Yusuf Çifci yazdı“Barış için Müzik Vakfı olarak; barışın zorunluluğuna, başka bir dünyanın mümkün olduğuna, sanatın iyileştirici gücüne, çocuk ve gençlerin üretme potansiyeline, fırsat eşitliği yaratmanın gerekliliğine, ortak hedeflerde birleşmeye inanıyoruz. Bu değerler doğrultusunda, mümkün olduğu kadar fazla çocuğun sanatsal yaşam hakkı önündeki engelleri kaldırmayı, barışın sesini müzik aracılığıyla duyurmayı, insan haklarını temel alarak, bilinçli, özgürlükçü, adil, kimlikli genç bireylerle ortak yaşam alanları oluşturmayı, genç bireylerin sanat aracılığıyla hem kendilerinde hem de toplumda olumlu dönüşümler yaratmalarına olanak sağlamayı amaçlıyoruz.” Yukarıdaki sözler çalışmalarına 2005 yılında bir hayal ile başlayıp 2011 yılında vakıf statüsü kazanan Barış İçin Müzik Vakfı’nın varoluş değerlerini dile getirdiği metinden alınmış bir bölüm. Bu sözler belki de kutuplaşmanın sınırlarının oldukça zorlandığı şu günlerde kulağımıza birer masal cümlesi gibi gelebilir ama Barış İçin Müzik Vakfı sözlerinin arkasında ve ne demişlerse ellerinden geldiğinin kat kat fazlasını yapıyorlar. Bizzat gittik ve kendi gözlerimizle şahit olduk. Buna birazdan değineceğim ama dilerseniz Barış İçin Müzik Vakfı’nı daha yakından tanıyalım:
Vakfın kurucuları Mehmet Selim - Yeliz Baki çifti. Mehmet Selim Baki başarılı bir mimarken mimarlığı bırakıyor ve kendisini Barış İçin Müzik Vakfı’na adıyor. Ardından akademisyen Dr. Yeliz Baki de bu işe gönül veriyor ve Barış İçin Müzik Vakfı’nın temelleri sağlamlaştırılıyor. Mehmet Selim Baki: “Müzik eğitimim yok ama müzik tutkum var.” sözleriyle müziğe olan tutkusunu oldukça yalın sözlerle ifade ediyor. Bu işe soyunmasının temel sebebinin ise, “barış ve adalet duygusunun ancak sanatla topluma yayılacağına inanmakla” açıklıyor. O gün bu gündür de bu uğurda var gücüyle, maddi bir karşılık gözetmeksizin durmadan çalışıyor.
Kömürlükten Işıltılı Konser SalonlarınaHer başarı hikâyesinde olduğu gibi Barış İçin Müzik Vakfı’nın da kuruluş yıllarında bir yoktan var etme durumu var. İlk çalışmalar 2005’te, Fatih, Edirnekapı’daki Ulubatlı Hasan İlkokulu'nun boş sınıflarında, 20 öğrencinin katıldığı akordeon ve solfej dersleriyle başlıyor. Mehmet Selim Baki Barış İçin Müzik’i hayata geçirdiği bu yıllarda -2006- Ulubatlı Hasan İlkokulu’nun kullanılmayan kömürlüğünü okul müdürünün onayı ile ve tamamen kendi imkânlarıyla rengârenk bir müzik atölyesine çeviriyor. Barış İçin Müzik Vakfı bunu “dönüşümün ilk adımı” olarak isimlendiriyor. Ardındansa yine aynı bölgede bulunan Muallim Naci ve Hattat Rakım okullarında da benzer atölyeler kuruluyor. Sonrasında da, Edirnekapı’nın önemli kültür miraslarından olan Kariye Müzesi’nin çok yakınındaki arsaların satın alınması ve mütevazı binaların inşasıyla vakıf, 2010 yılından bu yana şimdiki merkezinde yoluna devam ediyor. Mehmet Selim Baki’nin başarılı bir mimar olduğunu az önce söylemiştim. Tahmin edin bakalım binayı kim çizmiş? Ama Mehmet Bey, tüm bunların hayata geçmesinde kendisine ilk günden itibaren büyük destek veren iki kadim dostu Behiç Ak ve Musa Samastı’nın adlarını anmadan geçmiyor.Bugün Türkiye ve dünyanın pek çok önemli ışıltılı sahnesinde konserler veren Barış İçin Müzik Vakfı’nın Ulubatlı Hasan İlkokulu’nun kullanılmayan kömürlüğünü nasıl bir eğitim yuvasına çevirdiğini aşağıdaki görsellerden aşama aşama görebilirsiniz:

Barış İçin Müzik Vakfı Neler Yapıyor?Barış İçin Müzik Vakfı’nın kuruluş çalışmalarına değindikten sonra artık vakfın çalışmalarına geçebiliriz. Vakfın temel amacını Mehmet Selim Baki’nin daha önce vermiş olduğu bir röportajındaki ifadesi özetliyor: “Ne zaman ki bir enstrümana dokunmamış bir çocuk kalmaz, biz de misyonumuzu tamamlamış oluruz." Vakfın gayesi tam olarak da bu; müzikle tanışmamış tek bir çocuk kalmayana dek çeşitli alanlarda müzik eğitimi vermek. Bu uğurda da bugüne kadar 7+ yaşından 17-18 yaş aralığına kadar binlerce çocuk ve gence ücretsiz olarak eğitimler verilmiş. Hatta öyle ki bu eğitimi tamamlayanlar bir süre sonra vakıfta eğitmenliğe bile başlamış. Vakıfta akordeon eğitimleri veren Aytekin Kumcuoğlu bunlardan sadece bir tanesi. Vakıfta senfonik orkestrayı oluşturan hemen hemen bütün enstrümanlarda eğitimler veriliyor. Sadece enstrüman değil aynı zamanda müzik eğitimi de veriliyor. Verilen eğitimler tamamen sistematik olarak ve çeşitli aşamalardan geçilerek veriliyor. İlk Adım Orkestrası, Çocuk Orkestrası, Gençlik Orkestrası sırası ile uzmanlık ve müziğe yeni başlayanlar için sınıflar oluşturulmuş durumda. Vakfın ayrıca bir de Gençlik Korosu adıyla bir koro programı ve Akordeon Sınıfı bulunuyor.
Vakfın bünyesinde pek çok önemli eğitmen bulunuyor. Hatta Kurumsal İletişim Koordinatörü Selin Aysay Bakal ifadesine göre; Viyanalı orkestra şefi Sascha Goetzel Barış İçin Müzik’in Sanat Yönetmenliği’ni gönüllü olarak sürdürüyormuş. Maestro, Türkiye’ye geldiği dönemlerde vakfı ziyaret ederek müzisyenlerle provalar gerçekleştirmenin yanı sıra, yurt dışında vakfın tanınırlığının artmasına da katkı sağlıyormuş.
Geleceğin 140 Müzisyeni Aynı Sahnede Vakıf, genellikle her ayın 3. Cumartesi gününde gerçekleştirdikleri provalara destekçilerini, velileri, kurumsal dostlarını, akademisyenleri, sanatçıları, diğer STK’lardan ve yerel yönetimlerden ilgilileri ve basını da davet ediyor. Biz de 25 Ocak’taki bu provaya Kurumsal İletişim Koordinatörü Selin Aysay Bakal’ın davetiyle katıldık ve bir hayalin nasıl gerçeğe dönüştüğüne kendi gözlerimizle şahit olduk. Her yaştan 140 çocuk ve genç bizlere unutulmaz bir müzik ziyafeti sundu. Mehmet Selim Baki, Yeliz Baki, Bülent Ortaçgil, basından çeşitli konuklar ve salonda adeta yer bırakmayan pek çok destekçinin katıldığı provada Barış İçin Müzik Vakfı’nın bütün orkestraları sırasıyla ve en sonunda da hep birlikte Türkiye’den ve dünyadan çeşitli eserler icra ettiler. Şimdi Okullu Olduk, Slavonic Dance, Guantanamera, Don’t Stop Me Now, Hayat Bayram Olsa, Ritmos Ciganos aklımda kalanlardan bazıları.Barış İçin Müzik Vakfı 12-13 Şubat’ta Leipzig Operası Çocuk Korosu ile Aynı Sahnede2016 yılında, Barış İçin Müzik'i evinde ağırlayan Leipzig Operası Çocuk Korosu 2020'nin Şubat ayında İstanbul'da olacak. Barış İçin Müzik ve Leipzig Operası Çocuk Korosu müzisyenlerinin birlikte geçireceği bir haftalık müzikal kampın sonunda, 12 ve 13 Şubat tarihlerinde topluluklar iki konserle izleyiciyle buluşacak. Enka Sanat'ın ev sahipliğinde gerçekleşecek bu özel proje şubat ayı için kaçırılmaması gereken etkinliklerin başında geliyor.enkasanat.orgSon SözBarış İçin Müzik Vakfı bunca faaliyeti, kurucularının, danışmanlarının, kurumsal dostlarının, velilerinin, küçük ekibinin özverili çalışmalarıyla ve düzenli bağışçılarının destekleriyle gerçekleştirebiliyor. Oldukça şeffaf bir yönetim anlayışına sahip olan vakıf https://www.barisicinmuzik.org/ adresinden takip edilebilir ve geleceği müzikle inşa etmek için vakfın internet sitesinde yer alan bilgilerle bağış yapılabilir.Ne diyorduk: İyi müzik var, iyi ki Barış İçin Müzik Vakfı var!






