İstanbul Film Festivali, her yıl olduğu gibi 2025’te de sinemaseverlere heyecan verici bir program sunuyor. Altın Lale Yarışması'nda yer alan filmler, dünya sinemasının en özgün, cesur ve derinlikli yapımlarını bir araya getiriyor. Bu yılki festival, sadece hikayeleriyle değil, aynı zamanda sinematografik anlatımları ve toplumsal mesajlarıyla da dikkat çekiyor. Buradayım, İyiyim gibi güçlü kadın karakterlerin yer aldığı filmlerden, Saykoterapi gibi psikolojik derinliklere inen gerilim yapımlarına kadar, geniş bir yelpazede farklı sinematik deneyimler sunuluyor.
Altın Lale Yarışması’nda yer alan bu 10 film, hem görsel estetikleri hem de derinlikli hikayeleriyle festivalin en dikkat çeken yapımlarından. 2025 İstanbul Film Festivali, izleyicilerine yalnızca film izleme deneyimi değil, aynı zamanda kültürel bir keşif fırsatı da sunuyor. Bu yazıda, İstanbul Film Festivali'nde izlenmesi gereken en iyi 10 filmi derledik.
1. Buradayım, İyiyim – Emine Emel Balcı (Türkiye, Almanya)
Emine Emel Balcı'nın yönettiği Buradayım, İyiyim, modern dünyada kadınların içsel çatışmalarını ve toplumsal baskılara karşı verdikleri mücadeleyi ele alıyor. Başrolünde güçlü bir kadın karakteri barındıran bu film, duygusal derinliği ve toplumsal eleştirisiyle izleyiciyi etkiliyor. Türkiye ve Almanya ortak yapımı olan bu film, sinemada kadınların özgürlüğüne dair güçlü bir anlatıma sahip.
2. Histeri (Hysteria) – Mehmet Akif Büyükatalay (Almanya)
Histeri, toplumsal normların birey üzerindeki baskısını sorgulayan etkileyici bir yapım. Almanya'nın derin psikolojik dramalarına ve toplumsal eleştirilerine yoğunlaşan bu film, sinemaseverleri insan ruhunun karanlık köşelerine götürüyor.
3. Super Happy Forever – Kohei Igarashi (Japonya, Fransa)
Kohei Igarashi'nin yönettiği Super Happy Forever, absürd bir bakış açısıyla insanların hayatlarına dair derinlemesine bir inceleme sunuyor. Hem eğlenceli hem de düşündüren bir yapım olan film, izleyiciyi karakterlerin iç dünyalarına sürüklüyor. Bu yapım, Japonya ve Fransa'nın kültürlerini birleştirerek sinemada nadir rastlanan bir harmoni yaratıyor.
4. Tayfa (The Crowd) – Sahand Kabiri (İran)
İran sinemasının önemli örneklerinden biri olan Tayfa, toplumsal sınıflar arasındaki uçurumu ve gençlerin hayat mücadelelerini ele alıyor. İran’ın güncel toplumsal sorunlarına dair güçlü bir bakış açısı sunan film, izleyiciyi hem duygusal hem de entelektüel bir yolculuğa çıkarıyor.
5. Saykoterapi: Bir Seri Katil Hakkında Yazmaya Karar Veren Yazarın Sığ Hikayesi – Tolga Karaçelik (ABD)
Saykoterapi, hem korku hem de mizah unsurlarını birleştiren ilginç bir psikolojik drama. Bir yazarın, seri katil hakkında yazmaya karar vermesiyle ortaya çıkan gerilim dolu süreç, insan ruhunun karanlık yanlarına dair özgün bir bakış sunuyor. Tolga Karaçelik, bu filminde alışılmışın dışında bir anlatım tarzı sunuyor.
6. Yeni Şafak Solarken – Gürcan Keltek (Türkiye, İtalya, Almanya, Norveç, Hollanda)
Yeni Şafak Solarken, bir kasaba halkının dramatik yaşamını ele alırken, filmin görsel zenginliği ve sinematik anlatım tarzı dikkat çekiyor. Gürcan Keltek’in bu filmi, insan doğasının karanlık ve aydınlık yönlerini ustaca harmanlıyor.
7. Öldürdüğün Şeyler – Alireza Khatami (Fransa, Polonya, Kanada, Türkiye)
Öldürdüğün Şeyler, şiddet ve suç olgularını derinlemesine inceleyen bir film. Film, bireysel suçların toplumsal yansımalarını sorgularken, karanlık bir hikaye ile izleyiciyi etkiliyor. Alireza Khatami’nin bu filminde, sinemanın gücüyle moral ve etik sınırlar aşılır.
8. İdea – Tayfun Pirselimoğlu (Türkiye, Romanya, Fransa)
İdea, İstanbul’un kalbinde geçen bir karakterin içsel yolculuğunu konu alıyor. Hem görsel hem de anlatısal açıdan oldukça zengin bir film olan İdea, toplumsal yapıları, bireysel özgürlüğü ve insan ilişkilerini derinlemesine sorguluyor. Tayfun Pirselimoğlu'nun bu yapımı, Türk sinemasının önemli örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor.
9. Hasat (Harvest) – Athina Rachel Tsangari (İngiltere, Almanya, Yunanistan, Fransa, ABD)
Hasat, çiftçilik ve doğayla iç içe bir yaşamın izlediği derin psikolojik yolculuğu konu alıyor. Yönetmen Athina Rachel Tsangari, insana dair evrensel bir hikaye sunarken, doğal yaşamla olan bağları çok katmanlı bir biçimde ele alıyor. Görselliği ve derin anlatımıyla dikkat çeken bir yapım.
10. Sonbahar Gelince (When Fall Is Coming) – François Ozon (Fransa)
Fransız sinemasının usta yönetmeni François Ozon’un son filmi Sonbahar Gelince, hayatın geçiciliğine dair duygusal bir anlatıma sahip. Ozon, bu filminde aile bağlarını, kayıpları ve zamanı sorgulayan bir hikaye sunuyor. Etkileyici karakterler ve güçlü dramatik yapısı ile sinemaseverlerin ilgisini çekecek.