Moda, magazin, edebiyat, çocuk, yemek... Farklı kategorilerde çıkan dergiler mayıs ayında da içerikleriyle göz dolduruyor. Mürekkep Haber olarak mayıs ayında çıkan dergileri ve dergi içeriklerini sizler için derledik. İşte mayıs ayında çıkan dergilerin konu başlıkları...Bilim ve Teknik Dergisi Mayıs 2015 SayısıBu aralar sıkça fark ettiğimiz hatta fark etmek zorunda bırakıldığımız gibi tarih sadece geçmişte kalmış bir olaylar silsilesi değil. Bugünümüzü ve yarınımızı yakından ilgilendiriyor. Bu yüzden tarihi ve özellikle kendi tarihimizi detaylarıyla çok iyi öğrenmek zorundayız. Umuyoruz ki zaferin 100. yılı dolayısıyla Çanakkale Savaşları hakkında yayımladığımız ve yayımlamayı planladığımız yazılar hem milli bir paydamız olan bu konuya ve genel olarak tarihe olan ilgiyi ve farkındalığı artırır hem de bu ilginin sadece belli zamanlara özel olmaktan çıkmasına yardımcı olur. Yrd. Doç. Lokman Erdemir’in Çanakkale cephesinde kara savaşlarının ilk günündeki çıkarmalara verilen karşılığı ve cephede kilit rol oynayan komutanları anlattığı “25 Nisan 1915: Çanakkale’nin En Uzun Sabahı” yazısını zevkle okuyacağınıza eminiz. Ayrıca bu ay hazırladığımız “Çanakkale Cephesi” posterimize katkı ve desteğinden ötürü Lokman Erdemir’e teşekkür ediyoruz.Tarih demişken yakın geçmişte dünya çapında başarıya ulaşmış bilim insanlarımızı unutmak olmaz. Nisan ayı içinde bilim dünyasına çok önemli katkılar sunmuş Oktay Sinanoğlu hocamızı kaybettik. Onu ve çalışmalarını anmak için kısa bir yazı hazırladık. 1950-1999 dönemi için “Yüzyılın Adamı” seçilen ve çalışmalarına artık Türkiye’de devam eden Prof. Dr. Gazi Yaşargil ise kıymetini bilmeye çalıştığımız değerlerimizden. Özlem Ak İkinci’nin kendisi ile yaptığı söyleşiyi de sayfalarımızda bulabilirsiniz. Geçen aylarda bir elbisenin rengi konusunda medyayı meşgul eden tartışma, Pınar Dündar’a ilham kaynağı oldu. “Renkleri nasıl algılıyoruz?”, “Optik yanılsamalar nasıl oluşuyor?” gibi pek çok ilginç soruya cevap aradığı yazıyı kapağımıza taşımaya karar verdik. Bu ilginç yazıyı sizin de bizim kadar keyifle okuyacağınızı umuyoruz.Bir yıla yakın bir süre önce deneme yayını ile aramıza katılmış olan, Bilim ve Teknik dergisinin en genç kardeşi Bilim Genç resmi açılışını yapıyor. 1 Mayıs 2015’ten itibaren http://bilimgenc.tubitak.gov.tr/ adresinden ücretsiz ve sadece çevrimiçi olarak yayımlanacak olan Bilim Genç dergisinin açılışı, yayın kurulu üyesi Serdar Kılıç tarafından hazırlanan ve Çanakkale savaşında yaşananları konu alan “O Gün” isimli deneysel tarih tarzındaki belgesel filminin 30 Nisan’daki gösterimi ile kutlanmış olacak.Bilim ve Teknik dergisi olarak hem Türkiye’deki hem de bağlı bulunduğumuz kurumumuz TÜBİTAK bünyesindeki bilimsel araştırmalara ve gelişmelere ayrıca önem veriyoruz. Sizlere bu tip haberleri vermek bizi hem mutlu ediyor hem de gururlandırıyor. Zaman zaman yer verdiğimiz
TEYDEB projelerindeki başarı hikâyeleri ve bu sayıdaki Göktürk-2 uydusu ve THOR projesi ile ilgili yazılar bunlardan sadece birkaçı...Tanıtım bülteninden alınmıştır.
Başarılı sanatçı Hakan Aysev, şu sıralar yeni albümünün heyecanını yaşıyor. Albümünde kızı Can için Masal isimli şarkıyı söyleyen Hakan Aysev’le müziği ve babalığı hakkında konuştuk.Bebekçe konuşmalı mı, konuşmamalı mı?
“Agu, bugu, ceee…” Bu kelimelerin bebeğinizle iletişim kurarken öylesine ağzınızdan çıkan anlamsız kelimeler olmadığını biliyor muydunuz? Uzmanlara göre bebekçe konuşmak, bir bebeğin dil ve konuşma gelişiminde önemli bir yere sahip…ebebek’ten “Süper Annelik” Etkinliği…
ebebek, günümüz annelerinin “mükemmeliyetçilik” duygusundan yola çıkarak blogger annelerin katıldığı “Süper Annelik” etkinliğini düzenledi. Etkinlikten keyifli kareler sizleri bekliyor.8 soruda refleksoloji
Ayak tabanına uygulanan ancak tüm vücudu daha sağlıklı kılmayı hedefleyen “refleksoloji masajı” hakkındaki sorularımızı ALLE Klinik uzmanlarına ve hamilelik döneminde bu masajı uygulatan ünlü Oyuncu Pelin Karahan’a sorduk. Neden yalnız uyumuyor?
Yine akşam oldu, uyku saati geldi. Ve tüm aile bireyleri için zorlu saatler başladı. Çünkü sizin minik asla odasına gitmek ve yalnız uyumak istemiyor. Peki, uzmanlar nu konuda ne diyor?Bebekolog’unuz anlatıyor: “Bebek kıyafetlerini seçerken nelere dikkat etmeli?”
Bebek kıyafetlerinin hepsi birbirinden şirin ve birbirinden albenili… Peki, kıyafet seçerken tek kriterimiz bu mu olmalı? Üretildiği kumaştan rahatlığına, bebeğimizin sağlığını ilgilendiren pek çok konu aklımızda bulunmalı.Bir babanın günlük notları kitap olursa…
Sizler için Babababa kitabının yazarı Reklamcı Gökalp Gökulu ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Gökulu; Babababa kitabında hamilelik döneminden itibaren eşiyle beraber yaşadıklarını, babalığı, değişen hayat dengelerini esprili bir dille anlatıyor.Tanıtım bülteninden alınmıştır.Varlık dergisinin Mayıs 2015 sayısıEditördenİlkokul mezunu zeki çocukların yetiştirildikten sonra yeniden köylerine dönüp öğretmen olarak çalışmaları, köyleri aydınlatmaları düşüncesiyle 75 yıl önce kurulan ve 1954 yılında kapatılan Köy Enstitüleri toplumsal ve siyasal açılardan bugün de tartışılmaya devam ediyor. Biz de Varlık dergisi olarak tartışmaya katılmak istedik.İbrahim Yıldırım, Hal ve Zaman Mektupları – Vatan Dersleri adıyla romanını da yazdığı enstitülerin dünden bugüne serüvenini yorumladı. Yakın Doğu Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi ve şair Erol Çankaya “köy edebiyatının siyasal-toplumsal kökenlerini” araştırdı. Âba Müslim Çelik ise eğitimci-yazar Mehmet Saydur ile enstitüler üzerine kapsamlı bir söyleşi yaptı.1980 kuşağının önde gelen şairlerinden Tuğrul Tanyol’un iki kitabı birden yayımlandı: Gelecek Günlerin Şarabı (şiir) ve İyi Şiir Koalisyonu (deneme). Kendisine ayrılan sayfalarda Mustafa Fırat, Emel Koşar ve Şerif Fatih şairi farklı açılardan yeniden değerlendirdi.Mehmet Rifat, dergimizin kurucusu Yaşar Nabi Nayır’ın 1947-1957 yılları arasında kaleme aldığı yazılardan oluşan Yıllar Boyunca kitabında sözünü ettiği ülkemiz ve dünya edebiyatına ilişkin sorunların bugün de devam ettiğine dikkat çekiyor.Tesadüf işte!.. Haydar Ergülen de Varlık dergisini anlatıyor yazısında…Fethi Naci’nin doğum gününü Halûk Sunat’ın yazısıyla kutluyor, bu büyük ustayı saygıyla anıyoruz.Medya Notları’nın bu ayki konusu ise şu bizim “Fuat Avni”… AKP’de ne oluyorsa, Tayyip Erdoğan ne diyorsa, neye karar veriliyorsa anında medyayla paylaşan zat. Nilgün Tutal, Aydın Çam ve Korkmaz Alemdar şu sorunun yanıtını arıyor: “Köstebek mi, İhbarcı mı?”Hüseyin Yurttaş, iki ayda bir açtığı “Not Defteri”nde kültüre ve edebiyata dair çoğu zaman dikkatimizden kaçan ayrıntılarla buluşturuyor bizi.Tozan Alkan bu kez Oktay Rifat’ın çevirmenliğini yatırıyor masaya.Küçük İskender’in “Rimbaud Akademisi”nin kapıları bu sayıda da açık!Ve Hatice Meryem bu sayıdan itibaren yine genç öykücülerle baş başa olacak. Kendisine hoş geldin diyoruz.Bu ayın şairleri Cahit Tanyol, Metin Fındıkçı, Kadir Aydemir, Ertekin Özcan, Elif Ağaçayak, Ozan Baygın, Burak Coşkun; öykücüleri ise Nazlı Karabıyıkoğlu, Yusuf Çopur, Sena Keskin.Kitap Eki’miz ise sürpriz olsun!..Tanıtım bülteninden alınmıştır. Derin Tarih Mayıs 2015 Sayısı139 yıllık sır perdesini Derin Tarih aralıyor. Sultan Abdülaziz intihar mı etti, yoksa cinayete mi kurban gitti? Hareme uzanan ellerden Masonik operasyona, trajikomik hal’ fetvasından cinayet delillerine kadar renkli bir yelpazede sunulan dosya sizleri bekliyor.
Muhteşem bir kitap hediyesi daha! Yakın tarihimizi yeniden yazdıracak iddialarla dolu Çerkes Ethem’in kaleme aldığı Nutuk’a Cevaplar ilk kez okurlarla buluşacak.
ÖZEL DOSYA: ERMENİ TEHCİRİ
Papa’nın talihsiz demeci ve Avrupa Parlamentosu’nun zorlama kararının ardından Ermeni tehcirinin gerçeklerini Norman Stone ve Justin McCarthy’den okuyacaksınız.
BAŞKA NELER VAR?
Fatih’in tablosunda meğer ne sırlar varmış. Derin Tarih deşifre ediyor.
İstanbul’un hafızası Semavi Eyice saadetimize ve kederimize ortak olan sokak köpeklerinin renkli hikâyesini anlattı.
Arapçadan İngilizceye kelime göçü! Dünya dili İngilizcenin misafir ettiği yüzlerce Arapça kelimeden 40’ını öğrenmeye hazır olun.
İzmir’in gerçek kahramanı Hasan Tahsin değil, Süleyman Fethi Bey’dir. Efsane Göksel Bayhan’ın yazısıyla sona eriyor.
Hollandalı tarihçi Erik Jan Zürcher: Millî Mücadele kararını alanlar İttihat ve Terakki liderleriydi.
Haçlıların, Bizanslıların ve Ermenilerin korkulu rüyası Emir Gazi’nin hayatına doğru nefes nefese bir yolculuğa ne dersiniz?
Yaşarken dünyadan vazgeçen ruh kahramanı: Ebu Zer Gıfarî.
İsmail Kara soruyor: Şehirlerimizi kim tahrip etti, tatlı su kaynaklarımızı kim kuruttu?
Kuleli Vakası’ndan Yeni Osmanlılara “Muhafazakâr tepki” Şükrü Hanioğlu’nun derin analizleriyle anlam kazanıyor.
Cengiz Han Buhara’ya merhamet etti mi? Cevabı Yavuz Bahadıroğlu’nun yazısında.
Akif’in torunu hasret kaldığı ata topraklarına ayakbastı. Vuslatın nabzını Fatih Bayhan adım adım tuttu.
Mim Kemâl Öke, tarihin derinliklerine kulaç atarken sanat ile nasıl hemhal olunduğunu anlatıyor.
Mehmet Doğan’dan ayın kelimesi: Muhayyer
Eşyanın Kalbi’nde bu ay: Sultanın itibarı, garibanın yoldaşı ‘Sandalye’Tanıtım bülteninden alınmıştır.Altyazı Dergisi Mayıs SayısıAltyazı Aylık Sinema Dergisi Mayıs sayısında son yılların en çok ses getiren korku filmi Peşimdeki Şeytan’ı (It Follows) kapağına taşıyor. Bir grup gencin cinsel ilişki yoluyla bulaşan bir ‘lanet’le mücadelesini anlatan yapım dergide geniş bir inceleme yazısıyla ele alınıyor. Peşimdeki Şeytan’ın afişi ise bu ay Altyazı’nın tüm okuyucularına armağanı!BAKUR
Nisan ayında Bakur’un İstanbul Film Festivali gösteriminin son anda engellenmesi, gün geçtikçe büyüyen bir sansür krizine yol açmıştı. Altyazı’da bu ay, belgeselin yönetmenlerinden Ertuğrul Mavioğlu ve yapımcısı Ayşe Çetinbaş ile filmin yapım sürecinin ve yaşanan sansür vakasının konuşulduğu kapsamlı bir söyleşi yer alıyor. Söyleşinin yanında filmle ilgili bir değerlendirme yazısı da bu ay Altyazı’da.GİZLİ KUSUR
Paul Thomas Anderson’ın, Thomas Pynchon’ın aynı adlı romanından uyarladığı Gizli Kusur (Inherent Vice), 70’lerin Kaliforniya’sında geçen kafası dumanlı bir noir. Joaquin Phoenix’in sinema tarihinin en ayrıksı dedektiflerinden birini ustalıkla canlandırdığı, Anderson’ın ise hem senarist hem de yönetmen olarak tüm hünerini sergilediği Gizli Kusur’la ilgili inceleme yazısı bu ay Altyazı’da okunabilir.MAD MAX SERİSİ
1979-1985 arasında çekilen ve kısa zamanda kültleşen Mad Max serisi, otuz yıl sonra kaldığı yerden devam ediyor. Özgün üçlemede de imzası olan George Miller’ın yönettiği Mad Max: Fury Road’un vizyona girmesi vesilesiyle Altyazı’da bu ay orijinal seriyi ele alan bir değerlendirme yazısı yer alıyor.BURGONYA DÜKÜ
Berberian Ses Stüdyosu ile giallo filmlerine selam gönderen Peter Strickland, yeni filmi Burgonya Dükü’nde (The Duke of Burgundy) bu sefer 70’lerin istismar filmlerini yeniden yorumluyor. Sadece kadınların ve kelebeklerin yer aldığı tuhaf bir evrene sahip olan Burgonya Dükü’yle ilgili inceleme yazısının yanında, Peter Strickland ile yapılan söyleşi bu ay Altyazı’da.ALTYAZI’da ayrıca
Margarethe von Trotta ile söyleşi: Feminizm ve sinema üzerine
Manoel de Oliveira anısına: Portekizli ustanın zarafetle örülü filmografisi
Nesimi Yetik ile söyleşi: Toz Ruhu’nun yönetmeniyle ödüllü filmi üzerine
John Hughes portresi: 80’lerin kült gençlik filmlerinin usta yönetmeni
Rüdiger Suchsland ile söyleşi: Erken dönem Almanya sinemasına bir bakış
Limonata: Taze bir komedi
Eksik: Bir kuşağın eksik temsili
Son Savaş: Aşk (The Lovers): Geç kalmış bir film
‘71: Bir İngiliz askerinin İrlanda’daki gerilim yüklü öyküsü
Bodrumda (Im Keller): Avusturya’daki bodrum katlarında neler oluyor?
Basit Sorular: Yekta Kopan’ın bu ayki soruları Taşa Yazılan Hatıralar filmine
Ayın Kısası: Işık Dikmen’den İçine Kaçan Kız
Bir An: Müge İplikçi’den Spike Lee’nin 25. Saat’i (The 25th Hour, 2002) Kirpi Edebiyat Dergisi Mayıs 2015 SayısıKirpi edebiyat dergisinin mayıs sayısı raflardaki yerini aldı. 1 Mayıs'ı kapağına taşıyan derginin bu ayki konu başlıkları ve yazarları şöyle: 1 MAYIS MARŞI – Sarper ÖZSAN
*, yak ışıkları – Necmi Otçu
Her Mevsim Mayıstır – Mehmet Özgür Ersan
Londrada Acı Komedi- Sarah Karakuş
AŞKIN KAVUŞMA HALİ- Deniz Çantay
PARALELKENAR – Aylin ÖZER
“İnsan ruhunun yarası dikiş tutmaz” – Cennet Güvenç
PARAYI ALLAH BELLEYENLER – Tuba Kır
SU YALNIZLIĞI – BERRİN EFLA FIRAT
Dağlar – Josef Kılçıksız
” O” Yazan: SOUDABEH ASHRAFI Çeviren:Turgut Say
ÖLÜ ŞEHİR – UYGAR BARIŞ BUDAK
BOZCAADA – Hikmet Güzelkokar
DOLUNAY/KESİŞMELER – Erinç BÜYÜKAŞIK
KAR TANELERİ – DİDEM SAYAT
SÖYLE BANA RUMELİ HİSARI – Gülser SAĞIROĞLU
BANKTAKİ ADAM – LEMAN ATEŞ
Demode Bir İroni/ Burak Çakır
KALDIRIM TAŞLARI – Tilbe Demir
MODERN DÜNYANIN İÇİNDEN – Serpil TUNCER
Kamilla – Hasan Karayük
GARİP BİR SOYGUN HİKAYESİ – ümit evran
Vaziyet – yasin ertaş
RUH UYKUSU-Burçin Tolga YILMAZ
Bir Damla Katarsis – Salih Aras
Şizofren – İdil Çetinkaya
KURŞUN ÇIKMAZI – OKTAY YILMAZ
BİR ŞARKIYDI O DA BİTTİ – YASİN TATAR
DAĞLARIN ARDI SAVADİYE – Muharrem DEMİRDİŞ
BANKTAKİ ADAM – Şahin YALDIZ
Şehrin üstüne siluetin yağıyor – Ayhan KELAM
DELİNİN GÜNCESİ – Şahin KÜÇÜKSÜSLÜ
Ethem -Fazlı HUMAR
” Mansur* Darda!” – Turgut SAY
FERAGAT – Nuran KARASabit Fikir Mayıs 2015 SayısıHer gün yeni bir vesileyle hukukla ilgili bir konu gündeme geliyor ve ateşli bir biçimde tartışılıyor. Mesela bu yazının yazıldığı günlerde ülke gündemi savcıların güvenliğinden avukatların adliyelere nasıl gireceğine, Soma Katliamında hukuki sorumluluğun kimde olduğundan başkanlık rejimine ucu hukuki meselelere doğrudan değen konularla meşguldü. Dergi yayımlandığında gündem değişmiş olacak belki de ama yeni gündem maddeleri çerçevesinde gene hukuk tartışılmaya devam edecek.”
SabitFikir dergisinin Mayıs 2015 tarihli 51. sayısının dosya başlığı, “Edebiyat-Hukuk İlişkisinde Gri Tonlar”... Behçet Çelik dosya yazısında, hukuk ile edebiyatın benzeşen ve ayrışan yönlerini ele alırken, “Edebiyatın daha insani bir hukuk düzeni için sürdürülen mücadeleyle nasıl bir ilişkisi vardır?” sorusuna da yanıt arıyor:
“Kuşkusuz, edebiyatçı hiçbir zaman, ‘Toplumsal hayat şöyle düzenlenmeli, hukuk normları bu biçimde oluşturulmalı,’ demeyecektir. Ama edebi yapıtlar nelerin insanı insanlıktan çıkardığını, karakterlerin nasıl aşındığını, farkında olmadan nasıl bir dünya görüşünü içselleştirmeye başladığımızı görmek isteyenlere –bunlara hukukçular da dahildir elbette– her zaman kılavuz olacaktır.”
SabitFikir orta sayfalarının vazgeçilmezi Kararsız Okur infografiği de, her zamanki gibi, kapak konusunu destekliyor. Oylum Yılmaz’ın hazırladığı ve Sedat Girgin’in resimlediği Kararsız Okur, bu ay hukuk eğitimi alıp yoluna ağırlıklı olarak edebiyatla devam eden yazarların, edebiyatta suç ve ceza kavramını başrollere taşıyan metinlerin peşine düşüyor.Ayşe Çavdar ise bu sayıda, EdebiyatDışı'na Avukat Hürrem Sönmez’i konuk ediyor; Sönmez, hayat ile hukuk arasında bir nevi köprü görevi gören dilekçelerin nasıl yazıldığını anlatıyor.Tanıtım bülteninden alınmıştır.İtibar Dergisi Mayıs 2015 Sayısıİtibar, Hasan Aycın 'ın bir çizgisi ile açılıyor. Derginin şiir sayfaları İlker Nuri Öztürk 'ün “Olur Renk Değil”, Fatih Muhammet Atasever 'in “Found Footage” ve Gökhan Ergür 'ün “Topraktan Gelen” isimli şiirleriyle açılıyor. Bu sayının diğer şairleri ise, Said Yavuz , Mustafa Akar , Murat Küçükçifci , Orkun Elmacıgil , Ömer Yalçınova, Zeynep Tuğçe Karadağ, Elif Nuray, Ahmet Edip Başaran, Serdar Arslan, Murat Koparan, Raşit Ulaş, Tuba Kaplan, Ertuğrul Gazi Demir, Kenan Yusuf Taşkın, Mehmet Burak ve Leylâ İpekçi . Bu sayının arka kapak şiiri ise Ercan Yılmaz' a ait.Derginin Mayıs sayısının öykü sayfalarında ise Necip Tosun 'un “İki Damla”, İsmail Özen 'in “Özenti Değil, Yaşantımız Bu”, Işık Yanar 'ın “Hakikat Kitapevi”, Muhsin Macit 'in “Kaplumbağa”, Yunus Emre Özsaray 'ın “Ellerim Konuşmasın”, İsmail Isparta 'nın “Nur ve Leke” ve Betül Nurata 'nın “İnsansız Bir Uçak Kadar Yalnızdım Düştüğümde” öyküleri bulunuyor.Ercan Yıldırım: “İnsanı Ayağa Kaldıran Memnuniyetsizliğidir”İtibar'ın Mayıs sayısında, Yusuf Genç , yeni kitabı Zamanın Ruhuna Karşı ile dikkatleri üzerine çeken Ercan Yıldırım ile bir söyleşi gerçekleştirmiş. Yıldırım “Zamanın ruhuna karşı çıkmak ahlakla olacak bir iş; sadakat, samimiyet ve sahicilik ahlakıyla” diyor. Yine Ercan Yıldırım 'ın “Sezai Karakoç ve Mehmet Akif İnan'da Medeniyet” başlıklı bir çalışması da dergide yer alıyor. Mehmet Narlı 'nın “Osmanlı Şiirinin Evi” adlı yazısı derginin dikkat çeken metinlerinden. Hemen arkasından İsmail Süphandağı 'nın “Şiir ve İnsanın Bir İmkân Oluşu” başlıklı yazısı geliyor. Ali Sali ise “Cumhuriyet'in Dil Cinneti” adlı seri yazıların ilki ile dergide yer alıyor. Cihan Aktaş , otel yazılarına devam ediyor: “Susklarla Tanıştığım Otel: Bulvar”. Mehmet Dinç “Bir Yalnız Kal, Ne Olur?”, Tarık Tufan “Hakikati Anlamak ve Anlatmak” başlıklı yazılarıyla derginin düzyazı sayfalarında yer alıyorlar. Erol Yılmaz, Mustafa Ruhi Şirin, Hüsrev Hatemi, Necip Tosun, Ali Emre, Gökhan Ergür, Güven Adıgüzel ve Müslim Coşkun, yazılarıyla İtibar'ın Mayıs sayısına katılan diğer isimler.Dünyalı Dergisi Mayıs 2015 SayısıHey Dünyalı!
Geçtiğimiz ay elinden bırakamadığın, tekrar tekrar okumaktan kendini alamadığın Dünyalı Dergi’nin 14. sayısı çıktı!
Dünyalı’nın Mayıs sayısında yine muhteşem hediyeler var: Yaratıcılığını arttıracak iki harika yapboz poster, yapboz posterleri tamamlamana yardımcı olacak birbirinden renkli 48 adet çıkartma, zihnini zorlayacak eğlenceli bir bulmaca ve kısa sürede seni deneyimli bir ağaç profesörüne dönüştürecek 16 ağaç kartı...
Mayıs sayımızda öne çıkanlar...
Güzellik dediğimiz zaman aklına ne geliyor? Bir insana baktığında onun dış güzelliği seni etkiliyor mu? Yoksa “Önemli olan iç güzelliği” diyenlerden misin? Güzellik ve çirkinlik, kişilere ve toplumlara göre, çağdan çağa değişen kavramlar. Bir zamanlar güzel kabul edilen özellikler günümüzde komik ya da çirkin olarak algılanabiliyor. Yaşadığımız topraklarda çirkin kabul ettiklerimiz ise binlerce kilometre uzaktaki bir adanın yerlilerinin gözüne güzel görünebiliyor. İçiyle - dışıyla güzellik konusu bu ayki dosya sayfalarımızda seni bekliyor!
Güzellik konusunda herkesten övgü alan bir şey varsa o da çiçekler galiba. Ne dersin, çiçekler arası bir güzellik yarışması düzenlesek, bize fikrini söylemek ister misin?
Ülkemizde bir nükleer santral kurulacak olması bizi çok tedirgin ediyor. Etkilerini merak edip araştırdık. Yanıtları ise çevre sayfalarımızda.
Bu ay ayrıca makarna tarihinden, topa farklı nesnelerle vurmanın yollarından, leziz mi leziz bir kurabiyeden ve yürek hoplatan kalp gerçeklerinden söz ediyoruz.
O halde gel, yepyeni keşiflere çıkalım, sevgili Dünyalı!
En yakın gazete-dergi bayisinde sabırsızlıkla seni bekliyorum!
Tanıtım bülteninden alınmıştır.Genç Dergisi Mayıs 20105 SayısıAkademisyen-Yazar Selim Tiryakiol Kelimlerin İzinde gidiyor… “Fethe Giden Dört Atlı: Rıhlet, Seyahat, Hicret, Sefer”.Devrimizin en önemli mütefekkirlerinden Yusuf Kaplan, Futuhat-ı Mediniyye Yolculuğu köşesinden hayatımıza meşale olacak yazılar yayınlama devam ediyor… “İslam Dünyasına Hakim Olan, Dünyaya Hakim Olur.”Seyyah köşemizin yazarı, usta gazeteci ve televizyon programcısı Adem Özköse, bu ay Afganistan’a Yolculuk yazı dizisinin 4’üncüsünü yayınladı: “Eşkıyalarla Dolu Taftan Çölü” Yazıdan kısa bir bölümü paylaşalım: “Okumak gerçekten de zamanı ve mekânı anlamlandıran bir eylem. Bundan dolayı Taftan Çölü’nü geçmeden önce aklımdan hep çölle ilgili okuduklarım geçiyor, okuduklarımdan aklımda kalanlar da beni son derece heyecanlandırıyordu.”“Hasan el Benna’nın Avrupa’ya Mirası: Tarık Ramazan” başlıklı yazısını Ayrıntılar köşesine taşıyan Turgay Bakırtaş, Tarık Ramazan’ın hayatında iz sürüyor, ibretlik anekdotlar paylaşıyor…Klinik Psikolog köşesinde, dergimizin “psikoloğu” Mehmet Dinç, yine tadına doyum olmaz bir üslupla ders veriyor, öğretiyor… “Annemin Cenazesine Geldi” başlıklı yazıda şurası önemli: “Marifet hatayı, kusuru, eksiği, yanlışı değil iyiliği, güzelliği, doğruluğu, hoşluğu görmekte. Onu gören mutlu olur, ötekini gören mutsuz. Dolayısıyla hatırlayacaksak insanları, anacaksak bir sebeple iyiliklerini hatırlayıp iyilikleriyle analım.”Mânevi terbiye olmazsa, insan eksiktir… Bu eksiklik hem dünyada hem de ahirette hezimete neden olur. Bu anlamda yazılarınızı Mânevi Kimliğin İnşası köşesinden sürdüren Dr. Adem Ergül, bu ay “Başarı ve Bereket Sırrı: Tazim”i anlatıyor…B-ilginize adlı köşeden, bizlere yeni bilgiler sunan; ufuk açan yazıların sahibi Sevilay Kösebalan, Mayıs ayında tekrar GENÇ’te. “Kitaplarda Yazmayan…” başlığını okuyarak tamamlayalım.Orta sayfadayız… Osman Nûri Topbaş Hocaefendi’nin Bir Soru Bir Cevap adlı köşeden yazdığı yazıların bu aykinin başlığı şu: “Yaratılış Hikmetimiz…”Kelimeler köşesi… Rabia Gülcan Kardaş, “Ben’im Bende’dir Sana” başlıklı yazısından sesleniyor: “Nefsini bilen Rabbini bilir’’ düsturunca tabi ki keşfetmek isteyeceksin kendini. Bir doğan kuşu isen elbet padişahın koluna layıksın, kendini tırnaklarını sökecek, gaganı kesecek bir koca karıya emanet edersen yazık olur.”Alican Tatlı, hayatımıza can katacak bilgileri kendine has üslubuyla ortaya çıkarıyor. Can Damlaları’nın bu ayki başlıkları: “Korkmayın! İslam Yurdu Emniyet ve Huzur Yurdudur!” - “Anlattıklarınız Karşınızdakinin Sizi Anladığı Kadardır!” - “Masum Yüzler Yalan Makinası Olmasın” şeklinde.Portre sayfası yazarımız Yusuf Temizcan, önemli şahsiyetleri sizlerle buluşturmaya devam ediyor… Bu ay tanıttığı isim “Sosyal Bilimler Tarihinin En Büyük İsmi, Büyüyü Bozan Büyücü” olarak ifade ettiği: Marx Weber.2013 yılı, Estonya-Gürcistan ortak yapımı Mandalinalar filmi, Kadir Bekâr’ın Sinema köşesinden bu ay GENÇ okurlarına tanıttığı film… Keyifli; derin bir yapıt.“Veballeri ve vebalim; Kitap’ın geçmişin maslahata uygun yorumlarını hâlâ cariyelermiş gibi anlatmaya devam eden âlimlerdedir. Dört gözle yeni çalışmalarını bekliyoruz...” Sinan Özgenç bu ifadeleri Yarım Derviş köşesinden “Vebalim Kimindir?” başlığını verdiği/sorusunu sorduğu yazısında kullandı…Mikro Alemden Makro Aleme köşesi yazarımız Cihan Taştan, “Özgüven Kendinize Değil İnancınıza İtimattır” başlıklı yazısında, kendi yaşadığı bir olayı örnek teşkil etmesi için paylaşıyor… “14 yaşlarında çizdiğim bir ‘Araba projesi’ gerçekleşememişti ancak ne olursa olsun sabır, dua, ihlas ve hırs’ımızın mustakim bir istikamette kullanılmasıyla hiç hayal edemediğimiz başarılara imza atmıştık.”Mesut Kaya, Zamansız Düşünceler adlı köşesinden “Tarafsızlık Bir Düştür!” diyor. Yazıda İmam Gazzâli’nin hayatından ibretlik bölümler, örnekler var…Kitap sayfası yazarımız Mehmet Emin Gül, GENÇ okurları için birbirinden değerli kitapları yorumlamaya, duyurmaya devam ediyor. Bu ayki seçkisi şöyle: “Olmayan Bir Alana Giriş (Oryantalizm, Oksidentalizm ve Sanat/Ahmet Çaycı/İnsan Yayınları/344 Sayfa) - “Şule’den İki Değerli Kitap (Keklik Vurmak – Hüseyin Su/451 Sayfa Sanat Ve… - Ömer Lekesiz/343 Sayfa)S.Bilgehan Eren, Müşâhid adlı köşeden “Derin Dünya İmparatorluğunun Görünmeyen Silahı” yazı dizisinin bu ay 6’ıncısını yayınlıyor: “Gölge Oyunu: Marka ve Moda”Sami Yaylalı’nın hazırladığı bkz. sayfası yine dopdolu… Bu ay bkz.’nin gündeminde “Vatan” var. Başlıklar şöyle: “Vatan Nedir?” - “Haymatlos” - “Namık Kemal” - “Vatani Aslî” - “The Patriot” - “Vatanımda Sular Akar Başıboş” - “Vatan Sağolsun!” - “Vatandaş Rıza Yurttaş Kane.”Vurgu adlı köşede Bülent Şirin “Ayakkabı Yazısı” başlığıyla özel bir yazı paylaşıyor… “Onca beyin yıkama faaliyetinden sonra hâlâ toplumun büyük çoğunluğu eve ayakkabıyla girmeyi tercih etmiyor. Fakat tercih eden bir kesim var, onlar da artık bu toplumda bir sınıf oluşturuyorlar ve sanırım amaç da buydu.”GENÇ’ten Haberler köşesi, tüm GENÇ ailesinin haberlerini; buluşmalarını paylaşmaya devam ediyor… Bu ayki haberlerin başlıkları şu şekilde: “Gazipaşa’da GENÇ Şöleni (Yahya Uyar)” - “Adıyaman Ne Güzeldi! (Salih Yüztgenç)” - “Derdimiz Ebedi Gençliğe Ulaşmak (Yunus Emre Avşar)” - “Liseliler GENÇ’te Buluşuyor! (Talha Eraslan)” - “GENÇ Hasbihal’e Bekliyoruz (Yusuf Goncagül)” - “Sorumlu Sosyal Medya Seferberliği Adana’daydı (Ahmet Ünal)” - “Genç Gönüllü Kızlar Türkiye’nin Dört Bir Yanında! (Fatma Betül Yıldırım)Bilişim-Net sayfasındayız. Dünyadaki teknolojik gelişmeleri duyuran ve kendi yorumlarıyla da dergimize renk katan Muhammed Murat Tutar, yine birbirinden ilginç; bir birinden önemli haberleri paylaşıyor: “Yapay Zekâ İnsan Zekâsını Geçebilir mi?” - “Semadaki Gözümüz: RASAT” - “Kişisel Sağlık Sistemi Açıldı!” ve “Neler Yeni?” bölümü…Fotoğraf köşesinde, sizlerin gönderdiği fotoğraflar, usta fotoğrafçı Halil İbrahim Kurucan tarafından paylaşılmaya ve yorumlanmaya devam ediyor. Kurucan’ın sizlerden gelen fotoğraflara yaptığı yorumların başlığı şöyle: “Fotoğrafta İnsan Neden İlgi Çeker?”Tanıtım bülteninden alınmıştır.Sözcükler Dergisi Mayıs 2015 SayısıSözcükler dergisinin Mayıs-Haziran 2015 tarihli 55. sayısı edebiyat dünyamızın gizli dolaplarından birini açarak ünlü edebiyatçıların yıllar içinde birbirlerine yazdıkları mektuplardan örnekler sunuyor.
Aralarında Yaşar Kemal, Abidin Dino, Güzin Dino, Melih Cevdet Anday, Haldun Taner, Leyla Erbil, Aziz Nesin, Behçet Necatigil, Tomris Uyar, Gülten Akın, İlhan Berk, Fethi Naci, Can Yücel, Afşar Timuçin, Cahit Külebi, Ahmet Erhan gibi edebiyat devlerinin ilk kez günışığına çıkan mektuplarından oluşan özel sayı, mektupların tıpkı basımlarına yer vermesiyle de dikkat çekiyor.
Sözcükler’in bu ayısında ayrıca yakın zamanda yitirdiğimiz Yaşar Kemal’e ilişkin değerlendirme, anı ve söyleşiler de yer alıyor.Atlas’ın Mayıs 2015 SayısıAtlas, Mayıs 2015 sayısında okurlarını ilkbaharı doğada karşılamaya çağırıyor. Dergi bu ay herkese “Bahar Rotaları” kitabı armağan ediyor. Bu özel çalışma, doğanın uyanıp renklendiği ayların en gözde yürüyüş rotalarını fotoğraflarıyla birlikte ayrıntılı olarak tanıtıyor. “Bahar Rotaları”nda Menekşe Yaylası’ndan Karia Patikası’na, Altıparmak Dağları’ndan Anavarza’ya çok sayıda seçenek var.Atlas bu sayıda kuşaklar boyu hayal gücünü ateşleyen ve Fransız Coğrafya Cemiyeti’nce “coğrafyacı” unvanı layık görülen Jules Verne üzerine Prof. Dr. Celal Şengör’le yapılmış bir söyleşiye yer veriyor. Dergi Moğolistan’da kutlanan Naadam Şenlikleri’ne ve bir Şaman ayinine tanık oluyor. Dörtdivan İstasyonu’nda akbabaları gözlemleyen Atlas, yeni ihalelerin tehdidi altındaki Göcek koylarında da bir gezintiye çıkıyor. Atlas ayrıca Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin’de türküleri, dengbejleri, ağıtları, kadim ezgileri, hüznü ve neşeyi dinliyor; farklı kültürlerin seslerdeki yansımalarının peşine düşüyor.Tanıtım bülteninden alınmıştır.Ala Dergisi Mayıs 2015 SayısıGelmeyen sıcak günler, nisan ortasında yağan kar…. Bir sıcak bir soğuk hava derken dengelerimiz de alt üst oldu. Dışarıya çıkarken ‘Acaba ne giysem?’ dert oldu, ne çok yordu. Hal böyle olunca ne çok özledik yazı… Sıcak günlerin neşeli sohbetlerini, biraz tatil keyfini. Ve en çok da uzaktaki yakınlarla buluşmayı. Nihayet ısınıyor havalar, gerçi şimdi de çok sıcak diye yakınırız. Doğanın dengesi ile kendi dengemizin şirazesini ayarlamak da güç… Onca yaşanan talihsizlik ve üzücü olaylardan sonra nisanın gelişi de soğuk oldu belki… Umarım mayıs ısıtır bu sefer içimizi…Yaz ne kadar sıcak geçer bilemem ama renklerin sıcaklığı ve canlılığı sezonu gökkuşağı gibi sarıyor. Renkler canlı ve parlak, metalik trendi günden geceye parçalarla her yerde… Beyaz ve mavi renklerde parçalar okyanus derinliği efektiyle fresh bir stilin kodlarını çiziyor. Siyahlardan vazgeçip renklerin içinde neşe bulmanın tam zamanı…Renkler neşe ile geliyor, tatiller ise dinlenme heyecanıyla başlıyor. Kışın rehaveti, baharın yorgunluğu derken yaz dinlenmenin ve kendine zaman ayırmanın sembolü oldu adeta… Hafta sonları arada bir iki günlük tatillere çıkabilenlerdenseniz çok şanslı olduğunuzu söylemek lazım. Yok tüm kış çalışıp yazı beklediyseniz benim gibi, uzun bir tatili çoktan hakettiniz demektir. Şimdi tatil için nereye gitmeli, nasıl bir alışveriş yapmalı heyecanıyla dergileri karıştırma zamanı…Sıcak mayıs, renkli yaz ve dinlenebildiğimiz harika bir tatil bizi beklesin.Tanıtım bülteninden alınmıştır.Elele Dergisi Mayıs 2015 SayısıElele'nin Mayıs 2015 kapağındaki isim Ezgi Mola. "Kocan Kadar Konuş" ile hepimizi kahkahalara boğan Ezgi Mola, şüphesiz son dönemin en iyi oyuncularından... Ve emin olun kimseye benzemiyor! Elele'nin okurlarına hediyesi ise Özge Ulusoy'dan "Güzelim, Güzelsin, Güzel" kitabı! Kaçırmayın!İşte dergide yer alan konulardan bazıları...
• Karizmatik güzel Hande Doğandemir'in güzellik ve bakım sırları
• 'Acil Aşk Aranıyor'un Sinan'ı Serhat Teoman'la röportaj
• Taze ve etkileyici bir görünüm için ihtiyacınız olan güzellik tüyoları
• Renkli ve eğlenceli bir stilin kilit parçaları
• Yaz trendleri
• Beslenme ve egzersiz önerileriTanıtım bülteninden alınmıştır. Yüzakı Mayıs 2015 SayısıHayat...
Gayesiz bir oyun oynaş sahası mı, yoksa çok büyük bir imtihan meydanı, müthiş bir çalışma mekânı mı?
Çalışmak, terlemek, gayret etmek...
Hangi gaye için, hangi ideali elde etmek için?
Hayatın en anlamlı dilimi gençlik...
Çünkü;
Gençlik; dinçlik demek, enerji demek... Bu enerji nereye akmalı, bu kuvvet hangi dağları devirmeli? Hangi dâvâlara omuz vermeli?
Kabloya alınmadığında, kontrol edilmediğinde her enerji yıkıcı...
Faydalı bir mecrâya sevk edildiğinde; hayat verici, aydınlatıcı, fethedici...
Gençliğin enerjisini anlamsız ve bîhûde maceralardan çekip; uhrevî ve ulvî bir mecrâya sevk etmek, biricik derdimiz...
Bahar ile gençliği, fetih ile idealizmi, mübârek üç aylar ve mîrac ile ulvî gayeleri birleştirdik ve dosya mevzumuzu belirledik:
Ulvî Gayelere ve Ötelerdeki Ufuklara
İDEALİST BİR GENÇLİK İLE...
Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; keyfîlikten kurtarıp, keyfiyete eriştiren çareyi şöyle dile getirdi:
“Gayesi yüce olmayan her genç, sadece cüce işlerin girdabında berbat bir esirdir. Bu tutsaklık zincirlerini kırabilecek yegâne hamle ise, ancak: Ulvî bir gaye. Yüce bir ideal.”
Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi;
“Su testisi su yolunda kırılır.” hakikatinden mülhem, hayat yolculuğunda
«Kazananlar ve Aldananlar»ı kaleme aldı.
Hazret-i Mevlânâ’nın Gönül Deryâsında Sır ve Hikmet İncilerinde; hayatı hayırlarda sonsuz terakkî sırrıyla yaşayan «Sonsuz Mârifet Ummanları» var, îmânın hakikatine erenlerden misaller var.
Nerede bir enerji varsa, ona göz diken de çok olur. Dünya; petrolün, gazın peşinde çevrilen entrikalarla kan gölü...
Aynı mihraklar mânevî enerji deposu ve milletlerin istikbâli olan gençliği de boş bırakmıyorlar.
Yenilenen, kostüm değiştiren ideolojiler; idealsizlik gibi gösterilen şeytânî maksat ve garezler... Dünün komünizm, kapitalizm, faşizm gibi belâlarının yerini alan masum görünüşlü çoğulculuk (pluralizm), pragmatizm, hedonizm cereyanları, tanıma ve kurtulma yolları...
Ulvî gayeler insanı semâlara davet ederken, onun yerin bataklığına saplanması ne acı!.. Minbere lâyık bir mukarnasın, sobaya odun olması ne acı... Cennet tûbâlarının cehennem kütüğü olmaya itilmesi ne vahim!..
Gençlik; nefsânî kuvvetlerin de canlılığı sebebiyle, tuzaklara açık. Bu tuzaklardan kurtuluşun yolu ise, nefsâniyeti ve süfliyeti gözden düşürecek mânevî şuuru, rûhânî idraki uyandırmakta...
Yeşil sahada yuvarlanan meşin yuvarlak yerine; Hazret-i Peygamber’in müjdelediği Roma fethiyle, o «Kızılelma»yla heyecanlanan bir gençlik...
Ten hazlarının dorukları yerine, namaz mîrâcının şâhikalarıyla vecdi arayan bir gençlik...
Ashâb-ı kirâmı örnek alan, hidâyetlere vesile olmayı her şeyden kıymetli bilen bir gençlik...
Tarih köşemiz; idealist sîmâlardan Ebû Hanîfe Hazretleri, Fatih Sultan Mehmed Han, Hattat Hâmid ve Osman Yüksel SERDENGEÇTİ gibi isimleri ağırlıyor.
Şiirlerde de, ulvî gayelere davet, süflî çukurlardan sakındırma var. Gençliğimize;
«Aslına dön!» çağrısı:
Bütün ufukları Allah deyip, bitiştirelim;
Cihanda yüz akı, Seyrî, nesil yetiştirelim. (Seyrî)Tanıtım bülteninden alınmıştır.Fenerbahçe Dergisi Mayıs 2015 SayısıFenerbahçe Spor Kulübü’nün resmi yayın organlarından biri olan Fenerbahçe Dergisi’nin 147 no’lu Mayıs 2015 sayısı futbol takımının bulunduğu birlik beraberlik görseli ve “İstiyoruz. Şampiyon olacağız.” sloganlı kapağıyla taraftara sunuluyor. İslami Hayat Dergisi Mayıs 2015 SayısıDinimiz annelere çok önem vermiştir. İslam tarihinin altın sayfaları, evlatlarını kahramanlık ruhuyla yetiştiren anneler sayesinde yazıldı. Annelik duygusu, benzeri olmayan bir duygudur. Sanki tasavvuftaki “fani olma” ufkuna en yakın, en çok benzeyen haldir. Anne çocuğu için endişelenmekten kendini unutur. Ancak anne olmak sadece yedirmek, içirmek değildir. Anne olmak, gelecek nesillere rahim olmak, istikbali doğurmak demek. Hayatımızı adadığımız çocuklarımız, bizim iki dünyada da istikbalimizdir.Bu sayımızda Seyda Muhammed Konyevî; gönüllerimize işleyen sohbetinde “Allah`a Gönülden Boyun Eğelim“ diye sesleniyor. Seydamız “İman edip, salih ameller işleyen ve Rablerine (ihbat edip) gönülden bağlananlara gelince, işte onlar cennetliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.” (Hud; 23) ayetinde işaret edilen gönülden bağlananların mükafatını anlattığı sohbetinde, “İnsan böyle yalnız Allah`ın rızasına talip olursa o zaman her şey onundur.” buyuruyor.Bu sayımızda yazar ve karikatürist Demirhan Kadıoğlu ile yaptığımız söyleşinin başlığı: “Yurtlardaki Çocuklar İçin Aile, Kayıp Cennettir“Bu söyleşimizde Demirhan Kadıoğlu yurtlarda büyümüş bir çocuğun anne ve babaya olan özlemini anlattığı yazımızda, anne babaları yuvasını yıkmamaları için ikaz ediyor.Bu sayımızda Mehmet Ergin ve Mehmet Gündüz’ün kaleme aldığı “Mücahit Lider Aliya’nın Emaneti, Bosna -I-“ yazıda şu sözleriyle dikkat çekiyorlar;“Barış, adalet ve insan hakları gibi süslü püslü kavramların Müslümanlar için geçerli olmadığının, hatta kendi ırklarından, komşuları olan, beyaz tenli Müslümanlara da layık görülmediğinin delili olmuştur Bosna’da yaşanan acılar. Bosna, Batı uygarlığının Müslümanlar için bir seçenek olmadığının ispatı olmuştur.”Yazarlarımızdan Mustafa Asım Küçükaşcı, “Dertli Bir Baba: Lokman Aleyhisselam” başlıklı yazısında bizlere şöyle seslendi:“Gençlikte düşülecek bir yanlışın, bütün bir ömrü berbat edecek; “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz...” hadîsinin işaretiyle, son nefesi de bedbaht ederek, ebedî ufku karartacak bir tohum olabileceğini gençliğe de ebeveynlere de anlatmak şart... “Bu sayımızda ayrıca Çocuk Eğitimi dosyamızda, Psikolog Rabia Yazıcı, “Peygamberimiz Çocuklara Nasıl Davranırdı?” başlıklı yazısında çocuk eğitiminde Peygamberimizi(s.a.v) örnek almamız gerektiğini vurguladı;“O`nun şefkati çocukların ağlamasına dahi müsaade etmezdi. Hatta mescitte namaz kıldırırken çocuk ağlasa, annenin çocukla ilgilenmesi için namazı kısaltırdı.”Tanıtım bülteninden alınmıştır.Tabule Dergisi Mayıs 2015 SayısıMart ve Nisan’ın yemek malzemesi konusundaki “ne kış, ne yaz” kısırlığından çıkıyoruz yavaş yavaş. Yaz sebzeleri tezgahlarda bir bir yerini alırken sofralarımıza da renk ve çeşitlilik geliyor haliyle. Bunun yanı sıra kışın daha çok kuru yemiş ve kuru meyvelerle geçiştirdiğimiz atıştırmalık öğünlerimize taze yaz meyveleri girdi. Beni en çok mutlu eden kısım da bu sanırım.
Yaz meyveleri kış meyveleri gibi buzhanelerde saklanıp yazın da bulunabilir ama yaz meyveleri için aynı şey söz konusu değil ne yazık ki. Dondurulmuş meyveler de çözdürüldükten sonra tazeleri gibi tüketilemiyor maalesef. O yüzden çok uzun süre hasret kalıyoruz yaz meyvelerine. Süreleri de kısa olduğu için ben mevsimindeyken biraz abartıyorum tüketimini.
Ama koskoca 1 yıl bekleyip yalnızca 1 ay yiyebiliyorsam bir meyveyi, üstelik kendisi de en sevdiğim meyveyse müsaadenizle ben biraz abartacağım bu yıl yine.
Dergimiz bu ay da harika tarifler ve konular içeriyor. Keyif alarak okuyacağınızdan şüphem yok.
Sevgiler…Tanıtım bülteninden alınmıştır.Esquire Mayıs 2015 Sayısı Profesyonel oyunculuk kariyerini 'Şapkadan Babam Çıktı' ile yapsa da o asıl bombasını milyonların unutamadığı 'Leyla ile Mecnun' patlatmış olduğu, hepimizin bildiği ve kabullendiği bir gerçek. Tiyatro kökenli olmasından dolayı olsa gerek; daha sonra rol aldığı 'Ben de Özledim' adlı projede kendini bu denli başarılı oynaması da büyük alkış toplamıştı. Oyunculuktaki yeteneğinde bir sıkıntımız yok; her şey ortada zaten. Ancak Ali Atay'ın yetenekleri sadece oyunculukla sınırlı değil, baştan söyleyelim. O, dinledikçe insanı bir yerlere sürükleyen 'Falan Filan', 'Eksik Bir Şey mi Var?' ve 'Yokluğunda' gibi birçok parçaya hayat veren 'Leyla The Band' grubunun vokalisti, aynı zamanda. Hatta titr hanesine bir yenisinin daha eklendiğini hemen belirtmeliyim; her ne kadar iptal edilmiş olsa da, bu yıl İstanbul Film Festivali'nde gösterime girmesi beklenen ancak geçtiğimiz ay vizyona giren ilk filmi 'Limonata' ile yönetmenlik koltuğuna oturma şerefine nail olmuş biri. Uzun bir aradan sonra, Atv ekranlarında izlediğimiz 'Mutlu Ol Yeter' dizisiyle yeniden buluştuğumuz Ali Atay ile tamamen 'kendisini' konuştuk. Tanıtım bülteninden alınmıştır.
TEYDEB projelerindeki başarı hikâyeleri ve bu sayıdaki Göktürk-2 uydusu ve THOR projesi ile ilgili yazılar bunlardan sadece birkaçı...Tanıtım bülteninden alınmıştır.
National Geographic Mayıs 2015 Sayısı
Coğrafya bilincinin artırılması ve yaygınlaştırılması... 1888’de ABD’de 33 kişi bu bilinçle yola çıktı ve “Sarı Çerçeve” efsanesi yıllar içinde çığ gibi büyüyerek, bugün sayıları on milyonlarla ifade eden bir okur kitlesi yarattı. Dünyanın en saygın fotoğrafçıları ve yazarlarını bünyesinde barındıran National Geographic doğayı, çevreyi, insanı önemsiyor ve okurlarıyla birlikte sürdürülebilirlik çerçevesinde yepyeni bir dünya şekillendiriyor.
Bebek Dergisi Mayıs 2015 SayısıHakan Aysev: “Baba olmayı yaşayarak öğreniyorum.”Başarılı sanatçı Hakan Aysev, şu sıralar yeni albümünün heyecanını yaşıyor. Albümünde kızı Can için Masal isimli şarkıyı söyleyen Hakan Aysev’le müziği ve babalığı hakkında konuştuk.Bebekçe konuşmalı mı, konuşmamalı mı?
“Agu, bugu, ceee…” Bu kelimelerin bebeğinizle iletişim kurarken öylesine ağzınızdan çıkan anlamsız kelimeler olmadığını biliyor muydunuz? Uzmanlara göre bebekçe konuşmak, bir bebeğin dil ve konuşma gelişiminde önemli bir yere sahip…ebebek’ten “Süper Annelik” Etkinliği…
ebebek, günümüz annelerinin “mükemmeliyetçilik” duygusundan yola çıkarak blogger annelerin katıldığı “Süper Annelik” etkinliğini düzenledi. Etkinlikten keyifli kareler sizleri bekliyor.8 soruda refleksoloji
Ayak tabanına uygulanan ancak tüm vücudu daha sağlıklı kılmayı hedefleyen “refleksoloji masajı” hakkındaki sorularımızı ALLE Klinik uzmanlarına ve hamilelik döneminde bu masajı uygulatan ünlü Oyuncu Pelin Karahan’a sorduk. Neden yalnız uyumuyor?
Yine akşam oldu, uyku saati geldi. Ve tüm aile bireyleri için zorlu saatler başladı. Çünkü sizin minik asla odasına gitmek ve yalnız uyumak istemiyor. Peki, uzmanlar nu konuda ne diyor?Bebekolog’unuz anlatıyor: “Bebek kıyafetlerini seçerken nelere dikkat etmeli?”
Bebek kıyafetlerinin hepsi birbirinden şirin ve birbirinden albenili… Peki, kıyafet seçerken tek kriterimiz bu mu olmalı? Üretildiği kumaştan rahatlığına, bebeğimizin sağlığını ilgilendiren pek çok konu aklımızda bulunmalı.Bir babanın günlük notları kitap olursa…
Sizler için Babababa kitabının yazarı Reklamcı Gökalp Gökulu ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Gökulu; Babababa kitabında hamilelik döneminden itibaren eşiyle beraber yaşadıklarını, babalığı, değişen hayat dengelerini esprili bir dille anlatıyor.Tanıtım bülteninden alınmıştır.Varlık dergisinin Mayıs 2015 sayısıEditördenİlkokul mezunu zeki çocukların yetiştirildikten sonra yeniden köylerine dönüp öğretmen olarak çalışmaları, köyleri aydınlatmaları düşüncesiyle 75 yıl önce kurulan ve 1954 yılında kapatılan Köy Enstitüleri toplumsal ve siyasal açılardan bugün de tartışılmaya devam ediyor. Biz de Varlık dergisi olarak tartışmaya katılmak istedik.İbrahim Yıldırım, Hal ve Zaman Mektupları – Vatan Dersleri adıyla romanını da yazdığı enstitülerin dünden bugüne serüvenini yorumladı. Yakın Doğu Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi ve şair Erol Çankaya “köy edebiyatının siyasal-toplumsal kökenlerini” araştırdı. Âba Müslim Çelik ise eğitimci-yazar Mehmet Saydur ile enstitüler üzerine kapsamlı bir söyleşi yaptı.1980 kuşağının önde gelen şairlerinden Tuğrul Tanyol’un iki kitabı birden yayımlandı: Gelecek Günlerin Şarabı (şiir) ve İyi Şiir Koalisyonu (deneme). Kendisine ayrılan sayfalarda Mustafa Fırat, Emel Koşar ve Şerif Fatih şairi farklı açılardan yeniden değerlendirdi.Mehmet Rifat, dergimizin kurucusu Yaşar Nabi Nayır’ın 1947-1957 yılları arasında kaleme aldığı yazılardan oluşan Yıllar Boyunca kitabında sözünü ettiği ülkemiz ve dünya edebiyatına ilişkin sorunların bugün de devam ettiğine dikkat çekiyor.Tesadüf işte!.. Haydar Ergülen de Varlık dergisini anlatıyor yazısında…Fethi Naci’nin doğum gününü Halûk Sunat’ın yazısıyla kutluyor, bu büyük ustayı saygıyla anıyoruz.Medya Notları’nın bu ayki konusu ise şu bizim “Fuat Avni”… AKP’de ne oluyorsa, Tayyip Erdoğan ne diyorsa, neye karar veriliyorsa anında medyayla paylaşan zat. Nilgün Tutal, Aydın Çam ve Korkmaz Alemdar şu sorunun yanıtını arıyor: “Köstebek mi, İhbarcı mı?”Hüseyin Yurttaş, iki ayda bir açtığı “Not Defteri”nde kültüre ve edebiyata dair çoğu zaman dikkatimizden kaçan ayrıntılarla buluşturuyor bizi.Tozan Alkan bu kez Oktay Rifat’ın çevirmenliğini yatırıyor masaya.Küçük İskender’in “Rimbaud Akademisi”nin kapıları bu sayıda da açık!Ve Hatice Meryem bu sayıdan itibaren yine genç öykücülerle baş başa olacak. Kendisine hoş geldin diyoruz.Bu ayın şairleri Cahit Tanyol, Metin Fındıkçı, Kadir Aydemir, Ertekin Özcan, Elif Ağaçayak, Ozan Baygın, Burak Coşkun; öykücüleri ise Nazlı Karabıyıkoğlu, Yusuf Çopur, Sena Keskin.Kitap Eki’miz ise sürpriz olsun!..Tanıtım bülteninden alınmıştır. Derin Tarih Mayıs 2015 Sayısı139 yıllık sır perdesini Derin Tarih aralıyor. Sultan Abdülaziz intihar mı etti, yoksa cinayete mi kurban gitti? Hareme uzanan ellerden Masonik operasyona, trajikomik hal’ fetvasından cinayet delillerine kadar renkli bir yelpazede sunulan dosya sizleri bekliyor.
Muhteşem bir kitap hediyesi daha! Yakın tarihimizi yeniden yazdıracak iddialarla dolu Çerkes Ethem’in kaleme aldığı Nutuk’a Cevaplar ilk kez okurlarla buluşacak.
ÖZEL DOSYA: ERMENİ TEHCİRİ
Papa’nın talihsiz demeci ve Avrupa Parlamentosu’nun zorlama kararının ardından Ermeni tehcirinin gerçeklerini Norman Stone ve Justin McCarthy’den okuyacaksınız.
BAŞKA NELER VAR?
Fatih’in tablosunda meğer ne sırlar varmış. Derin Tarih deşifre ediyor.
İstanbul’un hafızası Semavi Eyice saadetimize ve kederimize ortak olan sokak köpeklerinin renkli hikâyesini anlattı.
Arapçadan İngilizceye kelime göçü! Dünya dili İngilizcenin misafir ettiği yüzlerce Arapça kelimeden 40’ını öğrenmeye hazır olun.
İzmir’in gerçek kahramanı Hasan Tahsin değil, Süleyman Fethi Bey’dir. Efsane Göksel Bayhan’ın yazısıyla sona eriyor.
Hollandalı tarihçi Erik Jan Zürcher: Millî Mücadele kararını alanlar İttihat ve Terakki liderleriydi.
Haçlıların, Bizanslıların ve Ermenilerin korkulu rüyası Emir Gazi’nin hayatına doğru nefes nefese bir yolculuğa ne dersiniz?
Yaşarken dünyadan vazgeçen ruh kahramanı: Ebu Zer Gıfarî.
İsmail Kara soruyor: Şehirlerimizi kim tahrip etti, tatlı su kaynaklarımızı kim kuruttu?
Kuleli Vakası’ndan Yeni Osmanlılara “Muhafazakâr tepki” Şükrü Hanioğlu’nun derin analizleriyle anlam kazanıyor.
Cengiz Han Buhara’ya merhamet etti mi? Cevabı Yavuz Bahadıroğlu’nun yazısında.
Akif’in torunu hasret kaldığı ata topraklarına ayakbastı. Vuslatın nabzını Fatih Bayhan adım adım tuttu.
Mim Kemâl Öke, tarihin derinliklerine kulaç atarken sanat ile nasıl hemhal olunduğunu anlatıyor.
Mehmet Doğan’dan ayın kelimesi: Muhayyer
Eşyanın Kalbi’nde bu ay: Sultanın itibarı, garibanın yoldaşı ‘Sandalye’Tanıtım bülteninden alınmıştır.Altyazı Dergisi Mayıs SayısıAltyazı Aylık Sinema Dergisi Mayıs sayısında son yılların en çok ses getiren korku filmi Peşimdeki Şeytan’ı (It Follows) kapağına taşıyor. Bir grup gencin cinsel ilişki yoluyla bulaşan bir ‘lanet’le mücadelesini anlatan yapım dergide geniş bir inceleme yazısıyla ele alınıyor. Peşimdeki Şeytan’ın afişi ise bu ay Altyazı’nın tüm okuyucularına armağanı!BAKUR
Nisan ayında Bakur’un İstanbul Film Festivali gösteriminin son anda engellenmesi, gün geçtikçe büyüyen bir sansür krizine yol açmıştı. Altyazı’da bu ay, belgeselin yönetmenlerinden Ertuğrul Mavioğlu ve yapımcısı Ayşe Çetinbaş ile filmin yapım sürecinin ve yaşanan sansür vakasının konuşulduğu kapsamlı bir söyleşi yer alıyor. Söyleşinin yanında filmle ilgili bir değerlendirme yazısı da bu ay Altyazı’da.GİZLİ KUSUR
Paul Thomas Anderson’ın, Thomas Pynchon’ın aynı adlı romanından uyarladığı Gizli Kusur (Inherent Vice), 70’lerin Kaliforniya’sında geçen kafası dumanlı bir noir. Joaquin Phoenix’in sinema tarihinin en ayrıksı dedektiflerinden birini ustalıkla canlandırdığı, Anderson’ın ise hem senarist hem de yönetmen olarak tüm hünerini sergilediği Gizli Kusur’la ilgili inceleme yazısı bu ay Altyazı’da okunabilir.MAD MAX SERİSİ
1979-1985 arasında çekilen ve kısa zamanda kültleşen Mad Max serisi, otuz yıl sonra kaldığı yerden devam ediyor. Özgün üçlemede de imzası olan George Miller’ın yönettiği Mad Max: Fury Road’un vizyona girmesi vesilesiyle Altyazı’da bu ay orijinal seriyi ele alan bir değerlendirme yazısı yer alıyor.BURGONYA DÜKÜ
Berberian Ses Stüdyosu ile giallo filmlerine selam gönderen Peter Strickland, yeni filmi Burgonya Dükü’nde (The Duke of Burgundy) bu sefer 70’lerin istismar filmlerini yeniden yorumluyor. Sadece kadınların ve kelebeklerin yer aldığı tuhaf bir evrene sahip olan Burgonya Dükü’yle ilgili inceleme yazısının yanında, Peter Strickland ile yapılan söyleşi bu ay Altyazı’da.ALTYAZI’da ayrıca
Margarethe von Trotta ile söyleşi: Feminizm ve sinema üzerine
Manoel de Oliveira anısına: Portekizli ustanın zarafetle örülü filmografisi
Nesimi Yetik ile söyleşi: Toz Ruhu’nun yönetmeniyle ödüllü filmi üzerine
John Hughes portresi: 80’lerin kült gençlik filmlerinin usta yönetmeni
Rüdiger Suchsland ile söyleşi: Erken dönem Almanya sinemasına bir bakış
Limonata: Taze bir komedi
Eksik: Bir kuşağın eksik temsili
Son Savaş: Aşk (The Lovers): Geç kalmış bir film
‘71: Bir İngiliz askerinin İrlanda’daki gerilim yüklü öyküsü
Bodrumda (Im Keller): Avusturya’daki bodrum katlarında neler oluyor?
Basit Sorular: Yekta Kopan’ın bu ayki soruları Taşa Yazılan Hatıralar filmine
Ayın Kısası: Işık Dikmen’den İçine Kaçan Kız
Bir An: Müge İplikçi’den Spike Lee’nin 25. Saat’i (The 25th Hour, 2002) Kirpi Edebiyat Dergisi Mayıs 2015 SayısıKirpi edebiyat dergisinin mayıs sayısı raflardaki yerini aldı. 1 Mayıs'ı kapağına taşıyan derginin bu ayki konu başlıkları ve yazarları şöyle: 1 MAYIS MARŞI – Sarper ÖZSAN
*, yak ışıkları – Necmi Otçu
Her Mevsim Mayıstır – Mehmet Özgür Ersan
Londrada Acı Komedi- Sarah Karakuş
AŞKIN KAVUŞMA HALİ- Deniz Çantay
PARALELKENAR – Aylin ÖZER
“İnsan ruhunun yarası dikiş tutmaz” – Cennet Güvenç
PARAYI ALLAH BELLEYENLER – Tuba Kır
SU YALNIZLIĞI – BERRİN EFLA FIRAT
Dağlar – Josef Kılçıksız
” O” Yazan: SOUDABEH ASHRAFI Çeviren:Turgut Say
ÖLÜ ŞEHİR – UYGAR BARIŞ BUDAK
BOZCAADA – Hikmet Güzelkokar
DOLUNAY/KESİŞMELER – Erinç BÜYÜKAŞIK
KAR TANELERİ – DİDEM SAYAT
SÖYLE BANA RUMELİ HİSARI – Gülser SAĞIROĞLU
BANKTAKİ ADAM – LEMAN ATEŞ
Demode Bir İroni/ Burak Çakır
KALDIRIM TAŞLARI – Tilbe Demir
MODERN DÜNYANIN İÇİNDEN – Serpil TUNCER
Kamilla – Hasan Karayük
GARİP BİR SOYGUN HİKAYESİ – ümit evran
Vaziyet – yasin ertaş
RUH UYKUSU-Burçin Tolga YILMAZ
Bir Damla Katarsis – Salih Aras
Şizofren – İdil Çetinkaya
KURŞUN ÇIKMAZI – OKTAY YILMAZ
BİR ŞARKIYDI O DA BİTTİ – YASİN TATAR
DAĞLARIN ARDI SAVADİYE – Muharrem DEMİRDİŞ
BANKTAKİ ADAM – Şahin YALDIZ
Şehrin üstüne siluetin yağıyor – Ayhan KELAM
DELİNİN GÜNCESİ – Şahin KÜÇÜKSÜSLÜ
Ethem -Fazlı HUMAR
” Mansur* Darda!” – Turgut SAY
FERAGAT – Nuran KARASabit Fikir Mayıs 2015 SayısıHer gün yeni bir vesileyle hukukla ilgili bir konu gündeme geliyor ve ateşli bir biçimde tartışılıyor. Mesela bu yazının yazıldığı günlerde ülke gündemi savcıların güvenliğinden avukatların adliyelere nasıl gireceğine, Soma Katliamında hukuki sorumluluğun kimde olduğundan başkanlık rejimine ucu hukuki meselelere doğrudan değen konularla meşguldü. Dergi yayımlandığında gündem değişmiş olacak belki de ama yeni gündem maddeleri çerçevesinde gene hukuk tartışılmaya devam edecek.”
SabitFikir dergisinin Mayıs 2015 tarihli 51. sayısının dosya başlığı, “Edebiyat-Hukuk İlişkisinde Gri Tonlar”... Behçet Çelik dosya yazısında, hukuk ile edebiyatın benzeşen ve ayrışan yönlerini ele alırken, “Edebiyatın daha insani bir hukuk düzeni için sürdürülen mücadeleyle nasıl bir ilişkisi vardır?” sorusuna da yanıt arıyor:
“Kuşkusuz, edebiyatçı hiçbir zaman, ‘Toplumsal hayat şöyle düzenlenmeli, hukuk normları bu biçimde oluşturulmalı,’ demeyecektir. Ama edebi yapıtlar nelerin insanı insanlıktan çıkardığını, karakterlerin nasıl aşındığını, farkında olmadan nasıl bir dünya görüşünü içselleştirmeye başladığımızı görmek isteyenlere –bunlara hukukçular da dahildir elbette– her zaman kılavuz olacaktır.”
SabitFikir orta sayfalarının vazgeçilmezi Kararsız Okur infografiği de, her zamanki gibi, kapak konusunu destekliyor. Oylum Yılmaz’ın hazırladığı ve Sedat Girgin’in resimlediği Kararsız Okur, bu ay hukuk eğitimi alıp yoluna ağırlıklı olarak edebiyatla devam eden yazarların, edebiyatta suç ve ceza kavramını başrollere taşıyan metinlerin peşine düşüyor.Ayşe Çavdar ise bu sayıda, EdebiyatDışı'na Avukat Hürrem Sönmez’i konuk ediyor; Sönmez, hayat ile hukuk arasında bir nevi köprü görevi gören dilekçelerin nasıl yazıldığını anlatıyor.Tanıtım bülteninden alınmıştır.İtibar Dergisi Mayıs 2015 Sayısıİtibar, Hasan Aycın 'ın bir çizgisi ile açılıyor. Derginin şiir sayfaları İlker Nuri Öztürk 'ün “Olur Renk Değil”, Fatih Muhammet Atasever 'in “Found Footage” ve Gökhan Ergür 'ün “Topraktan Gelen” isimli şiirleriyle açılıyor. Bu sayının diğer şairleri ise, Said Yavuz , Mustafa Akar , Murat Küçükçifci , Orkun Elmacıgil , Ömer Yalçınova, Zeynep Tuğçe Karadağ, Elif Nuray, Ahmet Edip Başaran, Serdar Arslan, Murat Koparan, Raşit Ulaş, Tuba Kaplan, Ertuğrul Gazi Demir, Kenan Yusuf Taşkın, Mehmet Burak ve Leylâ İpekçi . Bu sayının arka kapak şiiri ise Ercan Yılmaz' a ait.Derginin Mayıs sayısının öykü sayfalarında ise Necip Tosun 'un “İki Damla”, İsmail Özen 'in “Özenti Değil, Yaşantımız Bu”, Işık Yanar 'ın “Hakikat Kitapevi”, Muhsin Macit 'in “Kaplumbağa”, Yunus Emre Özsaray 'ın “Ellerim Konuşmasın”, İsmail Isparta 'nın “Nur ve Leke” ve Betül Nurata 'nın “İnsansız Bir Uçak Kadar Yalnızdım Düştüğümde” öyküleri bulunuyor.Ercan Yıldırım: “İnsanı Ayağa Kaldıran Memnuniyetsizliğidir”İtibar'ın Mayıs sayısında, Yusuf Genç , yeni kitabı Zamanın Ruhuna Karşı ile dikkatleri üzerine çeken Ercan Yıldırım ile bir söyleşi gerçekleştirmiş. Yıldırım “Zamanın ruhuna karşı çıkmak ahlakla olacak bir iş; sadakat, samimiyet ve sahicilik ahlakıyla” diyor. Yine Ercan Yıldırım 'ın “Sezai Karakoç ve Mehmet Akif İnan'da Medeniyet” başlıklı bir çalışması da dergide yer alıyor. Mehmet Narlı 'nın “Osmanlı Şiirinin Evi” adlı yazısı derginin dikkat çeken metinlerinden. Hemen arkasından İsmail Süphandağı 'nın “Şiir ve İnsanın Bir İmkân Oluşu” başlıklı yazısı geliyor. Ali Sali ise “Cumhuriyet'in Dil Cinneti” adlı seri yazıların ilki ile dergide yer alıyor. Cihan Aktaş , otel yazılarına devam ediyor: “Susklarla Tanıştığım Otel: Bulvar”. Mehmet Dinç “Bir Yalnız Kal, Ne Olur?”, Tarık Tufan “Hakikati Anlamak ve Anlatmak” başlıklı yazılarıyla derginin düzyazı sayfalarında yer alıyorlar. Erol Yılmaz, Mustafa Ruhi Şirin, Hüsrev Hatemi, Necip Tosun, Ali Emre, Gökhan Ergür, Güven Adıgüzel ve Müslim Coşkun, yazılarıyla İtibar'ın Mayıs sayısına katılan diğer isimler.Dünyalı Dergisi Mayıs 2015 SayısıHey Dünyalı!
Geçtiğimiz ay elinden bırakamadığın, tekrar tekrar okumaktan kendini alamadığın Dünyalı Dergi’nin 14. sayısı çıktı!
Dünyalı’nın Mayıs sayısında yine muhteşem hediyeler var: Yaratıcılığını arttıracak iki harika yapboz poster, yapboz posterleri tamamlamana yardımcı olacak birbirinden renkli 48 adet çıkartma, zihnini zorlayacak eğlenceli bir bulmaca ve kısa sürede seni deneyimli bir ağaç profesörüne dönüştürecek 16 ağaç kartı...
Mayıs sayımızda öne çıkanlar...
Güzellik dediğimiz zaman aklına ne geliyor? Bir insana baktığında onun dış güzelliği seni etkiliyor mu? Yoksa “Önemli olan iç güzelliği” diyenlerden misin? Güzellik ve çirkinlik, kişilere ve toplumlara göre, çağdan çağa değişen kavramlar. Bir zamanlar güzel kabul edilen özellikler günümüzde komik ya da çirkin olarak algılanabiliyor. Yaşadığımız topraklarda çirkin kabul ettiklerimiz ise binlerce kilometre uzaktaki bir adanın yerlilerinin gözüne güzel görünebiliyor. İçiyle - dışıyla güzellik konusu bu ayki dosya sayfalarımızda seni bekliyor!
Güzellik konusunda herkesten övgü alan bir şey varsa o da çiçekler galiba. Ne dersin, çiçekler arası bir güzellik yarışması düzenlesek, bize fikrini söylemek ister misin?
Ülkemizde bir nükleer santral kurulacak olması bizi çok tedirgin ediyor. Etkilerini merak edip araştırdık. Yanıtları ise çevre sayfalarımızda.
Bu ay ayrıca makarna tarihinden, topa farklı nesnelerle vurmanın yollarından, leziz mi leziz bir kurabiyeden ve yürek hoplatan kalp gerçeklerinden söz ediyoruz.
O halde gel, yepyeni keşiflere çıkalım, sevgili Dünyalı!
En yakın gazete-dergi bayisinde sabırsızlıkla seni bekliyorum!
Tanıtım bülteninden alınmıştır.Genç Dergisi Mayıs 20105 SayısıAkademisyen-Yazar Selim Tiryakiol Kelimlerin İzinde gidiyor… “Fethe Giden Dört Atlı: Rıhlet, Seyahat, Hicret, Sefer”.Devrimizin en önemli mütefekkirlerinden Yusuf Kaplan, Futuhat-ı Mediniyye Yolculuğu köşesinden hayatımıza meşale olacak yazılar yayınlama devam ediyor… “İslam Dünyasına Hakim Olan, Dünyaya Hakim Olur.”Seyyah köşemizin yazarı, usta gazeteci ve televizyon programcısı Adem Özköse, bu ay Afganistan’a Yolculuk yazı dizisinin 4’üncüsünü yayınladı: “Eşkıyalarla Dolu Taftan Çölü” Yazıdan kısa bir bölümü paylaşalım: “Okumak gerçekten de zamanı ve mekânı anlamlandıran bir eylem. Bundan dolayı Taftan Çölü’nü geçmeden önce aklımdan hep çölle ilgili okuduklarım geçiyor, okuduklarımdan aklımda kalanlar da beni son derece heyecanlandırıyordu.”“Hasan el Benna’nın Avrupa’ya Mirası: Tarık Ramazan” başlıklı yazısını Ayrıntılar köşesine taşıyan Turgay Bakırtaş, Tarık Ramazan’ın hayatında iz sürüyor, ibretlik anekdotlar paylaşıyor…Klinik Psikolog köşesinde, dergimizin “psikoloğu” Mehmet Dinç, yine tadına doyum olmaz bir üslupla ders veriyor, öğretiyor… “Annemin Cenazesine Geldi” başlıklı yazıda şurası önemli: “Marifet hatayı, kusuru, eksiği, yanlışı değil iyiliği, güzelliği, doğruluğu, hoşluğu görmekte. Onu gören mutlu olur, ötekini gören mutsuz. Dolayısıyla hatırlayacaksak insanları, anacaksak bir sebeple iyiliklerini hatırlayıp iyilikleriyle analım.”Mânevi terbiye olmazsa, insan eksiktir… Bu eksiklik hem dünyada hem de ahirette hezimete neden olur. Bu anlamda yazılarınızı Mânevi Kimliğin İnşası köşesinden sürdüren Dr. Adem Ergül, bu ay “Başarı ve Bereket Sırrı: Tazim”i anlatıyor…B-ilginize adlı köşeden, bizlere yeni bilgiler sunan; ufuk açan yazıların sahibi Sevilay Kösebalan, Mayıs ayında tekrar GENÇ’te. “Kitaplarda Yazmayan…” başlığını okuyarak tamamlayalım.Orta sayfadayız… Osman Nûri Topbaş Hocaefendi’nin Bir Soru Bir Cevap adlı köşeden yazdığı yazıların bu aykinin başlığı şu: “Yaratılış Hikmetimiz…”Kelimeler köşesi… Rabia Gülcan Kardaş, “Ben’im Bende’dir Sana” başlıklı yazısından sesleniyor: “Nefsini bilen Rabbini bilir’’ düsturunca tabi ki keşfetmek isteyeceksin kendini. Bir doğan kuşu isen elbet padişahın koluna layıksın, kendini tırnaklarını sökecek, gaganı kesecek bir koca karıya emanet edersen yazık olur.”Alican Tatlı, hayatımıza can katacak bilgileri kendine has üslubuyla ortaya çıkarıyor. Can Damlaları’nın bu ayki başlıkları: “Korkmayın! İslam Yurdu Emniyet ve Huzur Yurdudur!” - “Anlattıklarınız Karşınızdakinin Sizi Anladığı Kadardır!” - “Masum Yüzler Yalan Makinası Olmasın” şeklinde.Portre sayfası yazarımız Yusuf Temizcan, önemli şahsiyetleri sizlerle buluşturmaya devam ediyor… Bu ay tanıttığı isim “Sosyal Bilimler Tarihinin En Büyük İsmi, Büyüyü Bozan Büyücü” olarak ifade ettiği: Marx Weber.2013 yılı, Estonya-Gürcistan ortak yapımı Mandalinalar filmi, Kadir Bekâr’ın Sinema köşesinden bu ay GENÇ okurlarına tanıttığı film… Keyifli; derin bir yapıt.“Veballeri ve vebalim; Kitap’ın geçmişin maslahata uygun yorumlarını hâlâ cariyelermiş gibi anlatmaya devam eden âlimlerdedir. Dört gözle yeni çalışmalarını bekliyoruz...” Sinan Özgenç bu ifadeleri Yarım Derviş köşesinden “Vebalim Kimindir?” başlığını verdiği/sorusunu sorduğu yazısında kullandı…Mikro Alemden Makro Aleme köşesi yazarımız Cihan Taştan, “Özgüven Kendinize Değil İnancınıza İtimattır” başlıklı yazısında, kendi yaşadığı bir olayı örnek teşkil etmesi için paylaşıyor… “14 yaşlarında çizdiğim bir ‘Araba projesi’ gerçekleşememişti ancak ne olursa olsun sabır, dua, ihlas ve hırs’ımızın mustakim bir istikamette kullanılmasıyla hiç hayal edemediğimiz başarılara imza atmıştık.”Mesut Kaya, Zamansız Düşünceler adlı köşesinden “Tarafsızlık Bir Düştür!” diyor. Yazıda İmam Gazzâli’nin hayatından ibretlik bölümler, örnekler var…Kitap sayfası yazarımız Mehmet Emin Gül, GENÇ okurları için birbirinden değerli kitapları yorumlamaya, duyurmaya devam ediyor. Bu ayki seçkisi şöyle: “Olmayan Bir Alana Giriş (Oryantalizm, Oksidentalizm ve Sanat/Ahmet Çaycı/İnsan Yayınları/344 Sayfa) - “Şule’den İki Değerli Kitap (Keklik Vurmak – Hüseyin Su/451 Sayfa Sanat Ve… - Ömer Lekesiz/343 Sayfa)S.Bilgehan Eren, Müşâhid adlı köşeden “Derin Dünya İmparatorluğunun Görünmeyen Silahı” yazı dizisinin bu ay 6’ıncısını yayınlıyor: “Gölge Oyunu: Marka ve Moda”Sami Yaylalı’nın hazırladığı bkz. sayfası yine dopdolu… Bu ay bkz.’nin gündeminde “Vatan” var. Başlıklar şöyle: “Vatan Nedir?” - “Haymatlos” - “Namık Kemal” - “Vatani Aslî” - “The Patriot” - “Vatanımda Sular Akar Başıboş” - “Vatan Sağolsun!” - “Vatandaş Rıza Yurttaş Kane.”Vurgu adlı köşede Bülent Şirin “Ayakkabı Yazısı” başlığıyla özel bir yazı paylaşıyor… “Onca beyin yıkama faaliyetinden sonra hâlâ toplumun büyük çoğunluğu eve ayakkabıyla girmeyi tercih etmiyor. Fakat tercih eden bir kesim var, onlar da artık bu toplumda bir sınıf oluşturuyorlar ve sanırım amaç da buydu.”GENÇ’ten Haberler köşesi, tüm GENÇ ailesinin haberlerini; buluşmalarını paylaşmaya devam ediyor… Bu ayki haberlerin başlıkları şu şekilde: “Gazipaşa’da GENÇ Şöleni (Yahya Uyar)” - “Adıyaman Ne Güzeldi! (Salih Yüztgenç)” - “Derdimiz Ebedi Gençliğe Ulaşmak (Yunus Emre Avşar)” - “Liseliler GENÇ’te Buluşuyor! (Talha Eraslan)” - “GENÇ Hasbihal’e Bekliyoruz (Yusuf Goncagül)” - “Sorumlu Sosyal Medya Seferberliği Adana’daydı (Ahmet Ünal)” - “Genç Gönüllü Kızlar Türkiye’nin Dört Bir Yanında! (Fatma Betül Yıldırım)Bilişim-Net sayfasındayız. Dünyadaki teknolojik gelişmeleri duyuran ve kendi yorumlarıyla da dergimize renk katan Muhammed Murat Tutar, yine birbirinden ilginç; bir birinden önemli haberleri paylaşıyor: “Yapay Zekâ İnsan Zekâsını Geçebilir mi?” - “Semadaki Gözümüz: RASAT” - “Kişisel Sağlık Sistemi Açıldı!” ve “Neler Yeni?” bölümü…Fotoğraf köşesinde, sizlerin gönderdiği fotoğraflar, usta fotoğrafçı Halil İbrahim Kurucan tarafından paylaşılmaya ve yorumlanmaya devam ediyor. Kurucan’ın sizlerden gelen fotoğraflara yaptığı yorumların başlığı şöyle: “Fotoğrafta İnsan Neden İlgi Çeker?”Tanıtım bülteninden alınmıştır.Sözcükler Dergisi Mayıs 2015 SayısıSözcükler dergisinin Mayıs-Haziran 2015 tarihli 55. sayısı edebiyat dünyamızın gizli dolaplarından birini açarak ünlü edebiyatçıların yıllar içinde birbirlerine yazdıkları mektuplardan örnekler sunuyor.
Aralarında Yaşar Kemal, Abidin Dino, Güzin Dino, Melih Cevdet Anday, Haldun Taner, Leyla Erbil, Aziz Nesin, Behçet Necatigil, Tomris Uyar, Gülten Akın, İlhan Berk, Fethi Naci, Can Yücel, Afşar Timuçin, Cahit Külebi, Ahmet Erhan gibi edebiyat devlerinin ilk kez günışığına çıkan mektuplarından oluşan özel sayı, mektupların tıpkı basımlarına yer vermesiyle de dikkat çekiyor.
Sözcükler’in bu ayısında ayrıca yakın zamanda yitirdiğimiz Yaşar Kemal’e ilişkin değerlendirme, anı ve söyleşiler de yer alıyor.Atlas’ın Mayıs 2015 SayısıAtlas, Mayıs 2015 sayısında okurlarını ilkbaharı doğada karşılamaya çağırıyor. Dergi bu ay herkese “Bahar Rotaları” kitabı armağan ediyor. Bu özel çalışma, doğanın uyanıp renklendiği ayların en gözde yürüyüş rotalarını fotoğraflarıyla birlikte ayrıntılı olarak tanıtıyor. “Bahar Rotaları”nda Menekşe Yaylası’ndan Karia Patikası’na, Altıparmak Dağları’ndan Anavarza’ya çok sayıda seçenek var.Atlas bu sayıda kuşaklar boyu hayal gücünü ateşleyen ve Fransız Coğrafya Cemiyeti’nce “coğrafyacı” unvanı layık görülen Jules Verne üzerine Prof. Dr. Celal Şengör’le yapılmış bir söyleşiye yer veriyor. Dergi Moğolistan’da kutlanan Naadam Şenlikleri’ne ve bir Şaman ayinine tanık oluyor. Dörtdivan İstasyonu’nda akbabaları gözlemleyen Atlas, yeni ihalelerin tehdidi altındaki Göcek koylarında da bir gezintiye çıkıyor. Atlas ayrıca Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin’de türküleri, dengbejleri, ağıtları, kadim ezgileri, hüznü ve neşeyi dinliyor; farklı kültürlerin seslerdeki yansımalarının peşine düşüyor.Tanıtım bülteninden alınmıştır.Ala Dergisi Mayıs 2015 SayısıGelmeyen sıcak günler, nisan ortasında yağan kar…. Bir sıcak bir soğuk hava derken dengelerimiz de alt üst oldu. Dışarıya çıkarken ‘Acaba ne giysem?’ dert oldu, ne çok yordu. Hal böyle olunca ne çok özledik yazı… Sıcak günlerin neşeli sohbetlerini, biraz tatil keyfini. Ve en çok da uzaktaki yakınlarla buluşmayı. Nihayet ısınıyor havalar, gerçi şimdi de çok sıcak diye yakınırız. Doğanın dengesi ile kendi dengemizin şirazesini ayarlamak da güç… Onca yaşanan talihsizlik ve üzücü olaylardan sonra nisanın gelişi de soğuk oldu belki… Umarım mayıs ısıtır bu sefer içimizi…Yaz ne kadar sıcak geçer bilemem ama renklerin sıcaklığı ve canlılığı sezonu gökkuşağı gibi sarıyor. Renkler canlı ve parlak, metalik trendi günden geceye parçalarla her yerde… Beyaz ve mavi renklerde parçalar okyanus derinliği efektiyle fresh bir stilin kodlarını çiziyor. Siyahlardan vazgeçip renklerin içinde neşe bulmanın tam zamanı…Renkler neşe ile geliyor, tatiller ise dinlenme heyecanıyla başlıyor. Kışın rehaveti, baharın yorgunluğu derken yaz dinlenmenin ve kendine zaman ayırmanın sembolü oldu adeta… Hafta sonları arada bir iki günlük tatillere çıkabilenlerdenseniz çok şanslı olduğunuzu söylemek lazım. Yok tüm kış çalışıp yazı beklediyseniz benim gibi, uzun bir tatili çoktan hakettiniz demektir. Şimdi tatil için nereye gitmeli, nasıl bir alışveriş yapmalı heyecanıyla dergileri karıştırma zamanı…Sıcak mayıs, renkli yaz ve dinlenebildiğimiz harika bir tatil bizi beklesin.Tanıtım bülteninden alınmıştır.Elele Dergisi Mayıs 2015 SayısıElele'nin Mayıs 2015 kapağındaki isim Ezgi Mola. "Kocan Kadar Konuş" ile hepimizi kahkahalara boğan Ezgi Mola, şüphesiz son dönemin en iyi oyuncularından... Ve emin olun kimseye benzemiyor! Elele'nin okurlarına hediyesi ise Özge Ulusoy'dan "Güzelim, Güzelsin, Güzel" kitabı! Kaçırmayın!İşte dergide yer alan konulardan bazıları...
• Karizmatik güzel Hande Doğandemir'in güzellik ve bakım sırları
• 'Acil Aşk Aranıyor'un Sinan'ı Serhat Teoman'la röportaj
• Taze ve etkileyici bir görünüm için ihtiyacınız olan güzellik tüyoları
• Renkli ve eğlenceli bir stilin kilit parçaları
• Yaz trendleri
• Beslenme ve egzersiz önerileriTanıtım bülteninden alınmıştır. Yüzakı Mayıs 2015 SayısıHayat...
Gayesiz bir oyun oynaş sahası mı, yoksa çok büyük bir imtihan meydanı, müthiş bir çalışma mekânı mı?
Çalışmak, terlemek, gayret etmek...
Hangi gaye için, hangi ideali elde etmek için?
Hayatın en anlamlı dilimi gençlik...
Çünkü;
Gençlik; dinçlik demek, enerji demek... Bu enerji nereye akmalı, bu kuvvet hangi dağları devirmeli? Hangi dâvâlara omuz vermeli?
Kabloya alınmadığında, kontrol edilmediğinde her enerji yıkıcı...
Faydalı bir mecrâya sevk edildiğinde; hayat verici, aydınlatıcı, fethedici...
Gençliğin enerjisini anlamsız ve bîhûde maceralardan çekip; uhrevî ve ulvî bir mecrâya sevk etmek, biricik derdimiz...
Bahar ile gençliği, fetih ile idealizmi, mübârek üç aylar ve mîrac ile ulvî gayeleri birleştirdik ve dosya mevzumuzu belirledik:
Ulvî Gayelere ve Ötelerdeki Ufuklara
İDEALİST BİR GENÇLİK İLE...
Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; keyfîlikten kurtarıp, keyfiyete eriştiren çareyi şöyle dile getirdi:
“Gayesi yüce olmayan her genç, sadece cüce işlerin girdabında berbat bir esirdir. Bu tutsaklık zincirlerini kırabilecek yegâne hamle ise, ancak: Ulvî bir gaye. Yüce bir ideal.”
Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi;
“Su testisi su yolunda kırılır.” hakikatinden mülhem, hayat yolculuğunda
«Kazananlar ve Aldananlar»ı kaleme aldı.
Hazret-i Mevlânâ’nın Gönül Deryâsında Sır ve Hikmet İncilerinde; hayatı hayırlarda sonsuz terakkî sırrıyla yaşayan «Sonsuz Mârifet Ummanları» var, îmânın hakikatine erenlerden misaller var.
Nerede bir enerji varsa, ona göz diken de çok olur. Dünya; petrolün, gazın peşinde çevrilen entrikalarla kan gölü...
Aynı mihraklar mânevî enerji deposu ve milletlerin istikbâli olan gençliği de boş bırakmıyorlar.
Yenilenen, kostüm değiştiren ideolojiler; idealsizlik gibi gösterilen şeytânî maksat ve garezler... Dünün komünizm, kapitalizm, faşizm gibi belâlarının yerini alan masum görünüşlü çoğulculuk (pluralizm), pragmatizm, hedonizm cereyanları, tanıma ve kurtulma yolları...
Ulvî gayeler insanı semâlara davet ederken, onun yerin bataklığına saplanması ne acı!.. Minbere lâyık bir mukarnasın, sobaya odun olması ne acı... Cennet tûbâlarının cehennem kütüğü olmaya itilmesi ne vahim!..
Gençlik; nefsânî kuvvetlerin de canlılığı sebebiyle, tuzaklara açık. Bu tuzaklardan kurtuluşun yolu ise, nefsâniyeti ve süfliyeti gözden düşürecek mânevî şuuru, rûhânî idraki uyandırmakta...
Yeşil sahada yuvarlanan meşin yuvarlak yerine; Hazret-i Peygamber’in müjdelediği Roma fethiyle, o «Kızılelma»yla heyecanlanan bir gençlik...
Ten hazlarının dorukları yerine, namaz mîrâcının şâhikalarıyla vecdi arayan bir gençlik...
Ashâb-ı kirâmı örnek alan, hidâyetlere vesile olmayı her şeyden kıymetli bilen bir gençlik...
Tarih köşemiz; idealist sîmâlardan Ebû Hanîfe Hazretleri, Fatih Sultan Mehmed Han, Hattat Hâmid ve Osman Yüksel SERDENGEÇTİ gibi isimleri ağırlıyor.
Şiirlerde de, ulvî gayelere davet, süflî çukurlardan sakındırma var. Gençliğimize;
«Aslına dön!» çağrısı:
Bütün ufukları Allah deyip, bitiştirelim;
Cihanda yüz akı, Seyrî, nesil yetiştirelim. (Seyrî)Tanıtım bülteninden alınmıştır.Fenerbahçe Dergisi Mayıs 2015 SayısıFenerbahçe Spor Kulübü’nün resmi yayın organlarından biri olan Fenerbahçe Dergisi’nin 147 no’lu Mayıs 2015 sayısı futbol takımının bulunduğu birlik beraberlik görseli ve “İstiyoruz. Şampiyon olacağız.” sloganlı kapağıyla taraftara sunuluyor. İslami Hayat Dergisi Mayıs 2015 SayısıDinimiz annelere çok önem vermiştir. İslam tarihinin altın sayfaları, evlatlarını kahramanlık ruhuyla yetiştiren anneler sayesinde yazıldı. Annelik duygusu, benzeri olmayan bir duygudur. Sanki tasavvuftaki “fani olma” ufkuna en yakın, en çok benzeyen haldir. Anne çocuğu için endişelenmekten kendini unutur. Ancak anne olmak sadece yedirmek, içirmek değildir. Anne olmak, gelecek nesillere rahim olmak, istikbali doğurmak demek. Hayatımızı adadığımız çocuklarımız, bizim iki dünyada da istikbalimizdir.Bu sayımızda Seyda Muhammed Konyevî; gönüllerimize işleyen sohbetinde “Allah`a Gönülden Boyun Eğelim“ diye sesleniyor. Seydamız “İman edip, salih ameller işleyen ve Rablerine (ihbat edip) gönülden bağlananlara gelince, işte onlar cennetliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.” (Hud; 23) ayetinde işaret edilen gönülden bağlananların mükafatını anlattığı sohbetinde, “İnsan böyle yalnız Allah`ın rızasına talip olursa o zaman her şey onundur.” buyuruyor.Bu sayımızda yazar ve karikatürist Demirhan Kadıoğlu ile yaptığımız söyleşinin başlığı: “Yurtlardaki Çocuklar İçin Aile, Kayıp Cennettir“Bu söyleşimizde Demirhan Kadıoğlu yurtlarda büyümüş bir çocuğun anne ve babaya olan özlemini anlattığı yazımızda, anne babaları yuvasını yıkmamaları için ikaz ediyor.Bu sayımızda Mehmet Ergin ve Mehmet Gündüz’ün kaleme aldığı “Mücahit Lider Aliya’nın Emaneti, Bosna -I-“ yazıda şu sözleriyle dikkat çekiyorlar;“Barış, adalet ve insan hakları gibi süslü püslü kavramların Müslümanlar için geçerli olmadığının, hatta kendi ırklarından, komşuları olan, beyaz tenli Müslümanlara da layık görülmediğinin delili olmuştur Bosna’da yaşanan acılar. Bosna, Batı uygarlığının Müslümanlar için bir seçenek olmadığının ispatı olmuştur.”Yazarlarımızdan Mustafa Asım Küçükaşcı, “Dertli Bir Baba: Lokman Aleyhisselam” başlıklı yazısında bizlere şöyle seslendi:“Gençlikte düşülecek bir yanlışın, bütün bir ömrü berbat edecek; “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz...” hadîsinin işaretiyle, son nefesi de bedbaht ederek, ebedî ufku karartacak bir tohum olabileceğini gençliğe de ebeveynlere de anlatmak şart... “Bu sayımızda ayrıca Çocuk Eğitimi dosyamızda, Psikolog Rabia Yazıcı, “Peygamberimiz Çocuklara Nasıl Davranırdı?” başlıklı yazısında çocuk eğitiminde Peygamberimizi(s.a.v) örnek almamız gerektiğini vurguladı;“O`nun şefkati çocukların ağlamasına dahi müsaade etmezdi. Hatta mescitte namaz kıldırırken çocuk ağlasa, annenin çocukla ilgilenmesi için namazı kısaltırdı.”Tanıtım bülteninden alınmıştır.Tabule Dergisi Mayıs 2015 SayısıMart ve Nisan’ın yemek malzemesi konusundaki “ne kış, ne yaz” kısırlığından çıkıyoruz yavaş yavaş. Yaz sebzeleri tezgahlarda bir bir yerini alırken sofralarımıza da renk ve çeşitlilik geliyor haliyle. Bunun yanı sıra kışın daha çok kuru yemiş ve kuru meyvelerle geçiştirdiğimiz atıştırmalık öğünlerimize taze yaz meyveleri girdi. Beni en çok mutlu eden kısım da bu sanırım.
Yaz meyveleri kış meyveleri gibi buzhanelerde saklanıp yazın da bulunabilir ama yaz meyveleri için aynı şey söz konusu değil ne yazık ki. Dondurulmuş meyveler de çözdürüldükten sonra tazeleri gibi tüketilemiyor maalesef. O yüzden çok uzun süre hasret kalıyoruz yaz meyvelerine. Süreleri de kısa olduğu için ben mevsimindeyken biraz abartıyorum tüketimini.
Ama koskoca 1 yıl bekleyip yalnızca 1 ay yiyebiliyorsam bir meyveyi, üstelik kendisi de en sevdiğim meyveyse müsaadenizle ben biraz abartacağım bu yıl yine.
Dergimiz bu ay da harika tarifler ve konular içeriyor. Keyif alarak okuyacağınızdan şüphem yok.
Sevgiler…Tanıtım bülteninden alınmıştır.Esquire Mayıs 2015 Sayısı Profesyonel oyunculuk kariyerini 'Şapkadan Babam Çıktı' ile yapsa da o asıl bombasını milyonların unutamadığı 'Leyla ile Mecnun' patlatmış olduğu, hepimizin bildiği ve kabullendiği bir gerçek. Tiyatro kökenli olmasından dolayı olsa gerek; daha sonra rol aldığı 'Ben de Özledim' adlı projede kendini bu denli başarılı oynaması da büyük alkış toplamıştı. Oyunculuktaki yeteneğinde bir sıkıntımız yok; her şey ortada zaten. Ancak Ali Atay'ın yetenekleri sadece oyunculukla sınırlı değil, baştan söyleyelim. O, dinledikçe insanı bir yerlere sürükleyen 'Falan Filan', 'Eksik Bir Şey mi Var?' ve 'Yokluğunda' gibi birçok parçaya hayat veren 'Leyla The Band' grubunun vokalisti, aynı zamanda. Hatta titr hanesine bir yenisinin daha eklendiğini hemen belirtmeliyim; her ne kadar iptal edilmiş olsa da, bu yıl İstanbul Film Festivali'nde gösterime girmesi beklenen ancak geçtiğimiz ay vizyona giren ilk filmi 'Limonata' ile yönetmenlik koltuğuna oturma şerefine nail olmuş biri. Uzun bir aradan sonra, Atv ekranlarında izlediğimiz 'Mutlu Ol Yeter' dizisiyle yeniden buluştuğumuz Ali Atay ile tamamen 'kendisini' konuştuk. Tanıtım bülteninden alınmıştır.