Ömer Uluç'un sanatsal yolculuğunun 1960'lardan 2010'daki vefatına kadar uzanan üretim sürecini kapsayan sergi, sanatçının farklı ifade biçimlerini tematik bir bütünlük içinde sunuyor.
Kağıt üzerine desen ve çizimlerden tuval üzerine akriliğe, kolajdan heykele uzanan geniş bir disiplin yelpazesine sahip olan sergide, Uluç'un kauçuk, keçe, alüminyum, akrilik levha, PVC ve polyester gibi çeşitli malzemelerle oluşturduğu eserler de yer alıyor.Küratörlüğünü Öykü Özsoy Sağnak ve Nilay Dursun'un, asistan küratörlüğünü ise Naz Uğurlu Benek'in üstlendiği "Ömer Uluç: Ufuk Çizgisinden Öteye" sergisi, sanatçının insanlık ve evren arasındaki karmaşık ilişkilere dair düşüncelerini irdeleyen eserleri bir araya getiriyor. Geleneksel sanat anlayışının ötesine geçen bu sergi, izleyiciyi zaman ve mekan kavramlarının dışına taşımayı hedefliyor. Toplamda 300'den fazla yapıt, sanatseverlerle buluşuyor.
Ömer Uluç, Kedi ve Nişanlısı, 1998 (detay), Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı Koleksiyonu, İstanbul Modern Sanat Müzesi / Uzun Süreli Ödünç1931'de doğan Ömer Uluç, 1953'te Robert Kolej'den mezun olduktan sonra ABD'de mühendislik ve ardından resim eğitimi aldı. 1951'de Nuri İyem öncülüğünde kurulan "Tavanarası Ressamları" grubunda yer aldı. 1965'te Paris ve Londra'da, 1972-1973'te ABD ve Meksika'da, 1973-1977 yılları arasında Nijerya'da, 1983'ten 2010'daki vefatına kadar ise Paris ve İstanbul arasında yaşamını sürdürdü. Uluç, farklı coğrafyalarda edindiği deneyimlerle, ironi ve mizah yüklü eserlerinde insan, hayvan ve doğadışı varlıkları içeren bir canlılar albümü oluşturdu. Modern sanatın keşif ruhunu daima taze tutan bir sanatçı olarak, eserleri zamansız bir anlatım sunuyor.