Roma tarihi, gerek cumhuriyet gerekse imparatorluk dönemlerinde sayısız şair ve yazara ev sahipliği yapmıştır. Roma edebiyatı özellikle Latince gibi zengin ve kıymetli bir dile sahip olması, sosyal hayatın renkliliği ve refah seviyesinin yüksekliği ile canlılığını her zaman korumuştur. Yönetici sınıf ve toplumunda edebiyata ve sanata olan ilgisi her zaman sanatı ve sanatçıları gündemde tutmaya vesile olmuştur. Roma’nın cumhuriyetten imparatorluğa evrildiği dönem olan Julius Gaius Sezar ve Augustus dönemlerinde yaşamış olan ünlü yazar, şair ve asker olan Quintus Horatius Flaccus (kısaca Horatius olarak bilinir) Roma edebiyatı ve şiirinde derin etkiler bırakan kişilerin başında gelir.
Horatius, bugün dahi pek çok kişinin bildiği ve kullandığı nice sözlerinde asli kaynağıdır. En bilinenlerin başında günü yaşa, yarına çok güvenme anlamına gelen “Carpe diem, quam minimum credula postero” gelir. Yine pek çok eserde ve sosyal paylaşımda kullanılan ve asla umutsuzluğa kapılma anlamına gelen “Nil desperandum” da yine Horatius’a ait bir sözdür. Fakir bir aileden gelmesine rağmen, babasının uğraşları ve emekleri ile okuma şansına erişen Horatius, Sezar sonrası yaşana iç kargaşada Brütüs yanında savaşmasına rağmen ilerleyen dönemde Augustus tarafından affedilmiş ve eserleri ile kısa sürede imparatorun ve çevresinin dikkatini çekmiştir.
Roma'da Augustus döneminde artık savaşlara son verilmiş, barış ve huzur ortamı sağlanmış, Augustus'un denetiminde hemen hemen her alanda sistemli biçimde yenilenme başlatılmıştır. Bir yandan Romalının eski davranış biçimlerini ve kurallarını öte yandan dini değerlerini canlandırma çabasına girilmiştir. Bu amaçla hem eski ahlaki değerler hem de tanrıların nitelikleri ve toplumdaki işlevleri hatırlatılmıştır. Horatius da yurtsever bir ozan olarak, bu örgütlenmenin içinde yer almayı, şiirleriyle yenilenme çabasına katkıda bulunmayı kendine bir görev saymıştır.
İdeal devlet düzeni, ideal toplum, huzurlu bir yaşam, tanrıların hoşnut olduğu bir ortam gibi kavramlar üzerine tartışmaları eserlerine yansıtan Horatius, şiirlerinde tanrıların istekleri ve onları hoşnut etme konusunda kelimeleri ile elinden gelen gayreti göstermiştir. Hoşnut olan tanrıların hoşnut olmuş bir toplum yaratacağını bilen Horatius, özellikle doğu medeniyetlerinde var olan kadercilik ve ileriyi görme geleneklerini şiddetle eleştirmiştir. Roma düzeninin en etkili şair ve hatiplerinden olan Horatius, toplum düzeni ve devlet adamlığı konusunda yazdıkları ile döneminde dikkat çekmeyi başardığı gibi bizzat İmparator Augustus tarafından ödüllendirilmiştir.
Horatius’un “Nil Desperandum” asla umutsuzluğa kapılma sözü, yüzyıllardır sadece Latince bir deyiş olarak kalmamış, dilden dile aktarılarak ümidin ve beklentinin dile gelen hale olmuştur. Şiirlerinde baş tanrı Jupiter’e dönük göndermeleri de yine Horatius’un karakteristik özelliklerindir. Özellikle; "Dürüst ve kararlı insanın sağlam ruhuna... Juppiter'in şimşek çakan güçlü eli hiç uzanmaz, onu korkutmaz" dizeleri, insanların tanrılara olan saygısı ölçüsünde onlarında ideal toplum üzerinde nasıl bir yol izleyeceğini açıklar niteliktedir.
Horatius, şüphesiz Roma tarihinde benzersiz bir yere sahiptir ve Latince sözleri ve dizeleri bugün dahi başta sosyal medya olmak üzere nice mekanlarda kendine yer bulmaktadır.