Serpil Kaya yazdı
O'nun ismine ilk kez Harun Kolçak'ın “Teslim Oldum” albümünde rastlamıştım.
1998 yılıydı. İnsanların, doğal olarak da müziğin dijital kirliliğe, ruhsuzluğa henüz yenik düşmediği, samimiyetin ve safiyetin yaşamın her alanında bizleri sarıp sarmaladığı yılllardı.
Bir Harun Kolçak hayranı olarak piyasaya çıkan her kasetini (o yıllarda cd bile çok yaygın değildi) koşa koşa almaya gider, heyecanla kasetçalarıma kaseti yerleştirir ve şarkıların büyülü dünyasına kaptırırdım kendimi.
Kaseti dinlerken ritüelimdi; albümün şarkı sözlerinin ve albümün diğer tüm detaylarının yer aldığı kartonetini adeta hece hece okur, özümserdim.
Hiç unutmuyorum, “Teslim Oldum” albümünün B yüzünün en son parçası ''Gece'' idi. Şarkıyı ilk dinlediğimde şarkıya adeta vurulmuştum. Zaten Harun Kolçak'ın eşsiz 'Lirik Tenor' sesine oldum olası hayrandım, bu defa şarkının sözleri çok farklı etkilemişti kalbimi.
''Gece en eski isyânımdır. Gece en eski sevdâlımdır. Beni usulca koynuna alır, gece...''
Bu şarkıyı kaç gece, kaç hece koynuma aldığımı inanın hatırlamıyorum.
Kartonet elimde, bu kadar etkileyici sözleri yazan kıymetli söz yazarı kimdir acaba ? diye derin derin düşüncelere dalmıştım.
''Günay Çoban'' dı söz yazarı satırında yazan isim.
Günay Çoban... Düşündüm şöyle bir.. İsmini ilk kez duyuyordum. Ama bu kadar etkileyici sözler yazan birisinin daha başka sözleri de vardır, yoksa bile mutlaka yazmalı,başka şarkıları da olmalı diye geçirdim aklımdan.
Lise ders kitaplarımın boş sayfalarına yazardım en sevdiğim şarkıların sözlerini..
O yıllarda teknoloji pek de dahil değildi hayatımıza. İnternet, Youtube, Google... Merak ettiğimiz isimleri, albümleri ve daha pek çok bilgiyi ancak yayınlanan müzik dergilerinden, gazete röportajlarından edinebiliyorduk. Diyorum ya, müzik cd'si bile o kadar yaygın değildi.
Yine '' Yaşasın'' isimli albümde değerli sanatçımız Harun Kolçak'ın sesinden '' Uslandım Anne, Derbeder Sevdalı, Yeminliyim'' isimli şarkılarını dinleme imkânına kavuşmuştuk.
Doksanlı yıllardan günümüze geldiğimizde '' Günay Çoban Şarkıları''nın rengârenk skalası gittikçe büyüyor ve bizi etkisine almaya devam ediyordu.
Sanatçımız Hazal'ın sesinden ''Kalplerde son yangınız, iki yaralıyız şimdi ayrıyız biz seninle, masum günâhsız, başka tende sürgün aşkımız.'' dillere pelesenk olmuş bir Günay Çoban şarkısıdır. 'Sürgün Aşkımız' daha sonra sanatçı Işın Karaca tarafından da seslendirilmiştir.
Funda Arar - Camdan Kalp ,Niran Ünsal - Göçebe, Aşkın Nur Yengi - Meleklerin Duası, Ayrı Gayrı Sezen Aksu - Hükümsüz , Özcan Deniz - Nasip Değilmiş Tarkan - Kayıp ... Ve hayatımıza damgasını vuran onlarca şarkı sözü, hepsi Söz Yazarı / Edebiyat Öğretmeni Günay Çoban'ın eşsiz ve usta kaleminden çıkmış birer başucu şarkısıdır.
Yıllar evvel bir kaset kartonetinde ismine rastladığım ve hep '' Acaba kendisiyle bir gün karşılaşabilir miyim? Tanışabilir miyim ?'' diye kendi kendime sorduğum kıymetli söz yazarımızı bu gün internet sayesinde daha kolay takip edebiliyor, yeni çalışmalarını, hayata dair düşünce ve duygularını daha yakından okuyup gözlemleyebiliyorum.
Bir şarkının dinleyicisini kalbinden yakalayabilmesinin en önemli ölçütü sahiciliği, samimiyeti ve naifliğidir bence.
Kendisinin de sık sık dile getirdiği, günümüz şarkı sözlerinin derinlikten uzak , yapay ve sığ hallerinin aksine, Günay Çoban şarkı sözlerinde şiirsellik, nâiflik, samimiyet ve adetâ bir duygu şelâlesi karşılıyor bizi.
Dijital kirliliğin, hızlı tüketimin , gel-geç şarkıların duygusuz ve sığ denizinde , Günay Çoban gibi kalplere derinden işleyen, hayatı ve aşkı usta kalemi ile sentezleyen bir söz yazarına, sanat adamına rastlayabilmek ne büyük bir ayrıcalık.
Maneviyata, Mevlâ'ya ve Mevlâna'ya aşık, kendi deyimi ile '' Asıl kaynak yukarıda, ben yansıtmakla görevliyim sadece'' diyecek kadar da yüce gönüllü değerli söz yazarımıza aşkla, sevgiyle yoğrulmuş şarkılı, şiirli nice yıllar diliyoruz.
Şarkılara engin bir ruh katan kaleminiz iyi ki var sevgili '' Günay Çoban''
Tarkanın 10 isimli yeni albümünde 3 tane günay çoban şarkısı var. keşke daha çok görsek.
Bunlar ne güzel sözler. Günay Çoban'ı Günay Çoban gibi anlatmak... Yazana da yazdırana da teşekkürler.