"Kayıp Alfabe" sergisi, coğrafyası değişen, zorla göç ettirilen ya da yerinden edilen insanların belleğinde taşıdığı izleri yansıtan eserlerden oluşuyor. Sergide, bu bireysel ve toplumsal deneyimlere odaklanan enstalasyonlar; geçmişin acı dolu yüzleşmelerini hatırlatan hafıza çalışmaları; ve tarihsel anlatıyı genişleten mikro-ritmik yapılarla hazırlanmış video ve ses eserleri yer alacak.
Sanatçının, buluntu nesnelerin mikro detaylarına müdahalelerde bulunarak öznel bir karşılaşma yarattığı üç boyutlu eserleri de sergide öne çıkıyor. Bunun yanı sıra taş ve metal gibi malzemelerle oluşturduğu heykeller, mitosları yorumlayan tuval çalışmaları, seramik ve taş formlarını bir araya getiren heykeller ile kırkyama tekniğini kullanarak ürettiği dokunsal eserler de sergi kapsamında ziyaretçileri bekliyor. Bu işler, hem kişisel hem de toplumsal belleğin izlerini sanatsal bir dille aktarmayı amaçlıyor.