Terell Stafford’dan China Moses’a, Ferit Odman’dan Kenan Doğulu'ya, farklı türlerde bir çok usta isme sahnede ve stüdyoda eşlik etmiş, Türkiye’nin önde gelen piyanistlerinden Ercüment Orkut’un ikinci solo albümü “Persona”, Lin Records etiketiyle dijital müzik kanallarında yayınlandı. Ercüment Orkut’un günümüz New York cazının ve ses dünyasının peşine düştüğü albümde, müzikleri sanatçıya ait 8 orijinal beste, akustik piyano trio formatında yorumlanıyor.Prodüktörlüğünü Ercüment Orkut ve Tamer Temel’in birlikte yaptığı “Persona”da, akustik piyanoda Ercüment Orkut, kontrbasta Matt Hall ve davulda Volkan Öktem yer alıyor. Piyano trionun avantajlarını yaratıcı diyaloglarla kullanmayı hedefleyen üçlü, çalgılarının renklerinden müziğin armonik ve ritmik öğelerine, bütün müzikal parametreleri empresyonist bir tavırla sunuyorlar.Akustik piyanonun sesleri ve renkleriAkustik piyano ile müziğini daha iyi anlattığını ve kendini daha rahat ifade edebildiğini belirten Orkut, “Bizim için en önemli şey, piyano trio olarak müziğimizin organik bir müzik olmasıydı ve bunu gösteriye dönüştürmeden, nefes alan, ferah bir şekilde çalabilmekti. Bunu da, sadece akustik piyano çalarak ve piyanonun kendi ses dünyasına, renklerine konsantre olmuş olarak başarabilirdim” diyor. Jung’un arketipinden esinlendiAlbümün adını koyarken de psikiyatr ve analitik psikolojinin kurucusu Carl Jung’un yarattığı persona arketipinden etkilendiğini söyleyen Ercüment Orkut, “Persona benim çok sevdiğim bir kavram. Hepimizin çocukluktan itibaren var olmak adına takındığımız, üstlendiğimiz rolleri kısaca tasvir ediyor. Ben de oldukça farklı müzikal dünyalarda var olan bir müzisyen olarak hayatımı sürdürüyorum, dolayısıyla kısmen de olsa, değişik personalar takınarak varoluyorum. Bu albümde biraz kendi öz benliğimi, içimdeki müziği ve hedeflerimi özgürce ortaya koymak adına ‘personasızlık’ yaratmaya çalıştım. Ama bunun da bir ‘persona’ olabileceğinin farkında olarak ilerledim” açıklamasında bulunuyor.Çocukluğun naif duyguları ve kokularıBestelerin İstanbul, Siena ve New York şehirlerinde yazıldığını ve son iki yıl boyunca bu üç şehir arasında yaptığı yolculukların kendi iç dünyasına ve müzikal geçmişine de bir yolculuk olduğunu belirten Ercüment Orkut, “Birbirinden farklı dinamiklere sahip bu üç şehir bana, çocukluğumdan müzikal kariyerime, hayatımdaki tüm adımlara, içime geri dönüp bakmamı sağladı. ‘The Poet’ anneme bir teşekkür olarak doğdu mesela; ‘Relic’ kadim bir duyguyu, 9 yaşındayken kaybettiğim babamın halen sakladığım saatinden yola çıkarak anlatıyor… BMX de adı üstünde, ilk bisikletimin markası. Çocukluğumun naif duygularını çağrıştıran, kokularını hatırlatan şeylerin, anların ve duyguların müziği yani. ‘Amigdala’ adını, kaygının ortaya çıktığı yer olan beyin bölgesinden alıyor ve hayatım boyunca mücadele ettiğim kaygılarımı ifade eden o küçük kutuyu tasvir etmeye çalışıyor. ‘Enthusiasm’ de müzisyen heyecanını ti'ye alan bir beste…” diyor ve ekliyor: “Ama en önemlisi, bu kadar kişisel olabilecek bir hikâyeyi ve müziği son derece özenli bir şekilde ve yaratıcılıkla, en önemlisi de severek ve benimseyerek yorumlayan Matt ve Volkan’ın varlığıydı. Onların çalması, ‘Persona’nın vardığı başarının en önemli sebeplerindendir.”Prodüktörlüğünü Ercüment Orkut veTamer Temel’in birlikte yaptığı “Persona”da, piyanoda Ercüment Orkut, kontrbasta Matt Hall ve davulda Volkan Öktem yer alıyor. Oğuz Öz’ün kaydettiği, Jordi Vidal’in miks ve mastering’lerini yaptığı albümün kapak fotoğrafı Şükrü Apaydın’a, kapak tasarımı Ferzan Aktaş’a, fotoğraflar ve video çalışmaları da Yalım Akın’a ait. 30 Kasım 2018 tarihinde sanatçının resmi müzik kanallarında dijital olarak yayınlanan “Persona”, çok yakında CD formatında da satışta olacak.
İLGİLİ HABER
Ercüment Orkut kimdir?