Mehmet Açar’ın beşinci romanı ‘Kayıp Hasta’ Doğan Kitap tarafından yayımlandı. Kitap, hastane metaforu üzerinden sistem, birey, özgürlük kavramlarını tartışan soluk soluğa okunacak bir distopya.Bir reklam ajansında metin yazarı olarak çalışan Ali Z. bir gün kendini akıllı bir hastanenin hasta kabul odasında bulur. Bu hastaneye niye geldiğini ya da çağrıldığını bilmemekte, dahası dosyası ve sırt çantası kayıp olduğu için hastaneden çıkışı da mümkün olamamaktadır. Ali Z. hastaneye geldiği andan itibaren geçen süreyi hatırlamamaktadır. Ali Z. günlerce hastanede tutulur. Sistem adı verilen yapay zekâ tüm hastanenin kontrolünü elinde tutmaktadır. A
li Z hastanede koluna takılan bileklik sayesinde Sistem tarafından yönlendirilmektedir. Dolayısıyla hiçbir hareketinde irade yoktur. Sistem ve ona bağlı doktorlar bireyin hafızasını ve rüyalarını kontrol ederek sisteme uygun bireyler oluşturmak amacındadırlar. Ali Z. hastanenin “bilinçaltı”, “hafıza” “rüya merkezi” vs. adlar verilen katlarında dolaşırken birbirinden ilginç karakterle karşılaşır. Ama sorularına bir türlü cevapbulamaz. Dışarıda olmadığı kadar aktif hale gelen cinsel yaşamı dahil, her şey bir garip bilinmezlik içindedir… Bu hastaneden çıkış yoktur!Mehmet Açar’dan “Toplum mühendisliği” üzerine derin devletin günahları, beynin sırları, bilinçdışı, hafıza ve rüyalar üzerine, ironi duygusunun eksik olmadığı Kafkaesk bir roman.Kitaptan Sen ya da senin gibi Özgürlükçülerin ise tek derdi birtakım soyut ilkeler, değerler. Bunların çok da anlamsız değerler olmadığını biliyorum. Eşitlik, özgürlük, demokrasi… Ama insanlar sizin gibi kibirli, iyi eğitilmiş entelektüelleri değil, kendi dillerinden anlayan insanları sever. Siz romantik ilkelerinizle uğraşırken sizi hapishanelere tıkma planları yapanlar, seçimle iktidara gelip amaçlarına ulaşırlar. Sizin değerlerinize gerektiğinde sahip çıkan benim gibiler ise iktidarın kötü ellere geçmemesi için uğraşır. Kaldı ki bu hastanenin gayri resmi kuruluş amaçlarından biri, insanları yönetmenin
