır, dört parça çerçeve içindir, geri kalanı sanat eserinin gövdesidir. Tüm yüzeyler Mirza Sanglakh olarak bilinen İranlı sanatçı Mohammad Ali Ghouchani tarafından oyulmuştur.
Genel olarak müze Türkiye’deki müzeler gibi modern bir görünüme sahip değil ama içerisinde geniş bir zaman dilimini kapsayan eserlerden dolayı Tebriz’de gezilmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Müzenin giriş ücreti 50 TL.
3- Gök Mescid (Mavi Cami – Mescid-i Kebud)
İçerisinde yer alan çinilerden dolayı Mavi Cami olarak da bilinen Gök Mescid, Azerbaycan Müzesi’nin hemen bitişiğinde bulunuyor. Cami, Karakoyunlu Cihan Şah tarafından 1465-66 yılında yaptırılmış. Ben gittiğimde bir kısmı tadilat halinde olsa da yine büyük bir bölümünü rahatlıkla gezebildim. Cami gerçekten de büyüleyici. Tebriz’de gezilmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Bu arada diğer büyük camilerde olduğu gibi İran bu camiyi de müze olarak değerlendiriyor ve müze giriş ücreti talep ediyor. Giriş ücreti 50 TL.
4- Şehriyar Müze Evi
Tebriz’de oldukça mütevazı olmasına rağmen ve neredeyse içerisinde hiçbir şey bulunmamasına rağmen beni en çok etkileyen yerlerden biri büyük Azeri şair Şehriyar’ın müze evi oldu. Şehriyar’ın Heydar Baba dağına hitaben yazdığı ünlü şiirini pek bir sevmemden dolayı bu müze ev beni oldukça etkiledi.
Bu müze evde Şehriyar’ın günlük yaşamda kullandığı eşyaları ve çeşitli eserleri yer alıyor. Türkiye’de de oldukça sevilen bu şairin evi Tebriz’de gezilecek önemli bir yer olarak karşımıza çıkıyor.
Tabii, Şehriyar hakkında herhangi bir bilginiz yoksa belki de sizin için bu ev son derece anlamsız gelecektir.Mürekkep Haber’in kardeş sitesi olan Büyük Şiir Belediyesi’ne yazdığım yazıyı okuyabilir, bu müze ev ve Şehriyar hakkında daha detaylı bilgilere erişebilirsiniz.
Yazıyı okumak için tıklayınız.
Bu arada bu müze evin giriş ücreti yalnızca 2 TL.
5- Kandovan Köyü
Tebriz’de oldukça fazla turist ağırlayan noktalardan bir tanesi de Kandovan köyü. Bu köy tıpkı bizdeki Kapadokya’da olduğu gibi peribacalarına sahip. Her ne kadar Kapadokya kadar görkmemli ve geniş bir alanı kapsamasa da yine de Tebriz’de görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor.
Kandovan ile ilgili detaylı olarak yazdığım yazıya aşağıdaki linke tıklayarak ulaşabilirsiniz.
6- Tebriz Kapalı Çarşısı
Tebriz’de görülmesi gereken yerlerden bir diğeri ise Tebriz Kapalı Çarşısı. Dünyanın en büyük kapalı çarşıları arasında gösterilen bu çarşı adeta Tebriz ticaretinin kalbi diyebiliriz. Sanıyorum içine üç defa girdim ve üçünde de kayboldum. O derece büyük yani.
İran’ın farklı yerlerindeki kapalı çarşılarla aslında büyük bir benzerliği bulunuyor ama bu çarşıda mutlaka görmeniz gereken şey İran halıları. Gerçekten de büyüleyici halılar üretiyorlar. Tablo gibi halıların karşısında büyüleniyorsunuz. Tebriz Kapalı Çarşısı’na gittiğinizde mutlaka İran halılarını görün. Ne demek istediğimi anlayacaksınız.
7- Amir Nezam Evi
Tebriz’de gördüğüm en etkileyici ve fotoğrafik yerlerden biri Amir Nezam Evi oldu. Amir Nezam Evi Eskiden, Azerbaycan valilerin yaşadığı Konak’mış ve Pahlavi döneminde, bu konak Maliye Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı olarak kullanılmıştır. Kaçar Müzesi olarak da bilinen bu ev mükemmel bir şekilde projelendirilmiş iki kattan oluşuyor. Yapının önündeki yine İran mimarisine özgü havuzlar bu evin gösterişine gösteriş katmış.
Yine bir müze olarak değerlendirildiği gibi giriş ücretinin alındığını da söylemeliyim. Giriş ücreti 50 TL.
8- Eynali Dağı
Tebriz’in her yerinden görülebilen bu dağın özelliği kırmızı renkte olması. Tebriz merkezden rahatlıkla taksi ile ulaşabileceğiniz bu dağda bir tane türbe ve bir adet de yapay göl bulunuyor. İranlılar bu dağı mesire yeri olarak kullanıyor. Dağa isterseniz teleferikle isterseniz de dağın yamacından zirveye doldukça kalkan minibüslerle ulaşım sağlayabilirsiniz.
9- Şairler Anıtı
10- Arge Tabriz
11- Saat Kulesi
12- Aziz Stephanos Manastırı
13- Golestan Garden
14- Laleh Park Shopping Center
Tebriz’de ne yenir?
Tebriz’i açıkçası diğer İran şehirlerine göre yeme içme konusunda daha yavan buldum. Restoran sayısı gerçekten çok az ve yiyecekleriniz de sınırlı. Ben seyahatim en çok kebap yedim. Zaten onun dışında da pek bir seçenek bulunmuyor.
Bu arada Tebriz Kalesi’nin ön girişinde modern görünümlü, kahve içilecek birkaç kafenin de olduğunu söylemeliyim.
İran Notları
- İran’da neredeyse her eyaletin farklı bir kültürel özelliği var. Bu yüzden İran’a “dört başlı ülke” benzetmesi yapılıyor.
- İran, kadın erkek ya da fark etmeksizin tek başına yolculuk yapacak kadar güvenli bir ülke.
- İran mimarisinin karakteristik bir özelliği var. Yüzyıllardır bu geleneği değiştirmeden devam ettirmeden devam ediyorlar.
- İran’da en büyük sorun işsizlik.
- Sanılanın aksine İran muhafazakâr bir ülke değil. Hatta halkın çoğunluğu dindar bile değil.
- Kadınlar hayatın çok içindeler. Demokratik eylemlerde kadınlar hep en öndeler.
- Park ve bahçe kültürleri çok gelişmiş. Buldukları her boş yere park ve havuz yapmışlar.
- Park ve bahçelerin çoğunda çadır kurulabiliyor.
- Fiyatlar Türkiye’ye göre çok daha ucuz.
- Halıcılık gerçekten de çok gelişmiş. Tablo gibi halılar yapıyorlar.
www.murekkephaber.com