2022 yılında Blutv'de gösterime giren ve iki sezon boyunca izleyicilerle buluşan Bonkis dizisi, Atatürk’e hakaret iddiasıyla gündemde. Ekşi Sözlük’te Alcatel isimli yazar tarafından ortaya atılan iddia, kısa süre içerisinde birçok kullanıcı tarafından tartışılmaya başlandı.
İddia, Bir Sahnedeki Ayrıntıya Dayanıyor
Alcatel, dizinin başkahramanı Deniz adlı genç kadının, babasının avukatı Bülent Amca’ya gittiği bir sahnede dikkat çekici bir ayrıntı fark ettiğini belirtti. Deniz’in, babası Kemal’i hatırlatmaya çalıştığı sırada Bülent Amca’nın “Hangi Kemal? Mustafa mı?” şeklinde bir soru sorduğu ve ardından “Senin baban küçükken de üçkağıtçıydı. Şerefsiz Kemal” ifadelerini kullandığı vurgulandı.
Deniz Tezuysal: “Bunu açıklamak zorunda kalacağımı asla düşünmemiştim”
Tepkilerin sosyal medyada büyümesi üzerine dizinin senaristi ve başrol oyuncusu Deniz Tezuysal, kişisel Instagram hesabından uzun bir açıklama yayınladı. Tezuysal açıklamasında, sahnedeki karakterlerin, diyalogların ve dekor detaylarının tamamen kurgusal ve bağlam içinde anlamlı olduğunu ifade etti.
Açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“İnsan, yazdığı şeyin alt metnini açıklamak zorunda kalacağını, hele hele böyle mesnetsiz, art niyetli bir iddiaya cevap vermek zorunda kalacağını tahmin edemiyor. Ama yaşadığımız süreç, tahmin dahi edemeyeceklerimizin başımıza gelme ihtimalinin hiç de düşük olmadığını gösterdi.”
Deniz karakterinin babasının adının Kemal olduğunu belirten Tezuysal, Bülent Amca’nın ise Alzheimer hastası bir karakter olarak yazıldığını ve söylediği şeylerin çoğunun anlamlı olmadığını vurguladı. Bülent’in ofisinde yer alan Atatürk portresi ve 9’u 5 geçe sabitlenmiş saat gibi detayların ise karakterin “Kemalist” kimliğini yansıttığını ifade etti.
Tezuysal açıklamasında şunları da ekledi:
“Deniz çağdaş, Atatürkçü bir ailenin kızı. Amcası Bülent’in ofisi de bu Kemalist duruşu sergilemekten çekinmediğinin ispatı. Ofiste Atatürk portresi, 9’u 5 geçe’de bırakılmış bir saat gibi objeler mevcut. Bülent Amca, Kemal deyince aklına tek gelen isim Mustafa Kemal. Bu cümle hem Alzheimer’ın etkisini, hem de yeğeniyle ilişkisinin ne kadar kopuk olduğunu gösteriyor.”
Bülent karakterinin, Deniz’in babasına duyduğu kızgınlıktan dolayı “şerefsiz Kemal” dediğini belirten Tezuysal, bu sözün Mustafa Kemal’e yönelik olmadığını ve sahne bağlamı içinde anlam kazandığını ifade etti.
Deniz Tezuysal'ın açıklamasının tamamı şöyle:
İnsan yazdığı şeyin alt metnini yazmak, açıklamasını yapmak zorunda kalacağını, hele hele böyle mesnetsiz, böyle art niyetli bir iddiaya cevap olarak bunu yapmak zorunda kalacağını asla tahmin edemiyor.
Fakat yaşadığımız süreç bize, tahmin dahi edemeyeceklerimizin başımıza gelme ihtimalinin hiç de düşük olmadığını gösterdi...
Gelelim çok arzu edilen açıklamaya:
Dizideki Deniz karakterinin babasının adı Kemal. Sahnede gördüğünüz adam, babasının amcası Bülent. Bu sahnede Deniz, alzheimer hastası olan ve söylediği şeylerin yarısından çoğu anlam içermeyen Bülent’ten bilgi koparmaya çalışıyor.
Deniz çağdaş, Atatürkçü bir ailenin kızı, amcası Bülent’in ofisi de bu Kemalist duruşunu sergilemekten çekinmediğinin ispatı. Ofisinde Atatürk portresi, 9’u 5 geçe’de bırakılmış bir saat, vb. objeler mevcut...
Bülent Amca öylesine tutkulu ki, Kemal deyince aklına tek gelen isim Mustafa Kemal.
“Hangi Kemal? Mustafa mı?” cümlesi, Bülent Amca’nın hem Alzheimer yüzünden kafasının gidik olduğunun, hem de yeğeniyle ilişkisinin ne denli kopuk olduğunun anlaşılmasına hizmet eden bir replik.
Yeğeninin Kemal ismini taşımasından bile haz etmiyor. Çünkü (diziyi izleyenler bilecektir ki) Deniz’in babası Kemal biraz hovarda ve hayta bir tip. Amcası da ona kızgın. Kemal’i hatırlayınca da, başlıyor küfürü, “şerefsiz Kemal” diyor. Ama bunu ne için dediğini Deniz de anlamıyor. (Bölümün devamında anlayacak.) Devamını, öncesini sonrasını izlemeden — bir sahne bile diyemeyeceğim — bir sekans üzerinden linç etmeye çalıştığınız dizi bu işte.
İçinden geçtiğimiz, adaletsizlik ve güvensizlik duygularıyla içimize yeterince korku salınan bu günlerde, sağduyumuzu da bir kenara bırakırsak elimizde hiçbir şey kalmayacak.
Bunun gerçekleşmesi için, ortamı yalan yanlış iddialarla zehirleyen, ateşe benzin döken, bu karmaşanın oluşması için elinden geleni ardına koymayan kişilere, nam-ı diğer trollere ve dümdüz kötü niyetli olan insanlara çok dikkat edin sevgili dostlar.
Bu açıklamayı yaptıktan sonra, bundan sonra hakkımda yapılan tüm iftiralara ve hakaretlere hukuki yollarla cevap vereceğimi de belirtmek isterim.
DENİZ TEZUYAL'DAN MÜREKKEP HABER’E AÇIKLAMA: “HAKKIMDAKİ İDDİALAR MANİPÜLATİF VE ASILSIZDIR”
Tezuysal açıklamasında, Türkiye’nin adalet ve hukuk mücadelesi verdiği bir dönemde, kendi ismini hedef alan "uydurma ve manipülatif" iddiaların gündemi meşgul etmesini eleştirdi. “Seçilmiş İBB Başkanı'nın hapiste olduğu, suçsuz 301 gencin tutuklu bulunduğu, hak-hukuk-adalet diye milyonların sokağa döküldüğü bir süreçte, benimle ilgili ortaya atılan bu saçmalıkların haber değeri taşıması akıl alır gibi değil,” ifadelerini kullandı.
Kendisinin Atatürk ilke ve inkılaplarına sonuna kadar bağlı bir Cumhuriyet kadını olduğunu vurgulayan Tezuysal, “Hayatım boyunca bunun aksini yansıtan bir tavır içinde olmadım. Bu 'akıllara ziyan' karalama çabaları hakkında söyleyeceklerimi söyledim. Gerisi herkesin vicdanına kalmış,” dedi.
Tezuysal ayrıca, konunun hukuki sürece taşındığını belirterek; itibar suikastı, iftira, hakaret gibi suçlamalarla yasal işlemlerin başlatıldığını da duyurdu. “Konu artık hukuka intikal etmiştir. Süreci yakından takip edeceğiz,” diyerek açıklamasını noktaladı.