Türk Ceza Kanunu’nun 235. ve 236. maddelerinde ihale sürecine ilişkin iki suç düzenlenmiştir. Bu suçlardan ilki olan ihaleye fesat karıştırma; ihaleye katılım, tekliflerin değerlendirilmesi veya bir başka ifadeyle sözleşme öncesinde ortaya çıkabilecek bir suçtur. Bu açıdan bir tehlike suçu olduğu söylenebilir. Edimin ifasına fesat karıştırma ise, sözleşmenin imzalanması ardında, ifası sırasında ortaya çıkan bir suçtur. Bu noktada bu suçun da zarar suçu olduğunu belirtmek gerekmektedir.
Kanun’da gerçekleştirilen değişiklikler öncesinde, ihaleye fesat karıştırma suçunun cezası beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezasıyken, değişiklikler sonrada ceza, edimin ifasına fesat karıştırma suçuyla aynı hale getirilmiş ve üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası olarak değiştirilmiştir. Ceza hukukçuları, tehlike suçunun cezasının zarar suçunun cezasından fazla olmaması gerektiği yönündeki gerekçeleriyle yapılan bu değişikliği olumlu karşılamışlarıdır.
İhaleye fesat karıştırma suçuna ilişkin madde incelendiğinde, suçun failinin bir kısım hallerde kamu personeli olabileceği gibi, yine bir kısım hallerde ise ihalelere iştirak eden istekli firma çalışanlarının olabileceği anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki uygulamada farklı ihale usullerinin ve süreçlerinin tam manasıyla bilinmemesi nedeniyle görülen birçok dava bulunmaktadır. Bu davalarda öncelikle ihale temel kavramlarının açıklanması ve usullerin eksiksiz anlatılması önem teşkil etmektedir.