Şener Şen'i eleştirmek doğru mu?

Merve Balcıoğlu yazdı

Toplumların belirli dönemlerinde politik ve sosyal değişimler olur. Halk ve sanatçılar tüm bu değişimlerin akışına göre, sanat gidişine yön vermeye çalışırlar. Genellikle az gelişmiş toplumlarda, bazı hassas konuları sanat ile aktarmak riskli ve zordur. Sinema aracılığı ile kitlelere ulaşmaya çalışmak etkileyici bir yoldur.

Komedi filmlerinin ve Türk sinemasının tartışmasız en iyi oyuncuları arasında olan Şener Şen, her zaman kendi mesafesini korumuş bir sanatçıdır. Yıl 1985 “Çıplak Vatandaş” filmi ile toplumsal bir eleştiri ortaya koymuştur. 1978 yılında “Çöpçüler Kralı” filminde Kemal Sunal ile başrolleri paylaşmıştır. “Arabesk” filmi ile gelmiş geçmiş tüm klişeleri alt üst etmiş bir oyunculuk sergilemiştir. 1985 yılında çekilen “Namuslu” filmi ile toplumsal olarak gerçekçi bir eleştiri ortaya koymuştur. “Şalvar Davası” ve “Gülen Gözler” filmleri ile hafızalara yer etmiş bir performans yaratmıştır.

Şener Şen, izleyici karşısında her zaman halkın durduğu yere yakın bir alanda yer almıştır. Toplumcu gerçekçi sinemayı oyunculuğu ile her zaman başarılı bir şekilde gerçekleştirmiştir. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri için yapılan törende, sinema dalında ödül alan Şener Şen barış çağrısı yaptı.

Şener Şen yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Bir aktör için intihar sayılabilecek kadar uzun yıllar, beğeneceğim bir hikâyede o rolü bekledim. Çok değerli, yaratıcı yol arkadaşlarım oldu. Birlikte Türk halkına mal olan hikâyeler anlattık, halkımızın kendinden bir şeyler bulacağı karakterler yarattık.

Ödül töreni sonrasında katılımından dolayı tepkilere maruz kaldı. Şu ana kadar kendi tarzından ödün vermeden işini yapmış önemli bir sanatçıdır Şener Şen. Ülke olarak okuma yazma bilmeyen insanlara, sistemin kötü gidişatını anlatan filmlere imza atmıştır. Cehaletin çok yüksek olduğu bir toplumda, mizah kullanarak böyle senaryolar seçmiş ve büyük oranda başarılı olmuştur. Yüzlerini bile görmediğimiz, yaşantıları hakkında fikrimizin dahi olmadığı insanların hayatlarını canlandırmıştır.

Kısaca büyük sanatçılar bu kadar kolay karalanmamalıdır. Geçmişine baktığımız zaman, bugün kimsenin cesaret dahi edemeyeceği konuları kendine dert edinmiş bir sanatçıdır. Halkın diline en yakın hikâyeleri, onlara en samimi şekilde anlatmış ve güldürürken çoğu zaman düşündürmüştür. Sizlere klişe gibi gelmesin. Güldürürken düşündürmek, çok zor ve ciddi bir iştir.