Cennetin ekolojik yıkımı
Tiyatroda gazetecilik ve belgesel unsurlarını buluşturan çok sesli çalışmalarıyla tanınan ikilinin yazıp yönettiği “Cennet Ada”; bir zamanlar Pasifik’te bir cennet olan ve onlarca yıllık kolonizasyon ve madenciliğin ardından ekolojik yıkıma dönüşmüş Nauru adasında yaşananların izini sürüyor.
Zamanımız hakkında post-apokaliptik bir hikâye anlatan performans, 21 km2'lik yüzölçümü ile dünyanın en küçük ada ülkesi olan Nauru adasının yakın tarihi üzerinden dünyaya ayna tutuyor. Bir zamanlar Avrupalı kaşifler tarafından ‘Cennet Ada’ olarak tarif edilse de, büyük bir fosfat rezervuarının keşfi sonrası ekosistemi geri dönülemeyecek şekilde bozulan ada; Avustralya’nın mülteci kamplarına evsahipliği yaptığı için dünyada tartışmalar yaratmayı sürdürürken, bir yandan da, iklim krizi nedeniyle batma tehlikesiyle karşı karşıya durmakta.
Cep telefonu kayıtlarıyla yaratıldı
2018 yılında, ada hükümetinin gazeteci ve araştırmacılara yasak koyduğu adaya girebilmeyi başaran Silke Huysmans ve Hannes Dereere, kamera kullanmaları yasak olduğu için cep telefonlarına kaydettikleri ses ve görüntüler üzerinden “Cennet Ada”yı yarattılar. Tartışmaları, analizleri ve saha araştırmalarını iç içe geçirerek etkileyici bir belgesel tiyatro eserine dönüştürdükleri bu performans, Nauru’nun yok edilen ekosistemi üzerinden, yaklaşmakta olan bir küresel çevre felaketinin de habercisi olduğunu vurguluyor.