Spa merkezlerinden jeotermal havuzlara, taze balıklarla hazırlanan yerel mutfağından saf içme suyuna kadar geniş bir deneyim alanı sunan İzlanda, sağlıklı yaşamı bir kültür haline getirmiş ülkelerden biri olarak öne çıkıyor.
Ülkede 2022-2023 yılları arasında konaklama oranlarında %31 artış yaşanırken, 2023 yılı İzlanda turizminin en yoğun dönemi olarak kayıtlara geçti. Uzmanlar, 2025’te de bu ilginin artarak süreceğini öngörüyor.
Doğayla iç içe bir yoga deneyimi
İzlanda, hem doğa tutkunları hem de ruhsal denge arayanlar için özel alanlar sunuyor.
Jeotermal havuzların rahatlatıcı etkisi, Nauthólsvík Plajı’nda yapılan deniz manzaralı yoga seansları ile birleşiyor. Burada yoga sonrası soğuk okyanus sularına dalmak, bedeni ve zihni yenilemenin bir parçası.
Daha özgün bir deneyim isteyenler için Seltjarnarneslaug’da gerçekleştirilen “Floating Hood Yoga” seansları, İzlanda’ya özgü eşsiz bir alternatif sunuyor.
Laugarvatn Fontana Spa: Ateş ve buzun buluştuğu nokta
Altın Çember rotasında yer alan Laugarvatn Fontana Spa, İzlanda’nın en özgün duraklarından biri.
Burada ziyaretçiler, jeotermal suların şifalı etkisini doğal havuzlarda deneyimliyor, buhar odalarında kaynayan kaynakların sesini dinliyor. Cesur misafirler için soğuk Laugarvatn Gölü’nde kısa bir yüzme, İzlanda’nın “ateş ve buz diyarı” unvanını haklı çıkarıyor.
Spa’nın ilgi çekici bir diğer yönü ise jeotermal çavdar ekmeği fırını — yerel halkın geleneksel yöntemlerle pişirdiği bu lezzet, ziyaretçilerin mutlaka tatması gerekenlerden biri.
Vök Banyoları: Sıcak suyla dolu göl üzerinde yürüyüş
Egilsstaðir yakınlarındaki Vök Banyoları, Urriðavatn Gölü’nün altındaki doğal sıcak kaynaklardan besleniyor.
İki adet yüzer havuz, gölün üzerinde kısa bir yürüyüşle ulaşılabiliyor ve hem görsel hem de bedensel bir rahatlama deneyimi sunuyor.
“Vök” kelimesi İzlandaca’da “buz üzerindeki delik” anlamına geliyor; bu nedenle havuzların tasarımı da bu doğal açıklıklardan ilham almış durumda.
Mývatn Doğal Banyoları: Kuzey’in sakin suları
Mývatn Doğal Banyoları, ülkenin kuzeyinde yer alıyor ve suyunu Bjarnarflag’daki enerji tesisinden alıyor.
Mineral bakımından zengin bu suların, cilt, solunum ve stres rahatsızlıklarına iyi geldiği belirtiliyor.
Yoğun ziyaretçi akınına uğrayan Mavi Lagün’e benzer bir deneyim sunan Mývatn, daha sakin ve ekonomik bir alternatif olarak biliniyor.
Akşam saatlerinde ziyaret edenler, şanslıysalar Kuzey Işıkları’nın dansına da tanık olabiliyor.
Jökulsárlón Buzul Lagünü: İzlanda’nın en etkileyici manzarası
İzlanda’nın güneydoğusunda yer alan Jökulsárlón Buzul Lagünü, ülkenin en derin gölü olmasının yanı sıra, doğa fotoğrafçılarının da uğrak noktası.
Devasa buz kütleleri, yüzeyde yüzen foklar ve gökyüzünü süsleyen kuş sürüleriyle hipnotize edici bir manzara sunuyor.
Lagün, kısa bir yürüyüşle ulaşılabilen Diamond Beach’e de komşu. Siyah volkanik kumların üzerinde parlayan buz parçaları, İzlanda’nın çarpıcı doğasının simgesi haline gelmiş durumda.




















