Anna Laudel Contemporary, büyük ölçekli enstalasyonları ve alışılmadık mozaikleri ile
bilinen İtalyan sanatçı Daniele Sigalot’un “İmparatorluklar Öncesi” başlıklı sergisine 13
Eylül - 26 Ekim 2018 tarihleri arasında ev sahipliği yapacak. Farklı materyalleri ve
disiplinlerarası teknikleri yenilikçi kullanımıyla tanınan Sigalot, “İmparatorluklar Öncesi”nde
yakın zaman çalışmalarının yanı sıra İstanbul’da bu sergi için özel olarak ürettiği yeni işlerini
sergileyecek.Sanatsal üretiminin imzası olarak kabul edilen, kağıt algısı yaratan alüminyumdan yapılmış
uçak enstalasyonları ile tanınan Sigalot, çalışmalarında gerçek-imge arasındaki zıtlığı
yansıtmayı amaçlıyor ve kullandığı malzeme algısı ile onların orijinal halleri arasındaki çelişki
üzerine odaklanıyor. Sanatçı zıtlıklar, ironi, yabancılaşma, kelimelerin ve materyallerin
barındırdığı farklı anlamları araştırarak, zamanımızın duygularını yansıtan, sürprizli işler
üretiyor.“İmparatorluklar Öncesi”, ilhamını Roma ve Osmanlı İmparatorlukları’ndan alıyor. Roma
doğumlu olan Sigalot, imparatorluğun efsanesi altında yaşayan bu şehirde büyüdü ve
Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul üzerindeki etkisinin Roma’daki deneyimine çok
benzediğini düşünüyor: Her iki şehir de bir zamanlar çok güçlü olan imparatorlukların
başkentleri idi ve iki imparatorluk da uzun zaman önce yok olmuş olmalarına rağmen Türkler
de İtalyanlar da hala imparatorluklarıyla gurur duymakta.Bu sergi için paslanmaz çelik üzerine işlenmiş, ayna efekti yaratan İstanbul ve Roma
haritaları serisini sunacak olan sanatçı çalışmasını şu şekilde açıklıyor: “Geçmişin bu büyük
yankısını hem güzel hem de hüzünlü buluyorum. Gerçek şu ki, o ihtişamlı günler artık çok
uzakta ve hala geçmişin bir parçasıymış gibi hissetmek bana mantıklı gelmiyor. Bu karmaşık
duyguların çelişkisini seviyorum. Bu sergi için İstanbul haritaları serisi üretiyorum, haritalar,
günümüz ve eski İstanbul’un farklı ve önemli alanlarının sadık bir temsili olacak. Şehir,
zamanla büyüyerek değişiyor ve insanların şehre bakarak kendi yansımalarını, yaşadıkları
yerin eski ve şimdiki ihtişamını görmelerini istiyorum. Kentlerin bizi nasıl şekillendirdiği ile
ilgileniyorum ve eserlerimin tam olarak bu fikri yansıtmalarını hedefliyorum. Gelin ve
İstanbul’un sizi nasıl şekillendirdiğini görün!”İki aydır İstanbul’da sergi için üretimlerini geçici atölyesinde gerçekleştiren Sigalot, tamamını
burada ürettiği ve sergide yer alacak büyük ölçekli enstalasyonlarından biri olan
“Olabilecekken Olmayan Her Şey Şimdi Oldu” isimli çalışmasını ilk kez sergileyecek.
Sanatçı çalışmasını, kötü fikirleri iyiye dönüştüren bir “günahlarından arınma” süreci olarak
tanımlıyor.Eserlerinde çelişkili duygular yaratmayı hedefleyen ve bunun için farklı anlamlar barındıran
malzeme ve tekniklerle çalışan Sigalot, bu sergi için sürpriz bir malzeme kullanarak özel
olarak ürettiği yeni bir enstalasyon sunacak. Sanatçının bu çalışması hakkında yorumu:
“Normal şartlarda kullanmayı düşünmediğimiz yapay malzemeler bir araya geldiklerinde
oldukça yoğun, dokulu bir etki yaratıyorlar ve bir kez daha zıtlığın her türüne olan
hayranlığımı arttırarak, insanoğlu tarafından yapılan en yapay maddelerden birini, tamamen
doğal ve organik bir cismi andıran bir şeye dönüştürüyorlar. Örneğin, Anna Laudel
Contemporary’de gerçekleşecek sergi için ilk defa malzeme olarak sünger kullanacağım ve
13 farklı renkte, 3900 adet süngeri bir odayı tamamen kaplayacak şekilde yerleştireceğim.
İçine dalmak için sabırsızlanıyorum!”Sergi kapsamında ayrıca sanatçının yakın zamanda ürettiği işler yer alacak. Sigalot’un
dünyaca tanınan, paslanmaz çelik ve paslı demirden oluşan 140 uçaklı enstalasyonu;
“Yeter” isimli, enstalasyonların da resimler gibi zamana meydan okuyabileceklerini gösteren,
tam olarak 1000 sene sürecek olan geri sayım sayacı; sanatçının sadece iyi niyetli fikirlerini
düzenlemesinde önemli bir rol oynayan “Bu kalemin yalnızca iyi fikirleri vardı” çalışması;
yaratım sürecinin alegorisini yansıtan totem serileri ve son olarak malzemelerin algısı ve
görünüşleri ile oynamayı amaçlayan mektup ve post-it serisi sunulacak.“İmparatorluklar Öncesi”, kartondan alüminyuma, mozaikten dijital gösterimlere, çizimden
resme, geniş bir yelpazede malzeme ve benzersiz teknik kullanımıyla, Sigalot’un günümüzün zıt duygularını yansıtan 30’dan fazla çalışmasını bir araya getirecek.
13 Eylül Perşembe günü açılacak ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı 4. İstanbul Tasarım
Bienali'ne paralel olarak düzenlenecek sergi, 26 Ekim’e kadar Anna Laudel
Contemporary’de görülebilecek.Daniele Sigalot’un seçili çalışmaları ayrıca, 20 - 23 Eylül 2018 tarihleri arasında 13.
edisyonunu gerçekleştirecek olan Contemporary İstanbul kapsamında, Anna Laudel
Contemporary standında sergilenecek. Adres: Bankalar Caddesi 10 Karaköy, Beyoğlu 34421 İstanbul
bilinen İtalyan sanatçı Daniele Sigalot’un “İmparatorluklar Öncesi” başlıklı sergisine 13
Eylül - 26 Ekim 2018 tarihleri arasında ev sahipliği yapacak. Farklı materyalleri ve
disiplinlerarası teknikleri yenilikçi kullanımıyla tanınan Sigalot, “İmparatorluklar Öncesi”nde
yakın zaman çalışmalarının yanı sıra İstanbul’da bu sergi için özel olarak ürettiği yeni işlerini
sergileyecek.Sanatsal üretiminin imzası olarak kabul edilen, kağıt algısı yaratan alüminyumdan yapılmış
uçak enstalasyonları ile tanınan Sigalot, çalışmalarında gerçek-imge arasındaki zıtlığı
yansıtmayı amaçlıyor ve kullandığı malzeme algısı ile onların orijinal halleri arasındaki çelişki
üzerine odaklanıyor. Sanatçı zıtlıklar, ironi, yabancılaşma, kelimelerin ve materyallerin
barındırdığı farklı anlamları araştırarak, zamanımızın duygularını yansıtan, sürprizli işler
üretiyor.“İmparatorluklar Öncesi”, ilhamını Roma ve Osmanlı İmparatorlukları’ndan alıyor. Roma
doğumlu olan Sigalot, imparatorluğun efsanesi altında yaşayan bu şehirde büyüdü ve
Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul üzerindeki etkisinin Roma’daki deneyimine çok
benzediğini düşünüyor: Her iki şehir de bir zamanlar çok güçlü olan imparatorlukların
başkentleri idi ve iki imparatorluk da uzun zaman önce yok olmuş olmalarına rağmen Türkler
de İtalyanlar da hala imparatorluklarıyla gurur duymakta.Bu sergi için paslanmaz çelik üzerine işlenmiş, ayna efekti yaratan İstanbul ve Roma
haritaları serisini sunacak olan sanatçı çalışmasını şu şekilde açıklıyor: “Geçmişin bu büyük
yankısını hem güzel hem de hüzünlü buluyorum. Gerçek şu ki, o ihtişamlı günler artık çok
uzakta ve hala geçmişin bir parçasıymış gibi hissetmek bana mantıklı gelmiyor. Bu karmaşık
duyguların çelişkisini seviyorum. Bu sergi için İstanbul haritaları serisi üretiyorum, haritalar,
günümüz ve eski İstanbul’un farklı ve önemli alanlarının sadık bir temsili olacak. Şehir,
zamanla büyüyerek değişiyor ve insanların şehre bakarak kendi yansımalarını, yaşadıkları
yerin eski ve şimdiki ihtişamını görmelerini istiyorum. Kentlerin bizi nasıl şekillendirdiği ile
ilgileniyorum ve eserlerimin tam olarak bu fikri yansıtmalarını hedefliyorum. Gelin ve
İstanbul’un sizi nasıl şekillendirdiğini görün!”İki aydır İstanbul’da sergi için üretimlerini geçici atölyesinde gerçekleştiren Sigalot, tamamını
burada ürettiği ve sergide yer alacak büyük ölçekli enstalasyonlarından biri olan
“Olabilecekken Olmayan Her Şey Şimdi Oldu” isimli çalışmasını ilk kez sergileyecek.
Sanatçı çalışmasını, kötü fikirleri iyiye dönüştüren bir “günahlarından arınma” süreci olarak
tanımlıyor.Eserlerinde çelişkili duygular yaratmayı hedefleyen ve bunun için farklı anlamlar barındıran
malzeme ve tekniklerle çalışan Sigalot, bu sergi için sürpriz bir malzeme kullanarak özel
olarak ürettiği yeni bir enstalasyon sunacak. Sanatçının bu çalışması hakkında yorumu:
“Normal şartlarda kullanmayı düşünmediğimiz yapay malzemeler bir araya geldiklerinde
oldukça yoğun, dokulu bir etki yaratıyorlar ve bir kez daha zıtlığın her türüne olan
hayranlığımı arttırarak, insanoğlu tarafından yapılan en yapay maddelerden birini, tamamen
doğal ve organik bir cismi andıran bir şeye dönüştürüyorlar. Örneğin, Anna Laudel
Contemporary’de gerçekleşecek sergi için ilk defa malzeme olarak sünger kullanacağım ve
13 farklı renkte, 3900 adet süngeri bir odayı tamamen kaplayacak şekilde yerleştireceğim.
İçine dalmak için sabırsızlanıyorum!”Sergi kapsamında ayrıca sanatçının yakın zamanda ürettiği işler yer alacak. Sigalot’un
dünyaca tanınan, paslanmaz çelik ve paslı demirden oluşan 140 uçaklı enstalasyonu;
“Yeter” isimli, enstalasyonların da resimler gibi zamana meydan okuyabileceklerini gösteren,
tam olarak 1000 sene sürecek olan geri sayım sayacı; sanatçının sadece iyi niyetli fikirlerini
düzenlemesinde önemli bir rol oynayan “Bu kalemin yalnızca iyi fikirleri vardı” çalışması;
yaratım sürecinin alegorisini yansıtan totem serileri ve son olarak malzemelerin algısı ve
görünüşleri ile oynamayı amaçlayan mektup ve post-it serisi sunulacak.“İmparatorluklar Öncesi”, kartondan alüminyuma, mozaikten dijital gösterimlere, çizimden
resme, geniş bir yelpazede malzeme ve benzersiz teknik kullanımıyla, Sigalot’un günümüzün zıt duygularını yansıtan 30’dan fazla çalışmasını bir araya getirecek.
13 Eylül Perşembe günü açılacak ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı 4. İstanbul Tasarım
Bienali'ne paralel olarak düzenlenecek sergi, 26 Ekim’e kadar Anna Laudel
Contemporary’de görülebilecek.Daniele Sigalot’un seçili çalışmaları ayrıca, 20 - 23 Eylül 2018 tarihleri arasında 13.
edisyonunu gerçekleştirecek olan Contemporary İstanbul kapsamında, Anna Laudel
Contemporary standında sergilenecek. Adres: Bankalar Caddesi 10 Karaköy, Beyoğlu 34421 İstanbul