Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi ANAMED’in yıllık sempozyumu İstanbul’da yapıldı. Sempozyumun bu yılki konusu “Araştırma ve Kamu Erişimi için Anadolu’nun Geçmişini Haritalandırmak” başlığını taşıyordu.İki gün süren sempozyuma Türkiye’den ve dünyadan çok sayıda araştımacı, yazar ve akademisyen katıldı. Sempozyumun ilk gününde konuşan Massachusetts Instute of Techndlogy Öğretim Üyesi Niel Tuzcu İstanbul Kentsel Veritabanı’nın yapılışıyla ilgili bilgi verdi. Kısa adı İKVT olan bu sunum, haritalar, havadan görüntüler, imar planları ve İstanbul’un tarihsel öneme sahip kent mekanlarını kapsıyor. Cumhuriyet döneminden bugüne İstanbul’un büyük bir bozulma gösterdiğinin anlatıldığı sunumda, günümüzde İstanbul’un modern bir kentten ziyade Anadolu’nun her yerinden çalışmak için gelen insanların toplaştığı bir “geçinme alanı” haline geldiği vurgulandı. Sempozyumun ilk gününde konuşan isimler arasında Tel Aviv Üniversitesi’nden Amy Singer, Georgetown Üniversitesi’nden Micheal Polczynski, Boğaziçi Üniversitesi’nden Antonis Hadjikyriacou ve Atina Harokopio Üniversitesi’nden Christos Chalkias da vardı.Amy SingerSempozyumun ikinci gününde kürsüye gelen Hırant Dink Vakfı Kütüphane ve Arşiv Direktörü Vahakn Keşişyan, vakıf olarak bir süredir yürüttükleri “Kültürel Miras Araştırmaları” hakkında bilgi verdi.Hırant Dink Vakfı Kütüphane ve Arşiv Direktörü Vahakn KeşişyanAraştırmada, Başbakanlık Osmanlı Arşivinde bulunan yedi adet kilise defteri ile Vital Cuinet’nin Düyun-u Umumiye Meclisi için hazırladığı Anadolu Seyahati İdari Notları’nın yanısıra coğrafi ya da tarihi odağı daha sınırlı bir dizi temel kaynaktan yararlanıldığını anlatan Keşişyan, en büyük korkularının geçmişte varolduğunu bildikleri kilise, manastır veya Ermeni okullarının kalıntılarını yerinde bulamamak olduğunu söyledi. Amaçlarının başta Ermeni kültürü olmak üzere diğer farklı kültürlere ait dini ve kültürel eserleri bullak, belgelemek ve sahip çıkmak olduğunu anlatan Keşişyan, Anadolu’nun doğal olarak sadece Türklerden ibaret olmadığını kaydetti. Yapılan saha çalışmasında Süryaniler, Ermeniler, Rumlar ve Yahudilere ait kültürel yapılara da yer veriliyor.Türkiye’de Yahudi kültürel mirasının araştırılmasında Kudüs kuşatması sonrası Yahudiler’in Akdeniz’e gerçekleştirdiği ikinci büyük göçün tarihi olan MS.70 yılı başlangıç olarak kabul edildi.Hırant Dink Vakfı’nın 2014’te başlattığı projede şimdiye kadar 4 bin 250 Ermeni, 4 bin 50 Rum, 675 Süryani ve 300 Yahudi olmak üzere toplam 9 bin 250 kayıtlı yapı ortaya çıkartıldı ve belgelendi. Araştırma halen devam ediyor.
Gündem
11 Aralık 2017 - 22:50
Güncelleme: 12 Aralık 2017 - 12:48
"Anadolu'nun kültürel mirası" iki gün süren sempozyumda ele alındı
ANAMED’in yıllık sempozyumu İstanbul’da yapıldı.
Gündem
11 Aralık 2017 - 22:50
Güncelleme: 12 Aralık 2017 - 12:48