Edebiyata hakkını verememekten korktuğu için yıllarca cesaret edemediği işe nihayet soyunan Çağan Irmak, Doğan Kitap’tan yayımlanan ilk öykü kitabı Gözümden Deliler Taştı’nın heyecanını yaşıyor. Doğup büyüdüğü toprakların, Ege’nin ‘eksantrik karakterlerini’ anlattığı matrak, dokunaklı, bazen buruk ama hep mutlu sonla biten öyküler kaleme alan Irmak, en çok istediği şeyin bu öykülerle insanlara iyi gelmek, onlara dünyanın derdinden kaçıp sığınacak bir liman vermek olduğunu ifade ediyor.
“Benim edebiyata bir borcum vardı”
Yazarken de okurken de hep edebiyata sığındığını söyleyen Çağan Irmak, kitabı yazmaya başlamasını “Benim edebiyata bir borcum var, onun bana kattıklarını ben nasıl geri verebilirim diye düşünüp yola çıktım,” sözleriyle anlatıyor. Öykülerini perdeye taşımak gibi bir niyeti olmadığını söyleyen Irmak “Keşke başka birisi yapsa, ben seyretsem,” diye de ekliyor.
“Çok şanslı bir çocuktum”
Kitabında, korkunçluğun içinde iyiliği bulup çıkaran insanları anlatan Çağan Irmak “Gerçekten bir şekilde bir yolunu bulup yaşamaya devam ediyorlar. Bunu şimdiki gibi yaşam koçları sayesinde değil, kendi güdüleriyle buldular. Ve her şeyi güzelleştirdiler,” diyor ve ekliyor: “Çok açık söyleyeyim, çok şanslı bir çocuktum. Tekrar ne yaşamak istersin deseler bana, aynı çocukluğu yaşamak isterdim, hiçbir ânını değiştirmeden.”
“Kitap yazdım, gelin imzalayayım demekten utanıyorum”
40. İstanbul Kitap Fuarı’nda bir imza günü yapıp yapmayacağı sorusuna “Açıkçası ben şimdilik utanıyorum ondan,” diye yanıt veren Çağan Irmak, bunun sebebini şu sözlerle açıklıyor: “Ben kitap yazdım, zaten ismim itibarıyla buna artı bir girdim, kabul. Ama daha yazarlığımı ispat etmedim. Bu mütevazılık falan değil. Belki daha küçük bir yerlerde fırsat bulursam okumalar yapmak, oralarda imzalamak isterim.”