Yusuf Çifci yazdı
Ülkemizin hemen her köşesinde çeşitli uygarlıklardan kalma antik kentler bulunuyor. Bu kentlerin kimisi çeşitli kazı çalışmalarıyla eski şaşalı günlerine kavuşsa da kimileri için durum pek de parlak değil. İzmir’in Bergama ilçesinde bulunan ilkçağ kenti pergamon hem şanslı olanlardan hem de epey şanssız olanlardan bir tanesi. Şanslı çünkü kazı çalışmaları büyük oranda tamamlanmış. Şanssız çünkü buradaki pek çok eser kazı sırasında Almanya’ya götürülmüş.
Kentin Kısa Tarihi
Günümüz için bile oldukça modern olan Pergamon’un hikâyesi, Büyük İskender’e kadar uzanıyor. Dünyanın pek çok kentini ele geçiren İskender için sıra MÖ 300’lü yıllarda Pergamon’a gelmiştir. Şehri ele geçiren İskender, şehri yönetme görevini karısı ve çocuğuna verir. Büyük İskender’in ölümüyle kent çeşitli hanedan ve kişilerin yönetiminde kalır. 3. Attalos erkek bir çocuğa sahip olmadığı için bir vasiyet bırakır. Vasiyete göre kent Roma İmparatorluğu’na yönetimine geçecektir.
Roma İmparatorluğu himayesinde uzun yıllar kalan kent, yine imparatorluğun Asya Eyaleti’nin bir başkenti de olur. Kent 716’da bir süre Araplar tarafından işgal edilmiş, 1301 yılında Osman Gazi’nin General Musollon komutasındaki Bizans ordusunu yenmesinden sonra Bergama, Karesi Beyi Aclan Bey’in idaresine girdi. Aclan Bey’in ölümünden sonra yerine geçen büyük oğlu Demirhan Bey’in kötü yönetimi sonucu Bergama 1317 tarihinde Osmanlı yönetimine girmiştir.
Modern Bir Antik Kent
Hâkim bir tepeye kurulan Pergamon, oldukça geniş bir alana yayılmış durumda. Kentin bölümleri şöyle: Aşağı Kent, Roma Kenti, Zeus Sunağı, Gymnasion, Demeter Tapınağı.
Aşağı Kent
Bu bölüm, genellikle evlerin yer aldığı bölüm olarak biliniyor. Ayrıca Pergamon’un en büyük yapısı olarak da bilinen Kızıl Avlu bu bölümde ziyaretçileri bekliyor.
Orta Kent
Orta Kent’te yer alan yapıların çoğunluğu maalesef ki günümüze ulaşmamış. Orta Kent’te doğrudan devlet yönetimiyle ilgili olmayan yapılar, gençler için spor alanları, halka açık tapınaklar bulunuyordu.
Yine burada eskiden bulunan Asklepios Tapınağı’nın yerinde yeller esiyor. Yapıdan sadece temeller günümüze ulaşabilmiş.
Roma Kenti
Günümüzde kentin bu bölümü tamamen yok olmuş. Eskiden burada bir tiyatronun olduğu biliniyor olup tiyatrodan geriye sadece kemerler kalmış durumda.
Zeus Sunağı
Batı’nın sömürü anlayışı ve yöneticilerin tarihi miraslara yeterince sahip çıkmaması sonucu pek çok eserimiz, bu topraklardan yani ait oldukları yerlerden alınarak farklı ülkelere götürülmüş. İşte o eserlerden bir tanesi de muhteşem güzelliği ile Zeus Sunağı. Sunak, eskiden Pergamon’un en özel bölümlerinden bir tanesiymiş. Günümüzde Pergamon’da sunaktan geriye sadece temelleri yer alıyor. Sunak bütün görkemiyle Almanya’da sergileniyor.
Zeus Sunağı’nın Almanya’ya Götürülmesi
Türkiye, Almanya’da bulunan Bergama Müzesi’nde sergilenen Zeus Sunağı’nın Türkiye’ye, yani ait olduğu topraklara getirilmesi için günümüzde yoğun çaba harcıyor. İzmir ve Bergama Belediyeleri, özellikle 90’lardan günümüze kadar yoğun bir hukuki çaba sarf ettiler. Günümüzde de içerisinde akademisyenlerin olduğu gönüllü gruplar hukuki çabalarını sürdürüyorlar. Almanya bütün bu süreçte üç maymunu oynuyor.
Zeus Sunağı’nın Almanya’ya götürülmesi konusunda farklı görüşler hâkim. Türkiye’deki akademik çevre o zamanki kazıları yöneten Alman mühendis Carl Humann’ın 1868-78 yılları arasında kaçak kazılarda bulunduğunu ve eseri hukuk dışı yollarla Berlin’e kaçırdığını savunuyor. Kültür Bakanlığı tarafından Ümit Yaşar Gözüm'ün yayın yönetmenliğinde hazırlanan “Yitik Mirasın Dönüş Öyküsü”nde Zeus Sunağı'nın Almanya'ya götürülüşü ise şöyle aktarılıyor: “1878 yılında kazı izni verildikten sonra, Bergama‟da yapılan kazıların ilk üç yılında çıkarılan eserlerin, devlete ait üçte birlik kısmı takdir edilen meblağü karşılığında Almanlara verilmiştir. Bu kazıların dördüncü ve beşinci yıllarında çıkarılan eserlerin bir kısmının Almanya ile yapılmış anlaşma uyarınca, daha önce çıkarılıp Almanya‟ya taşınmış olan eserlerin devamı oldukları için, bir kısmının da Padişah izin verdiği için Almanlara bırakıldığı görülmektedir.”
Hukuki çevreler ise olaya daha farklı bakıyor ve tarihi eserlerin her ne sebeple olursa olsun satılamayacağını ve dolayısıyla böyle bir satış varsa bu satışın geçersiz olduğunu belirtiyor. Günümüzde bir umut kıvılcımı olsa da görkemli Zeus Sunağı’nın ait olduğu topraklara getirilmesi şu aşamada oldukça zor görünüyor.
Bergama Müzesi’nden Bergama Müzesi’ne
Günümüzde dünyada iki tane bergama müzesi bulunuyor. İlki bizim ülkemizde, İzmir’in Bergama ilçesinde yer alıyor. Bu müzede Pergamon’dan çıkan tarihi eserler sergileniyor.
Bir diğer Bergama Müzesi ise Almanya’nın Berlin şehrinde yer alıyor. Bu müzede ise Almanların Bergama’dan götürdükleri Bergama Zeus Sunağı ve Milet’ten götürülen çeşitli eserler sergileniyor. Bu müzenin ilginç bir başka özelliği ise Almanya’da en çok ziyaret edilen müze olduğu biliniyor. Eğer ki Zeus Sunağı ve Türkiye’den götürülen eserler geri alınabilirse bu ziyaretçiler bu eserleri bizzat ait oldukları coğrafyada gezecekler.