Yazar, yönetmen ve yapımcı ÖMER VARGI’nın başkanlık edeceği jürid; “Yol” ile tırmandığı doruktan hiç inmeyen ŞERİF SEZER, Kusturica filmleriyle tanıdığımız görüntü yönetmeni MİRSAD HEROVIC, Altın Portakallı sanat yönetmeni NAZ ERAYDA, son dönemin dikkat çekici senaristlerinden TARIK TUFAN ve yetenekli genç oyuncu ŞEBNEM BOZOKLU ile Los Angeles Kent Müzesi Film küratörü, ünlü Amerikalı eleştirmen ELVIS MITCHELL yer alıyor. ULUSAL YARIŞMA JÜRİ BAŞKANLIĞI BİR USTAYA EMANET: ÖMER VARGIYılmaz Güney ve Şerif Gören gibi ustalara asistanlıkla başlayan sinema serüveninde hem yapımcı hem yönetmen hem de senarist olarak çalışan Ömer Vargı, sektöre ilk damgasını 1996’da vurdu: Türk sinemasının rönesansı olarak adlandırılan ve salonlara küsmüş seyirciyi yeniden sinemayla barıştıran film
olarak da tarihe geçen, “Eşkıya”nın yapımcılığını üstlendi. Film, Türkiye’deki gişe rekorunun yanı sıra yurt dışında festivallerden ödüller de aldı. Vargı, iki yılsonra, 1998’de, senaryosuna da Cem Yılmaz ve Hakan Haksun’la imza attığı, “Her
Şey Çok Güzel Olacak” filmini yönetti. Cem Yılmaz’ın da sinemaya ilk adım attığı
film olan “Her Şey Çok Güzel Olacak”, Türk sinemasında küçük insanın trajikomik
hikayesi olarak kendine özel bir yer edinmeyi başardı. 2000’lere, yazıp yönettiği
“İnşaat”la başlayan Vargı, adeta ülkenin, gelecek yıllardaki atmosferini o günden
öngörmüş gibiydi. 2005’te Yavuz Turgul- Şener Şen ortaklığının yeni çalışması
olan “Gönül Yarası”nın yapımcılığını üstlenen Vargı, 2007’de ise Turgul’un
yazdığı “Kabadayı”da yönetmen koltuğuna oturdu. Yeşilçam’ın temel
dinamiklerinden olan efsane “Arzu Film” ekolünü, Yavuz Turgul ve Şener Şen’le
bugüne taşımayı da misyon edinen Turgul, son olarak geçen sene, “İnşaat”ın
devam filmi olan “On Yılda Bir: İnşaat 2” ile salonlara döndü.
SİNEMAMIZIN PARLAYAN YILDIZI: ŞERİF SEZERUsta oyuncu Şerif Sezer, herkese nasip olmayacak şekilde, kariyerine zirvede
başladı. Rol aldığı ikinci sinema filmi, Yılmaz Güney imzalı ve Altın Palmiye’li
“Yol”du. Hemen ertesi yıl, Erden Kıral’ın Gümüş Ayı kazanan “Hakkari’de Bir
Mevsim” filminde rol aldı. Bunu, 1988’de Orhan Oğuz’un yönettiği ve Cannes’daGençlik Ödülü kazanan filmi “Her Şeye Rağmen” takip etti. 1997’de Ferzan
Özpetek’in dünya çapında ses getiren filmi “Hamam”da izlediğimiz Sezer,
2000’lerde ise Çağan Irmak projelerinin değişmez isimlerinden oldu. “Asmalı
Konak” televizyon dizisiyle başlayan Irmak- Sezer iş birliği, “Mustafa Hakkında
Her Şey”, “Babam ve Oğlum”, “Ulak” ve televizyon dizisi “Çemberimde Gül Oya”
ile devam etti. Sezer, tecrübelerini genç kuşak yönetmenlerin çalışmalarında
cömertçe paylaşmayı sürdürdü; Murat Saraçoğlu’nun yönettiği “Deli Deli Olma”
ve “Yangın Var” filmleriyle Kutluğ Ataman’ın, geçen sene Altın Portakal kazanan
“Kuzu”su bunların başlıcaları.
KUSTURICA FİLMLERİNDEN TÜRKİYE’YE: MIRSAD HEROVICKariyerine, Emir Kusturica’nın “Babam İş Gezisinde” ve “Çingeneler Zamanı”
filmlerinde kamera asistanı olarak başlayan Boşnak kameraman Mirsad Herovic,
1991’de Ali Özgentürk’ün yönettiği “Mektup” filmiyle görüntü yönetmenliğine
geçti, Türkiye sinemasının başarılı yapımları “Banyo” (Yön: Mustafa Altıoklar),
“Mutluluk” (Yön: Abdullah Oğuz), “Ulak” (Yön: Çağan Irmak) ve “Yahşi Batı”da
(Yön: Ömer Faruk Sorak) görev alan Herovic, Türk sinemasının şimdiye kadarki
en yüksek bütçeli filmi “Fetih 1453”ün de görüntü yönetmenliğini yaptı.
ALTIN PORTAKAL ÖDÜLLÜ SANAT YÖNETMENİ: NAZ ERAYDA1985’ten beri dekor-kostüm tasarımı ve sanat yönetmenliği yapan Naz Erayda,
bir yandan da akademik düzeyde eğitim veriyor. Eşi Kerem Kurdoğlu ile
Kum,Pan,Ya’yı kuran Erayda sinemada dikkatleri üzerine, 2004 yapımı, Ezel
Akay’ın yönettiği “Neredesin Firuze” ile çekti. Akay’la 2006’da “Hacivat Karagöz
Neden Öldürüldü” filminde de çalışan Erayda, ertesi yıl Semih Kaplanoğlu’nun
yönettiği “Yumurta”da sanat yönetmenliği ve kostüm tasarımını üstlendi. Film,
Saraybosna Film
Festivali büyük ödülü “Saraybosna’nın Kalbi” başta olmak üzere pek çok
festivalden ödülle dönerken 6 dalda Altın Portakal’ın da sahibi oldu. Ödüllerden
2’si ise En İyi Sanat Yönetimi ve Kostüm Tasarımı dallarında Naz Erayda’ya aitti.
Kaplanoğlu’nun “Yumurta”nın ardından çektiği “Süt” ve Altın Ayı ödüllü “Bal”
filmlerinin sanat yönetmenliğini de Erayda üstlendi. Genç yönetmen Pelin
Esmer’in ikinci uzun metrajı “11’e 10 Kala”daki çalışmasıyla Ankara Film
Festivali’nde En İyi Sanat Yönetimi ödülünü kazandı.
SON YILLARIN DİKKAT ÇEKEN SENARİSTLERİNDEN: TARIK TUFANFelsefe ve sosyoloji eğitiminin ardından çeşitli gazete ve dergilerde yazıları
yayınlanan ve televizyon programları yapan Tarık Tufan’ın yayınlanmış hikaye
kitapları da bulunuyor. İlk senaryo çalışması, Bektaş Topaloğlu ve Görkem
Yeltan’la birlikte yazdığı, “Uzak İhtimal” oldu. Genç yönetmen Mahmut Fazıl
Coşkun’un da ilk filmi olan “Uzak İhtimal”; Hayfa, İstanbul, Rotterdam ve Sofya
film festivallerinin büyük ödüllerini kazandı. 2013’te ise bu defa Coşkun ilebirlikte “Yozgat Blues”u kaleme aldı. İronik bir ‘aydın eleştirisi’ olan film,
eleştirmenlerden övgü aldı ve dünyanın saygın festivallerinde gösterildi.
GENÇ KUŞAĞIN YETENEKLİ OYUNCULARINDAN: ŞEBNEM BOZOKLU25 Ağustos 1979 yılında İstanbul’da doğdu. 1996-2000 yılları arasında Dokuz
Eylül Üniversitesi Tiyatro Bölümü Oyunculuk Ana Sanat dalında eğitim gördü.
Soğuk (2013), İçimdeki İnsan (2014), Albüm (2015), Yok Artık (2015)
filmlerinde oynadı. Canım Ailem, Ulan İstanbul başta olmak üzere bir çok dizide
rol ve ödüller aldı. Sinema, Tiyatro ve Televizyon oyunculuğunun yanı sıra
yapımcısı olduğu iki film de bulunmaktadır.
AMERİKALI FİLM ELEŞTİRMENİ: ELVIS MITCHELLBirleşik Devletleri’nin önde gelen film eleştirmenlerinden Elvis Mitchell, özellikle
New York Times gazetesinde, NPR’ın “Scott Simon ile Haftasonu” programında,
KCRW radyosunun entertainment ve popüler kültür programı The Treatment’ta
yaptığı eleştirilerle tanınır. Mesleğe başladığında efsanevi eleştirmen Pauline
Kael tarafından özellikle beğenilen Mitchell, Turner Classic Movies kanalında
yönetmen ve oyuncularla klasik filmler üzerine söyleşiler yaptığı Elvis Mitchell:
Under the Influence adlı programıyla Amerika çapında ün kazandı. Birçok önemli
basın yayın organında çalışan ve belgeseller de yapan Elvis Mitchell, Los Angeles
Kent Sanat Müzesi – LACMA’nın film küratörlüğünü yapıyor ve yıl boyunca
önemli film gösterimleri düzenliyor. Nevada Üniversitesi Sinema Bölümü’nde
ders veren Mitchell, Los Angeles Türk Filmleri Festivali’ne de destek oluyor.
olarak da tarihe geçen, “Eşkıya”nın yapımcılığını üstlendi. Film, Türkiye’deki gişe rekorunun yanı sıra yurt dışında festivallerden ödüller de aldı. Vargı, iki yılsonra, 1998’de, senaryosuna da Cem Yılmaz ve Hakan Haksun’la imza attığı, “Her
Şey Çok Güzel Olacak” filmini yönetti. Cem Yılmaz’ın da sinemaya ilk adım attığı
film olan “Her Şey Çok Güzel Olacak”, Türk sinemasında küçük insanın trajikomik
hikayesi olarak kendine özel bir yer edinmeyi başardı. 2000’lere, yazıp yönettiği
“İnşaat”la başlayan Vargı, adeta ülkenin, gelecek yıllardaki atmosferini o günden
öngörmüş gibiydi. 2005’te Yavuz Turgul- Şener Şen ortaklığının yeni çalışması
olan “Gönül Yarası”nın yapımcılığını üstlenen Vargı, 2007’de ise Turgul’un
yazdığı “Kabadayı”da yönetmen koltuğuna oturdu. Yeşilçam’ın temel
dinamiklerinden olan efsane “Arzu Film” ekolünü, Yavuz Turgul ve Şener Şen’le
bugüne taşımayı da misyon edinen Turgul, son olarak geçen sene, “İnşaat”ın
devam filmi olan “On Yılda Bir: İnşaat 2” ile salonlara döndü.
SİNEMAMIZIN PARLAYAN YILDIZI: ŞERİF SEZERUsta oyuncu Şerif Sezer, herkese nasip olmayacak şekilde, kariyerine zirvede
başladı. Rol aldığı ikinci sinema filmi, Yılmaz Güney imzalı ve Altın Palmiye’li
“Yol”du. Hemen ertesi yıl, Erden Kıral’ın Gümüş Ayı kazanan “Hakkari’de Bir
Mevsim” filminde rol aldı. Bunu, 1988’de Orhan Oğuz’un yönettiği ve Cannes’daGençlik Ödülü kazanan filmi “Her Şeye Rağmen” takip etti. 1997’de Ferzan
Özpetek’in dünya çapında ses getiren filmi “Hamam”da izlediğimiz Sezer,
2000’lerde ise Çağan Irmak projelerinin değişmez isimlerinden oldu. “Asmalı
Konak” televizyon dizisiyle başlayan Irmak- Sezer iş birliği, “Mustafa Hakkında
Her Şey”, “Babam ve Oğlum”, “Ulak” ve televizyon dizisi “Çemberimde Gül Oya”
ile devam etti. Sezer, tecrübelerini genç kuşak yönetmenlerin çalışmalarında
cömertçe paylaşmayı sürdürdü; Murat Saraçoğlu’nun yönettiği “Deli Deli Olma”
ve “Yangın Var” filmleriyle Kutluğ Ataman’ın, geçen sene Altın Portakal kazanan
“Kuzu”su bunların başlıcaları.
KUSTURICA FİLMLERİNDEN TÜRKİYE’YE: MIRSAD HEROVICKariyerine, Emir Kusturica’nın “Babam İş Gezisinde” ve “Çingeneler Zamanı”
filmlerinde kamera asistanı olarak başlayan Boşnak kameraman Mirsad Herovic,
1991’de Ali Özgentürk’ün yönettiği “Mektup” filmiyle görüntü yönetmenliğine
geçti, Türkiye sinemasının başarılı yapımları “Banyo” (Yön: Mustafa Altıoklar),
“Mutluluk” (Yön: Abdullah Oğuz), “Ulak” (Yön: Çağan Irmak) ve “Yahşi Batı”da
(Yön: Ömer Faruk Sorak) görev alan Herovic, Türk sinemasının şimdiye kadarki
en yüksek bütçeli filmi “Fetih 1453”ün de görüntü yönetmenliğini yaptı.
ALTIN PORTAKAL ÖDÜLLÜ SANAT YÖNETMENİ: NAZ ERAYDA1985’ten beri dekor-kostüm tasarımı ve sanat yönetmenliği yapan Naz Erayda,
bir yandan da akademik düzeyde eğitim veriyor. Eşi Kerem Kurdoğlu ile
Kum,Pan,Ya’yı kuran Erayda sinemada dikkatleri üzerine, 2004 yapımı, Ezel
Akay’ın yönettiği “Neredesin Firuze” ile çekti. Akay’la 2006’da “Hacivat Karagöz
Neden Öldürüldü” filminde de çalışan Erayda, ertesi yıl Semih Kaplanoğlu’nun
yönettiği “Yumurta”da sanat yönetmenliği ve kostüm tasarımını üstlendi. Film,
Saraybosna Film
Festivali büyük ödülü “Saraybosna’nın Kalbi” başta olmak üzere pek çok
festivalden ödülle dönerken 6 dalda Altın Portakal’ın da sahibi oldu. Ödüllerden
2’si ise En İyi Sanat Yönetimi ve Kostüm Tasarımı dallarında Naz Erayda’ya aitti.
Kaplanoğlu’nun “Yumurta”nın ardından çektiği “Süt” ve Altın Ayı ödüllü “Bal”
filmlerinin sanat yönetmenliğini de Erayda üstlendi. Genç yönetmen Pelin
Esmer’in ikinci uzun metrajı “11’e 10 Kala”daki çalışmasıyla Ankara Film
Festivali’nde En İyi Sanat Yönetimi ödülünü kazandı.
SON YILLARIN DİKKAT ÇEKEN SENARİSTLERİNDEN: TARIK TUFANFelsefe ve sosyoloji eğitiminin ardından çeşitli gazete ve dergilerde yazıları
yayınlanan ve televizyon programları yapan Tarık Tufan’ın yayınlanmış hikaye
kitapları da bulunuyor. İlk senaryo çalışması, Bektaş Topaloğlu ve Görkem
Yeltan’la birlikte yazdığı, “Uzak İhtimal” oldu. Genç yönetmen Mahmut Fazıl
Coşkun’un da ilk filmi olan “Uzak İhtimal”; Hayfa, İstanbul, Rotterdam ve Sofya
film festivallerinin büyük ödüllerini kazandı. 2013’te ise bu defa Coşkun ilebirlikte “Yozgat Blues”u kaleme aldı. İronik bir ‘aydın eleştirisi’ olan film,
eleştirmenlerden övgü aldı ve dünyanın saygın festivallerinde gösterildi.
GENÇ KUŞAĞIN YETENEKLİ OYUNCULARINDAN: ŞEBNEM BOZOKLU25 Ağustos 1979 yılında İstanbul’da doğdu. 1996-2000 yılları arasında Dokuz
Eylül Üniversitesi Tiyatro Bölümü Oyunculuk Ana Sanat dalında eğitim gördü.
Soğuk (2013), İçimdeki İnsan (2014), Albüm (2015), Yok Artık (2015)
filmlerinde oynadı. Canım Ailem, Ulan İstanbul başta olmak üzere bir çok dizide
rol ve ödüller aldı. Sinema, Tiyatro ve Televizyon oyunculuğunun yanı sıra
yapımcısı olduğu iki film de bulunmaktadır.
AMERİKALI FİLM ELEŞTİRMENİ: ELVIS MITCHELLBirleşik Devletleri’nin önde gelen film eleştirmenlerinden Elvis Mitchell, özellikle
New York Times gazetesinde, NPR’ın “Scott Simon ile Haftasonu” programında,
KCRW radyosunun entertainment ve popüler kültür programı The Treatment’ta
yaptığı eleştirilerle tanınır. Mesleğe başladığında efsanevi eleştirmen Pauline
Kael tarafından özellikle beğenilen Mitchell, Turner Classic Movies kanalında
yönetmen ve oyuncularla klasik filmler üzerine söyleşiler yaptığı Elvis Mitchell:
Under the Influence adlı programıyla Amerika çapında ün kazandı. Birçok önemli
basın yayın organında çalışan ve belgeseller de yapan Elvis Mitchell, Los Angeles
Kent Sanat Müzesi – LACMA’nın film küratörlüğünü yapıyor ve yıl boyunca
önemli film gösterimleri düzenliyor. Nevada Üniversitesi Sinema Bölümü’nde
ders veren Mitchell, Los Angeles Türk Filmleri Festivali’ne de destek oluyor.