“Edebiyat ve şiirin başkenti” Kahramanmaraş, bu yıl yedincisi düzenlenen Uluslararası Kitap ve Kültür Fuarı’na ev sahipliği yapıyor. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Kahramanmaraş 7. Uluslararası Kitap ve Kültür Fuarı, sevilen yazarları okurlarıyla Kahramanmaraş Fuar Merkezi’nde (KAFUM) buluşturmayı sürdürüyor. Bu çerçevede usta oyuncu ve Ara Toplam isimli kitabıyla okuru selamlayan yazar Ahmet Mümtaz Taylan, geçtiğimiz gün sevenleriyle bir araya geldi. Taylan, gerek kişisel hayatı gerekse oyunculuk kariyeriyle ilgili samimi itiraflarda bulundu. 1999 yılında baba olan Taylan, kızının dünyaya gelmesini hayatının dönüm noktası olarak nitelendirdiğini söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Kızım 1999 yılında dünyaya geldi. O zamana kadar biraz daha başına buyruk, biraz daha kibirli, ukala, her şeyi bilen, her şeyden anlayan, hemen her şeye muhalefet eden, kolay kolay iş bırakan, kolay kolay şehir değiştiren birisiydim. Kızım dünyaya geldikten sonra bir daha hiçbir zaman eskisi gibi olamadım. Bazen ki iyi ki de olamadım diyorum. Çünkü daha uyumlu, çevresiyle ilgili, daha çok dinleyen, daha çok anlamaya, kavramaya çalışan birisi olduğumu söyleyebilirim. Evlat öyle bir şey. Siz evladınızı büyütüyorsunuz ama esasen evlat sizi büyütüyor.”
CENGİZ İLE KÜS DEĞİLİZ
Ahmet Mümtaz Taylan, Leyla ile Mecnun dizisindeki rol arkadaşı Cengiz Bozkurt ile aralarının bozuk olduğuna dair medyaya yansıyan iddialara da yanıt verdi: “Birincisi şunu söyleyeyim sözleşmelerimizde öyle bir madde yok. O palavra. Benim Cengiz ile hiçbir sıkıntım yok. Hiçbir zaman olmadı. Olmaz da. Bizim meslekte ‘Onunla çalışmam’ tarzındaki tercihleri ben küçümserim. Benim öyle bir derdim yok.”
Öte yandan Leyla ile Mecnun’un dokuz yıl aradan sonra yeniden seyirciyle buluşacak kadar seviliyor olmasının sırrını ise şöyle açıkladı: “Leyla ile Mecnun’un hala bu kadar seviliyor olmasının sebebi çok sıcak, samimi karakterler onlar. Çok bizden. Çile çeken, sıkıntı çeken, üzülen, yenilene ama hiç kaybetmeyen karakterler onlar. Püf noktası bu. Yenilebilirsiniz, düşebilirsiniz ama oradaki karakterler birbirlerine tutunarak tekrar ayağa kalkıyor. Tıpkı mahallelerimizde, iş yerlerimizde yan yana omuz omuza beraber yaşadığımız diğer insanlar gibi. O nedenle o samimiyet Leyla ile Mecnun’un püf noktasıdır. Başlarına ne gelirse gelsin, hep yenilirler biliyorsunuz, ama tekrar ağlamadan sızlamadan ertesi gün hayata devam ederler. Önlerine gelecek yeni zorluklara hikayelere bakarlar. Herhalde bizi bu kadar sene ayakta tutan bu olsa gerek. Samimi, sahici insanlar. Televizyondaki diğer dramaları eleştirdiğim anlamı çıkmasın ama bu kadar sahiciliği yakalamak çok nadirdir.”
TEKRAR SAHNEYE ÇIKMAYA KORKUYORUM
“1985 yılından beri tiyatro yapıyorum. 1997’den beri TV ve sinema yapıyorum. Galiba 1500’ün üzerinde dizi bölümü çektim. 40 civarı filmde rol aldım. Yirmi kadar oyun yönettim. Ondan çok daha fazlasını sahnede oynadım. Bunlardan bir veya birkaçını öne çıkarmaya çalışırsam kariyerimi zedelemiş olurum” diyen Taylan, tekrar sahneye çıkma ihtimalinin çok zayıf olduğunu dile getirdi ve “Tiyatroda yönetmen olarak devam ediyorum. En son Friedrich Dürrenmatt’ın Duyarca’sını sahneye koydum İstanbul’da. Bu sene böyle bir şey yapmaya çalışacağım. Zaman müsait olduğunda. Fakat tekrar sahneye çıkma konusu galiba birazcık çok uzakta kaldı. Korkutuyor da beni. 2000’den beri sahneye çıkmadım. Bilmiyorum, çıksam dönüş yolunu bulamayacağım gibi geliyor. O konuda korkuyorum. Bir de kendim rejisör olduğum için başka rejisörlerle çalışmak çok zor geliyor. Ustam var Yücel Erten. İzmir Şehir Tiyatroları’nı kurdu. Yücel Hoca ‘Gel şu rolü oyna’ derse koşar, gider, oynarım” dedi.
Ahmet Mümtaz Taylan’ın Kahramanmaraş 7. Uluslararası Kitap ve Kültür Fuarı’ndaki söyleşi fotoğraflarına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz:
CENGİZ İLE KÜS DEĞİLİZ
Ahmet Mümtaz Taylan, Leyla ile Mecnun dizisindeki rol arkadaşı Cengiz Bozkurt ile aralarının bozuk olduğuna dair medyaya yansıyan iddialara da yanıt verdi: “Birincisi şunu söyleyeyim sözleşmelerimizde öyle bir madde yok. O palavra. Benim Cengiz ile hiçbir sıkıntım yok. Hiçbir zaman olmadı. Olmaz da. Bizim meslekte ‘Onunla çalışmam’ tarzındaki tercihleri ben küçümserim. Benim öyle bir derdim yok.”
Öte yandan Leyla ile Mecnun’un dokuz yıl aradan sonra yeniden seyirciyle buluşacak kadar seviliyor olmasının sırrını ise şöyle açıkladı: “Leyla ile Mecnun’un hala bu kadar seviliyor olmasının sebebi çok sıcak, samimi karakterler onlar. Çok bizden. Çile çeken, sıkıntı çeken, üzülen, yenilene ama hiç kaybetmeyen karakterler onlar. Püf noktası bu. Yenilebilirsiniz, düşebilirsiniz ama oradaki karakterler birbirlerine tutunarak tekrar ayağa kalkıyor. Tıpkı mahallelerimizde, iş yerlerimizde yan yana omuz omuza beraber yaşadığımız diğer insanlar gibi. O nedenle o samimiyet Leyla ile Mecnun’un püf noktasıdır. Başlarına ne gelirse gelsin, hep yenilirler biliyorsunuz, ama tekrar ağlamadan sızlamadan ertesi gün hayata devam ederler. Önlerine gelecek yeni zorluklara hikayelere bakarlar. Herhalde bizi bu kadar sene ayakta tutan bu olsa gerek. Samimi, sahici insanlar. Televizyondaki diğer dramaları eleştirdiğim anlamı çıkmasın ama bu kadar sahiciliği yakalamak çok nadirdir.”
TEKRAR SAHNEYE ÇIKMAYA KORKUYORUM
“1985 yılından beri tiyatro yapıyorum. 1997’den beri TV ve sinema yapıyorum. Galiba 1500’ün üzerinde dizi bölümü çektim. 40 civarı filmde rol aldım. Yirmi kadar oyun yönettim. Ondan çok daha fazlasını sahnede oynadım. Bunlardan bir veya birkaçını öne çıkarmaya çalışırsam kariyerimi zedelemiş olurum” diyen Taylan, tekrar sahneye çıkma ihtimalinin çok zayıf olduğunu dile getirdi ve “Tiyatroda yönetmen olarak devam ediyorum. En son Friedrich Dürrenmatt’ın Duyarca’sını sahneye koydum İstanbul’da. Bu sene böyle bir şey yapmaya çalışacağım. Zaman müsait olduğunda. Fakat tekrar sahneye çıkma konusu galiba birazcık çok uzakta kaldı. Korkutuyor da beni. 2000’den beri sahneye çıkmadım. Bilmiyorum, çıksam dönüş yolunu bulamayacağım gibi geliyor. O konuda korkuyorum. Bir de kendim rejisör olduğum için başka rejisörlerle çalışmak çok zor geliyor. Ustam var Yücel Erten. İzmir Şehir Tiyatroları’nı kurdu. Yücel Hoca ‘Gel şu rolü oyna’ derse koşar, gider, oynarım” dedi.
Ahmet Mümtaz Taylan’ın Kahramanmaraş 7. Uluslararası Kitap ve Kültür Fuarı’ndaki söyleşi fotoğraflarına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: