Ortaköy'ün yeni kültür/sanat mekanı OrtakAlan, 4 Haziran – 2 Temmuz 2022 tarihleri arasında, “Bir Yaz Gecesi Rüyası” isimli sergiye ev sahipliği yapıyor. İsmini William Sheakspeare’in ünlü oyunundan alan sergi, Ortakalan’ın idealist kuruluş motivasyonunun bir tezahürü olarak, sahil hayatının hala yaşandığı Ortaköy’de, bireyin sanatla kurduğu estetik deneyim ve duyumsama üzerinden yaz mevsiminin bıraktığı hislere odaklanıyor.
Sanat eseri üzerinden duyulan estetik haz, insanın kendi dışında bulunan bir nesneyle kendini ilişkilendirmesinden doğar. Bu noktada nesnede duyulan şey yaşam enerjisidir: bu enerji, kuvvet, işleyiş, amaç edinme ve gerçekleştirme üzerinden yürür. Estetik deneyim; psikolojik, biyolojik ve çevresel olarak ele alınabilir. Deneyimin ihtiyaçlarının karşılığı olarak birey, psikolojik olarak hakikati arar, biyolojik olarak dopamin üretir ve çevresel olarak kendini ilişkilendirir. Yaz mevsiminin gelişiyle, açık alanlarda geçirilen süreler uzar, kişiler kendilerini daha enerjik hisseder ve sosyalleşmeye daha açık olurlar. Bu etmenler psikolojik olarak coşku ve rahatlama sağlarken beraberinde yükselen serotonin ve dopamin ile yaz mevsimi insanın sınırlarını zorlayabildiği bir dönemdir.
Sanat ile bireyin ilişkisinde -gerek izleme gerek üretim anlamında- psikolojinin yeri yadsınamaz. Sanatçının ilham aldığı şey doğrudan ya da dolaylı olabilir. “Bir Yaz Gecesi Rüyası” sanatçıların üretim pratikleri içerisine dolaylı yoldan etki eden mevsimsel değişim ile çeşitlenmiş yaz mevsimi çağrışımlarını yansıtıyor. Rüzgardan dalgalanan perde ve uzayan öğle uykuları, yatak odasında geçirilen dingin saatler, kendini sokağa atan ve büyük bir motivasyon ile şehri adeta bir flaneur gibi tekrar tekrar keşfeden bakışlar, canlanan renkler, filizlenen duygular, ütopyalar, rüyalar… Bu rüya izleyen için işleyen kadar ucu açık, kolektif ve zenginleşmeye meyilli. Bu rüyaya ortak olun.
Sanat eseri üzerinden duyulan estetik haz, insanın kendi dışında bulunan bir nesneyle kendini ilişkilendirmesinden doğar. Bu noktada nesnede duyulan şey yaşam enerjisidir: bu enerji, kuvvet, işleyiş, amaç edinme ve gerçekleştirme üzerinden yürür. Estetik deneyim; psikolojik, biyolojik ve çevresel olarak ele alınabilir. Deneyimin ihtiyaçlarının karşılığı olarak birey, psikolojik olarak hakikati arar, biyolojik olarak dopamin üretir ve çevresel olarak kendini ilişkilendirir. Yaz mevsiminin gelişiyle, açık alanlarda geçirilen süreler uzar, kişiler kendilerini daha enerjik hisseder ve sosyalleşmeye daha açık olurlar. Bu etmenler psikolojik olarak coşku ve rahatlama sağlarken beraberinde yükselen serotonin ve dopamin ile yaz mevsimi insanın sınırlarını zorlayabildiği bir dönemdir.
Sanat ile bireyin ilişkisinde -gerek izleme gerek üretim anlamında- psikolojinin yeri yadsınamaz. Sanatçının ilham aldığı şey doğrudan ya da dolaylı olabilir. “Bir Yaz Gecesi Rüyası” sanatçıların üretim pratikleri içerisine dolaylı yoldan etki eden mevsimsel değişim ile çeşitlenmiş yaz mevsimi çağrışımlarını yansıtıyor. Rüzgardan dalgalanan perde ve uzayan öğle uykuları, yatak odasında geçirilen dingin saatler, kendini sokağa atan ve büyük bir motivasyon ile şehri adeta bir flaneur gibi tekrar tekrar keşfeden bakışlar, canlanan renkler, filizlenen duygular, ütopyalar, rüyalar… Bu rüya izleyen için işleyen kadar ucu açık, kolektif ve zenginleşmeye meyilli. Bu rüyaya ortak olun.