2022’de “Kurak Günler” ve “Mukavemet” adlı sinema filmlerini izleyiciyle buluşturan; “Kurak Günler” ile hem Cannes Film Festivali’ne giden hem de Antalya Altın Portakal ve Ankara Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini alan; aynı zamanda da evlenip baba olan Selahattin Paşalı, bu şanslı yılı “Kurak Günler”in 9 Aralık’ta gösterime girmesiyle taçlandırıyor.
“Kariyerimde popülerlikten ziyade saygınlık peşindeyim”
Emin Alper imzalı filmi “Kurak Günler”de Savcı Emre karakteriyle ödülleri ve hayranlıkları toplayan Selahattin Paşalı, “Kariyerimde popülerlikten ziyade saygınlık peşindeyim, o daha değerli geliyor bana ve kafamda da o bağımsız sinemayla örtüşüyor,” diye anlatıyor. Bir işte çok iyi değilse hemen bırakmayı tercih ettiğini söyleyen Paşalı, kazandığı ödüllerin en çok, hem kendisi hem de ailesi, eşi, çocuğu için güzel bir miras olmasına sevindiğini söylüyor. Ödüllerin ayrı bir sorumluluk getirdiğine de değinen başarılı oyuncu, “Mükemmeliyetçi bir tarafım olduğu için, ödül bir baskı yaratır mı üstümde diye korkuyordum. Eyvah beklenti çok arttı, ben ne yapacağım? Tam benlik hareketler bunlar. Hiç öyle olmadı,” diye devam ediyor.
“Sevdim baba olma sorumluluğunu”
Baba olunca korkularının arttığını itiraf eden Selahattin Paşalı, “Yazın iki tane ani ölüm yaşadı çok yakınlarım ve bir anda ‘Bana bir şey olursa onlara ne olacak?’ gibi bir korkuya kapıldım,” diye anlatıyor. Babalığın kendisine ilk önce ekonomik olarak bir sorumluluk yüklediğini söyleyen oyuncu “Onlara bir gelecek sunma sorumluğu yüklendi. Hem bağımsız sinema ve tiyatro anlamında hem para kazanabileceğim işler anlamında hayatın dengede olması gerektiğini anladım,” diyor ve ekliyor: “Ama sevdim de bu sorumluluğu, baba olma olayını.”
“Pasif agresiflik var bende”
“Pasif agresiflik var bende, içine atma, sonra bir anda patlama,” diyen Selahattin Paşalı bunun mesleğine yansımasını “Tiyatroda da sert oyunlar oynamayı seviyordum, deşarj oluyorum gibi geliyordu. Hayatta yapamadığın şeyleri sahnede çıkartabiliyorsun,” diye anlatıyor.