Röportaj: Ömür Bayramoğlu
Türk edebiyatının önemki yazarlarından Suat Derviş'i konu edinen “Ben Yazar Suat Derviş’im” sergisi geçtiğimiz günlerde İthaki Yayınları’nın desteği ve Sanat Kritik’in ev sahipliğinde ziyarete açıldı. Sergi 30 Eylül'e kadar ziyaret edilebilecek.
“Ben Yazar Suat Derviş’im”, usta yazarın hayat hikâyesinden yola çıkarak yaşamı boyunca kaleme aldığı bütün üretimleri konu alıyor. Sergi, birçok farklı türde kalem oynatmış, edebiyat tarihlerinin başardıklarıyla anması gereken bir yazar olarak dili, eserleri ve seçtiği farklı konularla -eğer izleyicinin daha önce karşılaşma şansı olmadıysa- yazar suat derviş ile tanıştırmayı hedefliyor.
Mürekkep Söyleşiler'de bu hafta “Ben Yazar Suat Derviş’im” sergisinin küratörü Eda Yiğit ve araştırmaları ile sergiye destek veren Seval Şahin ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
“Ben Yazar Suat Derviş’im” sergisinin çıkış noktasını öğrenebilir miyiz? Neydi size Suat Derviş sergisini hazırlatan?
Seval Şahin: Ölümünün 50. yılı dolayısıyla Suat Derviş’i hatırlamak, onu bugünde tekrar aramıza almak için İthaki Yayınları ile birlikte mayıs ayından ekim ayına kadar bir etkinlikler serisi planladık. Bu seride paneller, podcastler, sempozyum ve bir de sergi olmasını istedik. Serginin, Serdar Soydan’ın yıllardır devam eden Suat Derviş araştırmalarıyla birleşmesini, yaşadığı dönemde üzeri çizilmiş, tarihin sayfalarında unutulmaya mahkûm edilmiş bir kadını sahneye çıkarmak istedik.
Sergi hazırlık sürecinde nasıl bir yol izlediniz?
Eda Yiğit: Öncelikle Suat Derviş’in izinde, Serdar Soydan tarafından yıllardır süregiden araştırmalara dayanarak Seval Şahin’in desteğiyle hazırlanan serginin mutfağında epeyce farklı açılardan Suat Derviş’i düşünmeyi sağlayan diyalog, zihin açıcı sohbetler ve olasılıklar üzerine akıl yürütmeler bulunuyor. Bir kadın yazar olarak Suat Derviş’in gözünden bakabilmeye çabaladık. "Yaşasaydı romanları, roman tefrikaları, öyküleri, çevirileri gibi üretimleri arasında hangilerini daha görünür kılmak isterdi? Kendini anlatan bu sergiyi gezse nasıl bir izleyici deneyimini düşlerdi? Kendini anlatma biçimi ve içeriği bakımından nasıl arzular beslerdi?" gibi sorulara cevap arayarak hayal kurmayı denedik. Yıllar içinde araştırma sayesinde doğrulanarak bir araya getirilen biyografisine odaklanarak bir kadın yazar olarak kimliğini, sessizleştirilen ve ötekileştirilen kimlikleri anlatmaya dair emeğini öne çıkarmayı istedik. Suat Derviş’in yaşadığı zamanda tartışmaya değer gördüğü toplumsal sorunlar ve konular arasından içinde yaşadığımız zamanda da tartışmanın anlamlı olacağını düşündüğümüz bir seçkiyi sunmayı önemsedik. Aynı zamanda sergi izleyicilerinin Suat Derviş ile duygusal bir bağ kurmalarını sağlayacak, etkileşim içinde olmalarını kolaylaştıracak sergileme araçları ve pratiklerini üretmeyi önemsedik. Edebiyat dünyası ile güncel sanat alanı arasında incelikli bir temas yaratmayı, bir kadın-oluş etrafında kolektif düşünmenin lezzeti ve konforuyla, iade-i itibar niteliği taşıyan bir buluşmayı örgütlemeyi denedik. Bu temas, serginin mekânsal dinamiklerini gözeten, Beyoğlu’nun tarihsel ruhunu yansıtan sanatçıların üretimleri ve yaratıcı dokunuşları sayesinde gerçekleşebildi.
İthaki Yayınları ve Sanat Kritik ortak bir çalışma yaptınız. Bu ortak çalışmaya başka kimler nasıl katkıda bulundu?
Eda Yiğit: İthaki Yayınları’nın desteği Sanat Kritik’in ev sahipliğinde gerçekleşen bir sergi deneyimi yaşıyoruz. Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, Bağlam Yayıncılık, Atatürk Kitaplığı, Aynalıgeçit, Zilberman Gallery destek veren kurumlar arasında yer alıyor. Serginin grafik tasarımına Ece Eldek emek verdi. Orhan Cem Çetin ise sergiyi fotoğrafladı.
Sergi öncesinde gerçekleşen etkinliklerde Suat Derviş ve eserleri hakkında fikir ve görüşlerini paylaşanların katkısı büyük değer taşıyor. Abdullah Ezik, Aslı Odman, Banu Yıldıran Genç, Beatrice Hendrich, Ceren Lordoğlu, Çimen Güney Erkol, Deniz Yüce Başarır, Didem Ardalı Büyükarman, Duygu Çayırcıoğlu, Ebru Aykut, Ege Öztokat, Emek Erez, Emine Hızır, Esin Hamamcı, Esra Dicle, Fatmagül Berktay, Feryal Saygılıgil, Funda Dörtkaş, Liz Behromas, Menekşe Toprak, Nergis Ertürk, Neslihan Cangöz, Pınar Öğünç, Senem Timuroğlu, Serpil Çakır, Sevda Kasap, Sevdagül Kasap, Tevfika İkiz, Tülin Ural, Ufuk Adak, Yasemin Çongar, Yaprak Zihnioğlu’na katkılarından ötürü teşekkürlerimizi sunmayı borç biliriz. Bu kadar çok sayıda ismin, Suat Derviş üzerine düşünsel bir yolculuk gerçekleştirmesi ve ürettiklerini yeniden yorumlamasını önemsiyoruz.
Sergide izleyicileri neler bekliyor?
Eda Yiğit: Sergide Suat Derviş’in biyografi üzerine kurulu iki farklı içerik bulunuyor. Birbirinden ayrılmış, iki ahşap strüktür üzerine yerleştirilmiş, Suat Derviş’in yazarlık serüvenini ve eserlerini konu alan kronolojik bir akıştan söz edebiliriz. Başlıklarla birbirinden ayrıştırılmış bölümler, hayat öyküsünün kırılma noktaları, görsel malzemeyle desteklenen tematik bilgiler yer alıyor. Özellikle Suat Derviş ile henüz tanışmamış olan izleyiciler için ilgi çekici ve merak uyandırıcı bir yaşam hikayesi ile karşılaşacakları söyleyebiliriz. Serginin biyografik anlatı üzerine kurulu omurgasına Suat Derviş odağına alan sanatçıların yeni ve eskiden üretilmiş sanat yapıtları eklemleniyor.
Sergide yar alan sanatçılardan Emin Çelik, Suat Derviş’e özel olarak bu sergi için ürettiği bir enstalasyon çalışmasıyla, Derya Ülker yazarın kitaplarından alıntıları kullanarak gerçekleştirdiği cama yazılama ve çizimleriyle, Zilberman Gallery’nin izniyle Eşref Yıldırım’ın tuval üzerine yağlıboya ve ip kullanarak 2018 yılında ürettiği bir Suat Derviş portresi sergi boyunca ziyaretçilerle buluşuyor. Resmin ve yazının ortak ve temel aracı olduğunu düşünerek kara kalem ve mürekkebi kullanan Figen Aydıntaşbaş ise ürettiği desenler ile sergide yer alıyor. Söz konusu bu desenler, sanatçının 2007 yılında Mavi Kum kitapçısında “Yazarın Resmi” başlıklı sergiyle ilk kez izleyicilerin karşısına çıkmış, Suat Derviş’i konu alan çok az sayıda sanat üretiminden biri olma niteliği taşıyor.
Etkileşim amaçlanarak tasarlanan, sergi ziyaretçilerinin kolektif bir ritüel olarak kendi duygu dünyalarından Suat Derviş’e şimdiki zamandan daktilo ederek gönderecekleri mektuplar, mühürlenmemiş bir şekilde açık olarak sergileniyor. Suat Derviş’in bütün romanları, tefrikaları, öyküleri, çeviri ve adaptelerinden oluşan güncel listeler qr kodlar eşliğinde erişime açık. Aynı zamanda gazete röportajları arasında Dünya Feministleriyle Görüşmeler, Türk Kadınları Nasıl İş Bulur? Suçlu Çocuklar, İstanbul’un Altında Kimler Yaşıyor? ismini taşıyan seriler bulunuyor.
Sergi kapsamında başka etkinlikler olacak mı?
Eda Yiğit: Sanat Kritik ve İthaki Yayınları iş birliğiyle ölümünün ellinci senesinde Suat Derviş’i anmak için hazırlanan etkinlikler sürüyor. Aslında sergi gerçekleşen etkinliklerden biri.
Sergiden bir süre önce 28 Mayıs tarihinde başlayan bu etkinliklerin son durağı olarak 30 Eylül tarihinde Avrupa Pasajı Aynalıgeçit‘te Ölümünün 50. Yılında Suat Derviş Sempozyumu ve 1 Ekim tarihinde Suadiye Penguen Kitabevi’nde Günümüz Edebiyatı’ndan Suat Derviş’e Bakmak Paneli gerçekleşecek. Panelde Figen Şakacı, Simla Sunay ve Şebnem İşigüzel konuşmacı olarak katılacak. Etkinliklere tüm okurlarımızı bekliyoruz.
Suat Derviş aristokrat, romancı, gazeteci, aktivist, militan… Suat Derviş’i bir cümle ile anlatsanız, cümleniz ne olurdu?
Eda Yiğit: Hayatı boyunca mücadeleyi elden bırakmayan isyankâr bir kadın…
Seval Şahin: Güçlü ve güzel bir kadın.