Halkının neden terk ettiği bilinmeyen, gizemi karanlık bir kasaba, bu kasabaya atandığı halde gidemeyen bir posta müdürü, yalnızlığı timsali
bir istasyon şefi, “Alamancı” bir genç kadın… Ve bütün fantastikliğine
karşın son derece gerçekçi gelen bir dünya… Metafor mu? Alegori mi
yoksa?Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan yeni romanı Tek Kanatlı Bir Kuş’da
toplumda bulaşıcı bir hastalık gibi yayılan korkuyu anlatan Yaşar Kemal, kitabın ana teması korku ile ilgili “Ben hep korkudan korktum. Korkudan çok korktum. Roman yazdığım zaman içimde bir korku istemezdim. O yüzden bu kitapta da korkuyu anlattım. Kayseri’de askerlik yaptığım kasabanın
üzerinde büyük bir taş vardı ve bütün kasaba bu taşın üzerilerine
düşeceğinden korkuyor, düşmesin diye taşı demir zincirlerle
bağlıyorlardı. Madem korkuyorsunuz o zaman çekin gidin derdim. Seneler
senesi bu korkuyu yazmak istedim” diyor.Yapı Kredi Yayınları ile yaptığı kısa söyleşide romanının
başkahramanları olan Posta Müdürü Remzi Bey ve karısı Melek Hanım’ın
çileli yolculuğundan ve o dönem için şartları çok daha ağır olan
postacılık mesleğinden bahseden Yaşar Kemal, ”O dönemde Anadolu’da
postacıdan daha önemli bir kişi yoktu. Özellikle benim için postacı çok
önemliydi. O zaman bana mektuplar geliyordu. Bu mektupları benden önce
jandarmalar okuyordu. Bazen makale yazar gazeteye göndermek isterdim. Bu makaleler bazen gider, bazen de gitmezdi” diye ekliyor.Romanın editörü Güven Turan ise “Şaşırtıcı ve çok katmanlı olay
akışı, kişilerinin zenginliği ve derinliği, zaman zaman bir röportaj
keskinliği kazanan masalsı diliyle tam bir Yaşar Kemal romanı” dediği
Tek Kanatlı Bir Kuş için “Kısalığının şaşırtıcılığı onun roman oluşunun
gerçekliğini değiştirmiyor” diyor.Yaşar Kemal’in 1960’ların sonunda yazdığı ve şimdi yayımlamaya karar verdiği
Tek Kanatlı Bir Kuş romanı, okuru 1960’lı yılların Anadolusu’na götüren
tarihi bir belge olmanın yanı sıra büyük ustanın edebiyatında önemli bir dönemi de gözler önüne seriyor.ALINTI: “Neyle gidilir buradan Yokuşluya? Ne ile? Ha...?”“Eskiden buradan geçen otobüsler Yokuşluya da uğrarlardı. Şimdi
uzağından geçiyorlarmış. Yolcuları yol kavşağında bırakıyorlarmış
kasabaya yaklaşmamak için... Korkularından. Dağ kaymış üstüne
kasabanın... Tamam... Haa, bir tamam. Bilmiyorum. Bu gece burada kalın,
benim konuğum olun...Bir şey daha...” “Vay sağ olasın Sadri Beyciğim, a canım. Ne olmuş, ne olmuş?”“Yarın sabah treniyle Ankaraya. Suç senin değil ki Remzi Bey kasaba yıkılmışsa... Başka bir kasabaya atarlar seni Ankarada.”Melek Hanım çayını içerken: “Biz ne yapalım, suç bizim değil ki...”“Olmaz,” dedi Remzi Bey, “olmaz. Yıkılmışsa batmışsa da görmeliyim kasabayı, görmeli öyle geri dönmeliyim.”Tek Kanatlı Bir Kuş, Yaşar Kemal, 76 Sayfa, 7 TL, Yapı Kredi Yayınları
Edebiyat
09 Eylül 2013 - 21:55
Yaşar Kemal`den "korku"nç bir roman!
"Tek "Kanatlı Bir Kuş", toplumda bulaşıcı bir hastalık gibi yayılan "korku"nun destansı bir romanı olarak dikkat çekiyor.
Edebiyat
09 Eylül 2013 - 21:55