Babylon’un yeni sezonu boyunca sahnesinde ağılayacağı isimler arasında; müzikal paleti vintage bir soul, funk, R&B, hip-hop, garage rock ve psikedelia karışımı olan Amerikalı şarkıcı ve multi-enstrümanist Curtis Harding, retro çılgınlığına yakalanmadan, Türkiye psikedelik müziğini kendi sesleriyle yeniden birleştiren Ayyuka, Türkçe hip hop’un kendine özgü seslerinden Çağrı Sinci, Kuzey İrlandalı drum'n'bass prodüktörü ve DJ’i Calibre, Detroit’in house ve techno müzik ikonlarından Moodymann, synth-pop, new-wave, dark wave ve post-punk türlerindeki üretimleriyle yerli müzik sahnesinin önemli temsilcilerinden Jakuzi, benimsediği kozmik felsefe ışığında icra ettiği gezegenler-arası müziği ile Sun Ra, Fransız dream pop harikası Isaac Delusion, farklı ifade biçimlerini keşfedip daima kendini yenilemeyi arzulayan bir müzik insanı olan İlhan Erşahin’e sahnede Alp Ersönmez, Turgut Alp Bekoğlu ve İzzet Kızıl eşlik edeceği İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions, albümlerinin yanı sıra teklileri ve canlı performanslarıyla yerli sahnede bir fırtına etkisi yaratan Son Feci Bisiklet, Peru doğumlu, Berlin’de yerleşik leftfield house prodüktörü ve DJ Sofia Kourtesis, sahnede elektro-akustik canlı trio formatında performans sergileyen Islandman, Türkçe rock müziğinin düşünsel işler de üreten nadide gruplarından Peyk ve çöl Blues ekolünün Nijerli yıldızı Mdou Moctar bulunurken, bu isimlerin yanı sıra Babylon’un klasikleşen partileri Hey Gidi Günler, Oldies but Goldies, Radyo Eksen Partisi, Y2K Millennium Party ve Balkan Wedding Party de sezon boyunca sahnede olacak. Aynı zamanda organizasyonu ve içerik planlaması Pozitif iş birliğiyle gerçekleştirilen 34. Akbank Caz Festivali kapsamında; orkestrası The Chosen Few ile hem sahnede hem stüdyoda sürükleyici diyaloglar yaratarak dünya çapında büyük yankı uyandıran 25 yaşındaki Isaiah Collier, Kenya asıllı İngiltere’de yerleşik müzisyen Dave Okumu, prodüktör NK-OK ve multi-enstrümanist Mr DM’in jazztronica ortaklığı Blue Lab Beats, Mehmet Uluğ’u ve şehrin müzik hayatına bıraktığı derin izleri, aramızdan ayrılışının on birinci yılında anmak için Burhan Öçal ve Jamaaladeen Tacuma’nın hayata geçirdiği Trakya Funk projesi ve konukları King Noli ve Gazapizm, Japonya’nın Kobe şehrinde dünyaya gelen ve caz, soul, funk, post-bop, fusion ve hip hop unsurlarını her daim yenilikçi duyulan bir yaklaşımla tek potada eriten trompetçi Takuya Kuroda, müzikal serüveninin her durağı ilgi çekici anlarla dolu müzik insanı Rodrigo Amarante ve 5 yaşından itibaren hayatının her aşamasında sahnede olan ve parçaları soul, funk ve R&B tınılarıyla dinleyiciyi ayağa kaldıran Adi Oasis Babylon sahnesinden sevenlerini selamlayacak.İşte Babylon’un 2024 sonuna kadar sahnesinde ağılayacağı isimler;CURTIS HARDING Öncesi: [ K S R ] // 10 EYLÜL SALI Amerikalı şarkıcı ve multi-enstrümanist Curtis Harding, 1765 sunumuyla 10 Eylül’de konuğumuz oluyor! Öncesinde ise eklektik sesler ile harmanladığı müziğiyle Manchesterlı soul vokalisti [ KRS ] Babylon’da! Harding’in vintage bir soul, funk, R&B, hip-hop, garage rock ve psikedelia karışımı olan müzikal paletinin kökeni gospel şarkıcısı annesine uzanıyor. Michigan doğumlu müzisyenin kuzey ve güney arasında sürekli gezinen ailesi, sonunda Atlanta’ya kalıcı olarak yerleşti. Kilisede şarkı söylemeyi ve davul çalmayı öğrenen Harding, aynı dönemlerde Mahalia Jackson ve Mavis Staples gibi isimlerle bu esnada tanıştı. Ablasının hip-hop kaset koleksiyonundan ilhamla müzik hayatına atılan müzisyen; yazmaya ve rap yapmaya bu dönemde başladı, Atlanta’nın yerel sahnesinin tanınan simaları arasında yerini aldı. Gitar ve canlı enstrümantasyon çalışmalarıyla müzikal birikimini bir araya getirerek özgün sound’unu oluşturduktan sonra 2014’te çıkış albümü Soul Power’ı yayımladı. Güçlü çıkışının ardından Sam Cohen ve Danger Mouse prodüktörlüğündeki ikinci albümü Face Your Fear ile birçok mecradan övgü topladı, NPR tarafından yılın en iyi R&B albümü olarak gösterildi. Pandemi döneminde çalkalanan dünyanın, sosyal ve politik hareketlerin ve müzik endüstrisinin duraklamasının etkisiyle yeniden yazım sürecine dönen Harding, 2021’de If Words Were Flowers’ı paylaştı. Hala mümkünken sevdiklerine çiçekler vermek isteyen Harding, kelimelerin gücü, gururu ve güzelliği taşıdığını söylüyor: “Eğer kelimeler çiçek olsaydı, hepsini size verirdim.” AYYUKA // 13 EYLÜL CUMA Retro çılgınlığına yakalanmadan, Türkiye psikedelik müziğini kendi sesleriyle yeniden birleştiren Ayyuka, 13 Eylül’de konuğumuz oluyor!2001’den bu yana aktif olan Ayyuka; 70’lerin Türkiye psikedelik müziğini, özgün sesleri ve kendi ifade biçimiyle geliştirmeyi başardı. Dick Dale, John Frusciante, Erkin Koray ve Orhan Gencebay gibilerinden ilham alarak gitar ağırlıklı bir tınıya ulaşsalar da film müzikleri ve doğaçlamaya yönelik tutkularıyla, müziklerinde dinleyicilerini beklenmedik köşelerle karşı karşıya getiriyor. Sonic Youth ve Jonathan Richman’la aynı sahneyi paylaşan, Afrobeat efsanesi Orlando Julius’la kayıtlar yapan Ayyuka, Calibro35 üyesi Tommaso Colliva ile ortaklaştıkları Maslak Halayı albümünü 2019’da Tantana Records etiketiyle yayımladı. 2024 tarihli, dört enstrümantal parçadan oluşan kısaçalarları Zaman Ziyan’ın, dinleyiciler için farklı müzikal manzaralardan oluşan bir kaleydoskop etkisi taşıyor. Şarkı yazarlığına deneysel bir tavırla yaklaşan Ayyuka; funk, arabesk, Afrobeat ve bossanova gibi türlere bulanan bu yolculuğu yeniden Babylon’a taşıyor. OLDIES BUT GOLDIES // 14 EYLÜL- 26 EKİM CUMARTESİOldies But Goldies ile nostaljik koreografiler 14 Eylül ve 26 Ekim Cumartesi akşamı yeniden piste çıkıyor!ABBA’dan Michael Jackson’a, Depeche Mode’dan Madonna’ya, Snap’ten Donna Summer’a birçok efsanenin şarkıları arasında mekik dokuyacağımız partide zamanda yolculuğa çıkıyoruz. Pop’tan rock’a, disko’dan funk’a, rock’n roll’dan hip-hop’a uzanan müzik yelpazesinde Murat Beşer ile mabbas'ın seçtiği şarkılar ve Engin Eraydın'ın hazırladığı görseller eşliğinde sizi de geçmişe götürüyoruz. RADYO EKSEN PARTİSİ // 20 EYLÜL CUMA- 16 KASIM CUMARTESİİçlerinden geldiği gibi çalan Radyo Eksen DJ’leri, yılın son Radyo Eksen Partisi için 20 Eylül Cuma ve 16 Kasım Cumartesi gecesi setin başına geçiyor.Radyo Eksen programcıları Gülşah Güray, Gülşah Turgut, Güven Yıldız ve Nikki Wild; indie rock’tan ska’ya, punk’tan hip-hop’a uzanan sınırsız seçkileriyle dinleyicilerini dans pistine davet ediyor. BALKAN WEDDING PARTY // 21 EYLÜL CUMARTESİ Kolektif İstanbul’un ev sahipliği yaptığı Balkan Wedding Party, 21 Eylül Cumartesi akşamı konuğumuz oluyor!Bugüne kadar attığınız bütün göbekleri unutturacak ve sizi zıvanadan çıkaracak bu gecede yengeler, görümceler, bacanaklar, enişteler, gerdan kıran eltiler, bıyık büken dayılar; punk, caz ve elektronik seslere bulanmış progresif düğün müzikleri eşliğinde dans pistinde buluşacak.
2006 yılından beri “Balkanatolia”, “Krivoto”, “Kerevet” ve “Pastırma Yazı” isimli dört albüm yayımlayan Kolektif İstanbul; caz ile funk altyapılarından beslenerek Anadolu ve Balkan müziğini farklı bir perspektifle harmanlıyor. Eğlenceli performanslarını dinleyiciyle buluşturmaya devam eden ekip, 2021 baharında beşinci stüdyo albümleri “Kısmet”i Avrupa'da ve Türkiye'de eş zamanlı olarak yayımladı.
Tek bir müzik türü ile sınırlı kalmayı reddederek, türler arasında formlarla oynamayı tercih eden grup; Montreux Caz Festivali, Schleswig-Holstein Müzik Festivali, The Flow Festival, Fira Mediterrania gibi uluslararası festivallerde başarılı performanslar sergiledi. Samimi videolarıyla da öne çıkan ekip; saksafonda Richard Laniepce, vokalde Aslı Doğan, davulda Batuhan Baraç, suzafonda Ertan Şahin, tuşlularda Tamer Karaoğlu ve klarnette Talat Karaoğlu’dan oluşuyor. SWING PLANET GATSBY NIGHTS // 22 EYLÜL PAZAR1920'lerin caz ruhunu yaşayacağımız “Swing Planet” gecesi için 22 Eylül Pazar akşamı buluşuyoruz ve Swing Planet DJ’leriyle, Swing dönemi dans adımlarına eşlik ediyoruz.İstanbul merkezli dans stüdyosu Swing Planet; caz müziğin altın çağı kabul edilen Swing dönemi danslarından; Lindy Hop, Solo Jazz, Balboa, Shag dersleri veren bir stüdyo ve topluluk olarak yola çıktı. Otantik jazz danslarını öğretmek ve yaygınlaştırmak amacıyla eğitimler ve atölyeler düzenleyen topluluk, aynı zamanda partileriyle de dans severlerin buluşmalarına ev sahipliği yapıyor. ÇAĞRI SİNCİ W/ DJ BEATMASTER // 26 EYLÜL PERŞEMBE Türkçe hip hop’un kendine özgü seslerinden Çağrı Sinci 26 Eylül’de Babylon’da1988 yılında İzmir’de doğan ve hip hop dünyasıyla da burada tanışan Çağrı Sinci, erken yaşta adım attığı müzik sahnesindeki çok yönlü üretimlerine kelimenin tam anlamıyla doludizgin devam ediyor. Hip hop âlemine break dans ile giriş yapan Çağrı Sinci, İzmir’in zengin müzik ortamında adını duyurmaya başladığında henüz 13 yaşındaydı. 2000’lerin ilk yıllarında yayımlanan Hip Hop Menü 2 albümündeki “Nefesini Kes” parçasıyla dikkatleri üzerine çeken Sinci, sonraki yıllarda tutkunu olduğu rap müziğin yerinde duramayan MC’lerinden birine evrildi. 2010 tarihli Sıfırdan Başlamak albümüyle yeniden start verdiği kariyerinde çeşitli formatlarda 9 albüm yayımladı. İmzası hâline gelen direkt ve sokağa dönük lirikleriyle kendinden sonraki nesillere yol göstermeye devam eden Sinci, son dönemde Farazi eşlikli Zaman Sinekleri (2023) ve Keyone ile kaydettiği Sasori (2024) albümleriyle karşımıza çıktı. Her daim başka müzisyenler ve prodüktörlerle ortaklıklarına devam eden Çağrı Sinci, babylon konserinde DJ Beatmaster ve çeşitli konuklarıyla sahnede olacak. CALIBRE DJ SET // 27 EYLÜL CUMA Kuzey İrlandalı drum'n'bass prodüktörü ve DJ’i Calibre, DJ setiyle 27 Eylül’de konuğumuz oluyor!Belfast doğumlu ressam, multi-enstrümanist, şarkıcı, yazar, prodüktör ve DJ Dominick Martin, sahne ismiyle, Calibre; farklı şapkalarıyla yaptığı üretimlerle ön planda. 1995’ten bu yana, diskografisindeki 23 albümle, başta drum'n'bass olmak üzere dubstep, techno, house, ambient, caz, soul, blues ve folk türleri arasında geziniyor. Calibre, ödül kazanan ve yoğunlukla kendi parçalarına yer verdiği DJ performanslarında; kendine has düşünce şekli ve yeteneğiyle şekillenen bir yaklaşım, samimi duygulara yer açan spiritüel bir deneyim sunuyor.MOODYMANN // 28 EYLÜL CUMARTESİ Detroit’in house ve techno müzik ikonlarından Moodymann ile 1765 sunumuyla 28 Eylül’de buluşuyoruz!Prodüktör ve DJ Kenny Dixon Jr., nam-ı diğer Moodymann, house müziğin en gizemli ve karizmatik figürlerinden. Blues ve soul parçalarından aldığı sample’ları, kusursuz ve kendine özgü tarzıyla ileri bir seviyeye taşıyor. 90’ların ortasından itibaren Detroit plakçılarında çalışan ve Outcast Motorcycle Club’ın resident DJ’liğini yapan Moodymann, bu dönemlerde “House” ismiyle tanınıyordu. Bu dönemde Planet E Records etiketiyle ilk kayıtlarını yayımladı ve global olarak bilinirliğini de artırmayı başardı. Techno ve house karışımı olan sound’u; riff’lerin, sample’ların ve groove’ların yeni üretimlerde yenilikçi bir stilde kullanımından ortaya çıkan bir dans müziği. Klasikleşmiş soul ve caz sample’larını kullanması ve temponun gitgide hızlandığı davul programlamasıyla bilinen Moodymann, “Sunday Morning” ve “Shades of Jae” gibi parçalarıyla kendi ismini de klasiklerin arasına yazdırmayı başardı. 12 inç teklilerini yayımladığı yılların ardından en iyi üretimlerini topladığı Silenintroduction 90’ların sonunda yayımlanmış en iyi albümler arasında anılıyor. 2014 tarihli ikonik albümü Moodymann’in ardından 2019'da Sinner ve 2020’de Taken Away kariyerine devam eden Moodymann, 28 Eylül’de Babylon’da! CONTINENTAL SALSA // 29 EYLÜL- 17 KASIM- 8 ARALIK PAZAR Latin ritimlerinin Salsa ile buluşacağı Continental Salsa için 29 Eylül, 17 Kasım ve 8 Aralık Pazar gecesi Babylon’dayız!Müzik ve dansın, tutkunun enerjisi ile buluşacağı Continental Salsa, katılımcılarını canlı müzik ve profesyonel dansçıların performanslarıyla dolu bir geceye davet ediyor. Aynı zamanda, hem yeni başlayanlar hem de deneyimli dansçılar için özel olarak hazırlanan workshoplar sunan etkinlik için Babylon’da buluşuyoruz! 34.AKBANK CAZ FESTİVALİ: ISAIAH COLLIER & THE CHOSEN FEW// 2 EKİM ÇARŞAMBA25 yaşındaki Isaiah Collier, kelimenin tam anlamıyla bir virtüöz. 11 yaşında saksafon çalmaya başlayan müzisyen, sezgisel becerileriyle dikkatleri hızlıca üzerine çekmişti. Orkestrası The Chosen Few ile hem sahnede hem stüdyoda sürükleyici diyaloglar yaratarak dünya çapında büyük yankı uyandırmaya devam ediyor. Diyalog konusuna önem veren sanatçı, bunun altını; sahnedeyken kendini duymadığını, yalnızca ona eşlik eden müzisyenlere ve onların hikâyelerine dikkat kesildiğini anlatarak çiziyor. Collier, 2018’den bu yana; beşinci albümü The Almighty’yi Division 81 Records etiketiyle geçtiğimiz nisan ayında yayımladı. Bu koleksiyonda aynı zamanda uzun yıllar kendisine rehberlik etmiş Chicago sahnesinin yaşayan efsanesi Ari Brown ile bir düet de yer almakta. Bestelerinde gündelik hayatın derinlerinde kalan kimi ilkeler üzerine düşündürmek için müziği kullanan Isaiah Collier, grubu The Chosen Few ile 2 Ekim akşamı Babylon sahnesinde olacak. Isaiah Collier: SaksafonAshley Henry: PiyanoMicah Collier: BasJames Mtume Russel Sims: Davul 34.AKBANK CAZ FESTİVALİ: DAVE OKUMU & THE 7 GENERATIONS // 4 EKİM CUMA“İnsanlarla nasıl bağlar kurabileceğimi, nasıl iletişime geçebileceğimi öğrenmek istiyorum çünkü hayat bundan ibaret.” 2010’larda The Invisible grubuyla spot ışıklarını üzerine çeken Kenya asıllı İngiltere’de yerleşik müzisyen Dave Okumu, üretme motivasyonunu bu cümleyle tanımlıyor. Sekiz kardeşin en küçüğü olarak müzikle iç içe bir evde büyüyen Okumu, şarkılarıyla da geleneklerini ve köklerini yaşatmayı arzuluyor. Nitekim dünya çapında büyük yankı uyandıran son albümü I Came From Love; kendisinin, başkalarının, müzikal soy ağacının önceki ve sonraki jenerasyonlarını temsil etmesi amacıyla Dave Okumu & The 7 Generations adıyla yayımlandı. Bu nesiller arası deneyim; kahramanı Grace Jones’un yanı sıra Kwabs, Wesley Joseph, Robert Stillman ve Anthony Joseph gibi konukların katkılarını da içeriyor. Dave Okumu & 7 Generations, 4 Ekim akşamı Babylon sahnesinde olacak. David Okumu: Vokal, gitarAnthonia Edwards: VokalNicholas Ramm: Klavye, synthYves Fernandez: BasDaniel See: Davul 34.AKBANK CAZ FESTİVALİ: BLUE LAB BEATS // 5 EKİM CUMARTESİProdüktör NK-OK ve multi-enstrümanist Mr DM’in jazztronica ortaklığı Blue Lab Beats, 2020’den bu yana köklü Blue Note Records ailesinin bir parçası. Angelique Kidjo’nun Mother Nature (2021) albümünde prodüksiyonunu üstlendikleri “Fired Up” parçasıyla Grammy Ödülü kazanan ikili, müziklerinin tarifini şöyle veriyor: “İlham havuzumuzda caz, hip hop, soul, funk, R&B gibi türler var. Hepsini karıştırdığınız zaman Blue Lab Beats’in sound’unu elde ediyorsunuz!” Grubun şimdiye kadarki en tutkulu işi olarak tanımlanan Blue Eclipse adlı dördüncü albümü 2024’ün bahar aylarında yayımlandı. 12 parçalık akışta Kojey Radical, Amber Navran, Farah Audhali, Poppy Daniels gibi isimlerle düetlere yer verdikleri albümün turne rotasına İstanbul’u da ekleyen NK-OK ve Mr DM, 5 Ekim akşamı Babylon’da vereceği konserle 34. Akbank Caz Festivali’ne konuk olacak. 34.AKBANK CAZ FESTİVALİ: MEHMET ULUĞ GECESİ: BURHAN ÖÇAL & JAMAALADEEN TACUMA TRAKYA FUNK FEATURİNG GAZAPİZM & KING NOLI // 9 EKİM ÇARŞAMBAMehmet Uluğ’u ve şehrin müzik hayatına bıraktığı derin izleri, aramızdan ayrılışının 11. yılında anmak için 9 Ekim akşamı Babylon sahnesinde buluşacağız. Akbank Caz Festivali’nin her edisyonunda düzenlediği Mehmet Uluğ Gecesi’nde bu yıl sahne iki yaşayan efsane, Burhan Öçal ve Jamaaladeen Tacuma’nın hayata geçirdiği Trakya Funk projesi ve konuklarının. İki eski dost virtüöz, Öçal'ın Trakya bölgesinden usta müzisyenlerle iş birliği yaptığı ve doğum yeri olan Kırklareli’nin müzikal mirasına saygı duruşunda bulunduğu özel projesi Trakya All Stars’a yeni bir soluk kazandırıyor. 1998'de çıkardıkları Groove Alla Turca albümü sonrası, bu anlamlı gecede yeniden buluşacak Öçal ve Tacuma’ya, konukları King Noli ve Gazapizm de mikrofon başında eşlik edecek. Projenin adı Trakya Funk'ın da ima ettiği gibi, bu gece, dinleyicileri gelenek ve modernitenin dinamik bir birleşimine taşıyacak ve kültürel sınırları aşan unutulmaz bir müzik deneyimi sunacak. Jamaaladeen Tacuma: BasBurhan Öçal: PerküsyonKing Noli: Klavye ve vokalGazapizm: Vokal Trakya All Stars Ümit Adakale: Darbuka Yaşar Çakırlar: Klarnet İsmail Papis: KemanAhmet Demirkıran: CümbüşRecep: Zurna 34.AKBANK CAZ FESTİVALİ: TAKUYA KURODA // 10 EKİM PERŞEMBEJaponya’nın Kobe şehrinde dünyaya gelen trompetçi Takuya Kuroda; caz, soul, funk, post-bop, fusion ve hip hop unsurlarını, her daim yenilikçi duyulan bir yaklaşımla tek potada eritiyor. New York’ta tamamladığı caz eğitiminin ardından Kuroda’nın yolu, vokalist ve besteci José James ile kesişti ve onunla yaptığı kayıtların ardından şehrin müzik sahnesinin aranan figürlerinden birine dönüştü. DJ Premier’in BADDER grubu ve Akoya Afrobeat gibi oluşumların parçası olan Takuya Kuroda, 2010’dan bu yana yayımladığı yedi albümle Concord, Blue Note, P-Vine ve First Word gibi plak şirketlerinin kataloglarına adını yazdırdı. Altı parçadan oluşan son albümü Midnight Crisp, müzisyenin müzikal yolculuğunun çeşitliliğini bir kez daha ispatlayan sürükleyici bir kayıt. 34. Akbank Caz Festivali kapsamında 10 Ekim’de Babylon’da sahne alacak Takuya Kuroda’ya Corey King, Lawrence Fields, Rashaan Carter ve Adam Jackson’dan oluşan orkestrası eşlik edecek. Takuya Kuroda: TrompetCorey King: TrombonLawrence Fields: PiyanoRashaan Carter: BasAdam Jackson: Davul 34.AKBANK CAZ FESTİVALİ: RODRIGO AMARANTE // 11 EKİM CUMA1976 yılında Rio de Janeiro’da doğan Rodrigo Amarante, müzikal serüveninin her durağı ilgi çekici anlarla dolu bir müzik insanı. Kendisini dünya çapında bir üne kavuşturan, Netflix’in meşhur dizisi Narcos’un tema müziği olan “Tuyo” adlı bestesiydi elbette ama Amarante diskografisi çok çeşitli harikalar barındırıyor. Orquestra Imperial ile samba, Los Hermanos ile ska alemlerine dalmış olan müzisyen, Fab Moretti (The Strokes) ve Binki Shapiro ile kurduğu Little Joy ile bir alternatif rock albümü de yayımlamıştı. Folk tınılarında gezindiği ilk albümü Cavalo’nun 2014’e tarihleniyor. “Hafızayı bir boyama kitabına benzetiyorum” diyerek içe dönük şarkılarla renklendirdiği ikinci solo işi Drama ise doğduğu toprakların sıcaklığını yaşatan bir koleksiyon. Brezilya müziğinin ikonları arasında yer alan Gal Costa ve Gilberto Gil ile de çalışmış olan Rodrigo Amarante, 11 Ekim akşamı Babylon’da. Rodrigo Amarante: Gitar, piyano ve vokaller 34.AKBANK CAZ FESTİVALİ: ADI OASIS // 12 EKİM CUMARTESİBir koroya katıldığı 5 yaşından itibaren hayatının her aşamasında sahnede olan Adi Oasis’in parçaları soul, funk ve R&B tınılarıyla dinleyiciyi ayağa kaldırıyor. Karayipler göçmeni bir ailenin çocuğu olarak Paris’te dünyaya gelen müzisyen, öğrencilik yıllarının ardından New York’a yerleşti ve kariyerini burada şekillendirdi. Aralarında Gilles Peterson, Lenny Kravitz, Thundercat ve Anderson Paak’ın yer aldığı pek çok müzisyenle dünyanın dört bir yanında sahne alan Adi Oasis, 2018’den beri solo üretimlerini sürdürüyor. Yüksekte uçan vokalleri, sımsıkı groove’a tutunan basları ve retro-fütüristik prodüksiyon anlayışıyla parlayan son albümü Lotus Glow’u şu sözlerle tanımlıyor: "Tematik olarak yeni albümüm korkusuz, ancak savunmasız ve bir yandan da daha politik. Çünkü ben bir Siyah kadın göçmenim ve bunlar benim gerçeklerim." İlk İstanbul konserini Akbank Caz Festivali kapsamında verecek Adi Oasis, 12 Ekim’de Babylon’da. Adi Oasis: Vokal, basBen Hoffman: KlavyeDru McLean: DavulAylwin Steele: Gitar LALALAR // 18 EKİM CUMATopukları gazdan çekmeyenlere duyurulur: Lalalar 18 Ekim’de Babylon’da!Ali Güçlü Şimşek, Barlas Tan Özemek ve Mehmet Alican İpek’ten oluşan Lalalar; 2019’un Şubat ayında yayımladıkları “İsyanlar” teklisiyle yerli psikedelik müzik sahnesine hızlı bir giriş yaptı. 70’lerin arabesk ruhunu fütüristik bir yaklaşımla bugüne taşıyan grup; sinematik retro basları, elektronik beatleri, özgün vokalleri ve güçlü kirli gitarları ile Anadolu ezgilerinin nostaljik ögeleriyle buluşturduğu bir sound’a sahip. İlk konserini Ocak 2019’da Babylon’da veren Lalalar, zaman içinde canlı performansıyla da festival favorisi tanımının hakkını veren gruplardan birine evrildi; Roskilde, Le Guess Who?, Trans Musicales gibi Avrupa’nın köklü müzik buluşmalarında sahne aldı.Mayıs 2022’de Bi Cinnete Bakar isimli ilk albümünü yayımlayan grup, arayı çok açmadan Eylül 2023’te ikinci albümünü dinleyici ile buluşturdu. Üçlünün topukları gazdan çekmediği En Kötü İyi Olur; İstanbul sokaklarının hâletiruhiyesini deşifre eden şarkılardan oluşuyor. Nitekim yaptıkları hem sokağın hem parıltılı kulüplerin müziği. Haylaz, başına buyruk ve söyleyecek çok şeyleri var ama en önemlisi, kendilerinin de onlara eşlik eden herkesin de iyi vakit geçirdiğinden emin olmadan kontak kapatmaya niyetleri yok. CEMİYETTE PİŞİYORUM, ÖNCESİ: GOBLIN DAYCARE // 23 EKİM ÇARŞAMBANesiller arası punk buluşması: Cemiyette Pişiyorum ve Goblin Daycare!Her biri marşa evrilmiş şarkılarıyla yaklaşık çeyrek asırdır yerli punk sahnesinin en özel hikâyelerinden biri olan Cemiyette Pişiyorum ve son dönemde söz konusu sahnenin en büyük heyecan sebeplerinden biri olan Goblin Daycare; aynı gece, peş peşe, pata küte, cayır cayır sahnede.2000 yılında Beyoğlu'nda kurulan ve günümüze kadar süregelen yolculuğunda alt kültür hikâyelerinin anlatıldığı şarkıları var eden trio, punk kökeninden fazla uzaklaşmadan zamanın ruhunu yoklamaya devam ediyor. 23 Ekim Çarşamba akşamı Babylon’da gösteri devam edecek!Nisan 2023'te ilk kayıtları Q: EP? A: EP!!'yi (Mevzu Records) ve Mayıs 2024'te ilk albümleri AGITPROP HOTLINE!!'ı (Dedstrange) yayımlayan Goblin Daycare, internet insanlarının egg punk adını verdiği türü icra etmeye çalışıyor. Mama Goblin’e Eylül Eskicioğlu (klavye), Bora Yavrucuk (gitar) ve Teoman Yavaş (bas) isminde neşeli goblinler eşlik etmekte. JAKUZİ // 24 EKİM PERŞEMBESynth-pop, new-wave, dark wave ve post-punk türlerindeki üretimleriyle yerli müzik sahnesinin önemli temsilcilerinden Jakuzi; 24 Ekim akşamı konuğumuz oluyor!2016 yılında kurulan Jakuzi, “Koca Bir Saçmalık” ile bağımsız müzik sahnesine yaptığı hızlı girişin ardından, ilk albümü Fantezi Müzik’i kaset formatıyla yayımladı. Albüm daha sonra Berlin merkezli plak şirketi City Slang Records etiketiyle, yeni parçaların eklendiği edisyonuyla 2017’de yeniden dinleyicisiyle buluştu. The Quietus ve The Guardian gibi birçok önemli mecranın dikkatini çeken Jakuzi; Avrupa’da Paris, Londra, Berlin, Amsterdam, Zurich gibi pek çok şehirde verdiği performansların yanı sıra; Primavera Club, Donaufest, Synästhesie Festival, Pop Kultur gibi birçok büyük festivalde yer aldı. 2018 yılında, müzikal idolleri John Maus ile Berlin’de biletleri tamamen tükenen bir konserde aynı sahneyi paylaşan Jakuzi; karanlık bir perdeden, kendine ve dış etkenlere rağmen günümüzde hayatta kalma çabasını konu alan ikinci albümleri Hata Payı’nı 2019’da yayımladı. Albüm, kendini bir yere ait hissetmeyen herkese sığınacak bir liman sunuyor. Halen Avrupa’da ve Türkiye’de aktif olarak konser vermeye devam eden grup, 27 Eylül’de dinleyicilerle buluşturacakları üçüncü stüdyo albümleri “Madalyon”dan parçalara da yer verecekleri performanslarıyla sahnede olacak. NİLİPEK. "UYDURDUĞUMUZ OYUNLARLA" İLK KONSER // 28 EKİM PAZARTESİNilipek. dördüncü albümü “Uydurduğumuz Oyunlarla”nın ilk konseri için Babylon’da!Nilipek., 2015’te yayımladığı ilk stüdyo albümü Sabah’tan bu yana besteciliğini ve hikâyeci bir tavırla beslediği şarkı yazarlığını yeni ufuklarla buluşturuyor. Birbirinden farklı duygular yaşatan pek çok şarkı ve düetiyle dillere dolanan müzisyen, prodüktörlüğünü Taner Yücel ve Berkay Küçükbaşlar ile birlikte dördüncü uzunçaları Uydurduğumuz Oyunlarla’nın ilk konseri için 28 Ekim’de Babylon’da olacak.Gündelik hayatın tanıdık duygularını yeni kelime ve seslerle betimlemeye devam ettiği 11 şarkıdan oluşan son albümünü, bir bağımsızlık öyküsü olarak tanımlıyor müzisyen. Politik bir sembolizmi yenilikçi düzenlemelerle birleştirdiği 45 dakikalık bu yolculuğu, aynı zamanda ilk albümünden bu yana Nilipek.’in müzik evriminin bir özeti olarak da okumak mümkün. “Bu albümdeki şarkılar bizi olduğumuz yerde tutan, bizi biz olmaktan alıkoyan, bizi kısıtlayan yalanlara, insanlara, durumlara, biraz da kendimize yazıldı” diye açıklıyor Nilipek. ve ekliyor: “Belki de bu yüzden üretim sürecinde de en bağımsız hissettiğim albüm bu oldu.” SELİN SÜMBÜLTEPE "HEMHAL" İLK KONSER // 30 EKİM ÇARŞAMBASelim Sümbültepe, geçmişinden yola çıkan harmanı “Hemhal”e Babylon’da ses veriyor! 2017’de Cızgan, 2021’de de Ben Estim Sen Esme adlı albümlerini yayımlayan Selin Sümbültepe, bağımsız müzik sahnesinin özgün besteci ve yorumcularından biri. Şimdilerde de sanatsal anlamda bir kabuk değiştirme sürecinde; ancak değişmeyen tek şey hikâye anlatıcılığı ve türler arasında özgürce hareket etmesi.Orta Doğu’ya has ezgiler ve Batı müziğiyle buluşturarak kendi kültürel geçmişine dayanan melodilerden bir harman yaratıyor Selin Sümbültepe. Prodüktörlüğünü Lübnanlı küresel müzik öncüsü Zeid Hamdan’ın üstlendiği yeni EP’si Hemhal, 26 Eylül’de Riyad menşeli plak şirketi MDLBEAST etiketiyle yayımlanacak. Hamdan’la birlikte geçirdikleri süreci şu sözlerle anıyor Sümbültepe: “Müzik kariyerim bir kitap olsaydı, altını çizdiğim bölüm bu deneyim olurdu. Sınırların olmadığını ve kalpten yaptığın her şeyin karşılık bulacağını gördüm.” Hemhal EP’sinin ilk konseri, 30 Ekim akşamı Babylon’da gerçekleşecek. SUN RA ARKESTRA HALLOWEEN IN HARLEM // 31 EKİM PERŞEMBESun Ra Arkestra ile kozmik caz treni 31 Ekim’de kalkıyor!Benimsediği kozmik felsefe ışığında icra ettiği gezegenler-arası müziği ile Sun Ra, caz dünyasında eşsiz ve parlayan bir ışık olmaya devam ediyor. Sun Ra, 1950’lerin ortalarından 1993 yılında gezegenden göçene kadar, kadrosu ve ismi sürekli değişen grubu The Arkestra’ya liderlik etti. Yalnızca bebop’tan free jazz’a uzanan geniş caz sahasının her santimetre karesine temas etmiş bir kılavuz olmadı; serbest doğaçlama, uzay müziği ve elektronik müzik alanında da çığır açtı. 1960’lar avangart cazının en önemli figürlerinden olan Sun Ra, besteci, enstrümantalist, şair ve filozof kimlikleriyle Afrofütürizm kanonunda öncül ve benzersiz bir hikâye yazdı. Sun Ra Arkestra’nın günümüz tezahürü, bu yıl 100. yaşını kutlayan alto saksofon efsanesi Marshall Allen ve saksofon üstadı Knoel Scott liderliğinde Sun Ra’nın mirasını ve ruhunu canlı tutmayı ve el üstünde taşımayı sürdürüyor. Sun Ra klasiklerinin yanı sıra Marshall Allen’ın Sun Ra titreşimlerinin tesirinde yaptığı besteleri eşliğinde çıkılacak bu spiritüel ve sonik yolculuğu kaçırmayın. DAVID AUGUST DJ SET // 1 KASIM CUMARehberimiz David August ile içgüdüsel bir dans maratonu!Besteci, DJ, plak şirketi sahibi ve multi-enstrümantalist David August, müzik üzerine sıkı bir eğitim aldı. Beş yaşında piyano çalmaya başladı ve biraz daha büyüdüğünde elektronik kompozisyonlarla deneyler yaptı. Ergenlik çağında kulüp seslerinden gözleri kamaştığında, dürtüsel bir şekilde DJ setler ve kıvrak dans pisti prodüksiyonları yapmak için tutkuyla kendini eğitti. August, Hamburg'daki gençlik yıllarından bu yana müzik yayımlıyor; tekrara düşmekten ve monotonlaşmaktan kaçınarak elbette. Geleceğe yönelmenin, en deneysel eğilimlerine alan açarak mümkün olabileceğinin farkında olan bir müzik insanı kendisi.2010’ların başlarında Boiler Room’daki solo setiyle küresel anlamda dikkatleri üzerine çeken David August, kurucusu olduğu 99CHANTS plak şirketi sayesinde Lena Platonos, Ron Trent and Giulio Aldinucci gibileriyle çalışma fırsatı yakaladı. Dünyanın farklı uçlarından müzisyen ve sanatçılarla iş birliklerini sürdüren David August, bugüne dek Dour, Primavera Sound ve Montreux Jazz Festival gibi prestijli müzik buluşmalarında sahne aldı. ISAAC DELUSION // 2 KASIM CUMARTESİ2 Kasım’da Fransız dream pop harikası Isaac Delusion’la randevunuz var! 2012’de Paris’te kurulan Isaac Delusion, dinleyicisini ayağa kaldıran ve duygudan duyguya yönlendiren parçalarıyla tanınıyor. Yıllar içinde üretim biçimleri, tercihleri ve alışkanlıkları çeşitlilik gösterse de elektronik ekipmanların ve makinelerin de kırılgan ruhları olabileceğine inandırdı hep Fransız grup.Isaac Delusion (2014), Rust & Gold (2017) ve Uplifters (2020) albümlerini takip eden dördüncü uzunçalar Lost and found, 2024 yazında dinleyiciyle buluşturdu. Yolculuğu başından bu yana takip edenlerin aşina olduğu mükemmeliyetçi prodüksiyon yaklaşımının, solist ve şarkı yazarı Loïc Fleury’nin taklit edilmesi imkânsız vokal stiliyle bir araya gelişi pürüzsüz bir dinleme deneyimine dönüşüyor. Belki de bu zamana kadar yazdıkları en kişisel şarkılardan oluşan albüm, 18. yüzyıldan kalma bir Breton evinde kurulan stüdyoda kaydedilmiş. Şimdiden Isaac Delusion klasikleri arasına yazılan ve İstanbul konserinde de duymak için sabırsızlandığımız “Let Her Go”, “Lost and found” ve “All Day” gibi şarkıları da barındırıyor. İLHAN ERŞAHİN’S ISTANBUL SESSIONS // 6 KASIM ÇARŞAMBAİlhan Erşahin’s İstanbul Sessions, ayakları yerden kesmek üzere 6 Kasım’da Babylon’da!İlhan Erşahin, farklı ifade biçimlerini keşfedip daima kendini yenilemeyi arzulayan bir müzik insanı. Bugüne gek Wax Poetic, Love Trio, Nublu Orchestra, Praia Futuro ya da Silver gibi tematik projeleriyle bu meziyetini kanıtladı. 2005’te birlikte çalabileceği bir “session grubu” hayaliyle hayat verdiği İstanbul Sessions ise diğer projelerinden ayrılıyor. İlk albümünü 2010’da yayımlayan grupta Erşahin’e Alp Ersönmez, Turgut Alp Bekoğlu ve İzzet Kızıl eşlik ediyor. Fransız trompetçi Erik Truffaz, onları “Radiohead caz yapsa böyle tınlardı” sözleriyle tanımlamış. Hiç haksız sayılmaz… İstanbul Sessions, ilhamı farklı yer ve dönemlerde buluyor; tür sınırlarına bağlı kalmadan kendine özgü bir sound yaratıyor. Örneğin pandemi döneminde yayımlanan beşinci stüdyo albümü Bir Zamanlar Şimdi, isimlerini Anadolu ve Mezopotamya medeniyetlerinden alan parçalarla dinleyiciyi tarih ötesi bir zaman-mekân yolculuğuna çıkarıyor. Erşahin’in free-from caz riffleri, Ersönmez’in groovy basları, Bekoğlu’nun güçlü davulları ve Kızıl’in kıvrak perküsyonları ile İstanbul Sessions sahnede tabiri caizse büyüdükçe büyüyor, dinleyiciyi de yükseltiyor. SON FECİ BİSİKLET // 8 KASIM CUMASon Feci Bisiklet’in dillere pelesenk şarkıları 8 Kasım’da Babylon’da yankılanıyor!2012’de Arda Kemirgent’in solo projesi olarak başlayan ve davulcu Can Sürmen’le yollarının kesişmesi sonucu gruba evrilen Son Feci Bisiklet, ilk şarkısı “Uzaydan Geldiğine Göre Yorgun Olmalısın”ı aynı yılın sonbaharında paylaştı. Grubun geniş kitlelerce sevilmesine yol açan “Bikinisinde Astronomi” şarkısının da yer aldığı Son Feci EP (2013), Son Feci Bisiklet için bir dönüm noktası anlamı taşıyor.Gitarda Erkin Sağsen ve basta Ozan Özgül’ün katılmasıyla nihai formasyonuna ulaşan Son Feci Bisiklet, 2010’larda spot ışıklarını üzerine çeken Türkçe sözlü alternatif rock geleneğinin öncülerinden. Dörtlü, Vesaire (2015), Kötü Şeyler (2017) ve Sistemik (2020) albümlerinin yanı sıra teklileri ve canlı performanslarıyla yerli sahnede bir fırtına etkisi yarattı. Ufak bir molanın ardından Kasım 2023’te tekrar sahnelere dönen Son Feci Bisiklet, son teklisi “Telefon” ile hep bir ağızdan söylemelik şarkılar yazmaktaki ustalığını bir kez daha gözler önüne serdi. HEY! DOUGLAS ‘’LIVE’’ // 9 KASIM CUMARTESİTürler ötesi bir kas gevşetme seansı için 9 Kasım’da Hey! Douglas’a emanetiz!VEYasin’in Türkiye’de 60’ların ve 70’lerin psikedelik rock ve pop kültüründen esinlenerek dinleyiciye sunduğu müzik projesi Hey! Douglas, geçmişin ezgilerini break beat, disco ve funk ile harmanlayarak katmanlı bir müzik deneyimi sunuyor. Kendine özgü sonik dünyasını canlı performanslarına yansıtan DJ ve prodüktör; setlerinde kesilmeyen bir groove eşliğinde kolektif bir dans deneyimine davet ediyor.Bugüne dek Göksel, Gaye Su Akyol, Can Gox, Fikret Kızılok, The Ringo Jets ve Melike Şahin gibi müzisyen ve gruplarla iş birliklerine imza atan Hey! Douglas’ın yüksek enerjili sahne performansları başlı başına bir festival etkisi yaratıyor. Bu yılın başlarında Nazdrave’nin “Uzaylılar Hoş Geldiniz” kaydına yeni bir yorum getiren müzisyen, yaz aylarında da bir Feridun Düzağaç düeti olan “Kalbin Yok Mu?” ile karşımıza çıkmıştı. KANA KANA // 14 KASIM PERŞEMBEKana Kana’nın hafif gotik müziği ile zifiri karanlık bir gece!Müzisyen ve prodüktör Övünç Dan’ın karanlık dehlizlere daldığı solo projesi Kana Kana, “Türkçe sözlü hafif gotik müziği” ile yerli sahnede kendi kulvarını yarattı. Şarkılarında yaşam - ölüm - zaman üçlüsünü irdeleyen müzisyen, yaptığı coverları da kendi tarzına ustalıkla bulamayı başarıyor.Tohumları 2015’te atılan Kana Kana, 2022’nin ilk aylarında çıkış albümü Ölüler Hariç’i yayımladı. Tüm kayıtları ve prodüksiyonu Kana Kana tarafından yapılan albüm, müzisyenin bütünlüklü ve tüyleri diken diken eden tematik kurgular yaratmak konusundaki yetkinliğini gözler önüne seren bir çalışma. Tamar Records kataloğunun gediklisi olan Kana Kana, karanlık hikâyelerini işitsel formlarda sunmaya albüm sonrası da tekliler ile devam etti. Son yayını “Tadı Berbat”, 2023 sonlarında yayımlandı; yeni albüm için bekleyiş sürüyor. SOFIA KOURTESIS DJ SET // 22 KASIM CUMASofia Kourtesis ile ânın içinde kaybolarak dans etme zamanı!Peru doğumlu, Berlin’de yerleşik leftfield house prodüktörü ve DJ Sofia Kourtesis’in üretimleri dans pistlerine yönelik oldukları kadar bünyelerinde meditatif ve politik nüanslar da barındırıyor. Sinema okumak için gittiği Almanya’da önce kısa süreliğine hip hop sahnesine adım atan ve ardından kulüp müziğiyle haşır neşir olan Kourtesis, Hamburg’da iki kulüpte booking işine girdikten bir süre sonra kendi DJ setlerini çalmaya başladı. Çeşitli film sample’ları ve yoğun baslar ile şekillendirdiği prodüksiyonlarını tematik EP’ler hâlinde paylaşmaya 2019’da start verdi Kourtesis. 2023’te Ninja Tune etiketiyle yayımladığı ilk uzunçaları Madres ise kariyerinin şu âna kadarki tartışmasız zirve noktası. House ve garage öğeleri kullanan müziğinin Avrupalı muadillerine göre çok daha sıcak, hatta ateşli bir yaklaşımı olduğunu söylemeli. Aileye, gece hayatına ve çeşitli toplumsal konulara temas eden bu albümdeki bazı parçalar kişisel serüveninde yer etmiş kimi mekânlara ve kişilere saygı duruşu niyetiyle yazılmış. İstanbullu dinleyicilerinin karşısına DJ setiyle çıkacak olan Sofia Kourtesis, geçtiğimiz yıl Nothing But Hope and Passion dergisine verdiği röportajda DJ’lik deneyimini şu şekilde özetlemişti: “DJ kabinine geçtiğim zaman tüm dikkatimi yoğunlaştırabiliyorum. Bazen ânın içinde kayboluyorum ve güzel enerjiler hissediyorum.” Modern elektronik müziğin en dikkat çekici yaratıcılarından Sofia Kourtesis ile ânın içinde kaybolmak için Babylon’da buluşacağız. ISLANDMAN // 23 KASIM CUMARTESİKozmik Islandman topluluğunun bir parçası olma şansı ayağınıza geldi!Islandman, kurgusal bir karakteri, bir müzik kişiliğini, var olmayan bir yerin hikâyelerini besteleyen bir hayalperesti temsil ediyor… Sahnede elektro-akustik canlı trio formatında performans sergileyen Islandman’in müzikleri, şamanik ritimlerle desteklenen yumuşak elektronik yapılar ve dans ritimleri ile canlı gitarların eşsiz bir karışımı olarak tanımlanabilir.Çıktığı yolculuklar Islandman‘i Montreux Jazz Festivali’nde en iyi grup ödülüne, Bali’de Kecak dansının tam ortasına, Paris’in ara sokaklarındaki hikâyelere, Bulgaristan dağlarındaki kadınların kadim seslerine, Anadolu topraklarında Aşık Veysel’e, Londra’da Worldwide FM ‘e, Mali çöllerinde Tuareglerin hipnotik müziğine, Elton John’un radyo programında konukluğa, Boiler Room serisinde müthiş bir müzikal yolculuğa, Danimarka’da Bongo Ent. ile aynı stüdyoya, Güney Amerika’nın en yumuşak kadın vokallerine ve daha da yazarak sözü uzatmak istemeyeceği birçok farklı yaşanmışlığa götürdü. Tolga Böyük, Erdem Başer ve Eralp Güven üçlüsünden oluşan Islandman, geldiği noktada alternatif bir var oluş, dünyanın birçok yerinden sıra dışı bireylerle oluşan bir topluluk olmayı başardı. HAMİYET BİR PEYK MÜZİKALİ PLAK LANSMAN KONSERİ // 29 KASIM CUMATürkçe rock müziğinin düşünsel işler de üreten nadide gruplarından Peyk, 30 yıllık birikimiyle sahnede!Temelleri 1991’de atılan 1995'ten bu yana aynı kadroyla müzik hayatına devam eden Peyk, Türkçe rock müziğinin en kendine özgü gruplarından. Bugüne kadar birçok albüm ve single'a imza atan ekip, bir arada geçirdiği çeyrek asrı kutlamak amacıyla hazırlanan 25. Yıl Özel Seçki plağını pandemi sebepli ufak bir rötarla 2022 yılında yayımladı. Bu özel plağın sahne performansı için farklı disiplinlerden sanatçıların katıldığı, tiyatral bir akışla hazırlanan Peyk Circus projesi hayata geçirildi.Şarkılarında zamanın, sokağın ve gündelik hayatın değişen manzaralarını kendine özgü bir dille işleyen Peyk, ilk müzikali Hamiyet ile 2023 yılında, oyunun yönetmenliğini de üstlenen Işıl Kasapoğlu'nun küratörlüğündeki 27. İstanbul Tiyatro Festivali’nde sahne aldı. Toplumun dışladığı bir kadının hikâyesini, 80'lerin işçi mahallesinden günümüze taşıyan bu müzikal, Hamiyet Bir Peyk Müzikali olarak yolculuğuna devam ediyor."Don Kafa", "Piç", "Halim Yok", "Gidin", "Köleler", "Kilitler”, “Denizdeyim” gibi hit şarkılarıyla müzik dünyasında kendine özel bir yer edinen Peyk, yeni patikalar bulmaya ve müziğinin kapsama alanını genişletmeye devam ediyor. DEADLETTER // 5 ARALIK PERŞEMBEDEADLETTER’ın yanıcı şarkıları eşliğinde, içgüdüsel bir dansa davet!Yorkshire çıkışlı ve artık Güney Londra'da kök salmış olan DEADLETTER, The Fall'un gülünç öfkesini ve LCD Soundsystem'in dengesiz ritimlerini şiddetli bir post-punk stiline kanalize ediyor. Şarkılarında varoluşun karanlık yanını, hikâyecilik odaklı hafiflik merceğinden keşfediyor. Üyeleri doğuştan sıkı arkadaş olan grubun müziğinin; altın değeri taşıyan, içgüdüsel bir hareket ve dans edilebilirlik anlayışı var. Ancak bu, soundlarının barındırdığı incelik ve cesareti asla ucuzlatmıyor. Zira DEADLETTER için tek yol yukarı doğru.2020’de ilk kayıtlarını paylaşmaya başlayan grup, bu zamana dek tekli ve EP formatlarında yaptığı yayınlarla İngiltere’nin yeni nesil gitar müziği sahnesinde (kimileri “new weird Britain” ya da “Post-Brexit new wave” tabirlerini kullanıyor) spot ışıklarını üzerine çekti. Müziklerini çeşitli janrların bir kokteyli tanımlamak mümkün ama en isabetli özeti DEADLETTER üyeleri geçmiş; 2021 tarihli DIY Magazine röportajından geliyor: “Ateş yakmaya elverişli, oldukça odunsu, kuru ve yanıcı şarkılar.” MDOU MOCTAR // 17 ARALIK SALIÇöl Blues ekolünün Nijerli yıldızı Mdou Moctar, 17 Aralık’ta Babylon’da!Nijerli müzisyen Mdou Moctar, geleneksel Tuareg müziklerini blues ve rock ilhamıyla kesiştiriyor. İlk gitarını bisiklet parçalarıyla kendi başına yaparak tekniğini geliştiren Moctar, 2008’de ilk albümü Anar’ı kaydetti ve bu albümdeki parçalar cep telefonlarından Bluetooth vasıtasıyla elden ele yayılarak müzisyeni bir şehir efsanesine dönüştürdü. Birkaç yıl sonra Sahel Sounds’un yayımladığı Music from Saharan Cellphones: Volume 1 toplamasında yer alan kayıtlarıyla, dünyanın geri kalanının da dikkatini çekti.Yıllar içinde grubuyla büyük festivallerde çaldığı turnelere devam ederken besteler ve kayıtlar yapmaya hiç ara vermedi Mdou Moctar. “Çöl Blues” olarak tabir edilen janrın günümüzdeki sembol figürlerinden biri artık. 2021’den bu yana Matador Records ailesinin bir üyesi ve mayıs ayında yayımladığı yedinci stüdyo albümü Funeral for Justice, Moctar ve ekibinin belki de bugüne kadar kaydettiği en tutkulu iş. Şarkılar geçtikçe müzisyenlerin de çalmak için âdeta yandığını, alev aldığını hissetmek mümkün. Bu ateşin sahnede büyüdükçe hepimizi içine alacağına da şüphe yok.
2006 yılından beri “Balkanatolia”, “Krivoto”, “Kerevet” ve “Pastırma Yazı” isimli dört albüm yayımlayan Kolektif İstanbul; caz ile funk altyapılarından beslenerek Anadolu ve Balkan müziğini farklı bir perspektifle harmanlıyor. Eğlenceli performanslarını dinleyiciyle buluşturmaya devam eden ekip, 2021 baharında beşinci stüdyo albümleri “Kısmet”i Avrupa'da ve Türkiye'de eş zamanlı olarak yayımladı.
Tek bir müzik türü ile sınırlı kalmayı reddederek, türler arasında formlarla oynamayı tercih eden grup; Montreux Caz Festivali, Schleswig-Holstein Müzik Festivali, The Flow Festival, Fira Mediterrania gibi uluslararası festivallerde başarılı performanslar sergiledi. Samimi videolarıyla da öne çıkan ekip; saksafonda Richard Laniepce, vokalde Aslı Doğan, davulda Batuhan Baraç, suzafonda Ertan Şahin, tuşlularda Tamer Karaoğlu ve klarnette Talat Karaoğlu’dan oluşuyor. SWING PLANET GATSBY NIGHTS // 22 EYLÜL PAZAR1920'lerin caz ruhunu yaşayacağımız “Swing Planet” gecesi için 22 Eylül Pazar akşamı buluşuyoruz ve Swing Planet DJ’leriyle, Swing dönemi dans adımlarına eşlik ediyoruz.İstanbul merkezli dans stüdyosu Swing Planet; caz müziğin altın çağı kabul edilen Swing dönemi danslarından; Lindy Hop, Solo Jazz, Balboa, Shag dersleri veren bir stüdyo ve topluluk olarak yola çıktı. Otantik jazz danslarını öğretmek ve yaygınlaştırmak amacıyla eğitimler ve atölyeler düzenleyen topluluk, aynı zamanda partileriyle de dans severlerin buluşmalarına ev sahipliği yapıyor. ÇAĞRI SİNCİ W/ DJ BEATMASTER // 26 EYLÜL PERŞEMBE Türkçe hip hop’un kendine özgü seslerinden Çağrı Sinci 26 Eylül’de Babylon’da1988 yılında İzmir’de doğan ve hip hop dünyasıyla da burada tanışan Çağrı Sinci, erken yaşta adım attığı müzik sahnesindeki çok yönlü üretimlerine kelimenin tam anlamıyla doludizgin devam ediyor. Hip hop âlemine break dans ile giriş yapan Çağrı Sinci, İzmir’in zengin müzik ortamında adını duyurmaya başladığında henüz 13 yaşındaydı. 2000’lerin ilk yıllarında yayımlanan Hip Hop Menü 2 albümündeki “Nefesini Kes” parçasıyla dikkatleri üzerine çeken Sinci, sonraki yıllarda tutkunu olduğu rap müziğin yerinde duramayan MC’lerinden birine evrildi. 2010 tarihli Sıfırdan Başlamak albümüyle yeniden start verdiği kariyerinde çeşitli formatlarda 9 albüm yayımladı. İmzası hâline gelen direkt ve sokağa dönük lirikleriyle kendinden sonraki nesillere yol göstermeye devam eden Sinci, son dönemde Farazi eşlikli Zaman Sinekleri (2023) ve Keyone ile kaydettiği Sasori (2024) albümleriyle karşımıza çıktı. Her daim başka müzisyenler ve prodüktörlerle ortaklıklarına devam eden Çağrı Sinci, babylon konserinde DJ Beatmaster ve çeşitli konuklarıyla sahnede olacak. CALIBRE DJ SET // 27 EYLÜL CUMA Kuzey İrlandalı drum'n'bass prodüktörü ve DJ’i Calibre, DJ setiyle 27 Eylül’de konuğumuz oluyor!Belfast doğumlu ressam, multi-enstrümanist, şarkıcı, yazar, prodüktör ve DJ Dominick Martin, sahne ismiyle, Calibre; farklı şapkalarıyla yaptığı üretimlerle ön planda. 1995’ten bu yana, diskografisindeki 23 albümle, başta drum'n'bass olmak üzere dubstep, techno, house, ambient, caz, soul, blues ve folk türleri arasında geziniyor. Calibre, ödül kazanan ve yoğunlukla kendi parçalarına yer verdiği DJ performanslarında; kendine has düşünce şekli ve yeteneğiyle şekillenen bir yaklaşım, samimi duygulara yer açan spiritüel bir deneyim sunuyor.MOODYMANN // 28 EYLÜL CUMARTESİ Detroit’in house ve techno müzik ikonlarından Moodymann ile 1765 sunumuyla 28 Eylül’de buluşuyoruz!Prodüktör ve DJ Kenny Dixon Jr., nam-ı diğer Moodymann, house müziğin en gizemli ve karizmatik figürlerinden. Blues ve soul parçalarından aldığı sample’ları, kusursuz ve kendine özgü tarzıyla ileri bir seviyeye taşıyor. 90’ların ortasından itibaren Detroit plakçılarında çalışan ve Outcast Motorcycle Club’ın resident DJ’liğini yapan Moodymann, bu dönemlerde “House” ismiyle tanınıyordu. Bu dönemde Planet E Records etiketiyle ilk kayıtlarını yayımladı ve global olarak bilinirliğini de artırmayı başardı. Techno ve house karışımı olan sound’u; riff’lerin, sample’ların ve groove’ların yeni üretimlerde yenilikçi bir stilde kullanımından ortaya çıkan bir dans müziği. Klasikleşmiş soul ve caz sample’larını kullanması ve temponun gitgide hızlandığı davul programlamasıyla bilinen Moodymann, “Sunday Morning” ve “Shades of Jae” gibi parçalarıyla kendi ismini de klasiklerin arasına yazdırmayı başardı. 12 inç teklilerini yayımladığı yılların ardından en iyi üretimlerini topladığı Silenintroduction 90’ların sonunda yayımlanmış en iyi albümler arasında anılıyor. 2014 tarihli ikonik albümü Moodymann’in ardından 2019'da Sinner ve 2020’de Taken Away kariyerine devam eden Moodymann, 28 Eylül’de Babylon’da! CONTINENTAL SALSA // 29 EYLÜL- 17 KASIM- 8 ARALIK PAZAR Latin ritimlerinin Salsa ile buluşacağı Continental Salsa için 29 Eylül, 17 Kasım ve 8 Aralık Pazar gecesi Babylon’dayız!Müzik ve dansın, tutkunun enerjisi ile buluşacağı Continental Salsa, katılımcılarını canlı müzik ve profesyonel dansçıların performanslarıyla dolu bir geceye davet ediyor. Aynı zamanda, hem yeni başlayanlar hem de deneyimli dansçılar için özel olarak hazırlanan workshoplar sunan etkinlik için Babylon’da buluşuyoruz! 34.AKBANK CAZ FESTİVALİ: ISAIAH COLLIER & THE CHOSEN FEW// 2 EKİM ÇARŞAMBA25 yaşındaki Isaiah Collier, kelimenin tam anlamıyla bir virtüöz. 11 yaşında saksafon çalmaya başlayan müzisyen, sezgisel becerileriyle dikkatleri hızlıca üzerine çekmişti. Orkestrası The Chosen Few ile hem sahnede hem stüdyoda sürükleyici diyaloglar yaratarak dünya çapında büyük yankı uyandırmaya devam ediyor. Diyalog konusuna önem veren sanatçı, bunun altını; sahnedeyken kendini duymadığını, yalnızca ona eşlik eden müzisyenlere ve onların hikâyelerine dikkat kesildiğini anlatarak çiziyor. Collier, 2018’den bu yana; beşinci albümü The Almighty’yi Division 81 Records etiketiyle geçtiğimiz nisan ayında yayımladı. Bu koleksiyonda aynı zamanda uzun yıllar kendisine rehberlik etmiş Chicago sahnesinin yaşayan efsanesi Ari Brown ile bir düet de yer almakta. Bestelerinde gündelik hayatın derinlerinde kalan kimi ilkeler üzerine düşündürmek için müziği kullanan Isaiah Collier, grubu The Chosen Few ile 2 Ekim akşamı Babylon sahnesinde olacak. Isaiah Collier: SaksafonAshley Henry: PiyanoMicah Collier: BasJames Mtume Russel Sims: Davul 34.AKBANK CAZ FESTİVALİ: DAVE OKUMU & THE 7 GENERATIONS // 4 EKİM CUMA“İnsanlarla nasıl bağlar kurabileceğimi, nasıl iletişime geçebileceğimi öğrenmek istiyorum çünkü hayat bundan ibaret.” 2010’larda The Invisible grubuyla spot ışıklarını üzerine çeken Kenya asıllı İngiltere’de yerleşik müzisyen Dave Okumu, üretme motivasyonunu bu cümleyle tanımlıyor. Sekiz kardeşin en küçüğü olarak müzikle iç içe bir evde büyüyen Okumu, şarkılarıyla da geleneklerini ve köklerini yaşatmayı arzuluyor. Nitekim dünya çapında büyük yankı uyandıran son albümü I Came From Love; kendisinin, başkalarının, müzikal soy ağacının önceki ve sonraki jenerasyonlarını temsil etmesi amacıyla Dave Okumu & The 7 Generations adıyla yayımlandı. Bu nesiller arası deneyim; kahramanı Grace Jones’un yanı sıra Kwabs, Wesley Joseph, Robert Stillman ve Anthony Joseph gibi konukların katkılarını da içeriyor. Dave Okumu & 7 Generations, 4 Ekim akşamı Babylon sahnesinde olacak. David Okumu: Vokal, gitarAnthonia Edwards: VokalNicholas Ramm: Klavye, synthYves Fernandez: BasDaniel See: Davul 34.AKBANK CAZ FESTİVALİ: BLUE LAB BEATS // 5 EKİM CUMARTESİProdüktör NK-OK ve multi-enstrümanist Mr DM’in jazztronica ortaklığı Blue Lab Beats, 2020’den bu yana köklü Blue Note Records ailesinin bir parçası. Angelique Kidjo’nun Mother Nature (2021) albümünde prodüksiyonunu üstlendikleri “Fired Up” parçasıyla Grammy Ödülü kazanan ikili, müziklerinin tarifini şöyle veriyor: “İlham havuzumuzda caz, hip hop, soul, funk, R&B gibi türler var. Hepsini karıştırdığınız zaman Blue Lab Beats’in sound’unu elde ediyorsunuz!” Grubun şimdiye kadarki en tutkulu işi olarak tanımlanan Blue Eclipse adlı dördüncü albümü 2024’ün bahar aylarında yayımlandı. 12 parçalık akışta Kojey Radical, Amber Navran, Farah Audhali, Poppy Daniels gibi isimlerle düetlere yer verdikleri albümün turne rotasına İstanbul’u da ekleyen NK-OK ve Mr DM, 5 Ekim akşamı Babylon’da vereceği konserle 34. Akbank Caz Festivali’ne konuk olacak. 34.AKBANK CAZ FESTİVALİ: MEHMET ULUĞ GECESİ: BURHAN ÖÇAL & JAMAALADEEN TACUMA TRAKYA FUNK FEATURİNG GAZAPİZM & KING NOLI // 9 EKİM ÇARŞAMBAMehmet Uluğ’u ve şehrin müzik hayatına bıraktığı derin izleri, aramızdan ayrılışının 11. yılında anmak için 9 Ekim akşamı Babylon sahnesinde buluşacağız. Akbank Caz Festivali’nin her edisyonunda düzenlediği Mehmet Uluğ Gecesi’nde bu yıl sahne iki yaşayan efsane, Burhan Öçal ve Jamaaladeen Tacuma’nın hayata geçirdiği Trakya Funk projesi ve konuklarının. İki eski dost virtüöz, Öçal'ın Trakya bölgesinden usta müzisyenlerle iş birliği yaptığı ve doğum yeri olan Kırklareli’nin müzikal mirasına saygı duruşunda bulunduğu özel projesi Trakya All Stars’a yeni bir soluk kazandırıyor. 1998'de çıkardıkları Groove Alla Turca albümü sonrası, bu anlamlı gecede yeniden buluşacak Öçal ve Tacuma’ya, konukları King Noli ve Gazapizm de mikrofon başında eşlik edecek. Projenin adı Trakya Funk'ın da ima ettiği gibi, bu gece, dinleyicileri gelenek ve modernitenin dinamik bir birleşimine taşıyacak ve kültürel sınırları aşan unutulmaz bir müzik deneyimi sunacak. Jamaaladeen Tacuma: BasBurhan Öçal: PerküsyonKing Noli: Klavye ve vokalGazapizm: Vokal Trakya All Stars Ümit Adakale: Darbuka Yaşar Çakırlar: Klarnet İsmail Papis: KemanAhmet Demirkıran: CümbüşRecep: Zurna 34.AKBANK CAZ FESTİVALİ: TAKUYA KURODA // 10 EKİM PERŞEMBEJaponya’nın Kobe şehrinde dünyaya gelen trompetçi Takuya Kuroda; caz, soul, funk, post-bop, fusion ve hip hop unsurlarını, her daim yenilikçi duyulan bir yaklaşımla tek potada eritiyor. New York’ta tamamladığı caz eğitiminin ardından Kuroda’nın yolu, vokalist ve besteci José James ile kesişti ve onunla yaptığı kayıtların ardından şehrin müzik sahnesinin aranan figürlerinden birine dönüştü. DJ Premier’in BADDER grubu ve Akoya Afrobeat gibi oluşumların parçası olan Takuya Kuroda, 2010’dan bu yana yayımladığı yedi albümle Concord, Blue Note, P-Vine ve First Word gibi plak şirketlerinin kataloglarına adını yazdırdı. Altı parçadan oluşan son albümü Midnight Crisp, müzisyenin müzikal yolculuğunun çeşitliliğini bir kez daha ispatlayan sürükleyici bir kayıt. 34. Akbank Caz Festivali kapsamında 10 Ekim’de Babylon’da sahne alacak Takuya Kuroda’ya Corey King, Lawrence Fields, Rashaan Carter ve Adam Jackson’dan oluşan orkestrası eşlik edecek. Takuya Kuroda: TrompetCorey King: TrombonLawrence Fields: PiyanoRashaan Carter: BasAdam Jackson: Davul 34.AKBANK CAZ FESTİVALİ: RODRIGO AMARANTE // 11 EKİM CUMA1976 yılında Rio de Janeiro’da doğan Rodrigo Amarante, müzikal serüveninin her durağı ilgi çekici anlarla dolu bir müzik insanı. Kendisini dünya çapında bir üne kavuşturan, Netflix’in meşhur dizisi Narcos’un tema müziği olan “Tuyo” adlı bestesiydi elbette ama Amarante diskografisi çok çeşitli harikalar barındırıyor. Orquestra Imperial ile samba, Los Hermanos ile ska alemlerine dalmış olan müzisyen, Fab Moretti (The Strokes) ve Binki Shapiro ile kurduğu Little Joy ile bir alternatif rock albümü de yayımlamıştı. Folk tınılarında gezindiği ilk albümü Cavalo’nun 2014’e tarihleniyor. “Hafızayı bir boyama kitabına benzetiyorum” diyerek içe dönük şarkılarla renklendirdiği ikinci solo işi Drama ise doğduğu toprakların sıcaklığını yaşatan bir koleksiyon. Brezilya müziğinin ikonları arasında yer alan Gal Costa ve Gilberto Gil ile de çalışmış olan Rodrigo Amarante, 11 Ekim akşamı Babylon’da. Rodrigo Amarante: Gitar, piyano ve vokaller 34.AKBANK CAZ FESTİVALİ: ADI OASIS // 12 EKİM CUMARTESİBir koroya katıldığı 5 yaşından itibaren hayatının her aşamasında sahnede olan Adi Oasis’in parçaları soul, funk ve R&B tınılarıyla dinleyiciyi ayağa kaldırıyor. Karayipler göçmeni bir ailenin çocuğu olarak Paris’te dünyaya gelen müzisyen, öğrencilik yıllarının ardından New York’a yerleşti ve kariyerini burada şekillendirdi. Aralarında Gilles Peterson, Lenny Kravitz, Thundercat ve Anderson Paak’ın yer aldığı pek çok müzisyenle dünyanın dört bir yanında sahne alan Adi Oasis, 2018’den beri solo üretimlerini sürdürüyor. Yüksekte uçan vokalleri, sımsıkı groove’a tutunan basları ve retro-fütüristik prodüksiyon anlayışıyla parlayan son albümü Lotus Glow’u şu sözlerle tanımlıyor: "Tematik olarak yeni albümüm korkusuz, ancak savunmasız ve bir yandan da daha politik. Çünkü ben bir Siyah kadın göçmenim ve bunlar benim gerçeklerim." İlk İstanbul konserini Akbank Caz Festivali kapsamında verecek Adi Oasis, 12 Ekim’de Babylon’da. Adi Oasis: Vokal, basBen Hoffman: KlavyeDru McLean: DavulAylwin Steele: Gitar LALALAR // 18 EKİM CUMATopukları gazdan çekmeyenlere duyurulur: Lalalar 18 Ekim’de Babylon’da!Ali Güçlü Şimşek, Barlas Tan Özemek ve Mehmet Alican İpek’ten oluşan Lalalar; 2019’un Şubat ayında yayımladıkları “İsyanlar” teklisiyle yerli psikedelik müzik sahnesine hızlı bir giriş yaptı. 70’lerin arabesk ruhunu fütüristik bir yaklaşımla bugüne taşıyan grup; sinematik retro basları, elektronik beatleri, özgün vokalleri ve güçlü kirli gitarları ile Anadolu ezgilerinin nostaljik ögeleriyle buluşturduğu bir sound’a sahip. İlk konserini Ocak 2019’da Babylon’da veren Lalalar, zaman içinde canlı performansıyla da festival favorisi tanımının hakkını veren gruplardan birine evrildi; Roskilde, Le Guess Who?, Trans Musicales gibi Avrupa’nın köklü müzik buluşmalarında sahne aldı.Mayıs 2022’de Bi Cinnete Bakar isimli ilk albümünü yayımlayan grup, arayı çok açmadan Eylül 2023’te ikinci albümünü dinleyici ile buluşturdu. Üçlünün topukları gazdan çekmediği En Kötü İyi Olur; İstanbul sokaklarının hâletiruhiyesini deşifre eden şarkılardan oluşuyor. Nitekim yaptıkları hem sokağın hem parıltılı kulüplerin müziği. Haylaz, başına buyruk ve söyleyecek çok şeyleri var ama en önemlisi, kendilerinin de onlara eşlik eden herkesin de iyi vakit geçirdiğinden emin olmadan kontak kapatmaya niyetleri yok. CEMİYETTE PİŞİYORUM, ÖNCESİ: GOBLIN DAYCARE // 23 EKİM ÇARŞAMBANesiller arası punk buluşması: Cemiyette Pişiyorum ve Goblin Daycare!Her biri marşa evrilmiş şarkılarıyla yaklaşık çeyrek asırdır yerli punk sahnesinin en özel hikâyelerinden biri olan Cemiyette Pişiyorum ve son dönemde söz konusu sahnenin en büyük heyecan sebeplerinden biri olan Goblin Daycare; aynı gece, peş peşe, pata küte, cayır cayır sahnede.2000 yılında Beyoğlu'nda kurulan ve günümüze kadar süregelen yolculuğunda alt kültür hikâyelerinin anlatıldığı şarkıları var eden trio, punk kökeninden fazla uzaklaşmadan zamanın ruhunu yoklamaya devam ediyor. 23 Ekim Çarşamba akşamı Babylon’da gösteri devam edecek!Nisan 2023'te ilk kayıtları Q: EP? A: EP!!'yi (Mevzu Records) ve Mayıs 2024'te ilk albümleri AGITPROP HOTLINE!!'ı (Dedstrange) yayımlayan Goblin Daycare, internet insanlarının egg punk adını verdiği türü icra etmeye çalışıyor. Mama Goblin’e Eylül Eskicioğlu (klavye), Bora Yavrucuk (gitar) ve Teoman Yavaş (bas) isminde neşeli goblinler eşlik etmekte. JAKUZİ // 24 EKİM PERŞEMBESynth-pop, new-wave, dark wave ve post-punk türlerindeki üretimleriyle yerli müzik sahnesinin önemli temsilcilerinden Jakuzi; 24 Ekim akşamı konuğumuz oluyor!2016 yılında kurulan Jakuzi, “Koca Bir Saçmalık” ile bağımsız müzik sahnesine yaptığı hızlı girişin ardından, ilk albümü Fantezi Müzik’i kaset formatıyla yayımladı. Albüm daha sonra Berlin merkezli plak şirketi City Slang Records etiketiyle, yeni parçaların eklendiği edisyonuyla 2017’de yeniden dinleyicisiyle buluştu. The Quietus ve The Guardian gibi birçok önemli mecranın dikkatini çeken Jakuzi; Avrupa’da Paris, Londra, Berlin, Amsterdam, Zurich gibi pek çok şehirde verdiği performansların yanı sıra; Primavera Club, Donaufest, Synästhesie Festival, Pop Kultur gibi birçok büyük festivalde yer aldı. 2018 yılında, müzikal idolleri John Maus ile Berlin’de biletleri tamamen tükenen bir konserde aynı sahneyi paylaşan Jakuzi; karanlık bir perdeden, kendine ve dış etkenlere rağmen günümüzde hayatta kalma çabasını konu alan ikinci albümleri Hata Payı’nı 2019’da yayımladı. Albüm, kendini bir yere ait hissetmeyen herkese sığınacak bir liman sunuyor. Halen Avrupa’da ve Türkiye’de aktif olarak konser vermeye devam eden grup, 27 Eylül’de dinleyicilerle buluşturacakları üçüncü stüdyo albümleri “Madalyon”dan parçalara da yer verecekleri performanslarıyla sahnede olacak. NİLİPEK. "UYDURDUĞUMUZ OYUNLARLA" İLK KONSER // 28 EKİM PAZARTESİNilipek. dördüncü albümü “Uydurduğumuz Oyunlarla”nın ilk konseri için Babylon’da!Nilipek., 2015’te yayımladığı ilk stüdyo albümü Sabah’tan bu yana besteciliğini ve hikâyeci bir tavırla beslediği şarkı yazarlığını yeni ufuklarla buluşturuyor. Birbirinden farklı duygular yaşatan pek çok şarkı ve düetiyle dillere dolanan müzisyen, prodüktörlüğünü Taner Yücel ve Berkay Küçükbaşlar ile birlikte dördüncü uzunçaları Uydurduğumuz Oyunlarla’nın ilk konseri için 28 Ekim’de Babylon’da olacak.Gündelik hayatın tanıdık duygularını yeni kelime ve seslerle betimlemeye devam ettiği 11 şarkıdan oluşan son albümünü, bir bağımsızlık öyküsü olarak tanımlıyor müzisyen. Politik bir sembolizmi yenilikçi düzenlemelerle birleştirdiği 45 dakikalık bu yolculuğu, aynı zamanda ilk albümünden bu yana Nilipek.’in müzik evriminin bir özeti olarak da okumak mümkün. “Bu albümdeki şarkılar bizi olduğumuz yerde tutan, bizi biz olmaktan alıkoyan, bizi kısıtlayan yalanlara, insanlara, durumlara, biraz da kendimize yazıldı” diye açıklıyor Nilipek. ve ekliyor: “Belki de bu yüzden üretim sürecinde de en bağımsız hissettiğim albüm bu oldu.” SELİN SÜMBÜLTEPE "HEMHAL" İLK KONSER // 30 EKİM ÇARŞAMBASelim Sümbültepe, geçmişinden yola çıkan harmanı “Hemhal”e Babylon’da ses veriyor! 2017’de Cızgan, 2021’de de Ben Estim Sen Esme adlı albümlerini yayımlayan Selin Sümbültepe, bağımsız müzik sahnesinin özgün besteci ve yorumcularından biri. Şimdilerde de sanatsal anlamda bir kabuk değiştirme sürecinde; ancak değişmeyen tek şey hikâye anlatıcılığı ve türler arasında özgürce hareket etmesi.Orta Doğu’ya has ezgiler ve Batı müziğiyle buluşturarak kendi kültürel geçmişine dayanan melodilerden bir harman yaratıyor Selin Sümbültepe. Prodüktörlüğünü Lübnanlı küresel müzik öncüsü Zeid Hamdan’ın üstlendiği yeni EP’si Hemhal, 26 Eylül’de Riyad menşeli plak şirketi MDLBEAST etiketiyle yayımlanacak. Hamdan’la birlikte geçirdikleri süreci şu sözlerle anıyor Sümbültepe: “Müzik kariyerim bir kitap olsaydı, altını çizdiğim bölüm bu deneyim olurdu. Sınırların olmadığını ve kalpten yaptığın her şeyin karşılık bulacağını gördüm.” Hemhal EP’sinin ilk konseri, 30 Ekim akşamı Babylon’da gerçekleşecek. SUN RA ARKESTRA HALLOWEEN IN HARLEM // 31 EKİM PERŞEMBESun Ra Arkestra ile kozmik caz treni 31 Ekim’de kalkıyor!Benimsediği kozmik felsefe ışığında icra ettiği gezegenler-arası müziği ile Sun Ra, caz dünyasında eşsiz ve parlayan bir ışık olmaya devam ediyor. Sun Ra, 1950’lerin ortalarından 1993 yılında gezegenden göçene kadar, kadrosu ve ismi sürekli değişen grubu The Arkestra’ya liderlik etti. Yalnızca bebop’tan free jazz’a uzanan geniş caz sahasının her santimetre karesine temas etmiş bir kılavuz olmadı; serbest doğaçlama, uzay müziği ve elektronik müzik alanında da çığır açtı. 1960’lar avangart cazının en önemli figürlerinden olan Sun Ra, besteci, enstrümantalist, şair ve filozof kimlikleriyle Afrofütürizm kanonunda öncül ve benzersiz bir hikâye yazdı. Sun Ra Arkestra’nın günümüz tezahürü, bu yıl 100. yaşını kutlayan alto saksofon efsanesi Marshall Allen ve saksofon üstadı Knoel Scott liderliğinde Sun Ra’nın mirasını ve ruhunu canlı tutmayı ve el üstünde taşımayı sürdürüyor. Sun Ra klasiklerinin yanı sıra Marshall Allen’ın Sun Ra titreşimlerinin tesirinde yaptığı besteleri eşliğinde çıkılacak bu spiritüel ve sonik yolculuğu kaçırmayın. DAVID AUGUST DJ SET // 1 KASIM CUMARehberimiz David August ile içgüdüsel bir dans maratonu!Besteci, DJ, plak şirketi sahibi ve multi-enstrümantalist David August, müzik üzerine sıkı bir eğitim aldı. Beş yaşında piyano çalmaya başladı ve biraz daha büyüdüğünde elektronik kompozisyonlarla deneyler yaptı. Ergenlik çağında kulüp seslerinden gözleri kamaştığında, dürtüsel bir şekilde DJ setler ve kıvrak dans pisti prodüksiyonları yapmak için tutkuyla kendini eğitti. August, Hamburg'daki gençlik yıllarından bu yana müzik yayımlıyor; tekrara düşmekten ve monotonlaşmaktan kaçınarak elbette. Geleceğe yönelmenin, en deneysel eğilimlerine alan açarak mümkün olabileceğinin farkında olan bir müzik insanı kendisi.2010’ların başlarında Boiler Room’daki solo setiyle küresel anlamda dikkatleri üzerine çeken David August, kurucusu olduğu 99CHANTS plak şirketi sayesinde Lena Platonos, Ron Trent and Giulio Aldinucci gibileriyle çalışma fırsatı yakaladı. Dünyanın farklı uçlarından müzisyen ve sanatçılarla iş birliklerini sürdüren David August, bugüne dek Dour, Primavera Sound ve Montreux Jazz Festival gibi prestijli müzik buluşmalarında sahne aldı. ISAAC DELUSION // 2 KASIM CUMARTESİ2 Kasım’da Fransız dream pop harikası Isaac Delusion’la randevunuz var! 2012’de Paris’te kurulan Isaac Delusion, dinleyicisini ayağa kaldıran ve duygudan duyguya yönlendiren parçalarıyla tanınıyor. Yıllar içinde üretim biçimleri, tercihleri ve alışkanlıkları çeşitlilik gösterse de elektronik ekipmanların ve makinelerin de kırılgan ruhları olabileceğine inandırdı hep Fransız grup.Isaac Delusion (2014), Rust & Gold (2017) ve Uplifters (2020) albümlerini takip eden dördüncü uzunçalar Lost and found, 2024 yazında dinleyiciyle buluşturdu. Yolculuğu başından bu yana takip edenlerin aşina olduğu mükemmeliyetçi prodüksiyon yaklaşımının, solist ve şarkı yazarı Loïc Fleury’nin taklit edilmesi imkânsız vokal stiliyle bir araya gelişi pürüzsüz bir dinleme deneyimine dönüşüyor. Belki de bu zamana kadar yazdıkları en kişisel şarkılardan oluşan albüm, 18. yüzyıldan kalma bir Breton evinde kurulan stüdyoda kaydedilmiş. Şimdiden Isaac Delusion klasikleri arasına yazılan ve İstanbul konserinde de duymak için sabırsızlandığımız “Let Her Go”, “Lost and found” ve “All Day” gibi şarkıları da barındırıyor. İLHAN ERŞAHİN’S ISTANBUL SESSIONS // 6 KASIM ÇARŞAMBAİlhan Erşahin’s İstanbul Sessions, ayakları yerden kesmek üzere 6 Kasım’da Babylon’da!İlhan Erşahin, farklı ifade biçimlerini keşfedip daima kendini yenilemeyi arzulayan bir müzik insanı. Bugüne gek Wax Poetic, Love Trio, Nublu Orchestra, Praia Futuro ya da Silver gibi tematik projeleriyle bu meziyetini kanıtladı. 2005’te birlikte çalabileceği bir “session grubu” hayaliyle hayat verdiği İstanbul Sessions ise diğer projelerinden ayrılıyor. İlk albümünü 2010’da yayımlayan grupta Erşahin’e Alp Ersönmez, Turgut Alp Bekoğlu ve İzzet Kızıl eşlik ediyor. Fransız trompetçi Erik Truffaz, onları “Radiohead caz yapsa böyle tınlardı” sözleriyle tanımlamış. Hiç haksız sayılmaz… İstanbul Sessions, ilhamı farklı yer ve dönemlerde buluyor; tür sınırlarına bağlı kalmadan kendine özgü bir sound yaratıyor. Örneğin pandemi döneminde yayımlanan beşinci stüdyo albümü Bir Zamanlar Şimdi, isimlerini Anadolu ve Mezopotamya medeniyetlerinden alan parçalarla dinleyiciyi tarih ötesi bir zaman-mekân yolculuğuna çıkarıyor. Erşahin’in free-from caz riffleri, Ersönmez’in groovy basları, Bekoğlu’nun güçlü davulları ve Kızıl’in kıvrak perküsyonları ile İstanbul Sessions sahnede tabiri caizse büyüdükçe büyüyor, dinleyiciyi de yükseltiyor. SON FECİ BİSİKLET // 8 KASIM CUMASon Feci Bisiklet’in dillere pelesenk şarkıları 8 Kasım’da Babylon’da yankılanıyor!2012’de Arda Kemirgent’in solo projesi olarak başlayan ve davulcu Can Sürmen’le yollarının kesişmesi sonucu gruba evrilen Son Feci Bisiklet, ilk şarkısı “Uzaydan Geldiğine Göre Yorgun Olmalısın”ı aynı yılın sonbaharında paylaştı. Grubun geniş kitlelerce sevilmesine yol açan “Bikinisinde Astronomi” şarkısının da yer aldığı Son Feci EP (2013), Son Feci Bisiklet için bir dönüm noktası anlamı taşıyor.Gitarda Erkin Sağsen ve basta Ozan Özgül’ün katılmasıyla nihai formasyonuna ulaşan Son Feci Bisiklet, 2010’larda spot ışıklarını üzerine çeken Türkçe sözlü alternatif rock geleneğinin öncülerinden. Dörtlü, Vesaire (2015), Kötü Şeyler (2017) ve Sistemik (2020) albümlerinin yanı sıra teklileri ve canlı performanslarıyla yerli sahnede bir fırtına etkisi yarattı. Ufak bir molanın ardından Kasım 2023’te tekrar sahnelere dönen Son Feci Bisiklet, son teklisi “Telefon” ile hep bir ağızdan söylemelik şarkılar yazmaktaki ustalığını bir kez daha gözler önüne serdi. HEY! DOUGLAS ‘’LIVE’’ // 9 KASIM CUMARTESİTürler ötesi bir kas gevşetme seansı için 9 Kasım’da Hey! Douglas’a emanetiz!VEYasin’in Türkiye’de 60’ların ve 70’lerin psikedelik rock ve pop kültüründen esinlenerek dinleyiciye sunduğu müzik projesi Hey! Douglas, geçmişin ezgilerini break beat, disco ve funk ile harmanlayarak katmanlı bir müzik deneyimi sunuyor. Kendine özgü sonik dünyasını canlı performanslarına yansıtan DJ ve prodüktör; setlerinde kesilmeyen bir groove eşliğinde kolektif bir dans deneyimine davet ediyor.Bugüne dek Göksel, Gaye Su Akyol, Can Gox, Fikret Kızılok, The Ringo Jets ve Melike Şahin gibi müzisyen ve gruplarla iş birliklerine imza atan Hey! Douglas’ın yüksek enerjili sahne performansları başlı başına bir festival etkisi yaratıyor. Bu yılın başlarında Nazdrave’nin “Uzaylılar Hoş Geldiniz” kaydına yeni bir yorum getiren müzisyen, yaz aylarında da bir Feridun Düzağaç düeti olan “Kalbin Yok Mu?” ile karşımıza çıkmıştı. KANA KANA // 14 KASIM PERŞEMBEKana Kana’nın hafif gotik müziği ile zifiri karanlık bir gece!Müzisyen ve prodüktör Övünç Dan’ın karanlık dehlizlere daldığı solo projesi Kana Kana, “Türkçe sözlü hafif gotik müziği” ile yerli sahnede kendi kulvarını yarattı. Şarkılarında yaşam - ölüm - zaman üçlüsünü irdeleyen müzisyen, yaptığı coverları da kendi tarzına ustalıkla bulamayı başarıyor.Tohumları 2015’te atılan Kana Kana, 2022’nin ilk aylarında çıkış albümü Ölüler Hariç’i yayımladı. Tüm kayıtları ve prodüksiyonu Kana Kana tarafından yapılan albüm, müzisyenin bütünlüklü ve tüyleri diken diken eden tematik kurgular yaratmak konusundaki yetkinliğini gözler önüne seren bir çalışma. Tamar Records kataloğunun gediklisi olan Kana Kana, karanlık hikâyelerini işitsel formlarda sunmaya albüm sonrası da tekliler ile devam etti. Son yayını “Tadı Berbat”, 2023 sonlarında yayımlandı; yeni albüm için bekleyiş sürüyor. SOFIA KOURTESIS DJ SET // 22 KASIM CUMASofia Kourtesis ile ânın içinde kaybolarak dans etme zamanı!Peru doğumlu, Berlin’de yerleşik leftfield house prodüktörü ve DJ Sofia Kourtesis’in üretimleri dans pistlerine yönelik oldukları kadar bünyelerinde meditatif ve politik nüanslar da barındırıyor. Sinema okumak için gittiği Almanya’da önce kısa süreliğine hip hop sahnesine adım atan ve ardından kulüp müziğiyle haşır neşir olan Kourtesis, Hamburg’da iki kulüpte booking işine girdikten bir süre sonra kendi DJ setlerini çalmaya başladı. Çeşitli film sample’ları ve yoğun baslar ile şekillendirdiği prodüksiyonlarını tematik EP’ler hâlinde paylaşmaya 2019’da start verdi Kourtesis. 2023’te Ninja Tune etiketiyle yayımladığı ilk uzunçaları Madres ise kariyerinin şu âna kadarki tartışmasız zirve noktası. House ve garage öğeleri kullanan müziğinin Avrupalı muadillerine göre çok daha sıcak, hatta ateşli bir yaklaşımı olduğunu söylemeli. Aileye, gece hayatına ve çeşitli toplumsal konulara temas eden bu albümdeki bazı parçalar kişisel serüveninde yer etmiş kimi mekânlara ve kişilere saygı duruşu niyetiyle yazılmış. İstanbullu dinleyicilerinin karşısına DJ setiyle çıkacak olan Sofia Kourtesis, geçtiğimiz yıl Nothing But Hope and Passion dergisine verdiği röportajda DJ’lik deneyimini şu şekilde özetlemişti: “DJ kabinine geçtiğim zaman tüm dikkatimi yoğunlaştırabiliyorum. Bazen ânın içinde kayboluyorum ve güzel enerjiler hissediyorum.” Modern elektronik müziğin en dikkat çekici yaratıcılarından Sofia Kourtesis ile ânın içinde kaybolmak için Babylon’da buluşacağız. ISLANDMAN // 23 KASIM CUMARTESİKozmik Islandman topluluğunun bir parçası olma şansı ayağınıza geldi!Islandman, kurgusal bir karakteri, bir müzik kişiliğini, var olmayan bir yerin hikâyelerini besteleyen bir hayalperesti temsil ediyor… Sahnede elektro-akustik canlı trio formatında performans sergileyen Islandman’in müzikleri, şamanik ritimlerle desteklenen yumuşak elektronik yapılar ve dans ritimleri ile canlı gitarların eşsiz bir karışımı olarak tanımlanabilir.Çıktığı yolculuklar Islandman‘i Montreux Jazz Festivali’nde en iyi grup ödülüne, Bali’de Kecak dansının tam ortasına, Paris’in ara sokaklarındaki hikâyelere, Bulgaristan dağlarındaki kadınların kadim seslerine, Anadolu topraklarında Aşık Veysel’e, Londra’da Worldwide FM ‘e, Mali çöllerinde Tuareglerin hipnotik müziğine, Elton John’un radyo programında konukluğa, Boiler Room serisinde müthiş bir müzikal yolculuğa, Danimarka’da Bongo Ent. ile aynı stüdyoya, Güney Amerika’nın en yumuşak kadın vokallerine ve daha da yazarak sözü uzatmak istemeyeceği birçok farklı yaşanmışlığa götürdü. Tolga Böyük, Erdem Başer ve Eralp Güven üçlüsünden oluşan Islandman, geldiği noktada alternatif bir var oluş, dünyanın birçok yerinden sıra dışı bireylerle oluşan bir topluluk olmayı başardı. HAMİYET BİR PEYK MÜZİKALİ PLAK LANSMAN KONSERİ // 29 KASIM CUMATürkçe rock müziğinin düşünsel işler de üreten nadide gruplarından Peyk, 30 yıllık birikimiyle sahnede!Temelleri 1991’de atılan 1995'ten bu yana aynı kadroyla müzik hayatına devam eden Peyk, Türkçe rock müziğinin en kendine özgü gruplarından. Bugüne kadar birçok albüm ve single'a imza atan ekip, bir arada geçirdiği çeyrek asrı kutlamak amacıyla hazırlanan 25. Yıl Özel Seçki plağını pandemi sebepli ufak bir rötarla 2022 yılında yayımladı. Bu özel plağın sahne performansı için farklı disiplinlerden sanatçıların katıldığı, tiyatral bir akışla hazırlanan Peyk Circus projesi hayata geçirildi.Şarkılarında zamanın, sokağın ve gündelik hayatın değişen manzaralarını kendine özgü bir dille işleyen Peyk, ilk müzikali Hamiyet ile 2023 yılında, oyunun yönetmenliğini de üstlenen Işıl Kasapoğlu'nun küratörlüğündeki 27. İstanbul Tiyatro Festivali’nde sahne aldı. Toplumun dışladığı bir kadının hikâyesini, 80'lerin işçi mahallesinden günümüze taşıyan bu müzikal, Hamiyet Bir Peyk Müzikali olarak yolculuğuna devam ediyor."Don Kafa", "Piç", "Halim Yok", "Gidin", "Köleler", "Kilitler”, “Denizdeyim” gibi hit şarkılarıyla müzik dünyasında kendine özel bir yer edinen Peyk, yeni patikalar bulmaya ve müziğinin kapsama alanını genişletmeye devam ediyor. DEADLETTER // 5 ARALIK PERŞEMBEDEADLETTER’ın yanıcı şarkıları eşliğinde, içgüdüsel bir dansa davet!Yorkshire çıkışlı ve artık Güney Londra'da kök salmış olan DEADLETTER, The Fall'un gülünç öfkesini ve LCD Soundsystem'in dengesiz ritimlerini şiddetli bir post-punk stiline kanalize ediyor. Şarkılarında varoluşun karanlık yanını, hikâyecilik odaklı hafiflik merceğinden keşfediyor. Üyeleri doğuştan sıkı arkadaş olan grubun müziğinin; altın değeri taşıyan, içgüdüsel bir hareket ve dans edilebilirlik anlayışı var. Ancak bu, soundlarının barındırdığı incelik ve cesareti asla ucuzlatmıyor. Zira DEADLETTER için tek yol yukarı doğru.2020’de ilk kayıtlarını paylaşmaya başlayan grup, bu zamana dek tekli ve EP formatlarında yaptığı yayınlarla İngiltere’nin yeni nesil gitar müziği sahnesinde (kimileri “new weird Britain” ya da “Post-Brexit new wave” tabirlerini kullanıyor) spot ışıklarını üzerine çekti. Müziklerini çeşitli janrların bir kokteyli tanımlamak mümkün ama en isabetli özeti DEADLETTER üyeleri geçmiş; 2021 tarihli DIY Magazine röportajından geliyor: “Ateş yakmaya elverişli, oldukça odunsu, kuru ve yanıcı şarkılar.” MDOU MOCTAR // 17 ARALIK SALIÇöl Blues ekolünün Nijerli yıldızı Mdou Moctar, 17 Aralık’ta Babylon’da!Nijerli müzisyen Mdou Moctar, geleneksel Tuareg müziklerini blues ve rock ilhamıyla kesiştiriyor. İlk gitarını bisiklet parçalarıyla kendi başına yaparak tekniğini geliştiren Moctar, 2008’de ilk albümü Anar’ı kaydetti ve bu albümdeki parçalar cep telefonlarından Bluetooth vasıtasıyla elden ele yayılarak müzisyeni bir şehir efsanesine dönüştürdü. Birkaç yıl sonra Sahel Sounds’un yayımladığı Music from Saharan Cellphones: Volume 1 toplamasında yer alan kayıtlarıyla, dünyanın geri kalanının da dikkatini çekti.Yıllar içinde grubuyla büyük festivallerde çaldığı turnelere devam ederken besteler ve kayıtlar yapmaya hiç ara vermedi Mdou Moctar. “Çöl Blues” olarak tabir edilen janrın günümüzdeki sembol figürlerinden biri artık. 2021’den bu yana Matador Records ailesinin bir üyesi ve mayıs ayında yayımladığı yedinci stüdyo albümü Funeral for Justice, Moctar ve ekibinin belki de bugüne kadar kaydettiği en tutkulu iş. Şarkılar geçtikçe müzisyenlerin de çalmak için âdeta yandığını, alev aldığını hissetmek mümkün. Bu ateşin sahnede büyüdükçe hepimizi içine alacağına da şüphe yok.