8 Mart yaklaşırken, Inter-Art Sanat Vakfı bir kadın küratörün sıra dışı olduğu kadar çarpıcı kavramsal perspektifini galerilerine taşıyor. Kendisi de bir sanatçı olan ve yaratıcı küratöryal pratiğiyle dikkat çeken Anca Sas, 3 Mart 2023’te izlenime sunulan “Kadın: İn mi Cin mi” başlıklı sergiyle erkeğe özgü görme biçimlerini ve sanatta konu olarak kadın olgusunu tartışmaya açıyor.
Farklı coğrafyalardan bir kadın ve üç erkek sanatçının Inter-Art Sanat Vakfı Koleksiyonu’nda yer alan yapıtları ile kurgulanan serginin düşünsel çerçevesiyle ilgili olarak Anca Sas şunları söylüyor:
“Bu sergi, ataerkil toplumu tatmin etmek üzere oluşturulan ve biçim verilen dişil arketipleri tartışmayı amaçlıyor. Birçok kültür, gelenek ve mitolojide, kadın imgesi çoğunlukla iki tür varlıkla ilişkilendirilir: Canavar ya da itaatkâr Kadın. Erkeğin hükmetmeye yönelik eril arzusuyla birleşen kadın korkusundan, herhangi bir tür güce kavuşan kadının nasıl bir canavara, şeytani bir varlığa dönüştüğüne dair öyküler yaratılır ne yazık ki ve bu öyküler var olan belirli ataerkil inanışları daha da geçerli hale getirir. Örneğin, herkes Medusa'nın korkunç bir canavar olduğunu bilir, peki onun Poseidon'un tacizinin kurbanı olduğunu ve bunun üzerine Athena'nın, Medusa'ya kendini koruma şansı vermek için, onu bu yaratığa dönüştürdüğünü kaç kişi bilir.
Cinsiyet eşitliğini ve fırsat eşitliğini desteklediğimizi düşünmek istediğimiz bir zamanda yaşıyoruz; ancak ilerleme yavaş, zor ve hâlâ çok uzak. Kadın, her zeki insan gibi korkutucu olabilir. Kadına ve erkeğe çok fazla ilgi göstermeye o kadar alışmışız ki, insandan insana ilişkinin özünü yitiriyoruz.”
“Kadın: İn mi Cin mi” adıyla merak uyandıran sergide Özlem Kalkan Erenus’un “Dünden Kalanlar” serisinden tuvallerin yüzeyinde taşlaşmış insan siluetleri ve portreler, Asit Kumar Patnaik, Constantin Migliorini ve Lojze Kalinsek’in tuvallerinde tüm albenileriyle arzıendam eden kadın figürleriyle alışılmadık bir görsel diyalog kuruyor.