Ünlü halk ozanı Karacaoğlan'ın yaşadığı devir ve doğduğu yer üzerinde çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Türkmen şairi olduğundan fikir birliğine varan araştırmacılar, Karacaoğlan'ı genelde XVII. yüzyıl şairleri arasında sayarlar. Şöhreti Azerbaycan, Kırım ve Balkanlar'a ulaşan Karacaoğlan, Anadolu ve Osmanlı ülkesinin bazı yerlerini dolaşmıştır. Doğduğu yer kadar öldüğü yer hakkında da birden çok görüş ortaya atılmıştır.Yazar Müjgân Cumhur, Karacaoğlan adlı eserinde doğduğu yerler hakkında bilgi verirken, bunlar arasında Çiçekdağı'nın Mamalı köyünü de sayar. Karacağlan'a ait elimizdeki şiir ve cönkte, onun Kırşehir ili Çiçekdağı ilçesinin Mamalı köyünden olduğu şöyle vurgulanır.Karacaoğlan, Kırşehir ili, Çiçekdağı (Mecidiye) ilçesi Mamalı köyünden Rıdvan adlı bir Türkmenin oğlu idi. Bu bölgenin derebeyi olan Sarı Haliloğlu'nun kızı Elif'e aşık olur, Amcaoğulları Ömer ve Bücür ile kızı kaçırırlar. Sarı Haliloğlu'nun adamları İsmail Bey Yaylası yakınlarında bunlara yetişir, kızı ellerinden alırlar ve Ömer ile Bücür'ü öldürürler. Kaçmayı başaran Karacaoğlan, Toroslardaki Türkmen beylerine sığınır. Sarı Haliloğlu'ndan korktuğu için memleketine dönemeyen Karacaoğlan, sazı omuzunda Sevdiği Elif'in aşkıyla diyar diyar dolaşır.Elif'ten ayrıldıktan sonra Kırşehir'e gelen Karacaoğlan, Kırşehir halkından sözügeçen bazı kişileri Çiçekdağı'ndaki Elif'in babası Sarı Haliloğlu'na ricacı göndermiş, fakat bir netice alamamıştır. Elife kavuşamamanın üzüntüsü içinde sazını omuzlayan Karacaoğlan, çaresiz tekrar Torosların yolunu tutar. Karacaoğlan'ın giderken söylediği aşağıdaki şu türkü bölge halkının belleğinden hâlâ silinmemiştir. Bu türküyü bir çok sanatkar kasete okumuştur.Türküdostları.net
Gündem
Yayınlanma: 24 Mart 2019 - 16:30
Gönlüm ataşlara yandı gidiyor türküsü hikayesi
İşte 'Gönlüm ataşlara yandı gidiyor' türküsünün hikayesi...
Gündem
24 Mart 2019 - 16:30