Dada Salon Kabarett’te prömiyer yapan “Kanlı Kabare”, güçlerinin farkında olmayan kadınların hikâyesini sahneye taşıyor. Oyunun başrollerinde yer alan Derya Alabora ve Okan Bayülgen, Milliyet Sanat’ın konuğu olarak hem oyunu hem de birlikte sahneye çıkma süreçlerini değerlendirdi.
Alabora, kabare türüne olan sevgisinin bu projeyi kabul etmesinde etkili olduğunu vurguladı. “Kabare yapmayı çok seviyorum, bu yüzden teklifi tereddütsüz kabul ettim,” diyen oyuncu, sahne üzerindeki enerjisini bu formun özgürlüğünden aldığını ifade etti.
Bayülgen ise kabare sanatının farkını şu sözlerle anlattı:
“Kabarede bir numarada eğlenme ve eğlendirme vardır. Her seyirciden sorumludur bir kabare oyuncusu. Hem muhteşem olacaksın hem de seyircinin karşısında her sınavdan başarıyla çıkacaksın.”
“Kültür, sanat ve tarih geri gitmeye başladı”
Oyuncu Derya Alabora, kültürel birikimin azalmasından duyduğu endişeyi dile getirdi. “Artık kültür, sanat ve tarih geri gitmeye başladı,” diyen Alabora, üniversitelerde verdiği derslerde gençlerin geçmişle bağ kuramadığını belirtti:
“Yeni öğrencilerimize ‘Yıldız Kenter’i tanıyor musunuz?’ diye soruyoruz, çoğu bilmiyor. Çünkü okumuyorlar, geçmişle bağlantısını koparmış bir nesil geliyor.”
“Kabare yazarı ölümlü olmayı kabul eder”
Okan Bayülgen, kabarenin tarih boyunca politik cesaretle anıldığını vurguladı. “Karl Valentin’den Ferhan Şensoy’a kadar kabare hep politik meseleleri sahneye taşımıştır,” diyen Bayülgen, bu sanat dalının geçiciliğine de dikkat çekti:
“Kabare yazarı da tiyatro oyuncusu gibi ölümlü olmayı kabul eder. Kimsenin onları hatırlamayacağını bilirler ama yine de sahneye çıkarlar. Çünkü kabare, ölümlülüğü kabul eden bir sanattır.”




















