Ali İzzet Keçeci yazdıUrartu Krallığı, Tuşpa (Van) şehri merkez olmak üzere çevresinde kurulan bir demir çağı krallığıdır. Urartu Krallığı, Orta Demir Çağ’ında Ön Asya’da varolan güçlü devletler arasında yer almaktadır. Çağdaşlarından güneyde Assur İmparatorluğu, batıda Melitia (Melid, Melitealhe, Malatya), Tablani (Tabal/Kayseri ve çevresi) ve Kumaha (Kummuh, Adıyaman) başta olmak üzere Geç Hitit devletleri; Orta Anadolu’da Frigler, Kuzeybatı İran’da Mana ve Medler ile siyasal ve ticari anlamda ilişkiler kurmuştur[1].Bugünkü van şehrini gezmek, görmek incelemek istediğimizde şüphesiz bu Urartu damgası gözümüze çarpmaktadır. Kral Sarduri’nin ülkesi olarak adlandırdığımız bu bölge özellikle karların eridiği ve doğanın canlandığı bu günlerde konuklarını beklemektedir. İnsanoğlunun yazılı hayata geçmesi ile başlayan tarih sonrası devirlerin en önemli yazılı metinlerinden birisi de şüphesiz Urartu çivi yazılı metinleridir. Her ne kadar önceleri Assur çivi yazısını kullansalar da kendilerine has bir çiviyazısı geliştirmişlerdir.Van Kalesi başta olmak üzere, Hoşap Kalesi, Çavuştepe ve Toprakkale gibi döneminin birer mimari dehası olan kalelerin yanı sıra, su kanalları, göletler gibi yapılarla tarımda da ciddi bir ilerleme kaydetmişlerdir. Urartu yöneticilerinin ve halkının mimaride yakaladıkları başarı bununla sınırlı kalmamış, kuyumculuk ve maden işlemede de döneminin zirvesinde yer almışlardır. Öyle ki; bugün pek çok müzeyi süsleyen Urartu takıları ve savaş aletleri halen her göreni kendine hayran bırakmaktadır. Van ve çevresinin tarih sahnesinde yer almasına sebep olan en önemli siyasi oluşumun Urartular olduğu aşikar olmakla birlikte bu devletin tarih sahnesinde yer almasına vesile olan Kral Sarduri’den bahsetmekte büyük önem taşımaktadır.Kral Sarduri (Lutipri’nin oğlu I.Sarduri) bugünkü Van Kalesi'ni inşa ettiren kral olarak da bilinmektedir. Van Kalesi'nde bulunan kaya yazıtta aynen şöyle seslenmektedir: Büyük Sarduri bize; Lutipri oğlu Sarduri, büyük kral, güçlü kral, dünyanın kralı, Nairi ülkesinin kralı, benzeri olmayan kral, hayret verici çoban, dik başlı uyruklarla savaşmaktan korkmayan kralın yazıtıdır. Lutipri oğlu Sarduri, krallar kralı her kraldan haraç almış olan (benim). Lutipri oğlu Sarduri şöyle der: Bu taşları Alniunu şehrinden getirttim ve bu duvarları yaptırdım.Görüldüğü üzere döneminin güçlü bir devleti ve uygarlığı olan Urartular, en güçlü olduğu dönemde komşusu Assurlarla ciddi mücadelelere girişmiştir. Van Gölü'nün avantajlarından da yararlanan Urartular, şehrin etrafında yer alan yüksek dağların sağladığı temiz su kaynakları ile de gözde bir merkez haline gelmiştir.Van şehri deyince tabii olarak Urartu mirası gözümüzü kamaştırsa da, antik Ermeni krallığının en gözde mimari yapısı olan ve Akdamar adasında yer alan Surp Haç Kilisesi de Van şehrinin önemli simgelerindendir. Öyle ki; sadece Hristiyanlık ya da Ermeni tarihi açısından değil dünya tarihi açısından büyük önem arz etmektedir.Ülkemizin doğu sınırını teşkil eden Van şehrimiz, başta Urartu mirası olmak üzere diğer tüm hazineleri ile gelecek ziyaretçilerini beklemektedir. Bu güzel bahar aylarında tarih ve doğa gezisi/incelemesi yapmak isteyenlere tavsiyemiz Van’a doğru güzel bir seyahate çıkmalarıdır.
[1] PINARCIK Pınar, Tarih İncelemeleri Dergisi Cilt/Volume XXVII, Sayı/Number 2 Aralık/December 2012, Shf. 460