Merve Balcıoğlu yazdıIrkçılığın tarihi çok derin ve adaletsiz örneklerle doludur. Farklı olanı yadırgamak, onu dışlamak; görüşünden, inancından ve renginden dolayı ona kötü muamele göstermek… Milyonlarca acı çeken insanın bu hikâyesi aslında dünya tarihinin bilinen bir gerçeği. Bazen kendini yok saymayı kabullenip öyleymiş gibi yaşamak sıradanlaşabilir. Amerika'nın herhangi bir bölgesinde bir Koreli size Bostonlu olduğunu söyleyebilir. Burada tehlikeli bir durum yoktur. Kişi kendini nereye ait hissediyorsa oralı olabilir; bu bir seçimdir. En trajik ayrımcılık yıllarca siyah ve beyaz insanlar arasında yaşandı. Üzerine binlerce yazı yazıldı. Dünya bu zamanlarda evrensel bir hareket olarak sağa yönelirken bu konu daha hassas bir hal aldı.
“Get Out” filmi, yanlış bir çeviri ile gösterilse de film anlatımı olarak başarılı bir dile sahip. Güzel bir aşk hikayesi gibi başlayan film, içinden çıkılmaz bir siyah karşıtı çete mücadelesine dönüşecektir. Bu yüzden filmin ana karakteri için, içinde bulunduğu durumu çözmek tahmin ettiğinden çok daha zor olacaktır.Filmin konusu şöyle;Genç bir “siyah” olan Chris (Daniel Kaluuya), “beyaz” kız arkadaşı Rose'la (Allison Williams) birlikte, kızın ailesinin yanına, onlarla tanışmaya gider. Bir hafta sonu başlayan olay örgüsü, hızlı yönde değişimler gösterir.
Filmin karakterlerinin gözünden siyah bir adama yaklaşımları seyrediyoruz. Ana karakter melankolik bir fotoğraf sanatçısı olarak hayatını sürdürüyor. Diğer açıdan, filmin diğer karakterleri ana karakteri insan olmanın dışında, fiziksel gücünün üstünlüğü üzerinde konuşmalar yapıyor. Başka bir siyah adam, filmin yan karakterlerinden biri, yaşlı bir kadınla arkadaşlık ediyor. Bu birliktelik aşk dışında ifadelerle tanımlanıyor. Siyah olmaya dair farklı bir yaklaşımda ilerleyen filmde, siyahların tarihine dair hikâyeler de anlatıyor. Kızın annesi sigarayı bıraktırmak için ana karaktere hipnoz tedavisi uyguluyor ve başarılı oluyor. İzinsiz yapılan bu tedavi, bir süre istedikleri an başka şeyleri de elinde tutabilme yaptırım gücünü dayatma noktasında tehlikeli düşünceleri tetikliyor. Filmin dilinden kaynaklanan tedirginlik hissi, filmin temposunu hep yüksek tutuyor. Golf üzerinden kurulan diyaloglar, beyaz adamın mutlak gücü elinde bulundururken temsil ettiklerini de eleştiriyor.
Jordan Peele imzalı korku türündeki yapımın başrollerini Daniel Kaluuya, Allison Williams, BradleyWhitford üstleniyor.Filmi ırkçılığa dair, son zamanların en iyi eleştirel filmlerinden biri olarak göstermek abartılı olmayacaktır. Film, psikolojik ve gerilim türü arasında yer alabilir.


