Fotoğraf makinesinin günlük hayata girmesinden önce, yani 1850’li yıllar öncesinde, toplumların sanatını, tarihini, sosyal hayatını ve mimarisini belgeleyen en önemli görsel kaynak gravürlerdi. Bugün hem tarihi bir doküman hem de sanat eseri olarak kabul edilen gravürler, dünyanın pek çok ülkesinde kütüphaneler ve müzelerde dijital ve fiziksel olarak sanatseverlere sunuluyor.
Bu kapsamda, Türkiye'nin ilk dijital gravür kütüphanesi olma özelliğini taşıyan Gravür Dünyası, geçmişin izlerini günümüze taşıyan eşsiz bir proje olarak öne çıkıyor. www.gravurdunyasi.com adresinde yayınlarına başlayan, kâr amacı gütmeden kurulan bu kütüphane, özellikle Osmanlı coğrafyasıyla ilgili gravürlere odaklanarak geniş kapsamlı bir kültür hizmeti sunmayı amaçlıyor.
10.000'den Fazla Gravür ve Harita Erişime Açıldı
Şu anda Gravür Dünyası Dijital Gravür Kütüphanesi'nde yaklaşık 10.000 gravür ve harita yer alıyor. Bu eserler, yıllar içinde yurt içi ve yurt dışında gerçekleştirilen müzayedeler, kitap fuarları, sahaflar ve antika pazarlarından temin edildi. Gravür ve haritaların künyeleri Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanarak internet sitesinde yayımlandı. Etiketleme süreci devam eden çok sayıda gravür ve harita da arşivde bulunuyor ve düzenli olarak koleksiyona ekleniyor.
Osmanlı’dan Avrupa’ya Geniş Kapsamlı Bir Koleksiyon
Gravür Dünyası Dijital Gravür Kütüphanesi’nde yer alan koleksiyon, geniş bir tematik çerçeveye sahip:- İstanbul ve Osmanlı İmparatorluğu şehirlerine ait gravürler,
- Osmanlı'da günlük yaşam, sosyal ilişkiler, kıyafetler ve meslekler,
- Osmanlı askeri tarihi ve Kırım Savaşı ile 93 Harbi’ne ait İngiliz gazetelerinde yayımlanmış görseller,
- Osmanlı ve dünya coğrafyasına ait haritalar,
- Paris, Londra, Viyana gibi şehirlerin mimari yapıları
- Dünya tiyatro, bale ve müzik tarihine ilişkin gravürler,
- Beethoven, Mozart, Bach gibi bestecilere ait portre gravürleri,
- William Shakespeare ve William Hogarth’a ait eserler,
- Bilim insanları, sanatçılar ve devlet adamlarına ait portre gravürleri.