Bir sahne kantatı olan ”Kahve Kantatı” o dönem Leipzig’de sosyal bir problem olmuş kahve bağımlılığını hicivsel bir dille anlatır.
Matematik zekasını da birleştirerek, çok sesli müziğin bugün ulaştığı düzeye gelmesinde büyük katkıları olan Alman besteci Johann Sebastian BACH, sanatsal işbirliğinin zamanla derin bir dostluğa dönüştüğü şair Friedrich Henrici’nin librettosu üzerine Kahve Kantatı’nı bestelerken metindeki etkiyi müziğe başarıyla yansıtmış.
“Büyükannesi kahveye bayılırdı, annesi de öyle… Kızın ne suçu var ?”
Kızını kahve alışkanlığından vazgeçirmeye çalışan bir babanın kahve bağımlısı kızıyla yaşadıkları, şakacı bir üslupla anlatılmakta. Baba Schlendrian, yüz bin defa söylemesine rağmen, kızının kendisini dinlememesinden şikayet etmekte, kızını kahve içmemesi konusunda bir kez daha uyarmaktadır. Ancak kızı Lieschen, babasından sakin olmasını ister ve aryasında kahveyi ne kadar sevdiğinden bahseder. ( Ah! ne kadar tatlı tatlı kahve ) Baba Schlendrian, söylediklerini umursamayan kızının zayıf noktasını bulmaya çalışır. Eğer bulursa bunu kızına karşı kullanacak ve kızı asla kahve içmek istemeyecektir Lieschen (kız) : Sirel YAKUPOĞLU / Sevim ZERENAOĞLUSchlendrian (baba): Kevork TAVİTYANErzähler ( anlatıcı) : Ahmet BAYKARA Temsil Tarihleri:23 Şubat 2017 Perşembe 20.0024 Şubat 2017 Cuma 20.0025 Şubat 2017 Cumartesi 16.0021 Mart 2017 Salı 20.0022 Mart 2017 Çarşamba 20.0024 Mart 2017 Cuma 20.00