Burak Soyer yazdıLigler başladı. Futbolseverlerin kimi statlardaki kimi de ekran başındaki yerini çoktan aldı. Yaz mevsiminde Sümen altı edilmiş formalar bir kez daha elden geçirildi. İki buçuk aylık ayrılığın ardından ilk düdüğün heyecanı dört bir yanı sarmışken, tüm bakışlar santra vuruşundayken bir sonraki haftayı iple çeken taraftarların gazetelerin spor sayfalarıyla yetinmeyerek futbolun yazın dünyasına da göz atmalarını istedik. ‘Futbol dini mensupları’nın geleneksel haftalık ayinleri arasında yanlarından ayırmak istemeyeceği beş kitabı sizler için derledik.Futbol Asla Sadece futbol Değildir – Simon Kuper – İthaki Yayınları
Her futbol romantiğinin diline pelesenk olmuş meşhur sloganın çıkış noktası olan ‘Futbol Asla Sadece Futbol Değildir’, gelmiş geçmiş en iyi futbol kitapları arasında yer alıyor. 1994 yılında İngiltere’de yayınlanan, 1996 yılında da Türkçe’ye çevrilen Simon Kuper’in kitabı, futbolun taktiksel argümanlarını futbol yorumcularına bakarak objektifini saha dışına çeviriyor ve futbolun kendine has kültürüyle, taraftarın gözünden futbol sosyolojisine, politikayla olan ilişkisine kadar ‘stadyum dışından’ bir gözle futbolu odak noktasına alarak masaya yatırıyor. Yayınlandığı günden itibaren kült mertebesine ulaşmış bu kitap ‘iki taş, bir top’un çok ötesine geçen bu güzel oyunun tutkunları için başucu kitabı niteliğini taşıyor.Futbol Sanatı – Ömer Serim – Bence Kitap
Dostoyevski, Kafka, Zweig kitapları hâlâ büyük rağbet görüyor. Dali sergisi geldiğinde binlerce kişi sergiyi görmeye gidiyor. Bir Sonisphere Festivali’nde – o zamanki adıyla – İnönü Stadı metal müzik mabedi haline gelebiliyor. Notre Dame müzikali kapalı gişe oynamaya devam ediyor. Peki ya futbol? “Üstün yetenekli futbolcular sayesinde göze hoş gelen, izleyene haz ve coşku veren seyir özelliğine sahip bir sanat olabilir mi?” Ömer Serim’in yazdığı ‘Futbol Sanatı’ kitabı bu soru üzerinden giderek futbolun estetik yanını merkeze alıp sekizinci sanatın futbol olup olamayacağı konusunu irdeliyor. Serim, bu soruyu sormakta haksız değil. Zira Kolombiyalı kaleci Rene Higuita’nın sonsuza kadar akıllardan çıkmayacak ‘akrep vuruşu’yla yaptığı kurtarış bir ‘yeşil saha’ sanatı değilse nedir? Ya da 2012 yılında İsveç’in İngiltere’yi 4-2 yendiği maçta Zlatan İbrahimoviç’in rövaşatısını nasıl adlandırmalı? ‘Futbol Sanatı’, ‘sahalarda görmek istediğimiz hareketler’i okuması zevkli örneklerle birleştirerek ortaya farklı bir eser çıkartıyor.Futbol Ateşi – Nick Hornby – Sel Yayıncılık Nick Hornby’nin futbol edebiyatına kazandırdığı nadide eserlerden biri olan ‘Futbol Ateşi’ni anlatan en iyi açıklama, kitabın çevirmeni Bağış Erten’e ait: “Edebiyatseverler için bu bir roman olabilir. Hornby'severle r içi
n de koleksiyonun kıymetli bir parçası. Oysa futbolseverler bu kitaba bakınca başka bir şey görüyor. Çünkü gerçekten futbol bir dinse, bu da onun kitabı olmalı.” Kadınlara nasıl âşık olduysa futbola da öyle âşık olduğunu söyleyen Nick Hornby’nin otobiyografik özellikler taşıyan kitabı futbol tutkusunun diğer insani duyguları nasıl etkilediğini fanatik bir ağızdan anlatıyor.Korsanlar, Punklar ve Siyaset – İthaki Yayınları – Nick DavidsonAlmanya ‘sol’ kanadının kalesi Hamburg’ta bir futbol kulübü FC Sankt Pauli... Ya da resmi kaynaklarda öyle geçiyor. İşin aslı öyle
değil elbette. Travesti bir başkan, çapulcular, fahişeler, punklar ve anarşistler tarafından korsan bayrağı altında birleşen binlerce taraftarla yönetilen bir kulüp St. Pauli. Nick Davidson’ın yazdığı ‘Korsanlar, Punklar ve Siyaset: FC St. Pauli: Radikal Bir Futbol Kulübüne Âşık Olmak’ kitabı dünyanın en enteresan kulüpleri arasında yer alan Bundesliga 2. Ligi’nde oynayan St. Pauli kulübünün hikâyesini anlatıyor. Faşizme, ırkçılığa, haksızlığa, adaletsizliklere karşı tavrını belki de tüm dünyanın duyacağı en iyi yerden, tribünden gösteren bu ‘dünya vatandaşı’ kulübüyle beraber futbolun nelere kadir olacağını da sayfalar ilerledikçe ‘başka bir futbol mümkün’ şiarını da yanımıza alarak deneyimliyoruz. Tanrı’nın Eli – Jimmy Burns – İthaki YayınlarıFutbol mu tanrılarını yaratır yoksa tanrılar futbolu mu? Zor bir soru. Ancak dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu listesi
yapılacaksa eğer birinci sıraya hiç düşünmeden Diego Armando Maradona’nın ismini rahatlıkla koyabiliriz. Bu nitelendirmenin karşısına başta Pele olmak üzere birçok farklı isim yazılabilir. Ancak mevzu bahis futbol ise olay sadece saha içinde ele almak pek mümkün değil. İngiliz gazeteci Jimmy Burns, Buenos Aires’in fakir bir mahallesinden çıkarak ‘tüm dünyayı ipe dizen’ bu bücürün çalkantılı hayat hikâyesini anlatıyor. Hızla çıkılan merdivenlerin ardından gelen aynı hızdaki düşüşün öyküsünü ele alan kitapta Maradona’nın politik duruşu, uyuşturucu ve kadınlarla olan ilişkisi gibi konularla ilişkisi Tanrının Eli kitabını en iyi futbol biyografilerinden biri haline getiriyor.[email protected]


.jpg)

