İbrahim Halil Öztürk yazdıKerem Alışık ve Evrim Alasya’nın başrollerini paylaştığı Aşk Biter mi? oyunu Zorlu PSM'de tiyatroseverlerle buluştu. Çolpan İlhan&Sadri Alışık Tiyatrosu ile Piu Entertainment’in yapımcılığını üstlendiği oyunun prömiyeri 27 Eylül 2024'te gerçekleşti ve biletleri satışa çıktığının ilk haftası tükendi. Kerem Alışık ve Evrim Alasya'nın başrollerini paylaştığı, Serhat Yiğit’in senaryosunu yazdığı oyunun yönetmen koltuğundaysa başarılı isim Işıl Kasapoğlu oturmakta.Yıllar sonra yolları tekrar kesişen iki eski sevgilinin geçmişlerine ve yarım kalmış hesaplaşmalarına geri dönmelerini konu alan oyun, karakterlerin uzun süredir bastırılmış duygularla yüzleşmesini anlatıyor. İlişkilerinde aşkın gerçekten bitip bitmediğini sorgulayan karakterlerin hikâyesi, yalnızca kişisel bir aşk hikâyesi sunmakla kalmıyor; aynı zamanda edebiyatımızın ünlü şairlerinin gerçek aşk öykülerini ve şiirlerini de sahneye taşıyor. Edebiyat, müzik ve şiirin iç içe geçtiği bu duygusal yolculuk, izleyiciyi aşkın farklı yönleriyle buluşturmayı hedefliyor.Perde açıldığında sahnede gördüğüm dekor, beni anında etkiliyor; yerdeki elmalar, devasa ağaç ve o ağacın dalına asılı duran salıncak dikkat çekmenin ötesinde büyüleyici. Hakan Dündar'ın imzasını taşıyan dekor tasarımı, hem yaratıcı hem de dramatik atmosferi destekleyen unsurlar içeriyor. Gerektiğinde tahterevalliye dönüşerek sahne hareketliliğine katkı sağlayan beş ayaklı bank, masalar, sandalyeler, sürekli akan çeşme hem minimalist hem de sembolik bir tasarım anlayışını yansıtarak sahnenin genel atmosferini güçlendiriyor. Yağmur efekti ve ışık oyunları gibi teknik unsurlar, sözü geçen bu atmosfere dramatik yönden büyük katkı sağlıyor. Dündar’ın bu özgün yaklaşımı, sahneyi sıradan bir aşk hikâyesinden fazlasını vaat eden bir zemine oturtuyor.Kadın ve erkek karakterlerin 12 yıl sonra karşılaştığı sahnede, kadının adama yönelttiği “Bunca yıl sonra neden geldin?” sorusu, hikâyenin ana çatışmasını belirgin hale getirmeyi amaçlıyor. İkilinin aşka dair süren diyalogları akıcı bir şekilde devam ediyor; fakat oyunun ilerleyen bölümleri zaman zaman bir şiir dinletisine dönerken kimi zaman da müzikal bir performans izlenimi uyandırıyor. Lakin bu farklı üslup denemeleri bazen kararsız bir yapıya neden oluyor; belki de bu, oyunun bilinçli bir tercihi olarak izleyiciye ne tam anlamıyla bir müzikal sunmayı hedefliyor ne de bir dramatik oyun. Ben bu arada kalmışlığı sevemedim. Bununla birlikte Orhan Veli, Cemal Süreya, Attila İlhan ve Ruhi Su gibi şairlerin hayatları ve aşkları neredeyse efsaneleşmişken, oyun karakterlerinin kendi içinde sıkışıp kalmış ve sürekli tekrar eden hikâyesi, izleyicilerin ilgisini çekmekte zorlanıyor. Bu büyük şairlerin aşkla olan ilişkileri o kadar güçlü ki onların yanında ana karakterlerin sıradanlaşan aşk serüveni bir yan öykü gibi kalıp derinliğini yitiriyor. Kadının oyun boyunca mütemadiyen tekrarladığı “Bunca yıl sonra neden geldin?” sorusuna adamın sonunda verdiği “Ne zaman gelsem aynı soruyu soracaktın” cevabı söz konusu sığlığın tuzu biberi oluyor.Aşk Biter mi? oyununun senaristi, kariyerinde birçok farklı yapımda yer almış ve Türk tiyatro dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiş bir isim. Serhat Yiğit’in televizyon dizilerinden tiyatroya kadar oyuncu olarak da kendini kanıtlamış olduğunu söylesek yanlış olmaz. Ancak kadın kahraman (Evrim Alasya), her ne kadar Kızılcık Şerbeti dizisinde canlandırdığı Kıvılcım karakterinde, erkek egemen topluma eleştiri niteliğinde söylemlerle özgürlük talebinde bulunsa da Yiğit’in senaryosunda yer yer eril bakış açısının hâkim olduğu ve erkek karakterin (Kerem Alışık) duygusal perspektifini ön plana çıkartıp kendini aşka kurban vermeye dünden razı bir figür olarak karşımıza çıkıyor. Bu denge, oyunun eleştirel yönünü zayıflatarak karakterlerin daha derin bir çatışma yaratmasına engel oluyor.Yönetmen Işıl Kasapoğlu, önceki yapımlarıyla tiyatro dünyasında takdir toplamış, sahne diline hâkim bir sanatçı olarak öne çıkıyor. Geçmişteki yönetmenlik başarıları, Aşk Biter mi? oyununda da kendini açıkça gösteriyor. Kasapoğlu, sahne geçişlerini akıcı ve estetik bir şekilde organize ederek izleyiciyi öyküye çekmekte başarılı oluyor. Teknik detaylardaki başarısı oyunun görsel ve işitsel açıdan zenginleşmesini sağlıyor ve izleyicilere görsel bir şölen sunuyor.Sonuç olarak, Aşk Biter mi? seyir keyfi yerinde, izleyiciye sıkmayan ancak hafızalarda uzun süre kalıcı bir etki bırakamayan bir yapım olarak değerlendirilebilir. Karakterlerin öyküsü ve oyunun genel yapısı zaman zaman dikkat çekici olsa da izleyiciyi derinden sarsan bir deneyim sunmakta yetersiz. Yine de Kasapoğlu’nun yönetmenlik becerileri ve sahneleme tarzı, eserin akıcı bir şekilde ilerlemesini sağlayarak izleyiciye keyifli bir seyir sunuyor.Kerem Alışık’ın Attila İlhan’ın yeğeni olması aklıma "Neden kendi ailesinden bir şairin, Attila İlhan’ın hayatını anlatan bir oyun sahnelenmiyor?" sorusunu getirdi. Attila İlhan’ın hayatına dair herkesin bilemeyeceği detaylarla dolu bir oyun, izleyicilerde büyük bir merak uyandırabilir ve Alışık’ın kişisel tecrübesi, oyunu çok daha etkileyici kılabilirdi. Attila İlhan’ın aşk yaşamı, şiirleriyle bütünleşen derin duygusal dünyası sahnede ilgi çekici bir yapıya dönüşebilirdi. Oyunu izlerken hep bunu düşündüm.
Tiyatro
Yayınlanma: 03 Ekim 2024 - 10:02
Güncelleme: 03 Ekim 2024 - 11:13
Yıllar sonra karşılaşan iki eski sevgili, "Aşk Biter mi?" sorusuna yanıt arıyor
Kerem Alışık ve Evrim Alasya’nın seslendirdiği şiir ve şarkılar eşliğinde aşkı anlatan Aşk Biter mi? oyunu, izleyenleri kendi aşklarıyla baş başa bırakıyor
Tiyatro
03 Ekim 2024 - 10:02
Güncelleme: 03 Ekim 2024 - 11:13
Halil Bey, kaleminize sağlık. Oyunu izlemeden önce değerlendirmenizi okumak çok bilgilendirici oldu. Teşekkür ederiz.
Halil kardeşim yüreğine sağlık mükemmel olmuş
Harika ve emek harcanmış bir yazı, tebrikler
İzlemiş kadar oldum.. yorumlama çok başarılı
Halil bey güzel anlatımınızdan dolayı sizi tebrik ediyorum.